George Lucas: Kült Filmlerin Yaratıcısı

Yaren Özşenoğlu
Yaren Özşenoğlu
Ben Yaren Özşenoğlu, Pamukkale Üniversite İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunuyum. Aynı zamanda serbest çevirmenlik ve İngilizce öğretmenliği yapıyorum. Okumayı ve yazmayı öğrendiğim günden beri edebiyata oldukça fazla ilgim ve bu alanda üretimim var. Hayatta en tutkulu olduğum iş yazı yazmaktır.
spot_img
spot_img

20. Yüzyıla damga vurmuş kült filmlerin yönetmeni George Lucas! Star Wars ve Indiana Jones gibi efsanevi fantastik film serilerine imzalarını atmış bu sıra dışı yönetmeni mercek altına alıyoruz. Bu denli unutulmaz ve popüler kültürde tazeliğini korumakta olan filmlerin başarısı ne?

George Lucas: Kült Filmlerin Yaratıcısı

Star Wars

George Lucas, 14 Mayıs 1944’te Amerika’da doğan film yapımcısı, yönetmen ve yazardır. 5 dalda Oscar adaylığı bulunan, yaşayan efsane yönetmenlerden biridir.

Peki onu efsane yapan şey neydi?

Hiç şüphesiz onu efsane yapan şeylerden biri 1973 senesinde yazmaya başladığı Star Wars (Yıldız Savaşları) adlı seriydi. 20. Yüzyılda doğan ve yaşadığımız milenyum çağına dek popüler kültürde varlığını sürdüren, aynı zamanda bilim kurgu türünün mihenk taşı sayılan serilerindendir. 1970’li yıllarda Amerika’nın uzay ile ilgili yaptığı devrim niteliğindeki çalışmalarla bilim kurgunun sınırları zorlanmaya başlamıştı. Star Wars bilim ve teknolojinin birleştiği, uzaya karşı duyulan uçsuz bir meraktan ortaya çıkmıştı kuşkusuz. Serinin ilk çıktığı dönem ele alındığında, bilim kurgu türünün hiç görmediği objeler barındırmaktaydı. Aynı zamanda 70’li yılların sinema teknolojisi ile bu denli çarpıcı görsellik ve gerçeklik barındıran filmler de bulmak pek mümkün değildi. O yüzdendir ki, Star Wars gerek sinema teknikleriyle gerekse kurgusu ile halen sinemadaki yerini korumaktadır.

Sinema tekniklerinin ve sıra dışı uzay kurgusunun yanı sıra Star Wars’ı efsaneleştiren bir diğer özellikse, onun gerçekliğidir. Star Wars evreni incelendiğinde, aslında dünyadaki politik ve siyasi sisteme ne kadar benzediği anlaşılmaktadır. Seride bahsedilen ”Dark Side” (Karanlık Taraf) yaşamakta olduğumuz dünyadaki kapitalist sistemi simgelemektedir. ”The Force” (Güç) olarak bahsedilen şey ise ”politik” bir güçtür. Bir diğer anlamda, var olan sistemde bir şeyleri değiştirebilme gücüdür, iyi veya kötü. Karanlık Taraf’ın Güç’ü kötüye kullanması, yani halkı köleleştirmek için kullanması da yaşanılan dünyadaki sisteme bir nevi referanstır. Bir diğer deyişle; Lucas, Star Wars kurgusunu oluştururken aslında dönemin dünyasının politik bir eleştirisini, belki de dönemin Amerika’sını anlatmaktadır. Aynı zamanda eserde karanlık taraftan ziyade, demokrasi yanlısı bir kesim de mevcuttur. Çok kısa aralıklarla, iki dünya savaşına ve bir çok felakete, bir çok gaddar yöneticiye tanıklık etmiş bir gezegende, bu olayların akabinde böyle bir seri gelmektedir. Baş karakterlerden Darth Vader, gaddar yöneticilere örnek ve eleştirel bir karakter olarak karşılamaktadır izleyenleri. Uzay evreninde, bu denli eleştirel, politik ve askeri bir bilim kurgu oluşturmak George Lucas’ın aslında ne denli keskin bir zekaya, parlak bir hayal gücüne ve insanlıkta bir şeylere ışık tutma konusundaki isteğine sahip olduğunun göstergesidir.

Indiana Jones

George Lucas imzalı kült filmlerden bir diğeri de Indiana Jones serisidir. Bu seride, George Lucas senaryo yazarı, Steven Spielberg de yönetmen olarak izleyicinin karşısına çıkmaktadır. Filmin türü bilim-kurgu, macera olarak adlandırılabilir. Filmler derinlemesine incelendiğinde, kurguda Lucas imzası taşıyan bir çok öğeye rastlanmaktadır. Baş kahraman Arkeolog Indiana Jones, tarihi ve dini olan değerli nesneleri ararken bazı politik güçler tarafından engellere maruz kalır. Lucas’ın tekrardan politik imgelere değinmesi eleştirel bir bakış açısı sunmaktadır. Ek olarak, tüm insanlığı ilgilendiren, antik değer taşıyan tarihi objelerin konu edinilmesi de bu seriyi özel bir konuma taşımaktadır. Ve elbette ki, dini motifleri de bünyesinde barındırmaktadır.

George Lucas‘ın Indiana Jones serisi ve karakteri ile yaratmaya çalıştığı şeylerden biri de merak duygusudur ve elbette insanın içindeki maceracı ruhu ortaya çıkarmaktır. Antik dönemlere ve şu anda inanılan dinlere ait ulaşılabilen kesin bilgilerin sayısının azlığından ötürü, insanın yaratılışa dair merakları daima kamçılanmıştır. Sinemadaki bu gibi eserler de bu merakları gidermekte ve insanı okumaya, araştırmaya daha çok teşvik etmektedir. Star Wars’da olduğu gibi, kullanılan sinema teknikleri ile Indiana Jones’un tehlikeli macerasına izleyenler de tüm o heyecan ve tehlike ile eşlik edebilmektedir. Indiana Jones’un kurgusundaki tüm o gizemler, hala edebiyatın ve sinemanın konusu olmaya devam etmektedir. Çünkü George Lucas’ın her iki seride de yaratmış olduğu evrenler ve arayışlar insanın hayatı boyunca sorguladığı ve aramakta olduğu olguları barındırmaktadır.

Efsanevi film yapımcısının, en efsanevi filmlerinden olan Star Wars ve Indiana Jones serileri, George Lucas’ın üstün ve sınırsız hayal gücü ile yıllardır tahtını korumaktadır. Her yaş grubuna hitap eden olağanüstü hayal gücüyle, hala tüm heyecanıyla izleyenleri kendisine bağlamaktadır. Bu iki efsanevi seri, eleştirel bakış açılarıyla, sonsuz merak ve keşif  duygusunun harmanlanıp sıra dışı bir hayal gücü ile sinema dünyasına sunulduğu eserlerdir ve uzun yıllar efsaneliklerini korumaya devam edeceklerdir.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Rose Adası’nın İnanılmaz Hikâyesi Film İncelemesi: Bir Mühendisin Ütopyası

68 kuşağının rüzgârını arkasına alarak kendi bağımsız ada devletini kuran İtalyan mühendis Giorgio Rosa'nın gerçek hayat hikâyesini işleyen, eğlenceli, ilham ve umut dolu bir film.

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.