Yaşanmış bir hikayeden uyarlanarak beyaz perdeye aktarılan Gia (1998), trajik bir zirveden düşüş hikayesini ele alıyor. Modellik dünyasının yalnızca medyada romantize edildiği gibi görkemli, hayranlık uyandırıcı yönünü değil; gerçek ve dramatik kesitlerini süper model Gia Marie Carangi‘nin yaşamı üzerinden seyirciye sunan Gia (1998)’yı sizler için inceledik.
Modellik Kariyeri: Yükselişin Başlangıcı

‘’Life and death, energy and peace. If I stop today it was still worth it.”
Biyografik bir film olarak sinema arşivlerinde yerini alan ve yönetmenliği Michael Cristofer tarafından üstlenilen eser, Angelina Jolie‘nin başarılı oyunculuğu sayesinde söz konusu hikayenin sarsıcı gerçeklerini yüzümüze net bir şekilde çarpıyor. Gerçek bir yaşam hikayesinin anlatıldığı Gia (1998); güçlü, kararlı ve özgür bir kadın olan Gia Carangi’nin sayısız ders çıkarılabilecek hayat hikayesinden modellik, aşk hayatı, kayıplar ve depresyon gibi unsurlardan parçalar sunuyor izleyiciye.
Anne ve babası ayrı olan Carangi, henüz küçük yaştayken annesinden koparılan ve aile içi şiddete maruz kalan genç bir kız. Aile ortamında bulamadığı güveni ve ilgiyi arkadaşları aracılığıyla arayan Gia, ergenlik döneminin henüz başlangıcındayken konserler ve gece hayatıyla tanışıyor. Rock stilinden ilham alarak kendince harmanladığı, alışılmışın dışında tarzı sayesinde ise 16 yaşındayken bir fotoğrafçı tarafından keşfedilen Gia Carangi’nin New York’a tek yön bir bilet alarak kariyerinin başlangıcını yapmaya adım atmasını ve ardından bu küçük adımın, yaşamının her ayrıntısını etkileyecek büyük bir deprem etkisi yaratması seyirciyle buluşturuluyor.
Dünyadaki ilk süper model olarak kabul edilen İtalyan-Amerikan model Gia Marie Carangi, 70’lerin güzellik ve moda sektörünün gidişatını aykırı tarzıyla değiştirmesiyle ünleniyor. Dönemin çekicilik algısını belirleyen sarışın kadınlar arasından karanlık, melankolik görüntüsü sayesinde sivrilerek moda dünyasını kolayca domine ediyor. İkonik bakışları, duru güzelliği döneme damga vurarak henüz genç yaşında fotoğrafçılar ve dergiler tarafından peşinde koşulan bir yıldız haline getiriyor onu. Amerika, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi sayısız ülkede yayınlanan popüler moda dergilerinde kapak kızı olan Gia, kariyerinin ilk önemli modellik anlaşmasını henüz 18 yaşındayken Versace ile imzalıyor. Köklü dergilerin müzmin fotoğrafçılarının gözdesi olmayı başaran Gia, modellik camiasının favori ismi haline geliyor bir anda. Bu hızlı yükselişin hızlı bir çakılışı da oluyor ne yazık ki.
Popülerite, Aşk Hayatı ve Bağımlılık

”I’d tell them that you don’t have to be anybody. Because I’d know that being somebody doesn’t make you anybody anyway.”
Süper model olmadan önce de karakteri sabit, özgür ve alışılmışın dışında genç bir ruh seyrediyoruz ekranda. Vahşi kelimesinin vücut bulmuş hali olan Gia, kendi doğrularının peşinde koşmayı tek hakikat olarak belirlemiş bir karakter. İki ayrı uçta fütursuzca gezinen, maskülenlik ve feminenlik kavramlarını hiçe sayan ve gönlünden geçenleri hayatında uygulamayı seçen fevri kadın. Asi doğası Gia Carangi’yi unutulmaz kılan ana element oluyor yaşamı süresince. Ekranda görmekten en çok hazzettiğim elementleri bünyesinde barındıran bir kadın Gia Carangi; insana ilham veren, gördükçe özenilen ve yüksek öz güveni sayesinde kendini türlü maceralara atarak risk almaktan hoşlanan biri.
Cinsel kimliğini saklamayan Gia, ilk lezbiyen modellerden biri olarak da bilinmekte. Geçmişte erkeklerle birliktelik yaşadığı bilinse de kendini bir lezbiyen olarak tanımlıyor ünlü süper model. Yükselişini sağlayan fotoğraf çekimlerinden birinde, o dönem birliktelik yaşadığı makyöz Sandy Linter ile çıplak bir şekilde yaptığı çekim risk almaktan hoşlanan doğasını ve çekinecek hiçbir şeyi olmadığını ortaya seriyor. Bu cesur fotoğraf çekiminin ardından türlü markalar ve moda dünyasına ün salmış sayısız fotoğrafçıyla anlaşmalar imzalayarak zirveye oturuyor Gia. Blondie‘nin Atomic şarkısının klibinde de yer alarak medyada yerini sağlamlaştıran süper model, durdurulamaz bir yükselişe sahiplik ediyor.
Menajeri Wilhelmina Cooper ile isimsiz bir anne-kız ilişkisine sahip olan Gia, kendi annesini koyamadığı bir yere koyuyor menajerini zihninde. Bir anne figürü niteliğinde gördüğü Cooper, 1980 senesinde hayatını kaybedince Gia da annesini ikinci defa kaybetmiş gibi hissediyor ve işler bu kısımda sarpa sarıyor. Menajerinin kaybına dayanamayan Gia, dönemin güzellik dünyasında popüler olan uyuşturucu furyasına katılarak acısını bastırmaya çalışıyor. Önceden de uyuşturucu maddelerle tanışıklığı olan genç süper modelin halihazırda kullandığı hafif uyuşturucular bir süre sonra yeterli gelmiyor, bırakmak istese de kendine engel olamıyor ve daha ağır bataklara düşüyor genç Gia. Kullanılmış bir eroin iğnesinden dolayı kaptığı hastalık onu yavaş yavaş eritiyor ve Carangi, dünyada AIDS’ten ölen ilk kadın ünlü olarak tarihe geçiyor. Yalnızca 26 yaşında hayata veda eden, muhteşem potansiyelinin yitişine sahip olduğumuz modelin hikayesi, izlemesi güç ve bir o kadar da sarsıcı.
Gia (1998), uyuşturucu bağımlılığını yumuşatma veya görmezden gelme fikrine tamamen karşı bir film. Aksine, modellerin insanı tüketen çalışma koşulları ve moda dünyasında yasaklı madde kullanımının ne denli yaygın olduğuna dikkat çekerek medyada bir rüya misali yansıtılan bu evrenin karanlık kısımlarına odaklanıyor.
Angelina Jolie ve Gia

“I think God has a plan for me, but I don’t think it’s in this life.”
Jolie, Gia’yı apaçık duygular aracılığıyla canlandırıyor filmde. Uyuşturucu bağımlılığı, çocukluk travmaları ve aşk hayatındaki dalgalanmaları olağanüstü bir hassaslıkla seyirciye aktararak adeta Gia karakteri karşımızdaymış gibi bir gerçekçilikle bize genç süper modeli izletiyor. Çocuksu tavırları ve asi doğasına rağmen içerisinde bolca sevgi barındıran ve sevmek, sevilmek için can atan Gia’nın trajedileri ve terk edilme korkusunu kusursuz bir oyunculukla sunuyor.
Gia’yı canlandırması için Angelina Jolie’ye beş kez başrol teklifi gittiği ancak Jolie’nin her defasında rolü reddettiği bilinmekte. Nihayet rolü kabul etmesinin ardından kendisine genç süper modeli ne için canlandırmak istemekten kaçındığı sorusu yöneltildiğinde Jolie: ”Rolü kabul ettiğimde etkisinden çıkamayacağım için korkuyorum” sözleriyle Carangi’nin yaşamının tesirinden çekindiğini dile getiriyor. Kabul ettiği bu rol ona ‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandırıyor.
”O özgür ve yalnızca kendi olduğunda, Gia inanılmazdı. Hikayesinin trajedisi de bu. Düşünüyorsunuz, Tanrım, onun uyuşturuculara ihtiyacı yoktu -o kendi bir uyuşturucuydu.” sözleriyle Jolie, süper model Gia Carangi hakkındaki hayranlığını dile getiriyor.
–
Kapak Görseli: pinterest.com
Kaynakça
Cooper Sabrina, ”The story of Gia Carangi: world’s first supermodel who died of Aids at 26”, https://www.dazeddigital.com/fashion/article/41317/1/the-story-of-gia-the-world-s-first-supermodel-who-died-of-aids-at-26, dazeddigital.com, 2018.
Foundas Scott, ”The Self-Destruction of Gia”, https://variety.com/2002/film/reviews/the-self-destruction-of-gia-1200546896/, variety.com, 2002.


