“Gibi” dizisi 2021 yılında yayınlanmaya başlayan komedi türünde bir internet dizisidir. Dizinin her bölümü hem güldürüp hem de duygusal dakikalarla dolu hafızalardan silinmeyecek anlar sunuyor. Dizinin günlük yaşamımızda karşılaşılan karmaşıklıkları ve insanlar arasındaki ilişkilerinin arasındaki bağı ustalıkla ekran karşısındaki izleyiciye gösteriyor. Oyuncuların üstlendikleri rollerini başarıyla sergilemeleri diziyi başarılı yapımlar arasına koymuştur. Günlük sorunlara da yer verdiği gibi bizleri kendi dünyamızda da sorgulamalara yönlendiriyor. Yakın iki arkadaş olan Yılmaz ve İlkkan‘ın süregelen hayatlarında olayların bitmediği hayatlarını ele alıyor. İki arkadaş sürekli zıtlaşmalar yaşasa da birlikte sorunların üstesinden gelmenin yollarını buluyorlar. Aralarına daha sonra Ersoy adlı arkadaşları dahil oluyor. Ersoy, İlkkan’dan çok Yılmaz’ı destekler görülse de asıl olarak Yılmaz ve İlkkan arasındaki zaman zaman çıkan tansiyonu dengeliyor. Her bölümü ile izleyicileri ekrana kilitlemeye devam eden dizinin her bölüm ayrı sürükleyici hikayesi oluyor. Başlarına iş açmada üzerlerine olmayan bu arkadaşların, komik oldukları kadar düşündüren tarafları ile sizlere okuyup önerebilecekleri kitapları derledik.
Yılmaz – Yeraltından Notlar
Yılmaz, kendi yaşadıkları yetmezmiş gibi başkalarının hayatlarındaki sorunları dinler. Düşünme yetisinin karmaşık olan biçimini bilip savunur. Karakteri tam anlamıyla yansıtan “Hiçbir zaman insanın kafasında böyle yekpare kristal top gibi parlayan tek bir düşünce olmuyor” repliğidir diyebiliriz. Başına gelen her olayla mücadelesi izleyicilere ders veren ve efsanevi akılda kalıcı replikleri ile hayran bırakır.
Fyodor Dostoyevski’nin yaratıcı kaleminden olan bu kitap felsefi ve psikolojinin yanında toplumsal iç çatışmayı temel alır. Kitapta, iç dünyadan dış dünya analizi ve gözlemi yapılır. Yılmaz karakteri gibi sorgulamaların bitmediği, hayatta karşılaşılan her zorluğa ve gelişmeye dış etmenlerin oluşturduğu koşullar göz önünde bulundurulmadan yalnızca insandaki gerçeklikle hareket edilerek çözmeye gidilir. Yeraltı Adamı karakteri, tüm gelişen olaylara karşın mücadelesine durmadan devam eden, olağan olan şeyleri kabul görmeyen bir karakter olmaktadır. Yeraltı adamı, tıpkı Yılmaz gibi kendi mücadelesi ve iç tartışmaları olan karakterdir. Yılmaz’ın mizahının altında yatan derin kişilik ile bağdaşan, varoluşçuluğu inceden bize hissettiren bu kitap, Yılmaz tarafından da beğenilip bize önerilecektir.
İlkkan – Efruz Bey
İlkkan; özlü sözler söylemeyi ihmal etmeyen, kendince özgüveni yüksek dışa dönük biridir. Toplumun ne dediğini önemser ve ortamdaki dengeye ayak uydurmaya çalışan bir karakterdir. Fakat kendi çıkarlarını her zaman önde tutan İlkkan, karşı cinsin söylemlerine oldukça önem verir. İlkkan, Yılmaz ile olan zıtlaşmalara rağmen aynı evde yaşamaktadır. Biraz parayı seven, biraz şapşal, biraz duygusal, biraz da mücadeleci olan renkli kişiliği ile izleyicilerin gönüllerinde taht kurmuştur.
Efruz Bey, okuyucularına yazdıkları ile her zaman farklı kapılar açan Ömer Seyfettin’in usta ellerinden. Bu eserinde, düşünceleri, yaşam biçimi ile değişken bir karakter olan Efruz Bey’in hayatı anlatılıyor. Efruz Bey de tıpkı İlkkan gibi değişken bir karakter ve nabza göre şerbet taktiği benimsemiştir. Kendi çıkarlarını ön planda tutmayı hayat felsefesi haline getirir, bilgi sahibi olmaksızın kendi fikirlerini savunmaktan çekinmezler. İlkkan, okuyup belki de bakış açısına ek bir takım notlar alacağı bu kitabı bizlere önerecektir.
Ersoy – Ölü Ozanlar Derneği
Ersoy, duygusal durumunu derin yaşayıp, kolayca yansıtan bir karakterdir. Yılmaz ve İlkkan ikilisinin arasında oluşan gerginliklere karşın adeta bir ara bulucu görevi üstlenir. Ayrıca geçmiş ve gelecek odaklı değil de anı yaşamanın daha mantıklı olduğunu savunuyor. Objektif olmayı tam anlamıyla beceremeyen fakat duygusal anlamda dürüst bir karakter diyebiliriz.
N. H. Kleinbaum tarafından yazılmış olan bu başyapıt türündeki eser, maruz kalınan zorbalıklara, duyguları bastırma ve ailelerin yönlendirmesiyle sürdürülen hayatları konu ediniyor. Her şey bir öğretmenin, süregelen aile otoritesinin oluşturduğu düşünce özgürlüğü olmayan lise öğrencilerine, duyguların açığa vurulmasına yardım etmesiyle başlar. Romanda geçen ”carpe diem” sözcüğü aslında ana temayı okuyuculara gösteriyor. Ersoy’un muhtemelen okusa seveceği bir roman olacağı ve “carpe diem” yani anı yaşama ya da günü yakalama kavramını destekleyeceğini tahmin etmek çok da zor gibi değil.
Ethem – Bir Ikea Dolabında Mahsur Kalan Hint Fakiri’nin Olağanüstü Yolculuğu
Ethem, talihsizlikleri ardı ardına bitmeyen karakterdir. Yılmaz tüm bu yaşananları bir sohbet grubundan öğreniyor. Bir gün kayınvalidesi, bir gün amcası, başka bir gün eniştesi vefat ederken, ardından yengesi intihar ediyor. Tüm bunlarla da Ethem’in yaşadığı aksilikler bitmiyor. Bunlara dayanamayan Ethem hastaneye kaldırılıyor, başka bir zaman da Ethem yeğeni ile balkondayken bebeği ansızın bir drone alıp gidiyor. Kulağının kesildiğini yine bir sohbet grubundan Yılmaz öğreniyor. Ethem’in ismi sıklıkla bu tür kahkaha attıran talihsizliklerle duyulsa da henüz ekranlarda izleyici ile buluşmamıştır.
Kaynakça:
Kitap Diyarı, “Yeraltından Notlar” . Erişim: web
ekşi sözlük, “gibi (dizi)” . Erişim: web
Cumhuriyet, “Fakir: Bir Hint Fakirinin Olağanüstü Yolculuğu filminin konusu nedir, oyuncuları kim?”. Erişim: web
Onedio, “Okurken Sizi Hem Güldürüp Hem de Kafanızı Dağıtacak Aşırı Eğlenceli 12 Kitap”. Erişim: web