1-Eşkıya
1996 yılında hayatımıza giren, Yavuz Turgul‘un başyapıtı sayılan Eşkıya günümüzde kült filmler arasında yerini almıştır. Şener Şen, Uğur Yücel ve Yeşim Salkım‘ın başrolleri paylaştıkları film Oscar aday adayı olmuştur. Sansürle sinemaya yapılan darbeye 1980 yılı darbesi eşlik etmiştir. Türkiye’yi film sektöründen uzaklaştıran kurak dönemin sonunu getirme özelliğini taşıyan Eşkıya, arkadaşlık, aşk, acı, intikam ve ihanet konularını incelikle işlemesi ve kusursuz senaryosuyla Türk Sinema sektöründe yeni bir çağı başlatmıştır. Bir bakıma Türk Sineması için milat sayılabilir.
2-Bir Zamanlar Anadolu’da
Nuri Bilge Ceylan Cannes Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü‘nü kazanarak yıla damgasını vurmuştur. Yılmaz Erdoğan, Taner Birsel, Fırat Tanış ve Muhammet Uzuner gibi oyuncuların başrolleri paylaştığı filmin senaristliğini ve yönetmenliğini Nuri Bilge Ceylan yapmıştır. Bir cinayet soruşturması için Anadolu‘nun yollarında mesai yapan bir doktor, savcı, birkaç polis ve katilin gerilimli hikayesini anlatır. Türk Sineması denince ilk akla gelen isimlerden biri olan Nuri Bilge Ceylan’ın ülkemiz sinemasını uzaklara taşıdığı özel bir filmdir. İnsanların vazgeçmişliği, bıkkınlığı, cinayetin bile rutinleştiği ve aslında insan ruhunun her şeye alışması hakkında bir hikayedir. Bir ceset, unutulan bir ceset torbası ve tarladan toplanmış kavunlar… Yaşamanın ya da ölmenin ilginç bir tarafı yok der gibi Bir Zamanlar Anadolu’da.
3-Yusuf Üçlemesi (Yumurta- Süt- Bal)
Bu üçlemeyi tek başlık altına topladık. Yumurtayla başlayan film serisi Bal ile biter. Yönetmenin tersine bir kronoloji izlediği üç filmin baş karakteri Yusuf‘tur. Semih Kaplanoğlu‘nun şahane üçlemesidir.
Yumurta: İlk filmdir. Yusuf’un yetişkin zamanları anlatılır. Hayatındaki büyük kararlarının kaynağı olan annesini kaybeden Yusuf’un, doğup büyüdüğü yere geri dönmesiyle yaşadığı birkaç günlük süreç filme alınmıştır. Yusuf’u Nejat İşler canlandırmıştır. Ona Saadet Işıl Aksoy eşlik eder. Filmin başlangıç sahnelerinde Tülin Özen‘i görürüz. Yusuf’un kitapçısına gelir ve kitaplara bakar. Elinde bir şişe şarap ve seçtiği bir kitapla kasaya yaklaşır. Kitapla şarabı takas etmek ister. Yusuf kabul eder. Böyle rutin, sıradan bir hayatı vardır. Filmde, aslında bir şair olan Yusuf’un suçluluk duygularına yenik düştüğü ve ona saçma gelen gelenekleri gerçekleştirdiğini gözlemliyoruz.
Süt: Süt serinin ikinci filmidir ve Yusuf’un gençliği anlatılır. Yusuf’u filmde Melih Selçuk canlandırır. Annesi rolünde Başak Köklükaya vardır. Tülin Özen‘i filmin başlangıç sekansında ağaca asılı olarak izleriz. Efsaneye göre içine yılan girmiş bir insanı ağaca ters asıp altında süt kaynattığında yılanı çıkarabilirsin. Bu korku filmlerini aratmaz sahneyle başlayan film, Yusuf’un annesinin bir erkekle ilişkisi olduğunu anlaması, geçirdiği hastalık nedeniyle de askerlik yapamayacağını öğrenmesiyle yaşadıkları anlatılır. Yusuf; gençliğin soğuk, kırılgan taraflarıyla tanışır.
Bal: Üçlemenin sonuncusu olan, Yusuf’un çocukluğunda geçen filmin görüntüleri izleyiciyi büyülüyor. Tülin Özen‘in bu kez Yusuf’un annesi olarak karşımıza çıkmasıyla seri tamamlanıyor. Çok sevdiği ve yöreye özgü Karakovan Balı‘nı toplarken kaybettiği babasını da Erdal Beşikçioğlu oynuyor. Babası öldükten sonra çok mutsuz olan annesini, sırf mutlu olsun diye sütünü sorunsuzca içen Yusuf’un, çocukluk trajedileri insana çok ağır geliyor. Üçlemenin en trajedi ağırlıklı filmidir diyebiliriz. Çocuk oyuncu Bora Altaş hayran bırakıyor.
4-Adı Vasfiye
Atıf Yılmaz‘ın yönettiği, Müjde Ar, Aytaç Arman ve Yılmaz Zafer‘in başrollerde olduğu film 1985 yapımıdır. Necati Cumalı’nın ”Ay Büyürken Uyuyamam” adlı eserinden uyarlanan fantastik sayılabilecek bir filmdir. Yazar tıkanıklığı yaşayan bir senaristin, tesadüf eseri Vasfiye’nin hikayesini dinlemeye başlaması ve Vasfiye’yi ilginç bulmaya başlamasıyla ilerleyen bir filmdir. Dinleyicilerden dört farklı Vasfiye karakteri çıkmıştır. Yazar, Vasfiye’nin aslında kim olduğunu bulmaya çalışacaktır. Ancak Vasfiye’nin gerçek olup olmadığından bile emin değildir. Şahane bir senaryoya sahip güçlü bir kadın filmidir Adı Vasfiye.
5-Hababam Sınıfı
Günümüzde hala zevkle ve kahkahalarla izlenilen kült filmlerimizden biridir. Ertem Eğilmez‘in yönettiği, Rıfat Ilgaz‘ın eserinden uyarlanan film o kadar beğenilmiştir ki tek filmle sınırlı kalmamıştır. Herkesin izlediğinden emin olduğumuz bu filmi listeye almadan geçemezdik.
6-Masumiyet – Kader
Zeki Demirkubuz‘un iki farklı filmidir ancak aynı hikayenin farklı zamanlarını anlattığı filmleri birbirinden ayırmadan tek başlık altında inceliyoruz.
Masumiyet: Yönetmenin Kader’den önce çektiği filmidir. 1997 yapımıdır. Başrollerinde Haluk Bilginer, Güven Kıraç, Derya Alabora‘yı izliyoruz. Hikayenin Kader’de yaşananlardan sonraki kısmı anlatılır. İnsanların kendisini çok seveni sevemediği, zor olanı tercih ettiği, saplantılı olmanın filmidir. Oysa ki herkes birbirini sevse ortada sorun falan kalmayacak. Aşk nedensizliktir, en mantıksıza sürüklenmek… İçinden çıkılamayan en hastalıklı ilişkileri ”inanç” boyutunda masumiyete çevirmek… Böyle bir filmdir Masumiyet.
Kader: Masumiyet’te anlatılanların çok daha öncesini anlatır film fakat daha sonrasında çekilmiştir. Vildan Atasever ve Ufuk Bayraktar‘ın oynadığı film Altın Portakal ve Altın Lale Ödülleri ‘ni kazanmıştır. Yapım yılı 2006’dır. Kalbin odaları vardır. O odalarda yaşanır acılar, telaşlar, aşklar, ihanetler… Zeki Demirkubuz sinemasının yaşattığı o boş vermişlik hissi bu filminde de etkilidir. Çünkü insan en çok aşk uğruna vazgeçer her şeyden. Aşk duygusu doyumsuzdur. Böyle bir filmdir Kader.
7-Tabutta Rövaşata
1996 yapımıdır. Filmde Ahmet Uğurlu, Tuncel Kurtiz gibi büyük ustalar rol alır. Komik sahneleri olsa da anlatılan dramın ağırlığından çok da güldürmeyen bir filmdir. Evsiz, ama belki de hayata dair umutları olan Mahsun’un hikayesidir. Yazan ve yöneten Derviş Zaim‘dir.
8-Selvi Boylum Al Yazmalım
Kült filmlerin başında gelen ve bu listenin olmazsa olmazı bir filmdir. Türkan Şoray, Kadir İnanır ve Ahmet Mekin’in başrollerde devleştikleri filmin yönetmen koltuğunda Atıf Yılmaz vardır. ”Sevgi emekti” cümlesini akıllara kazıyan film 1977 yapımıdır.
9-Kaç Para Kaç
Reha Erdem sinemasının ilk örneklerinden olan ama akılda kalmayı başaran filmin yapım tarihi 1999’dur. Taner Birsel‘in oyunculuk başarısıyla bir performans filmine evrilen ve beklenmedik finaliyle uzun süre aklınızdan çıkmayacak bir filmdir. Bir adamın parayla imtihanıdır. “Paranın değiştiremeyeceği insan yoktur” temasının zarif bir şekilde anlatımıyla bu listede olmayı fazlasıyla hak ediyor.
10-Kış Uykusu
Nuri Bilge Ceylan‘ın 2014 yapımı, Haluk Bilginer, Demet Akbağ ve Melisa Sözen‘i buluşturan filmi Kış Uykusu; Altın Palmiye‘de En İyi Film Ödülü‘nü kucaklamıştır ve Nuri Bilge Ceylan ülkemizi bir kez daha uzaklara götürmüştür. Senaryosunu Ebru Ceylan‘la birlikte yazdığı film Kapadokya‘da geçer. Otel işleten Aydın, kendinden genç karısı Nihal ve eşinden boşanıp onlarla yaşayan kız kardeşi Necla ile sıradan bir hayat yaşamaktadırlar. Ancak insanlar arasındaki maddi farklara, kültürel farklar da eklenince Aydın izole olmanın kendi için en doğru yol olduğunu düşünür. Çünkü onun için alıştığı odası, eşyaları olması yeterlidir. Ama gerçekten yeterli midir? Sıradan hayatında kendini çok önemli sanmanın; bilgiyi kuşanmanın tek geçerli hayat olduğunu düşünen narsist bir hikayedir Kış Uykusu. Sorunsuz hayatında paraya çok değer vermeyen, ama her şeyin parayla ”iyi” olabildiği coğrafyalarda; insanların çamurlu ayakkabılarını hor görebilen bir adamın hikayesidir. Sınıfsal çatışmaların tanımı; otel sahibi bir adamın insanlara bakışıyla, yoksul bir imamın saygıdan ödün vermeyen davranışlarının inceliğinde birbirine çarparak, ortaya utanmak duygusunu çıkartacaktır.
11-Sen Aydınlatırsın Geceyi
Onur Ünlü‘nün yönettiği filmde Leyla ile Mecnun dizisinin pek çok oyuncusunu izlemek mümkün. Sıradan gibi görünen bir kasabada her karakterin süper güçleri olmasının, hikayeyi tam anlamıyla fantastik yapması beklenirken, aslında bu süper güçleri başarı elde etmek için kullanmayan bir kasaba dolusu insanın hikayesi anlatılıyor. Film, dünyayı kurtarmaya alışık olduğumuz süper kahraman filmlerinden farklı yazımıyla ayrılıyor. 2013 yapımı filmin finali de izlemeye değer. Şık bir kara komedi örneğidir diyebiliriz. Ayrıca film siyah beyazdır.
12-İstanbul Kırmızısı
Ferzan Özpetek‘in “kendi hikayemi anlatıyorum” söyleminden yola çıkarak yazdığı romanını görselleştirdiği, aşk üçgeni hikayesi eşliğinde İstanbul’u şiir gibi işlediği filmidir Rosso İstanbul. Başrollerinde Halit Ergenç, Tuba Büyüküstün, Mehmet Günsür ve Nejat İşler yer alır. 2017 yapımıdır.
13-Ağır Roman
Mustafa Altıoklar‘ın yönettiği filmde Okan Bayülgen, Mustafa Uğurlu ve Müjde Ar başroldedir. 1997 yapımı film karanlık sokaklarda geçer. Değersiz görülen insanların, kendilerini değerli görmek, ”önemli” hissedebilmek adına çabalamalarını anlatır. İyiler vardır ama denge gereği bir de kötüler vardır ve kötüler daima kazanırlar. Sahiden kazanırlar mı?
14-İşe Yarar Bir Şey
Pelin Esmer‘in Barış Bıçakçı‘yla beraber yazdığı, yönetmenliğini kendisinin yaptığı film 2017 yapımıdır. Başak Köklükaya, Öykü Karayel ve Yiğit Özşener‘in başrolleri paylaştığı film pek çok ödül kazanmıştır. Bir şair olan Leyla‘nın, hemşirelik okuyan Canan‘la tren yolculuğunda tanışması, yaptıkları yol arkadaşlıkları ve bu sohbetler sonunda Canan’ın ne amaçla İzmir‘e gittiğinin ortaya çıkmasıyla insanı ikilemde bırakan, yol ayrımına getiren kusursuz bir film olarak bizlere sunuluyor. Sohbet derinliğinin ve kültürel birikimin de fark edildiği filmin oyunculukları muazzam.
15-Sürü
Zeki Ökten‘in yönettiği film 1979 yapımıdır. Tarık Akan, Tuncel Kurtiz ve Melike Demirağ‘ın başrollerde olduğu filmin senaryosunu Yılmaz Güney yazmıştır. Bu filmi yazarken cezaevindedir. Aşiretler arası çatışmaların anlatıldığı film bir Türkiye gerçeğidir. Günümüzde de değeri bilinmektedir.
16-Umut
1970 yapımı filmi yazan ve yönetenler Yılmaz Güney ve Şerif Gören‘dir. Yılmaz Güney başrolünü de kendisi oynamıştır. Bütün geçimini bir at sayesinde yapan faytoncu bir adamın atına araba çarpar ve ölür. Bir de üstüne suçlu durumuna düşen adam ailesiyle ne yapacaklarını bilmez şekilde parasız kalmıştır. Son bir ”umut” define aramaya çıkarlar. Günler geçtikçe bulunamayan define Cabbar‘ın aklını kaybetmesine neden olur. Unutulmayacak bir finalle son bulan filmi mutlaka izlemenizi öneriyoruz.
17-Kelebekler
Tolga Karaçelik‘in yönettiği 2018 yapımı film, Bartu Küçükçağlayan, Tolga Tekin ve Tuğçe Altuğ‘un buluşmasıyla ve başarılı senaryosuyla unutulmayacak bir filmdir. Birbirinden uzaklaşmış üç kardeşin babalarının acil çağrısıyla tekrar bir araya gelmesi ve memleketlerine dönüş yolculukları anlatılır. Döndüklerinde babalarının öldüğü haberiyle kendilerini geçmişe dair hesaplaşmalar içinde bulurlar. Şimdiki hayatları da pek yolunda gitmeyen üç farklı insanın hikayesinin akıcı ve çekici anlatımıyla keyifli bir filme dönüşmesi. Kaçırmayın.
18-Aaahh Belinda
Atıf Yılmaz‘ın fantastik serisinden bir film daha. Yine Müjde Ar‘ın başrolünde oynadığı güçlü bir kadın filmidir. 1986 yapımıdır. İşini aşkla yapan bir tiyatro oyuncusu, reklam filmi işi alır. Bir sabah uyandığında o reklam filminde canlandırdığı hayatı yaşamaya başlar. İçinde bulunduğu duruma anlam veremez. Onun bütün fikirlerine ters olan, evli ve çocuklu bu hayattan çıkıp eski hayatına dönebilmek için verdiği uğraş anlatılıyor. Bu şahane filmi izlemenizi tavsiye ederiz.
19-Susuz Yaz
1963 yapımı dram filminin yönetmeni Metin Erksan‘dır ve bir duayen olarak isminin bu listede olmaması büyük bir eksiklik sayılabilir. Hülya Koçyiğit, Ulvi Doğan ve Erol Taş‘ın şahane oyunculuklarıyla bir Türk Sineması klasiğidir. Geçim kaynağı tarım olan topraklarda ”su” büyük bir güçtür. Suyu yönlendiren olmak da kişiye pek çok avantaj sağlar. Güç çatışmalarını temel alan bu filmi çok seveceksiniz.
20-Kelebeğin Rüyası
Yılmaz Erdoğan‘ın kusursuz filmidir. Kıvanç Tatlıtuğ‘u güzel erkek imajından ziyade iyi oyuncu olarak görmeye başladığımız filmdir. Tatlıtuğ dışında Mert Fırat, Farah Zeynep Abdullah ve Belçim Bilgin‘in rol aldıkları film şiir gibidir. Zonguldak’ta ikamet etmiş Behçet Necatigil‘in de aralarında olduğu Muzaffer Tayyip Uslu ve Rüştü Onur‘un hayatlarına odaklanan filmde sınıfsal farklılıklara rağmen yeşeren aşklara tanık oluyoruz. Hasta, yoksul ve şiire aşık iki şairin bütün kötü şartlara rağmen mutluluğa ulaşma çabası anlatılıyor. Rüya gibi bir filmdir. Zevkle izleyeceksiniz. 2013 yapımı filmin türü dramdır.
21-Kosmos
Reha Erdem sinemasından 2010 yapımı bir çekim başarısı olan Kosmos‘u da bu listeye dahil ettik. Çünkü türünün nadir örneklerinden olan bu filmi izlemeyenler için görünür kılmak istedik. Sermet Yeşil‘in tek başına devleştiği rolü, filmi bir performans filmine çeviriyor. Metot oyunculuğun üst seviyede hissedildiği film insana mucize gibi hissettiriyor. Bir mucizeyi izler gibi… Türkü Turan, Serkan Keskin gibi başarılı oyuncuların da yer aldığı film drama/fantezi olarak geçer. Yabancıların hoş karşılanmadığı bir köyde ”yabancı” olmak… Peki yabancı kelimesi tam olarak neyin karşılığıdır? Irklar arası yabancılık? İnsanlarla yabancı olma durumu? Ruhuna yabancı olmak? Kosmos, doğayla ve ruhlarla aramızdaki perdeyi kaldırıyor. Başlangıç sekansıyla final sekansını ortak noktada buluşturan filmin replikleri hakkında uzun uzun düşünmek isteyeceksiniz.
22-Duvara Karşı
Fatih Akın‘ın, Altın Ayı dahil pek çok ödül kazanan filmi Duvara Karşı 2004 yapımı, yakın zamanda kaybettiğimiz Birol Ünel ve dünyaya ismini duyuran Sibel Kekilli‘nin muazzam oyunculuklarıyla bizlere sunulmuş Romantik/Dram türünde filmidir. Almanya’da yaşayan iki Türk’ün tanışmalarıyla aralarında başlayan aşka odaklanan filmi çok seveceksiniz. Hayatı hiçe saydığın ve dibe vurduğun bir anda, hayatta kalmakla ilgili bir film.
23-Kaybedenler Kulübü
Nejat İşler ve Yiğit Özşener‘in başarılı oyunculuklarıyla yükselen, senaryo derinliğiyle harika bir performans filmine dönüşen Kaybedenler Kulübü, gerçek bir hikayeden esinlenilerek çekilmiş Kaan Çaydamlı ve Mete Avunduk‘un önemsiz buldukları Rock’n Roll tarzı yaşamları ve insanlar tarafından dikkat çeken radyo programları sayesinde tanınmaları anlatılıyor. Hayatın derin hüznünü kitaplar, yazarlar ve şarkılar aracılığıyla seyirciye aksettiren şahane bir filmdir. Filmde Kadıköy önemli yer tutar. Yönetmeni Tolga Örnek‘tir.
24-Babam ve Oğlum
Çağan Irmak‘ın olmadığı bir liste elbette düşünülemezdi. Ağlatmak için film yapıyorum demese de arka arkaya çektiği çokça ağlatan temalı filmleri ona bu unvanı kazandırmıştır. Babam ve Oğlum 1980 darbesi etkisinde, ama aslında o dönemleri pek de anlatmayan bir baba-oğul hikayesi. Baba-oğulla başlayan hikaye, yine bir baba-oğul hikayesiyle hayatın döngüsel tarafını vurgular. Hatta o baba-oğul hikayesi bir noktada dede-torun hikayesi olarak dönüşüm geçirir. Film, Çetin Tekindor, Hümeyra, Fikret Kuşkan, Yetkin Dikinciler ve Ege Tanman‘ın büyük oyunculuklarıyla kalplerde hiç unutulmayacak bir duygusal anlatıya dönüşür.
25-Yılanların Öcü
Fakir Baykurt‘un aynı isimli romanından sinemaya uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda büyük usta Metin Erksan oturmuştur. Başrollerinde Aliye Rona, Fikret Hakan, Erol Taş gibi isimlerin yer aldığı filmin yapım yılı 1962, türü dramdır. Bütünüyle köy hayatını anlatan film, düzene karşı sesini çıkaran insanların, düzen sahipleriyle aralarında yaşanan çatışmaları seyirciye sunar. Hikayesi ve anlattıkları nedeniyle özellikle o yıllarda oldukça ses getirmiştir. Aynı filmin ikincisini kendi anlatımıyla Şerif Gören çekmiştir. Bu kez Fatma Girik, Kadir İnanır, Nur Sürer gibi oyuncular başrol oynamışlardır. Yapım yılı 1985’tir.