Güç Yüzükleri 8. Bölüm İncelemesi: Alaşım

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri dizisi, sır perdelerini tek bölümle araladı. 8 bölümlük bir sezona veda ettiğimiz finalde, konuşacak çok fazla şey var.

Sevgili okur, Orta Dünya’ya hoş geldin!

“Size hizmet etmeye geldik Lord Sauron!”

Bölüm bizi Stranger ile karşılıyor. Kültistlerin geçen bölüm Nori‘nin saçından tel almasıyla onun kılığına bürünebileceğini tahmin etmiştik. Öyle de yapıyorlar ve Stranger’ı kendilerine çekmeyi başarıyorlar. Burada Stranger’ın, Sauron olduğunu öğreniyoruz. Ancak evrene hakim olanlar böyle bir şeyin olmasını elbette çok garip karşılayacaktır. Zira geçen bölüm Galadriel ve Halbrand‘ın elf topraklarına at sürmesiyle Sauron‘un kim olabileceği yönünde tahminler tek kişiyi gösteriyordu.

Kültistler Sauron’un gücünden dolayı bir yanılgıya düşmüş ve yıldızların arasından düşen kişinin yalnızca Sauron olabileceğini düşünmüş olmalılar.

Diğer yandan Halbrand’ın Eregion‘a gelmesiyle taşlar yerine oturuyor. Yine de izleyiciler olarak Annatar‘ı kitaplarda tasvir edildiği gibi görmek isterdik. Ayrıca tüm olayları yedi bölümde ince ince işlemek varken bir anda tek bölümde bütün sırları öğrenmemizle afalladık desek yanlış olmaz.

“Benden size… Bir armağan.”

Halbrand’ın Celebrimbor ile tanışmasıyla yüzükleri ne zaman yapacaklar soruları da oluşmaya başlıyor. Zira Halbrand’ın armağan demesiyle herkesin aynı yüz ifadesine büründüğüne eminiz.

Diğer sahnede Numenor’a gidiyoruz. Earien‘in palantirle baş başa kaldığını görüyoruz. Ancak ne gördüğü merak konusu. Zira kral, Numenor’un batışından söz ediyor. Hatırlarsanız önceki bölümlerde Earien’de bir Pharazon hayranlığı sezmiştik. Palantir’de gördükleriyle bu durum değişebilir hatta Kemen ile yaşayacakları duygusal ilişkide bu fikir ayrılığına da şahit olabiliriz.

“Burada, yeni bir güç yaratmanın eşiğindeyiz. Fiziksel değil, ruhani bir güç. Beden gücü değil, bedene hükmedecek bir güç.”

Celebrimbor’un Gil -Galad‘dan biraz daha zaman isteyerek yapacaklarını açıkladığı sahnede ise “hükmetmek” kelimesiyle Galadriel’in yüreğine kuşku tohumları ekiliyor. Kitaplarda Celebrimbor’a binecek tüm yük, dizide Galadriel’e binmiş durumda. Zira bu sözlerden sonra Halbrand’ın soy ağacını görmek istiyor. Diğer yandan Halbrand ise bu kuşkuları fark etmiş olmalı ki Galadriel’e biraz daha yaklaşarak manipüle etmeye devam ediyor.

“Ne olduğunu bir tek sen gösterirsin. Yaptıklarınla kendin belirlersin.”

Sekiz bölüm süren maceranın sonunda Stranger’ın tahmin ettiğimiz gibi bir istar olduğunu öğreniyoruz. Istari, dizide de belirtildiği üzere “bilge olan” anlamına gelir. Aynı zamanda ortak lisanda “büyücü” olarak da bilinir. Istari (Istari çoğul kelimedir.) Valar’a hizmet eden Maiar anlamına gelmektedir. Amaçları ise Orta Dünya ırklarını Sauron’a karşı uyarmaktır. Gandalf, Saruman, Radagast ve Mavi Büyücüler bu topluluğu oluşturmaktadır. Son sahnede Nori’ye “Burnuna güven.” demesiyle Strager’ın net bir şekilde Gandalf olduğunu anlayabiliyoruz. Hatırlarsanız Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği‘nde Gandalf Moria’da yolu bulmaya çalışırken “Kuşkun varsa Meriadoc, hep burnuna güven.” demişti. Son sahnedeki repliği de direkt olarak bu sahneye göndermeydi.

Diğer yandan naip kraliçe Miriel‘in babasının da kehanetiyle körlük yaşadığını ve Elendil’in onun gözleri olduğunu görüyoruz. Isildur’a ise ne olduğu belli değil. Ölmediğini net olarak bilsek de senaristlerin neden böyle bir tercih yaptığını anlamak güç ne yazık ki.

“İlk sessizliğin bozulmasının öncesinden beri uyanığım. O süre zarfında, birçok adım oldu.”

Halbrand ve Galadriel yüzleşmesi ise oldukça ilginç bir sahneydi. Galadriel’in karakter gelişimine katkı sunan iki şey var gibi görünüyor. Bunların ilki Findrod‘un ölümü, diğeri ise Hüküm Dağı’nın alevleri. Finrod’un ölümüyle altı bölüm boyunca yerinde duramayan Galadriel, Hüküm Dağı’nın alevleriyle dinginlik kazanmış ve sakinleşmiş gibiydi.
Sauron ile yaptığı yüzleşmeyle de pişmanlıklarını görebiliyoruz. Her ne kadar Celebrimbor’un bunları hissetmesini istesek de senaristlerin Galadriel üzerinden yürümek istediği çok açık.

Sauron ve Galadriel’in görülerinde, Sauron’un Galadriel’i yanında savaşması için ikna etmeye çalıştığını görüyoruz. İlk bölümlerde bu durum tam tersiydi. Sauron beraber savaşmak ve hükmetmek istiyor. Galadriel’in neden bu kadar güçlü olduğundan bahsettiğimiz yazımızda hükmetme sevdasının olmamasından bahsetmiştik.

“Onlara Sauron’un senin sayende yaşadığını söylediğinde ne olacak?”

Yüzleşmenin ardından Elrond’un Galadriel’i bulmasını ve Galadriel’in Sauron’dan gizli, elflere özel 3 yüzük daha yapılması gerektiğini söylediğini görüyoruz. Bunun içinse Valinor‘dan kalan bir şeyleri feda etmesi gerekiyor. Feda etmesi gereken şey ise Finrod’dan kalan hançerden başkası değil. Hançer, sezon boyunca Galadriel’in karakteri ve istedikleri için büyük bir motivasyon olmuştu. Ancak bu saatten sonra karakterinden ve istediklerinde neler değişecek gelecek sezonda göreceğiz.

Diğer yandan Stranger’ın Rhun‘a gitmek istediğini görüyoruz. Kılayaklar ile yolu burada ayrılıyor. Ancak Nori ile değil. Sadoc‘un ölmesiyle Kılayakların nasıl bir yol izleyeceğini bilemiyorduk; ancak Marva Sadoc’un rolünü üstleniyor gibi. Muhtemelen onları gelecek sezonlarda ya çok az göreceğiz ya da hiç göremeyeceğiz.

“Şüpheye düşersen, Elenor Brendibacak. Daima burnuna güven.”

Nori ve Stranger’ın yeni bir maceraya atılması bize Frodo‘nun Shire‘dan ayrıldığı anı hatırlatmadı desek yalan olur. Ayrıca yolu bilmemesi, yine Frodo’nun Elrond’un Divanı’nda “Yüzüğü Mordor’a ben götüreceğim. Ama yolu bilmiyorum.” demesine bir göndermeydi adeta. Yine de Nori’nin yanında Sam‘i görsek fena olmazdı!

Son sahnede ise Sauron’u Mordor‘da görüyoruz. Sanıyoruz ki Tek Yüzük‘ü dövme zamanı gelmiş. Sezon boyunca dizi bizi, Sauron’un kim olduğuna dair ikilemde bıraktı. Bu ikilem Stranger ve Halbrand arasında gitti geldi. Halbrand’ın Sauron olduğunu öğrendiğimizde ise Adar ile karşılaşmasını hatırlamadık desek yalan olur. Aralarındaki ilişkiyi merakla bekliyoruz.

Bölüm boyunca oyuncular ve sergiledikleri performanslar için de ayrıca konuşsak yeridir. Senaryo hakkında diyeceğimiz çok şey olsa da oyunculuklar ve çalan müzikler kesinlikle çok başarılıydı.