Sevgilim
Hep ne düşünürüm bilir misin
Senin
Senin yüzünde, gözlerinde, elmacık kemiğinde
Dudağının kıvrımlaşıp gamze olduğu
O ince yüz çizginde
Göçmen kuşlar yuva bulur kendine
Bilhassa yelkovan kuşları
Ve sen bu yüzden
Ne zaman gelip çatsa güz
Kendi küçük pencerenden
Bir şiirin ağaçtan dökülüşünü seyredersin
Biraz kırgın ve eksik biraz…
Oysaki kimse bilmez
-Sen de bilmezsin-
Şiir sendedir, ellerindedir
Belki de tam o anda
Parmak uçlarından gönlüme
Dökülmektedir
Sevgilim ben ne düşünürüm bilir misin
Biz göz gözeyken seninle
Gelse konsa yelkovan kuşları gözlerine
Sen bir şehri baştan başa
Yıkabilirsin