Frida: Resimlerinden Yaşanmışlığın Derin İzleri Okunan Kadın

Melek Yağan
Melek Yağan
Soyez le changement que vous voulez voir dans le monde.
spot_img
Editör:
Ayçe Cansu Yaşar
spot_img

2002 yılında çekilen filmin yönetmenliğini Aslan Kral, Across The Universe gibi filmlerle adını duyuran Amerikalı yönetmen Julie Taymor üstlenmiştir. İkon haline gelen Frida Kahlo’nun hayatını anlatan filmin senaristleri ise Amerikalı Clancy Sigal ve Diane Lake olmuştur. Filmin çıktığı yıllarda sükse yaratmasındaki etkenlerden biri oyuncuların gösterdiği başarıdır. Bu başarının başrolünde ise Meksikalı- Amerikalı oyuncu Salma Hayek (Frida Kahlo) ve İspanyol-İtalyan asıllı İngiliz oyuncu Alfred Molina (Diego Rivera) yer alır.

Frida Kahlo’nun sıra dışı ve bir o kadar da acıklı hikayesi, etkileyici müzikler ve sanatçının harika resimleriyle iç içe işlenen biyografik film izleyeni içine çekmeyi başarmıştır.

Frida Kahlo

Ünlü sanatçı, anne tarafından İspanyol ve Meksikalı, baba tarafından Macar Yahudisidir. Frida Kahlo, 6 Temmuz 1907’de dünyaya gelmiştir. Ancak Frida doğumunu 1910’a yani Meksika Devriminin başladığı tarihe çekmiştir. Bu üç yıllık dönem onun için karanlık, depresif ve silinmesi gereken bir zaman dilimi olmuş, sonrasında manik bir başkaldırı ve “devrim”le doğmayı istemiştir. 6 yaşındayken, sağ bacağındaki korkunç ağrı ile çocuk felcine yakalanır, 9 ay yatmak zorundadır, bacağı ince kalır. Bu dönemde çevresindekiler tarafından “Tahta Bacak Frida” lakabı ile anılır.

Frida: Acılarını Resmeden Kadın

Film, sanatçının 19 yaşındaki hali ve sonrasında yaşadıklarını ele alır. Film Frida’nın büyük aşkı Diego Rivera ile ilk diyaloğunu yaşadığı sahneden başlar. O dönem sanatçı Ulusal hazırlık okulunda öğrenimini sürdürüyor ve tıp okumak istiyordur. Lakin geçirdiği büyük otobüs kazası sonrası bel kemiğinden ciddi bir sakatlık yaşar. Bu nedenle hayatı boyunca 32 tane ameliyat geçirmek durumunda kalır. Sanatçı aylarca göğsünden aşağısında dev bir alçıyla yatağa mahkum kalmıştır. Yatağında geçirdiği günlerde tek tutunduğu dal resim olmuştur. Öyle ki tuval olmadığı zaman üstündeki alçıya resim yapmaya başlar. Bu durum onun içindeki azmi ve yaşama sevincini açıkça gösterir. Hayatı boyunca 143 eser çıkaran ve bunların 55 tanesini otoportre olarak resmeden Frida’nın en ünlü eserleri, babasının özel olarak tavana yerleştirdiği aynaya bakarak yaptığı otoportrelerdir.

Meksikalı sanatçı, bu zorlu dönemi atlattıktan sonra ailesine yardımcı olmak amacıyla yatalak kaldığı zamanlarda yaptığı resimleri Meksikalı Michelango olarak tanınan Diego Rivera’ya göstermeye gider. Hayatındaki büyük değişimler bundan sonra baş gösterir. Resimlerini çok beğenen ünlü ressam Diego ile aralarındaki dostluk ilişkisi bir süre sonra aşka evrilir. Bunda siyasi görüşlerinin aynı olması da etkili olmuştur. Frida’nın Diego’ya duyduğu aşk sadakatsizliklere boyun eğdirir ve sonunda Diego evlenme teklifi eder. Bütün aldatmaları göz ardı ederken Diego’nun yaptığı büyük hataya dayanamaz ve ilişkilerini bitirme kararı alırlar. Bu kararı alsalar da siyasi görüşleri sebebiyle bir araya gelmek durumunda kalırlar. Rusya’da Stalin’den kaçarak Diego’nun çabalarıyla Meksika’ya sığınan Troçki’nin (Geoffrey Rush) saklanmasına yardım eder. Bu esnada Troçki ile aralarında küçük kaçamaklar da yaşanır. Troçki’nin suikaste uğramasından sonra yurtdışına giden Frida asla Diego’yu unutamaz. Yıllar sonra ise Frida’nın sağlık sorunları yeniden baş gösterir. Bu durum onları tekrar bir araya getirir. Kalan son yıllarını Diego ile geçirir.

Flim, Frida Kahlo’nun zorlu hayat sürecini yansıtırken aynı zamanda resimlerinin ardında yatan hikayeleri bize aktarmıştır. Filmde acılı bir şekilde yansıtılan düşük sahnesi “Arzunun Kaybolması (Henry Ford Hastanesi)”  tablosunun ardında yatan hikayeyi yansıtır. Bunun gibi daha birçok resmin hikayesi filmde gözler önüne serilir.

Frida Kahlo’nun hayatında deneyimlediği iki önemli olay filmde gerçekçi bir şekilde yansıtılmıştır. Frida bu iki dönüm noktasını şöyle dile getirmiştir: “Hayatımda iki büyük kaza geçirdim; biri Diego’ydu ve diğerinde ise bir tren az daha beni öldürüyordu. Diego kesinlikle çok daha yıkıcıydı.”

Frida Kahlo’nun sancılı hayat hikayesinin yanında tarzı ve makyajı da dikkat çeken unsurlar arasındadır. Öyle ki bu tarzı ve tabloları sayesinde yaşadığı dönemde Vogue dergisinin kapağına konuk olmuştur. Bunu film sahnesine de yansıtmışlardır. Frida’nın kendine özgü tarzı ve giyimi gerçekçi şekilde filme yansımıştır. Film 6 dalda Akademi Ödülü yanında makyaj ve özgün müzik dalında 2 Oscar kazanmıştır.

Acılarla dolu yaşamı, tutkulu bir şekilde yaşadığı aşkı ve içindeki duyguları tablolarında yansıtışı film sahnelerine konuk olan Frida’nın son sözleri en az onun kadar çarpıcıdır:

“Umarım çıkış eğlencelidir ve umarım asla geri dönmem…”

İyi Seyirler!

 


Kaynakça

  • ”Acıyla Oynayan ve Yaratan Frida”.www.bursapsikiyatri.com.Web; (24.05.23).
  • ”Frida (2002)”.www.birdunyafilm.com.Web; (24.05.23).
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.