Grunge orada ya da burada yıllardır gördüğümüz, duyduğumuz bir kelime. Özellikle 2010’ların Tumblr’ında oldukça popüler olan bu kelime zamanında yerini We Heart It ve Pinterest’te de yerini aldı. Peki nedir bu grunge? Kelime anlamı “üstün körülük, kirlilik” olan grunge Tumblr ve Pinterest’te karşımıza dağılmış eyeliner, birbirinden farklı parçaların katmanlı bir şekilde giyinerek harmoni yakalaması gibi resimlerle çıkıyor. Biraz daha geriye gidersek grunge’ın Seattle‘da ortaya çıkmış bir müzik türünü açıklamak için kullanıldığını görüyoruz. Hep beraber grunge müziğe akımının en iyi 10 parçasıyla yakından bakalım.
Grunge Akımına Genel Bir Bakış
Seattle sound olarak da bilinen Grunge, 1980’li yılların ortalarında Amerika’nın Washington eyaletinde ortaya çıkmış bir alternatif rock türüdür. Punk rock ve heavy metal elementlerini birleştiren grunge, indie rock‘tan da esinlenmiş ve genellikle sosyal yabancılaşma, kendine güvenmeme, bağımlılık, sosyal ve duygusal izolasyon ve özgürlük arzusu gibi konulara ev sahipliği yapmaktadır.
Seattle’da Sub Pop adında bağımsız bir kayıt şirketinin etrafında çıkan ve büyüyen grunge, California’da aynı tür müzik yapan grupların çıkmasıyla gittikçe yayılan ve popüleritesi artan bir tarz haline gelmiştir. Nirvana, Alice in Chains ve Pearl Jam gibi gruplar sayesinde iyice ünlenen grunge, Kurt Cobain’in vefatı ve bu tarz müzik yapan birçok müzik grubunun dağılmasıyla ne yazık ki popüleritesini yitiren bir tür haline gelmiştir. Grunge türünün en iyi 10 şarkısına birlikte göz atalım!
1. Nirvana – Smells Like Teen Spirit

Grunge dendiğinde akla ilk gelen isimdir Nirvana. Baş solist ve gitarist Kurt Cobain ve bas gitarcı Krist Novoselic tarafından kurulan grup, çıkardıkları ikinci albümleri “Nevermind” (1991) ile müzik sektörüne sağlam bir imza atmıştır. “Smells Like Teen Spirit” albümün en çok dinlenen parçası olmuş ve dünya çapında 10 milyon satış yapmıştır. Gitar riffleri, Kurt Cobain’in içgüdüsel vokalleri şarkıyı enerjik ve akılda kalıcı kılarken sözleri jenerasyonunun sıkıntı ve hayal kırıklığını yansıtıyor. Çıktığı andan beri listelerin başında yer alan bu parça grunge ve alternatif rock müziği mainstream’e taşımış ve Nirvana’nın en ölümsüz şarkılarından biri olmuştur.
“I’m worse at what I do best
(En iyi yaptığım şeyde daha kötüyüm)
And for this gift I feel blessed
(Ve bu hediyeden dolayı kutsanmış hissediyorum)
Our little group has always been
(Bizim küçük grubumuz vardı)
And always will until the end”
(Ve sonsuza kadar var olacak)
2. Alice in Chains – Man in the Box

Grunge sahnelerinin bir diğer ünlü ismi olan Alice in Chains 1987’de Seattle’da kurulmuş, heavy metal ile birleştirdikleri özgün sesleriyle 1990 yılında uluslararası ün edinmişlerdir. Çıkış albümleri olan “Facelift” (1990), 1991’e kadar pasifik kuzeybatıda ilgi görmüş ve 1991’de MTV tarafında ilgi gören “Man in the Box” müzik videosu grubun ilgi toplamasını sağlamış ve radyo kanalları tarafından çalınmaya başlamıştır. Billboard listelerinde on sekizinci numaraya kadar yükselen bu parça Columbia Records ile gittikleri görüşmeden etkilenerek yazılmıştır. Dana etinin küçük kutularda yetiştirilen buzağılardan elde edildiğini anlatan kayıt şirketi sahipleri Jerry Cantrel’ı oldukça etkilemiş ve o gece eve gittiğinde bu konuşmayı metafor olarak kullanıp medyanın olayları halk tarafından nasıl gördüğünü kontrol etmesi ve sansür hakkında yazmıştır.
“Feed my eyes (Can you sew them shut?)
(Besle gözlerimi (Onları dikip kapatabilir misin?))
Jesus Christ (Deny your maker)
(Yüce İsa (Yaratıcını reddet))
He who dies (Will be wasted)
((bunu) Deneyen kişi (heba olacaktır))
Oh, feed my eyes (Now you’ve sewn them shut)”
(Ah, besle gözlerimi (Artık onları dikip kapadın)
3. Alive – Pearl Jam

1990’da Seattle’da kurulan kurulan rock grubu Pearl Jam, grunge müziğin ana öncülerinden sayılan başka bir gruptur. Kuruluşundan bir yıl sonra “Ten” (1991) adlı çıkış albümünü yayınlayan Pearl Jam “90’ların en ünlü Amerikan rock n roll grubu” olarak tanınıyor. Grup 2018’e kadar dünya çapında 100 milyon albüm satışı yaparak bugüne kadar en çok satış yapan gruplardan biri haline gelmiştir.
Ten albümünün ilk parçası olan “Alive”, Eddie Vedder’ın biyolojik babasının kim olduğunu öğrenmesinden esinlenerek yazılmıştır. Şarkının gitar riffleri, Eddie Vedder’ın vokalleri ve kişisel, karanlık sözleri bu parçayı grunge’ın önemli bir parçası kılıyor.
Vedder kendi kişisel travmasını anlattığı bu parçanın fanlar tarafından yüksek sesle “I’m alive” diye eşlik etmelerinin şarkının lanetli anlamını kaldırıp bir özgürlük tanımı haline geldiğini söylüyor.
“Son,” she said, “have I got a little story for you
(“Oğlum,” dedi “senin için küçük bir hikayem var)
What you thought was your daddy was nothing but a…
(Baban olduğunu sandığın kişi aslında bir..)
While you were sitting home alone at age thirteen
(Sen on üç yaşında evde tek başına otururken)
Your real daddy was dyin’
(Senin gerçek baban ölüyordu)
Sorry you didn’t see him, but I’m glad we talked”
(Onu göremediğin için üzgünüm ama konuştuğumuza sevindim”)
4. Black Hole Sun – Soundgarden

Şarkıcı ve davulcu Chris Cornell, solo gitarist Kim Thayil ve basist Hiro Yamamoto tarafından 1984 yılında Seattle’da kurulmuştur Soundgarden. Grunge, heavy metal, alternatif metal ve alternatif rock tarzında müzik yapan grup dördüncü albümleri “Superunknown” (1991) sayesinde en büyük başarılarını elde etmiştir. Bu albüm Grammy ödülü almış “Spoonman“ ve “Black Hole Sun ” parçalarına ev sahipliği etmektedir.
Black Hole Sun 1994 yazının en popüler şarkısı olmakla kalmamış, grubun çok yönlülüğünü de kanıtlayarak grunge ve rock müziğin keşfedilmemiş noktalarına dokunmuştur. Kıyamet, rüya ve yıkılış hissini veren sözleri bu şarkıyı grunge yapan en büyük özelliklerinden biri. Aynı zamanda şarkının seksenlerin rock sesinden uzaklaşıp daha bozuk gitar sesleri kullanması grunge’ın dağınık ve özgür ruhunu yansıtıyor.
“Times are gone for honest men
(Dürüst adamların zamanı geçti)
And sometimes far too long for snakes
(Ve bazen yılanlar için çok uzun)
In my shoes, a walking sleep
(Ayakkabılarımda gezen bir uyku)
And my youth I pray to keep
(Ve korumak için dua ediyorum gençliğim)
Heaven send Hell away
(Cennet, Cehennemi kov)
No one sings like you anymore”
(Artık kimse senin gibi şarkı söylemiyor)
5. Today – The Smashing Pumpkins

Billy Corgan, James Iha, D’arcy Wretzky ve Jimmy Chamberlain tarafından 1988 yılında Chicago’da kurulan The Smashing Pumpkins gothic rock, heavy metal, grunge, psychedelic rock, progressive pop, shoegaze, dream pop ve electronica türlerine ait elementleri birleştirerek kendilerine özgü bir ses edinmiştir. İlk albümleri “Gish” (1991)‘in başarısından sonra “bir sonraki Nirvana” olarak adlandırılan The Smashing Pumpkins büyük bir başarı baskısı içindeydi. “Today”in de parçası olduğu Siamese Dream (1993) albümü üyelerin bağımlılık, ayrılık, depresyon ve intihara meyilli oldukları zor bir dönemde ortaya çıktı. Üyelerin yaşadığı bu zorluk Gish’te kullandıkları psikedelik sesi terk edip dreamy pop ve neredeyse metal bir sese yönelmelerine neden olmuş ve şarkı yazımlarını da derinden etkilemiştir, bu yüzden bu albümdeki parçalar daha çok depresyon ve kayıpla ilgili sözlerle süslenmiştir.
Yüksek sesli nakaratı ve çarpık gitar sesleriyle donatılmış bu şarkı sözleri ve melodisi arasında orantısızlığa sebep olurken dinleyicilerini de asıl hikayesi hakkında karanlıkta bırakıyor. Oysa ki şarkı Billy Corgan’ın intihara meyilli olduğu bir günde yazılmıştı.
“Pink ribbon scars
(Pembe kurdele izleri)
That never forget
(Asla unutulmayan)
I tried so hard
(Çok uğraştım)
To cleanse these regrets
(Bu pişmanlıkları temizlemek için)
My angel wings
(Melek kanatlarım)
Were bruised and restrained
(Yaralandı ve engellendi)
My belly stings”
(Karnım ağrıyor)
6. Would? – Alice in Chains

Grunge grupları oldukça popüler eden diğerlerinden farklı olma ve isyan gibi konuları aslında birçok grunge müzik grubunun oluşumundaki en büyük etkeni konuşmakta oldukça çekiniyor. Madde bağımlılığı Kurt Cobain’in oldukça dile getirdiği bir konu olsa da müzikte fazla yeri yoktu fakat Alice in Chains madde bağımlılığını gruplarının çekirdeği haline getirerek müzik sahnelerinin aç olduğu o karanlık konuları insanlara sundu.
Aşırı eroin kullanımından vefat etmiş olan Mother Love Bone üyesi Andrew Wood‘a ithafen yazılmış olan bu parça Man in the Box’ı öne çıkaran çarpık seslere tezat olarak daha temiz müzikal bir ses izliyor. Fakat bu temiz ses sizi yanıltmasın, dinleyiciyi hemen umutsuzluk hissiyle dolduran bas ve bateri sesleri bu parçanın yıldızı. Bir kakofonide buluşan grup üyeleri Staley’nin sesini gölgede bırakmıyor, aksine hikayeyi güçlendiriyor. Bu güçlü müzik bağımlılık, yargılama, umutsuzluk temalarını alıyor ve henüz bırakmaya hazır olmayan birinin en derinlerine götürüyor bizi.
“Into the flood again
(Aynı tufanın içinde yine)
Same old trip it was back then
(Aynı eski yolculuk)
So I made a big mistake
(Böylece bir hata yaptım)
Try to see it once in my way
(Bir kere de benim açımdan bakmayı dene)
Drifting Body, it’s sole desertion
(Sürüklenen beden, bu yalnız bir kaçış)
Flyting not yet, not quite the notion”
(Uçuyor, henüz çok da mefhum değil)
7. Heart-Shaped Box – Nirvana

Nirvana’nın üçüncü ve son albümü olan “In Utero”da yer alan “Heart-Shaped Box” parçasını eşi Courtney Love’ın kendisine verdiği kalp şeklindeki kutudan ilham alarak kaleme alıyor Kurt Cobain. Kutunun içinde vücudundan koparılmış bir oyuncak bebek kafası, ufak biblolar, çiftin burçları olan Balık ve Yengeç’e dair çeşitli referanslar bulunmaktaydı. Kurt Cobain bu şarkının kanser olan çocuklar hakkındaki bir haberden esinlendiğini söylemiş, bazı fanlar bu şarkının tüketici kültürü hakkında bir yorum, duygusal bağımlılık ve Cobain’in ün ile ilişkisi hakkında olduğunu öne sürmüş fakat şarkının ilk adının Heart-Shaped Coffin oluşu farklı bir hikaye anlatıyor bize. Bu parça simultane olarak hem yakıp hem iyileştiren, en bağımlılık yapan madde gibi takıntılı bir aşkı anlatıyor.
Bu parçayı grunge sahnesinin önemli bir parçası ilan eden detaylar duygusal yoğunluğu ve doksanların ham grunge orijinalliğini barındırmasında saklı. D gitar akordu daha ağır ve karanlık bir hissiyat yaratırken Cobain’in çarpıtma tekniği aşk ve takıntının ham ve yoğun duygusallığını yansıtıyor.
“She eyes me like a Pisces when I am weak
(Beni bir Balık gibi izliyor ben zayıfken)
I’ve been locked inside your heart-shaped box for weeks
(Haftalardır senin kalp şeklindeki kutunda kilitliyim)
I’ve been drawn into your magnet tar pit trap
(Senin mıknatısınla bataklık tuzağına çekilmişim)
I wish I could eat your cancer when you turn black”
(Keşke siyaha döndüğünde senin kanserini yiyebilseydim)
8. Touch Me I’m Sick – Mudhoney

Green Rivers grubunun dağılmasından sonra ritim gitarist Mark Arm, ve baş gitarist Steve Turner tarafından kurulmuş olan Mudhoney, grunge türünün yaratımı ve gelişiminde önemli bir parça oynamıştır. Her ne kadar grunge türü için önemli bir grup olan Mudhoney, Nirvana gibi ünlenememiş olsa da onlarla aynı zamanlarda kurulan grupların hepsinden daha soluklu bir kariyer hayatına sahip ve tam on bir albüm çıkarmışlardır. Punk ve garage rock gibi türlerden esinlenerek ham, belirsiz bir gitar sesiyle buluşan Mudhoney aynı zamanda grunge’ın alay ve ironisini benimsiyor.
Grubun çıkış şarkısı olan “Touch Me I’m Sick” oldukça kaotik. AIDS’le alakalı olabileceği düşünülen bu parça hastalık, kendinden nefret etme ve seksi konu alıyor. Hareketli gitar riffleri, bozuk vokalleri ve yüksek enerjisiyle türün yapıtaşlarından biri olan bu parça oldukça uzun bir raf ömrüne sahip olmuştur.
“I won’t live long
(Uzun yaşamayacağım)
And I’m full of rot
(Ve ben çürükle doluyum)
I’m gonna give you girl
(Sana vereceğim kızım)
Everything I’ve got”
(Sahip olduğum her şeyi)
9. Even Flow – Pearl Jam

“Even Flow”, enerjisi ve sürükleyici sözleriyle akılda kalıcılığını güçlendiriyor. Grubun çıkış albümü “Ten” (1991)‘de yer alan “Even Flow”, D majör kullanılarak bestelenmiştir. Evsizler hakkında yazılmış olan bu parçayı Vedder, 28 Mart 1994 yılında Miami’de gerçekleştirdikleri konserlerinde şu sözlerle tanıtıyor:
“Hala açık fikirliyken biraz sokak eğitimi vereyim diye düşündüm…Tam karşıdaki sokakta köprünün altında yaşayan küçük bir evsiz topluluğu var. Sadece bu insanların hepsinin deli olmadığını ve bazen bunun onların hatası olmadığını bilemezsiniz. Bu şarkının adı Even Flow.”
Vedder, daha sonrasında 12 Mayıs 2008’deki Toronto konserlerinde bu şarkıyı grubun ilk albümü üzerinde çalışırken arkadaş edindiği Eddie adındaki bir Vietnam Savaşı gazisinden esinlenerek yazdığını açıkladı. Vedder, şarkıyı grupla turnedeyken Eddie’nin ölmesi üzerine kaleme almıştır.
“Rests his head on a pillow made of concrete, again
(Donuyor, kafası betondan yapılmış yastığa koyulu, yine)
Oh, feeling
(Ah, hissediyor)
Maybe he’ll see a little better, set of days, ooh yea
(Belki de daha iyi günler görecektir, ah evet)
Oh, hand out
(Ah, eli dışarıda)
Faces that he sees time again ain’t that familiar, oh yeah
(Sürekli olarak gördüğü yüzler o kadar da tanıdık değil)
Oh, dark grin
(Ah, karanlık sırıtış)
He can’t help, when he’s happy he looks insane, hm yeah”
(Bir şey yapamıyor, mutlu olduğunda delirmiş gibi gözüküyor, evet)
10. Jennifer’s Body – Hole

Doksanlı yıllarda grunge ve alternatif rock türlerininmüzik sektörüne girmesiyle kadın sanatçıların sayısında inanılmaz bir artış yaşandı. Liz Phair, Björk, Juliana Hatfield… Courtney Love da bu isimlerden biriydi. Müzik sektörüne gitarist Eric Erlandson ile beraber kurduğu Hole ile giriş yapan Courtney Love bir yıldızın gerektirdiği her şeydi, fakat kadın olduğu çok farklı standartlarda değerlendiriyordu. O ve Kurt Cobain neredeyse farksızdı, fakat Kurt yaptığı için kutlanan davranışlar Courtney tarafından da sergilendiğinde yuhalanıyordu. Tam da bu sebeple Hole sürekli olarak sırtlarında bir gölgeyle ilerledi. Buna rağmen müzik listelerine başarıyla geçmeyi başardı.
Oldukça feminist bir yapıya sahip olan ve Hole’un ikinci stüdyo albümü olan “Live Through This” (1994) erkeklerin kadınlara olan saygısız ve duyarsız davranışlarına karşı bir çığlık gibi. “Jennifer’s Body” şarkısının kadına şiddet ile alakalı olduğu ortaya atılması gibi Colleen Stan olayının da şarkının ilham kaynağı olabileceği söyleniyor.
“You’re hungry, but I’m starving
(Sen açsın ama ben açlıktan ölüyorum)
He cuts you down from the tree
(Seni ağaçtan indirir)
He keeps you in a box by the bed
(Seni yatağının yanında bir kutuda tutuyor)
Alive, but just barely”
(Yaşıyor ama zar zor)
Kaynakça
- Ranzijn, Michel. “Exploring the Grunge Revolution: Nirvana’s ‘Smells Like Teen Spirit.’” Medium, Web 23 Nov. 2023, medium.com/@michelran/
- Songfacts. “Man in the Box by Alice in Chains – Songfacts.” Songfacts, Web
- Taysom, Joe. “The Sad Truth Behind Pearl Jam’S Anthem ‘Alive’” Far Out Magazine, Web 7 July 2021


