Füruzan’dan Kırk Yedi’liler | 20 Alıntı

Ayşegül Çelik
Ayşegül Çelik
Turnayı gözünden vuranlar bizden değildir. Turnanın kalbinden dem vuranlar, bu tarafa
spot_img

Edebiyatımızın önde gelen isimlerinden olan Füruzan’ın ilk romanı Kırk Yedi’liler; bir dönem romanı olarak karşımıza çıkıyor. 12 Mart dönemi ve 1968 öğrenci hareketleri etrafında şekillenen roman çeşitli psikolojik tahliller, çağrışımlar ve bilinç akışı tekniğiyle eşsiz bir okuma sunuyor. Kitaptan 20 alıntıyı sizlerle paylaşıyor, keyifli okumalar diliyoruz!

  1. Belki de sayısız günler geçiyordu. Belki de tek bir gündü yaşanan. Sınırları korkunç genişlikte tutulmuş, hiçbir özel iz taşımayan tek büyük bir gün. (sf. 11)
  2. Ahlak için yalan söylenmesi gerekir mi? Söylenince ahlaklı mı olunur? (sf. 22)
  3. – Çok kış geçti Leylim nine. Bir de dönüp baktın ki bir arpa boyu yol gitmişsin.
    – Hah ömrümüz de buna benzer geçişlidir kurbanlarım, cerenlerim. (sf. 30)
  4. Peki doğru olan ne?
    …Hem alçak gönüllülükten dem vurup hem de kibirli mi olacağız? (sf. 43)
  5. Uzak yolun töresidir ağlamak. (sf. 102)
  6. Her sınıf kendi güzelliğini de çirkinliğini de yaratır. Bizim çabamız aslolan güzelliği savunmak, emeğin getirdiği, getireceği güzellik için çalışmaktır. (sf. 116)
  7. Canım sıkılıyor, bu canım sözüne hep takılırım. Niye sıkılıyoruz demeyiz de çoğunluk ‘canım sıkılıyor’ deriz. Çünkü özümüzü duyarız sıkılırken, acı duyarken, severken, sevilirken. (sf. 123)
  8. İnsanlık bilincine varmış, varma hakkını elde etmiş, emeği ile dünyayı her gün kuran bütün insanları kapsayan bir sevgi anlattığımız, önerdiğimiz. Sevmenin kadın erkek ilişkisinde de yücelticiliğini yadsımıyoruz. Asıl geçici olan etsel tutkudur. Sizse sanırım sevgi diye bunu tanımlıyorsunuz. (sf. 125)
  9. Sevgisiz yapılan her şey insanları sonunda kötüleştiriyor. (sf. 137)
  10. Ömrümüzün baharı derler ya, kurşundan eritilmiş, ayak değdirilmez, yırtıcı dikenli dalların her yanı kapladığı bir bahardır bu. (sf. 164)
  11. Oysa gözleri kapatılmış bir insanın, görmeyle öğrendiklerine, gözleri kapatılınca en tanıdık yerden de geçirilse, duyduğu yabancılık inanılası gibi değildir. (sf. 167)
  12. Yüzyıllık yalanların, yalnızlıkların sahicilik gibi sunulduğu ilişkiler dizisinden gelip çıktık. Biz halkımızın yeteneksiz bir sürü olduğu kavramıyla okutulup zenginleştirilmeye çalışıldık. (sf. 262)
  13. Kitaplarımızı görecekler, saklayacak değiliz elbette. Kendimizi mi yadsıyacağız, niçin? Kitaplar durağan, değişmezlik niteliğine geçmiş nesnelerdir. Onlardan niçin korkuyorlar? Niçin suç ögesi sayılabilir? Bu topluma soluk alma araları niye, hangi bilinçle serpiştirilmiş? (sf. 277)
  14. Öyle bir kıyıcılık ki bu, ah ölebilsem ah ölebilsem, diyorsun. Anca duyan anlar, diyorsun. Bak bu en gerçeği işin, mutluluk benzeri bir şeydir acı da. Ne anlatılsa eksik, az kalır. (sf. 328)
  15. Yok, içe oturan salt kin değildi, yok.
    Onlar ölüme dokunmuşlardı.
    Onlar çıkarsız girişimlerinin üstlerine kapatılan çıkmazında direnip ayakta kalmışlardı. Kan ılık ılık dudaklarında tadını duyurmuştu. Eksiklik evet ya, alçaklık yoktu. Çürütülmüş evrenin küflerini gepgenç elleriyle kazımaya davranmışlardı. (sf. 457)
  16. İçimde çocukluktan kalma öyle anılar var ki, Haydar. Geçmiş sansam da geriye baktığımda bendeki oyuntularını olduğunca duyuyorum. (sf. 462)
  17. Başımızda kaderimizdir deyip silemediğimiz kara yazıyı tanımamışlık mı olurmuş? (sf. 484)
  18. …İnsan olmayı becermek de en büyük meslek sayılacak. (sf. 492)
  19. Emine, Beşiktaş’ın ıhlamur ağaçlarının olanını kesecekler gör bak. Yerine lenduha apartmanlar yapacaklar. Bu apartmanlar insanları hayattayken mezar karanlığına yaklaştırıyor. Bir evin içinde gün ışıkları oynaşmaz, kediler yalanmaz, oraya serçeler uğramazsa bilmem ya insan nasıl benimser evim diye. (sf. 507)
  20. Sevgi büyük bir soyutlama mı yoksa akılla beslenen bir gerçek mi? (sf. 514)Füruzan – Kırk Yedi’liler
    Yapı Kredi Yayınları
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks