Türkçe müziğin çok çeşitli türleri ve bu türlerde akıllara kazınmış birçok albümü bulunmakta. Son dönemlerde ise yepyeni tarzlar bizler için benimsenip, bizlere oldukça güzel parçaları dinleme şansı veriyor. Ben de sizler için biraz farklı bir kategoriyle bu güzel albümlerden öneriler yapmak için buradayım bugün. İşte Gri Tonlarına Bürünmüş 5 Yerli Albüm Kapağı!
1. Burakbey – Deliler Oratoryosu (2024)

Deliler Oratoryosu, Burakbey‘in indie pop ve art pop’u harmanladığı ilk albümü. Üzerine iki buçuk yıl çalışılmış ve kendi sözleriyle şarkıları arasında madalyonun iki yüzünü yansıtan bu albüm, inançların Burakbey‘i nasıl sürüklediği ve bunları nasıl gördüğü ile ilgili, yaratıcı ve dinlemesi inanılmaz keyifli bir albüm.
“Bazılarınız materyal dünyaya çabuk kendini kaptırıp asıl ilgilenmesi gereken konulardan vazgeçiyor. Hâlbuki oturup bir sakinleşsek, ‘Agalar! Beyler ve bayanlar; they’ler ve them’ler! Biz ne yapıyoruz? Bu dünya nedir? Neler oluyor, nereye gidiyoruz?’ diye sorsak kolektif mutluluğa daha çabuk erişirmişiz gibi hissediyorum.”
2. Kayra – Ömrümün Son Güzel Günleri (2023)

“Ömrümün Son Güzel Günleri”, Kayra’nın (Onur İnal) dördüncü ve 2023 yılında çıkardığı ikinci albümü. Hayat ve ölüm temalarını şairane lirikleriyle, kendine has altyapıları ve bence zamansız olabilecek hip-hop türünün ülkemizdeki en güzel örneklerinden birini üreterek veriyor. Albümün prodüktörlüğünü uzun süredir beraber çalıştığı A-Bacchus ve Fonetik yapıyor. Bağışla, Bu Kaçıncı İsyan gibi parçaları sayesinde nakaratlarıyla akla kazınabilecek bu albüm.
”Bir albümü yazmaya başlamadan önce ne kadar çok not tutarsam o kadar iyi hissediyorum. Zihnimde zaten sürekli gezen albüme çok daha iyi odaklanmamı sağlıyor bu not tutma işlemi.”
3. Yaşlı Amca – Yaşlı Amca (2020)

Yaşlı Amca, ilkokul arkadaşlarının ellerine aldıkları müzik aletleriyle eğlencesine stüdyoya girmeleriyle o noktadan itibaren yükselerek devam ettikleri bir grup. Pandemi sürecinde ortaya çıkardıkları “Yaşlı Amca” albümü ise üzerine çokça çalışılmış ve her şarkısı bambaşka hislerle karşılıyor bizi. Bu duygular tabii ki rastgele değil. Yaşlı Amca‘nın diğer albümlerine de aşinaysanız insan ilişkilerinin ve hatıraların nasıl kusurlu ama aynı zamanda tüm neşesiyle hatıralarımızda kaldığını hissetmiş olabilirsiniz. Böyle karmaşık bir hissi bu güzel albüm dahil diğer tüm albümlerine yaymaları da kendilerini dinleyiciye sevdirmelerinin bence en büyük sebeplerinden biri oluyor.
“Şarkıların sözleri, melodisi ya da bir bütün olarak müzik bazen bazı şeyleri yansıtıyor olabilir ama bunlar keskin çizgiler değil. O an hissedilen durum, hikaye, anı ya da hissedilmesi istenen şeyler gibi bakınca daha kolay bir bağ kurulabiliyor ama hala keskin bir çizgi gibi gelmeye de bilir. Bu durumlarda en güzel şey bizim dinleyenlerimize nasıl hissettirdiğimiz. Eğer başka insanlar aynı şarkılardan farklı şeyler hissedebiliyorsa bu bizim için çok daha iyi.”
4. Şebnem Ferah – Kelimeler Yetse (2003)

Şebnem Ferah‘ın her albümünün benim için bir başyapıt olduğunu söylemekle birlikte “Kelimeler Yetse” dinleyen herkesi kalbinden vurabilecek, herkesin içinde kendisini bulabileceği bir albüm. Özellikle de bu albümü için yaşadıkları ve dostlarının anlattıklarıyla içten ve sade bir anlatımı seçiyor. Kendisinin sözleriyle: “Bir arkadaşına derdini anlatırken çok süslü kelimeler seçmezsin, oturup dertleşirsin işte.” Bunun dışında rock müzik için özenle uyumlu hale getirdiği sözleriyle de inanılmaz başarılı bir albüm.
“Sadece bu albümü göz önünde bulundurarak değil, genel olarak söylüyorum bunu. Bu albümde evet, çok yaşanmışlık var; çok daha kendi hayatımdan, çok daha dertleşir gibi ama bir otobiyografi de değil.”
5. Teoman – Gönülçelen (2001)

Teoman‘ın “Gönülçelen”i Şebnem Ferah’ın aksine tamamen Teoman’dan ve yaşadıklarından oluşuyor. Hiç tanıyamadığı babası, çocukken sadece hayalleriyle eğlenebilmesi, hayali karakterleriyle gerçek dünyanın insanlarından hep çok daha iyi anlaşması… İlişkileri, çocukluğu, ailesi ve büyümekle ilgili, tekrar tekrar dinleyince bir kez daha anlam kazan özel bir albüm Gönülçelen. Albümün ismi ise J.D Sallinger‘ın zamanında Gönülçelen adıyla basılmış Çavdar Tarlasında Çocuklar kitabının isminden geliyor.
“Çok içe dönüktüm küçükken. Hiçbir şeyi halledemiyordum içimde. Paylaşacak bir şeyim olmadığından ilişki kurma ihtiyacı hissetmiyordum. En mutlu olduğum anlar evde, odamda olduğum zamanlardı. Orada kendime, kimsenin anlayamayacağı dünyalar kuruyordum. Oradaki dünya daha çekici gelirdi bana. Hayali kahramanlarla o kadar bütünleşmişim ki, yıllar sonra onların benim bir parçam olduğunu görüyorum. Çünkü normal hayattan hala o kadar kopuğum ki, komşularımın, bakkalımın adlarını bile bilmem. Ama çocukken okuduğum kitap ve romanlardaki kahramanların ismini hiç unutmadım. Ve öyle yakın hissediyorum ki onları kendime; Tom Miks’teki Konyakçı’nın amcam olduğuna inanıyorum hala.”
Bu listeye girebilecek onlarca daha albüm olmasına rağmen sizler için biraz nostaljik biraz yeni, son 20 yılın bence kesinlikle bir kere dahi olsa dinlenmesi gereken 5 gri tonlarına bürünmüş yerli albümü ve kapakları.
Kaynakça:
- Burakbey röportajı: “Bence hepimiz bu evrende uyanıp ‘WTF?’ diyoruz. Aposto. Web. (Erişim Tarihi: 06.04.2025)
- Son Dönemin Popüler İsimlerinden Yaşlı Amca İle Röportaj. Wannart. Web. (Erişim Tarihi: 06.04.2025)
- Kayra’nın Hikaye Anlatıcılığının Doruklarında Bir Albüm: Ömrümün Son Güzel Günleri. Headliner. Web. (Erişim Tarihi: 06.04.2025)
- Teoman’dan Gönülçelen İle İlgili Açıklamalar. Blogspot. Web. (Erişim Tarihi: 12.04.2025)
- Gönülçelen’in Hikayesi, Teoman Röportajı. Blogspot. Web. (Erişim Tarihi: 12.04.2025)
- ”Kelimeler Yetse” Otobiyografi Değil. Blogspot. Web. (Erişim Tarihi: 07.04.2025)
- Kapak Görseli: Pinterest