Fresh: İştah Kapatan Bir Film

spot_img

Gizemin ne olduğunu bozmamak için hakkında konuşmaya çekindiğimiz filmler vardır. Fresh tam olarak böyle bir film! Fresh, film türünde yaygın olarak kullanılan klişe bir Final Girl anlatısına dayanmayan, feminist bir satirik korku filmi. Yüksek temposuyla sizi içine çeken bu film hakkındaki yazımız spoiler içermektedir.

Dönüşü Keskin Hikaye

Normal People’dan tanıdığımız Daisy Edgar-Jones ve Captain America’dan aşina olduğumuz Sebastian Stan’in başrollerde olduğu film, ikilinin bir markette tanışmasıyla başlıyor. Hem oyuncuların hem de karakterlerin ilk tanıştıkları andan güçlü bir kimyaya sahip olduklarına şahit olduğumuz için bunu mutlu sonla bitecek iki saatlik romantik bir filmmiş gibi izleyebilirdik. Fakat Fresh, öyle bir film değil.

Günümüzde doğal yollardan tanışmak yerini flört uygulamalarına bıraktı. Noa da hemen herkes gibi kendisini bu uygulamaları kullanırken buluyor. Fakat artık bu online randevulaşma işlerinden sıkılıyor. Tam da bu sırada markette alışveriş yaparken, üzümler hakkında konuşmaya başlayan Steve ile tanışıyor. Steve’e bir şans vermeye karar veriyor. Noa, çok kısa bir süre içinde Steve’e aşık oluyor. Steve, Noa’ya romantik bir hafta sonu geçirme teklifinde bulunuyor. Bu teklif Noa’nın yakın arkadaşı Mollie’nin ve izleyicinin alarm çanlarını çalmaya başlasa da Noa bu teklifi kabul ediyor. Noa daha ne olduğunu anlayamadan kendisini bir kabusun içinde buluyor.

Yakalayıcı Anlatım

Mimi Cave’in ilk uzun metrajlı filmi olan Fresh, ilk 30 dakikasında izleyiciye bir nevi illüzyon yapıyor. Daha sonra çok keskin bir dönüş yapıyor ve olup biteni dehşet içinde izlemeye başlıyorsunuz.  Mimi Cave, ilk yarıda kullandığı yakın ağız çekimleriyle birlikte aslında gelmekte olana ipucu veriyor. Fresh’in jeneriği, Noa’nın uyuşturulduktan sonra bayıldığı zaman başlıyor. Steve’in, kadınları avlayan bir yamyam olduğunu itiraf etmesiyle noktalanıyor. Bu girizgah, daha sonra filmin zıt yanları arasında bir tasvir görevi görüyor: Romantizm sona erdi ve korkunç kısım başlıyor. İlk başta kafaları karışsa da, filmin “başlangıcını” bu noktaya yerleştiren izleyici, bundan sonra daha kötü bir şeye tanık olacaklarını fark etmeye zorlanıyor.

Olay örgüsü tanıdık olmasına rağmen, bizi merakta bırakmayı başarması, filmin ilerleyen bölümlerinde anlatılanların bir kısmı mideye indirmesi biraz zor olsa bile, filmi başarılı kılıyor. Film akışı boyunca genellikle çok komik. Tabii ki, filmin mizahı bir tür kara mizah içeriyor. Çünkü durumun kendisinde doğası gereği komik olan hiçbir şey içermiyor. Yine de Lauryn Kahn’ın keskin yazımı izleyiciye karanlık kahkahalar attırıyor ve bu durum gerçeküstü havayı artırmaya ve işlerin fazla ağırlaşmasını önlemeye hizmet ediyor.

“Final Girl” korku filmi anlayışını alt üst eden Fresh, çevrimiçi flörtün tehlikelerini ve yamyamlığın barbarlığını yan yana getiriyor. Fresh, aşka karşı biraz evrensel bir kırılganlık deneyimini sunarak, kendini gerçekliğe dayandırıyor. Sadece insan eti tüketmenin gerçek yönünü keşfetmekle kalmıyor, aynı zamanda kadınların günlük olarak karşılaştıkları korkuları ve toplumsal cinsiyet klişelerini yıkmak için ihtiyaç duydukları arkadaşlıkları da inceliyor. Fresh bunu yaparken izleyicilerine başka bir karakter gibi davranıyor. Anlatıdaki çarpıklıklarla onları gafil avlıyor ve açılış jeneriği gecikmesiyle şaşırtıyor. İyi bir oyuncu kadrosu, dolambaçlı bir olay örgüsü ve bize sunulan korkunç gerçekleri ortadan kaldıran kara komedi anları ile Fresh, neredeyse iki saatlik süresi boyunca her şeyi taze tutmayı başarıyor.

Final Girl Hicvi

Yönetmen Mimi Cave, türün standart geleneklerini bazı yönlerden takip ederken bazı yönlerden onları tamamen altüst eden bir korku filmi sunuyor. Korku filmlerinde kadın bedenlerinin cani erkekler tarafından arzulanması, ele geçirilmesi veya sakat bırakılması fikri yeni bir şey değil. Bu tür, 1992’de The Texas Chainsaw Massacre ve Halloween film serisi gibi slasher filmlerin sonunda ayakta kalan tek kadını tanımlamak için icat edilen bir terim olan “Final Girls” ile ünlüdür.

Genellikle, Final Girl, bir korku filmi izlerken izleyicilere, korku ve terör için mazoşist bir araç olarak tasarlanmıştır ve bir erkek bakışıyla sunulur. Bazı eleştirmenler, Final Girl karakterini, metanetinden ve sonunda üstün gelme yeteneğinden dolayı feminist bir figür olarak görürken, diğerleri onu özgürleştirilmiş kadınları cezalandırmak ve onların acılarından sadist bir zevk alırken cezalandırmak isteyen kadın düşmanı bir klişe olarak görüyor. Fresh, Noa’nın filmin çilesini atlatan tek kadın olmamasını sağlayarak bu mecazı etkili bir şekilde karşılıyor ve birlikte çalışmanın aslında karakterlerin hayatta kalmasının tek yolu olduğunu göstererek senaryoyu değiştiriyor.

Fresh’in finali, Noa’nın Final Girl unvanını tamamen kaybettiği ve diğer korku filmi meslektaşlarını utandırdığı yerdir. Noa, Steve’i geçici olarak etkisiz hale getirdikten sonra, Mollie ve Penny’yi de kurtarmak için geri döner. Noa ve Mollie, Penny’nin bir bacağının olmayışının onun hareket etmesini çok zorlaştırmasına rağmen, ona yardım etmekten çekinmiyorlar. Noa, Mollie ve Penny filmin sonuna geliyorlar ve birbirlerinden başka kimseden yardım almıyorlar. Fresh’in kadınlara yardım eden vurgulu teması, özünde birçok yönden kadın arkadaşlığının gücünün bir kanıtı ve film, herhangi bir alanda birden fazla kadına yer olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Fresh Gerçek Bir Hikaye Mi?

Bazı seri katiller ve yamyamların, kurbanlarının etini sattıklarını veya başkaları için pişirdiklerini biliyoruz. Zenginler için pek çok şeyin döndüğü bir karaborsa ve yasadışı ticaret bulunmakta. Bunun içinde insan eti ticaretinin dönüp dönmediği belirsiz fakat bu durumun olması ise tamamen mümkün.  “İnsan eti pazarları” ne kadar acımasız ve kurguda kalması gereken bir şey gibi görünse de, dünyanın farklı yerlerinde ve farklı şekillerde gerçekleşmiş veya gerçekleşiyor olabilir. Steve’in yaptığı gibi anonimliğe önem veren bir yol ise bu ticaretin günümüzde yaşanılabilir olma ihtimalini arttırır.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.