Gerçeklerin Kanıtı: Belgesel Fotoğrafçılığı

Editör:
Gökçe KAVİ
spot_img

Kocaman bir pastadan incecik bir dilim aldığınızı düşünün; pastanın dışı her nasıl görünüyor olursa olsun ancak pastayı kestiğiniz zaman içerik bilgisine sahip olabilirsiniz. Şimdi ise kocaman bir yaşamdan, akıp giden zamandan ve olaylardan bir fotoğraf karesi aldığınızı düşünün. Aldığınız iki parça da size gerçekleri anlatıyor olacak.

Belgesel Fotoğrafçılığı

Doküman; belge anlamına gelir ve kökeni, Ortaçağ’da resmi evrak için kullanılan bir terim olan “documentum“a dayanır. Bu bağlamda kanıt ve gerçeğe uygun anlamlarını taşır. Belgesel fotoğrafçılığının konusu, çekişmeli ve tartışmalı olanların yanı sıra, dokunaklı ve üzücü deneyimlerin bir dizinidir. “Belgesel” fotoğrafçının, fotoğraf makinesini görünmez olanı ortaya çıkarmak için kullanılmasına dayandırılabilir. Böylece belgesel fotoğrafı dendiğinde; toplumsal ve sosyal yaşamı ilgilendiren her konuda bir şeyler anlatmayı, fotoğraf yoluyla gerçekleştirmektir denilebilir. Belgesel fotoğrafında, fotoğrafçının anlatmak istediği bir hikâye olur. İşaret etmek istediği bir sorun ya da dikkat çekmek istediği herhangi bir konu fotoğraflar aracılığı ile, ama fotoğrafçının bakış açısından yansıtılır.

Sizce bir belgesel fotoğrafçısının olmazsa olmaz özellikleri nelerdir? Aklınıza hemen unutamadığınız bir belgesel fotoğrafı karesi geliyor olabilir. Peki bunu unutulmaz kılan etkenler nelerdir? Belgesel fotoğrafçısı adeta, ışık uzmanı bir ressam gibi olmalı. Ressam ışığını nasıl tuvaline yansıtıyor ise fotoğrafçıda ışık açısını ustalıkla yakalamalı. Bunun nedeni ise fotoğraflarında anları ölümsüzleştiren estetik bir sanat olmasıdır.

Belgesel fotoğrafçıları, gündeme sürekli hakim olmalı ve işleyeceği konuları derinlemesine araştırmalıdırlar. Sorun çözme becerileri güçlü, sosyal hayatlarında ise aktif olmaları onlar için pozitif bir durumdur. Böylece daha çok olaya ve kişiye erişebilir, kurgu ile değil doğallık ile bir an yakalayabilirler.

Teknik, içerik ve estetiğin birleşimi ile ortaya çıkan belgesel fotoğrafları; gerekli ayarların makine üzerinde yapılması ardından aktarılacak mesaja karar verilmesiyle ortaya çıkar. Teknik ve içerik birleştirildikten sonra en önemli kısım, verilen mesajı estetik bir şekilde ortaya koymaktır. Hepsi bir arada olunca, unutulmaz anlar yakalamak kaçınılmazdır..

Gelin birlikte dergilere konu olan dünyaca ünlü fotoğraflardan bazılarını inceleyelim!

Kevin Carter – Sudanlı Çocuk Ve Akbaba

1994 yılında fotoğrafçı ve gazeteci kimliği ile birlikte Sudan‘a giden Kevin Carter devamında olacaklardan habersizdir. Sudan; ırkçılık, açlık ve kıtlık ile boğuşurken oradadır. İnsanların yiyecek bulamaması, açlık çekmesi tüm dünyanın gündemindeydi.

https://stikpmedan.ac.id/stikpress/wp-content/uploads/2017/07/kevin-carter-vulture.jpg

Kevin Carter hem bölgede hem de hayatı boyunca çeşitli fotoğraflar çekmiştir ancak sadece içlerinden biri hayatını değiştirdi. Açlıktan artık yürümeyi bırakın hareket edecek hali kalmayan bir kız çocuğu ve adeta onun ölümünü bekleyen bir akbaba. Batı’yı yatıştırmak amacıyla Sudan Hükümeti, ülkenin kıtlık çeken güneyinin bazı kısımlarını yardım operasyonlarına açıyor, ancak bazıları için çok geç olabilir. Açlıktan zayıf düşen küçük bir kız yere yığıldı. Geçenlerde Ayod’da ki bir beslenme merkezine giden yol boyunca. Yakınlarda bir akbaba bekliyordu.” Notuyla ilk olarak New York Times’da paylaşılan fotoğraf büyük ilgi topladı ve gazeteye aramalar, mesajlar yığılmaya başladı. Herkes kızın akıbetini soruyordu. Fotoğrafçı, akbaba kovalandıktan sonra yürüyüşüne devam edecek kadar iyileştiğini bildirdi. Merkeze ulaşıp ulaşmadığı bilinmiyor.” diye bir not cevap amaçlı paylaşıldı devamında ama insanlar bundan tatmin olmamıştı. Kendini çektiği fotoğrafı defalarca açıklar şekilde bulan Carter, fotoğrafı çektikten sonra bir ağacın altında saatlerce ağlayıp tanrıyla konuştuğunu ama sıkı tedbirler ve bulaşıcı hastalıklar yüzünden kıza temas etmemesi gerektiğini anlattı. Çeşitli dergi ve gazetede yayımlanan fotoğraf Carter‘a Pulitzer Ödülü kazandırdı. Olaylar ardından ağır eleştiriler ve yaşananlar dolayısıyla depresyona giren fotoğrafçı intihar etti.

Nick Ut – Güney Vietnam Savaşı

Vietnam Savaşı sırasında bir Napalm bombalamasından kaçan çocukları gösteren fotoğraf, Nick Ut tarafından çekildi. Masum çocuklar üzerinde savaşın etkisi, yüzlerinde ve bedenlerinde açıkça görülmektedir. Fotoğrafta çıplak ve silahlar nedeniyle vücudu yanmış bir şekilde koşan Kim Phuc (Phan Thi Kim Phuc), fotoğrafın anlatmak ve aktarmak istediği mesajı tüm benliğiyle daha da görünür kılmıştır. Fotoğrafta; tamamıyla hissedilen acı, çocukların masumiyeti ve yüzlerindeki ifadeden, bağıran ağızlarından içimize fışkırır gibidir. Bu acıdan olmalıdır ki Pulitzer Ödülü alacak olan bu fotoğrafı çeken Ut‘da; acıya karşı kayıtsız kalamamış. Phuc‘a yardım eli uzatıp, onun “Ölüyorum!” çığlıklarına karşın onu hastaneye götürüyor, böylece ölümden kurtarıyor. 

8 Haziran 1972’de Phuc, küçük Trang Bang köyünün üzerine ani ve ölümcül bir napalm bombası düştüğünde, Vietnam Savaşı’nın gölgesinde büyüyen dokuz yaşında bir çocuktu. Vücudunun %65’ini kaplayan yanıklardan kurtulmak amaçlı hastanede on dört hafta geçirdikten sonra fotoğrafı gören Phuc, fotoğraftan utanç duymuş ve ondan nefret etmiştir. Ancak bu fotoğraf dünyanın ve savaşın gidişatını değiştirmiştir. Fotoğraftaki çıplaklık unsuru bazı editörler tarafından sorun edilse bile, var olan acı çıplaklığın önüne geçip onu örtmüştür. Sadece fotoğrafçı ve fotoğraf öznesi olan ikili, yakın arkadaşa dönüşmüş ve aralarındaki bağ hiç kopmamış. Minnetini, O benim kahramanım. Ona borçluyum, sadece fotoğrafımı çektiği için değil, hayatımı kurtardığı için. Kamerasını bırakıp beni hastaneye getirdi.” şeklinde dile getiren Phuc, Ut‘a minnettar.

Steve McCurry – Yeşil Gözlü Afgan Kız

Afghan Girl / National Geographic

Afgan-Sovyet Savaşı sürerken Afganistan‘a mülteci kamplarını ölümsüzleştirmek için National Geographic tarafından gönderilen Steve McCurry, birçok kamp gezse de istediği sonuca varamaz ve durumu gözler önüne serecek bir şeye rastlayamaz. Bir çift parlayan yeşil gözlere rastlayana kadar..

McCurry, Şarbat Gula ile karşılaşana kadar bilemezdi; Afgan Savaşı’nın sembolü olacağını, bir başkaldırı sembolü olarak anılacağını, National Geographic‘in en bilinen fotoğrafı haline gelecek olan bu fotoğrafı çekeceğini.

Fotoğraf bize savaşın çocuklar üzerindeki etkisini gösterirken, aynı zamanda tehditkâr ve savaşa karşı nefretini gizleyemeyen Gula‘nın gözleri ile bize iletmiştir.

2002 yılında Gula‘yı tekrar fotoğraflayan McCurry, bize zamanın çok hızlı aktığını kanıtlıyor. Ancak buna rağmen zaman Şarbat Gula‘nın gözlerindeki o derin bakışları, parıltıyı ve keskin ifadeyi ondan alamadığını gösteriyor.

Kaynakça

  • Insider, Doree Lewak, “50 years later, ‘Napalm Girl’ speaks out about Vietnam War image that shocked the world and the photographer she credits with saving her life”
  • The New York Times, Jenny Gross, “Afghan Girl’ From 1985 National Geographic Cover Takes Refuge in Italy”
  • “THROUGH A GLASS DARKLY (DRAFT)“by Fred H. Cate, Harvard University Asia Center
  • Kapak Görseli – Görsel
spot_img

1 Yorum

  1. Çok bilgilendirici olmuş. Fotoğraflara bakarken hüzünlendim ama hepsinin hikayesini çok güzel aktarmışsın. Emeğine sağlık. Keyifle okudum

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.