Guernica Tablosunda Savaşın Yıkıcı Etkileri: İspanyol İç Savaşı

Editör:
Asya Yüce, Seval Hacoğlu, Mehmet Samet Acar

Bir söylentiye göre Picasso’nun Paris’te katıldığı sergide, bir Nazi subayı “Guernica” tablosunu çok beğenerek Picasso’ya “Bu tabloyu siz mi yaptınız?” diye sorar. Picasso da Gestapo’ya dönerek “Hayır, siz yaptınız” cevabını verir. Bu konuşma ile ünlenen ve savaşın insanlık üzerinde bıraktığı yıkıcı izleri resmeden Guernica tablosuna yakından baktık.

Tablo Nasıl Çizildi?

Kaynak ilmattinoit

1937’de İspanyol İç Savaşı sırasında İspanyol Cumhuriyetçilerinin kuzey merkezi olarak kabul edilen Guernica, aynı zamanda savaşın önemli cephelerinden biri olan Bilboa‘ya askerî yardım yapması açısından lojistik bir öneme sahipti. 1930’lu yıllara kadar savaşlarda yalnızca istihbarat ve küçük bombalamalarda kullanılan uçaklar, teknolojinin ilerlemesi ve içlerine daha fazla bomba doldurulabilmesiyle birer kitle imha silahı haline geldiler. Dönemin İspanyol başbakanı Franco, bu şiddetteki bir bombalamanın toplumda bırakacağı psikolojik etkinin onları daha itaatkar kılacağı düşüncesiyle bu bombalamaya onay verdi ve 26 Nisan 1937’de şehre ilk bomba atıldı.

Memleketinin bombalanma haberini Paris’te bir gazeteden öğrenen Pablo Picasso, bu sırada yine Paris’te Cumhuriyetçilerin sergisi için bir tablo hazırlayacaktı. Bombalanma haberiyle ne çizeceğine artık karar vermişti. Kübizmin yaratıcısı olan sanatçının bu eserinde de kübist yaklaşımlara rastlasak da kendisi bu eseri sürrealist bir eser olarak betimler. Modern sanat tarihçileri ise eseri, hem kübist hem de sürrealist olarak nitelendirmektedirler. Picasso bu tabloyu Ortaçağ ve Rönesans dönemlerinde genellikle kiliselerin altarları için kullanılan triptik şekilde yani 3 parça şeklinde resmetmiştir.

Tabloya İlk Bakış

Pablo Picasso Guernica 1937 Museo Naciona Kaynak pablopicassoorg

Tablonun ilk kısmında gözlerinden biri diğerinden büyük olan bir boğa figürü karşımıza çıkar. İspanya’nın sembollerinden biri olan boğa, kuyruğu havada ve sinirli şekilde anne ve çocuğunun üzerindedir. Birçok sanat tarihçisi boğanın İspanya milliyetçilerini veya Franco’yu temsil ettiğini düşünmektedirler. Boğanın altındaki anne ve çocuğuna baktığımızda pieta ile benzerlikler taşıdığını görürüz. Hristiyanlıkta, Meryem ananın çarmıhtan indirilmiş oğlu İsa’yı kollarında tuttuğu sahnelere pieta adı verilir. Pieta’nın amacı çocuğunu kaybeden annenin matemini yansıtmaktır.

Üçgenin İçindekiler

Tablonun ikinci kısmında yerde adeta attan düşmüş gibi bir adam vardır. Bu adam masum İspanyol halkını temsil eder. İspanyol halkı da tıpkı resmedilen bu adam gibi düşmüştür. Adamın sol elindeki yıldız şeklinde yara, bu masumiyetin göstergesidir. Adamın sağ elinde ise kırık bir bıçak ve bir çiçek bulunur. Çiçek halkın barış isteğini, kırık bıçak ise halkın bu kadar güçlü silahlara karşı savunmasızlığını temsil eder. Boğanın yanındaki belli belirsiz cisim bir güvercindir. Bu güvercin figürü halkın beklentilerini yansıtır. Sağ kanadında taşıdığı zeytin dalı, ressamın barışa yaptığı bir başka göndermedir. Güvercinden yayılan ışık da halkın barışa olan beklentisini gösterir. Fakat bu ışık uzaktan geliyor gibi görünmektedir çünkü barış, halk için artık bir hayal gibidir.

Tepedeki lamba; Amerikan Doları, Fransız Yurttaş ve İnsan Hakları Bildirgesi gibi birçok yerde karşımıza çıkan “Tanrının Gözü” ya da bir diğer adıyla “Her Şeyi Gören Göz” şeklinde imgelenmiştir. Lambanın içindeki tanrının gözü, her şeyi görmekte fakat yaşananlar için hiçbir şey yapmamaktadır. Bu imgenin lambanın içine konulması da teknolojinin artık bir tanrı gibi gücü elinde bulundurmasını sembolize etmek içindir. Bıçak gibi keskin diliyle sanki boğaya bağırıyormuş gibi görünen at da bazı sanat tarihçilerine göre Cumhuriyetçileri temsil etmektedir. At, tıpkı İsa’nın çarmıha gerilmeden önce yan tarafından bıçaklanması gibi aynı şekilde bıçaklanmıştır. Cumhuriyetçiler de İsa gibi masum oldukları halde katledilmişlerdir.

Sovyet Rusya ve 3 Kadın Figürü

Tablonun üçüncü son parçasına baktığımızda ise pencere gibi bir yerden elinde bir gaz lambası ile odanın içine başını uzatarak içeriyi inceleyen bir kadın figürü görürüz. Kadının elinde tuttuğu bu gaz lambasının ışığının oluşturduğu üçgen, aslında odadaki tüm kaosu yaratmıştır. Bu kadın figürünün hemen sağ altında bulunan iki yarım daire ve ortasındaki beş çatılı sembol, çoğu sanat tarihçisine göre Sovyet bayrağındaki komünist yıldızı andırır. Bu açıdan aslında kadın figürünün Sovyet Rusya‘yı temsil ettiği söylenebilir. Savaşta aslında İspanya Cumhuriyetçilerinin müttefiki olan Sovyet Rusya, bu bombardımanı tıpkı tabloda resmedilen kadın figürü gibi yalnızca uzaktan izlemekle kalmıştır. Gaz lambalı kadının altında, eliyle yaralı bacağını tutarak ilerleyen bir diğer kadın figürü savaşta yaralanan sivilleri temsil etmektedir. Söz konusu figür adeta hissiz bir biçimde lambaya bakarak ilerlemektedir. Bu da savaşın siviller üzerinde yarattığı şok etkisini güçlendirmektedir.

Tablonun en sağında ise ateşlerden kaçmaya çalışan bir kadın figürü bulunur. Bazı sanatseverler tablonun en can alıcı noktasının bu figür olduğunu söylemektedirler. Çünkü çığlıklar atarak yangından kaçan bu kadının sesini kalabalıklar içerisinde kimse duymaz ve kimsenin başı ona dönmez. Bu figür bizlere aslında ne kadar kendi başımıza olduğumuzu, herkesin acısını tek başına yaşadığını gösterir. Picasso, bu figürle savaşta bir kuytuda tek başına ölmenin gerçekliğini gün yüzüne çıkarır.

Tablonun en sağındaki bu 3 kadın figürü hakkında çoğunluğun savunduğu iki görüş bulunmaktadır. İlk görüşe göre bu kadınlar Tuburga’nın Üç Bakiresi‘ni simgeler. İnanışa göre Maxima, Donatilla ve Secunda adındaki bu 3 kadın, Hristiyan oldukları için idam edilmişlerdi. Özellikle Doğu Ortadoks ve Katolik Kliselerinde azizler olarak saygı gören bu kadınlar gibi Guernica halkı da görüşleri ve inançları yüzünden öldürülmüşlerdi. İkinci görüşe göre de bu 3 kadın Yunan ve Roma mitolojisinde ölüm ve yaşamı kontrol eden Moiralar‘ı temsil eder. Themis ile Zeus’un 3 kızı olan Atropos, Klotho ve Lakhesis, inanca göre kadar ipliklerini ellerinde bulundurur ve bükerler. Tanrıların bile bu kader ipliklerini değiştirmeye gücü yoktur.

Sonuç

Sıkışmışlık hissinin her yerde hissedildiği Guernica, yöneticilerin göz dağı vermek için çıkardıkları savaşların masum siviller üzerinde nasıl travmalar bırakabileceğini gözler önüne sermiştir. Joseph Stalin’in bir zamanlar söylediği “Bir kişinin ölümü trajedi, 10 insanın ölümü dramatik, 1 milyon insanın ölümü ise istatistiktir.” sözünü bir de sivillerin ağzından dinlediğimiz bu tablo, bizi savaşın somut gerçekliği ile baş başa bırakır.

Kaynakça

Moiralar; Kaderin Tanrıçaları. Aktüel Arkeoloji. https://aktuelarkeoloji.com.tr/kategori/arkeoloji/moiralar-kaderin-tanricalari
The Eighth Persecution, Under Valerian, A.D. 257. Biblestudytools. https://www.biblestudytools.com/history/foxs-book-of-martyrs/the-eighth-persecution-under-valerian-a-d-257.html
Picasso’s Guernica Painting | History and Symbolism. Art History with Adler. https://www.youtube.com/watch?v=BRv2Ab-kVPI
Guernica’nın SİYASİ Hikayesi: Picasso Guernica’yı Neden Yaptı?. Hasan Deniz Pekşen. https://www.youtube.com/watch?v=iGQwTRtKYhg

Kapak görseli: thoughtco.com

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks