Çiçek İsimlerinin Etimolojisi: Gelincik Kelimesi

Editör:
Deniz Filiz
" hide_table_content="td_encvalW2dpemxlXQ=="]

Söylenti Edebiyat Ekibi olarak birbirinden farklı kelimelerin etimolojisini incelediğimiz serimizde “gelincik” kelimesinin etimolojisini inceledik!

Gelincik Çiçeğinin Etimolojisi

Kırılgan ve narin bir yapısı vardır gelincik çiçeğinin, kırmızı yaprakları dokunulduğu an dökülecek gibidir. Gelincik çiçeğinin ayrılığı simgelediği söylenir. Hassasiyeti, inceliği, kibarlığı ve hüznü de sembolize eder. Hüznü temsil edişi belki de dokunulsa dökülecek kadar hassas yapraklarındandır. Papaver (Papaver rhoeas), gelinciğin Latince adıdır. En eski Türkçe kelimelerden olan “gelin” kelimesine “-cık” eki getirilmesi ile oluşturulmuştur. Eski Türklerde gelinlik kırmızı renktir bu nedenle açan çiçeği gelinliğe benzetmişlerdir ve “gelincik” demişlerdir. Çukurova ağzında “pampal” denmektedir gelincik çiçeğine. Çukurova’nın halkını, taşını, toprağını güçlü kalemiyle anlatan Yaşar Kemal‘in kitaplarında da geçer pampal kelimesi. “Toprak ağzına kadar pampal dedikleri kır laleleriyle dolmuştu.”

Mitolojide de tıpkı sanat dallarında olduğu gibi farklı bir yeri vardır bu çiçeğin. Mitolojideki yeri ise Yunan mitolojisinde uyku tanrısı olarak bilinen Hypnos ile ilişkilendirilebilir. Hypnos gelincik familyasından olan haşhaşın yapraklarını kullanarak insanlar için taç yapar. Bu tacı takanlar uzun bir uykuya dalar.

Edebiyatta Gelincik Çiçeği

“gerçekte bir sevinç, mutluluk yok değildir yüreklerimizde 

sevgiler umutlar yok değildir 

öyleyse neden çabuk küseriz birbirimize 

çabuk öfkeleniriz 

durup durup böyle hüzünlenmemiz neden

anlamıyoruz da ondan mı yoksa

bir bütün olduğunu mutluluğun

umudun bir bütün olduğunu 

seziyor muyuz yalnızca 

baktıkça gelincik tarlalarına uzaktan

öyle bir arada güzel 

yaşamanın lezzetini 

kanımızı tutuşturdukça gün günden

buğusunu saldıkça 

bir tütün dumanı gibi yaktıkça genzimizi.” 

         Edip Cansever

Şairlere ilham kaynağı olmuştur kısa ömürlü gelincik. Edebiyatta şiirlerde sıklıkla adı geçer. Edip Cansever’in “Gelincikler” şiiri edebiyatta kullanımına verilebilecek güzel örneklerden biridir.

Tarihte Gelincik Çiçeği

“Flander kırlarında gelincikler açar 

Sıra sıra haçlı mezarlar arasında,

Yerlerimizi gösteren ve gökyüzünde  

Hala cesurca öten tarla kuşları uçar

Hafifçe duyulur aşağıda silahlar ortasında.”

I. Dünya Savaşı’nda Kanadalı bir cerrah John McCrae, çatışmaların yoğun olduğu Batı Avrupa’da, çatışmalarda çok fazla insanın hayatını kaybettiği Flanders Tarlaları’nda gelincik çiçeklerinin açmasının ardından Flanders Tarlaları’nda/Kırları’nda (In Flanders Fields) adlı şiiri yazmıştır. Gelincik, ölümle, yıkımla, insanın kendini feda etmesiyle ilişkilendirilmiştir. Günümüzde her Anma Günü’nde Dünya’da ve Kanada’da milyonlarca kişi tarafından okunmaya devam etmektedir.

Resimde Gelincik Çiçeği

The Poppy Field near Argentuil 1873 by Claude Monet

Gelincik çiçeği edebiyatın yanında resimlerde de kullanılmıştır. Örneğin Claude Monet’nin tablosunda görebiliriz. 1873 yılında bitirdiği bu tablo sanatla gelinciğin birleşimine en güzel örneklerden biridir.

Poppy Field 1890 by Vincent Van Gogh

Gelincik çiçeklerinin olduğu bir tablo daha vardır ki o da Van Gogh’un Gelincik Tarlaları adlı eseridir.


Kaynakça: 

https://turkoloji.cu.edu.tr/YENI%20TURK%20DILI/9.php#:~:text=L%C3%A2tince%20ad%C4%B1%20Papaver%20olan%20%22Gelincik,ekinin%20il%C3%A2vesiyle%20meydana%20geldi%C4%9Fini%20s%C3%B6yl%C3%BCyor Erişim Tarihi 30.12.2023.

https://manifold.press/hirt-hisir-gelincik Erişim Tarihi:06.01.2024.

https://www.tablohane.com/blog/claude-monet-gelincikler-tablosu-coquelicots-poppy-field-1140 Erişim Tarihi: 06.01.2024.

Çiçek Doktoru. Ersan, Ümit. İstanbul: Destek Yayınları, 2022.

https://tr.gov-civ-guarda.pt/flanders-fields Erişim Tarihi: 07.01.2024.

Yekpare Karakış, Yaşar Kemal’in Romanlarında Çukurova Ağzına Ait Sözcükler ve Etimolojileri (Yüksek Lisans Tezi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2019; 106)

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Marmaris’te Yaz Rüyası: 5 Günlük Keşif Rotası

Ege ve Akdeniz'in incisi Marmaris için keyifli bir yol rotası.

Feminizmin Gücü: Patriyarka’nın Sosyal Yapılara Etkisi

Patriyarkal sisteme meydan okuyan feminizm, kadını güçlendirip eşitlikçi bir toplum inşasına öncülük eder.

Söylenti Konser Takvimi: Üç Büyükşehirde Kimler Var?

Söylenti müzik ekibi tarafından hazırlanan; İstanbul, Ankara ve İzmir'e müzik coşkusunu tattıracak birbirinden farklı Mayıs ayı konserleri sizlerle!