Mary Shelley’nin 1818 yılında kaleme aldığı “Frankenstein; ya da Modern Prometheus,” edebiyat tarihinde önemli bir dönemeç ve klasikleşmiş bir eserdir. Bu roman, bilim kurgu, gotik ve romantizm gibi farklı edebi türlerde kendine yer bulmuş, okuyuculara derin düşündürme fırsatı sunmuştur. Frankenstein’ın farklı edebi türlerdeki işlenişi, eserin farklı yönlerini vurgulayarak derinleşmesini ve çeşitli okuyucu kitlesine hitap etmesini sağlayabilir. Aynı temel hikâyenin farklı edebi türlerde işlenmesi, eserin çok yönlü bir anlam taşımasına ve farklı okuma perspektiflerinden nasıl etkilendiğini anlamamıza olanak tanır.
Mitos ve Frankenstein
Frankenstein, antik Yunan mitolojisinin sembolik bir karakteri olan Prometheus’un çağdaş bir yorumu olarak öne çıkar. Prometheus, tanrıların emriyle insanlara ateşi vermiş ve bu nedenle cezalandırılmıştır. Victor Frankenstein da modern Prometheus olarak adlandırılır, çünkü o da bilimi kullanarak insan yaratma gücüne sahip olur ve sonuçlarıyla yüzleşir. Mitolojik bağlam, esere derinlik katar ve insanın sınırlarını zorlamasıyla ortaya çıkan trajediyi vurgular.
Gotik Edebiyatın İzinde: Frankenstein’ın Doğuşu

Frankenstein, gotik edebiyatın etkileyici atmosferini taşır. Karanlık laboratuvarlar, gizemli deneyler, eski şatolar, karanlık atmosfer ve dehşet verici yaratıkların varlığı, gotik unsurların bu romanda nasıl kullanıldığını gösterir. Gotik edebiyatın temel öğeleri olan karanlık mekanlar, anlatıcıların içsel çatışmaları ve doğaüstü olaylar, Frankenstein’ı gotik bir başyapıt haline getirir. Roman, bu unsurları kullanarak Victor’un yaratığıyla başlayan trajik hikayesini anlatır. Gotik atmosfer, okuyucuya gerilim ve korku hissiyatı sunar, aynı zamanda insanın karanlık yönleriyle yüzleşmesini sağlar.
Romantizmin İzdüşümü: Doğa ve İnsan İlişkisi
Frankenstein, romantizmin temel temalarını da içerir. Romantik dönem, duygu, doğa ve bireysel özgürlük konularına odaklanmıştır. Romandaki anlatıcı, doğanın güzellikleri ve dehşetleri arasındaki çatışmalarla mücadele ederken, bu eser romantizmin duygusal derinliğini ve insanın doğa ile olan karmaşık ilişkisini keşfeder.
Bilim Kurgu: İnsan Yaratma ve Teknolojik Kötülük
Frankenstein, aynı zamanda bilim kurgu türünün de öncülerinden biridir. Romandaki Victor Frankenstein’ın bilimsel deneyleri ve yaratığıyla ilgili temalar, bilim kurgu edebiyatının temel unsurlarını oluşturur. Mary Shelley, bilimsel ilerlemenin insan doğası üzerindeki etkilerini sorgular ve teknolojinin kötüye kullanımını ele alır: Yazar, eserinde bilimin etik sınırlarını zorlayarak, teknolojik gelişmelerin insanlık üzerindeki potansiyel etkilerini sorgular. Victor’un bilimsel deneyi, modern bilim ve teknolojinin getirdiği sorumlulukları ve tehlikeleri vurgular. Bu, eserin bilim kurgu türündeki öne çıkan yönüdür.
Korku ve Dehşet: İnsan Yaratığının İronisi
Frankenstein, korku edebiyatının klasikleri arasında kendine sağlam bir yer bulmuştur. Yaratılan canavarın yalnızlık, reddedilme ve intikam arayışı, okuyucuya derin bir dehşet duygusu yaşatır. Frankenstein, korku türünün ötesinde insan psikolojisinin karmaşıklığına odaklanarak korkuyu daha derin bir düzeye taşır.
Modern Bir Efsane: Toplumsal ve Felsefi Temalar

Frankenstein, zaman içinde modern bir efsane haline gelmiştir. Toplumsal dışlanma, insanın yaratma gücü ve etik sorumluluk gibi felsefi temalar, eserin günümüzdeki okuyucular üzerinde de etkili olmasını sağlar. Frankenstein, sadece bir korku ya da bilim kurgu öyküsü değil, aynı zamanda derinlikli bir düşünsel zenginliğe sahip bir eserdir.
“Mary Shelley’s Frankenstein” Filmi

“Mary Shelley’s Frankenstein,” yönetmen Kenneth Branagh tarafından 1994 yılında çekilen uyarlama bir filmidir.
“Mary Shelley’nin Frankenstein’ının ruhu, romanın incelendiği bölümde de belirtildiği gibi, onu isimlendiren Prometheus mitindeki, İncil’in ‘Yaratılış’ bölümündeki ve Milton’ın eseri Kayıp Cennet’teki ayrıntılara atıfta bulunularak gerçekleştirilmiştir. Adem’in yaratılışı, -elmanın- tanrının yasakladığı bilginin kadın vasıtasıyla ele geçirilmesi önemli dayanaklardan biridir.” ( E.K. İSMAYILOV, G. SUNAL/ Çankırı Karatekin Üniversitesi SBE Dergisi 4, s.6)
Frankenstein’ın Evrimi ve Edebi Çeşitliliği
Frankenstein, mitos, gotik, romantik, bilim kurgu ve korku edebiyatının kesişim noktasında önemli bir eserdir. Mitolojik referanslar, gotik atmosfer ve bilim kurgunun eleştirisi, eseri farklı edebi türlerde değerli kılar. Mary Shelley’nin yazdığı dönemden günümüze kadar Frankenstein’ın bu çeşitliliği, eserin zamanla nasıl evrim geçirdiğini ve farklı okuma perspektiflerinden nasıl etkilendiğini gösterir.
Mary Shelley’nin eseri, zamanla değişen kültürel bağlamlara rağmen, edebiyat dünyasında etkisini sürdürmeye devam etmektedir. Frankenstein, okuyuculara insanın doğası, bilimin sınırları ve yaratıcılığın sonuçları üzerine derin düşünme fırsatı sunan klasik bir başyapıttır.
Kaynakça:
Shelley, Mary. “Frankenstein ya da Modern Prometheus.” Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2016
E.K. İSMAYILOV, G. SUNAL/ Çankırı Karatekin Üniversitesi SBE Dergisi 4(1): 199‐222
Sunar, Şebnem, Alman Dili ve Edebiyatı Dergisi – Studien zur deutschen Sprache und Literatur 2020; 44: 23-39
“Gotik Edebiyatın İkonik Eseri: Frankenstein” Konumuz Kitap, 2022, Erişim Tarihi: 19.01.2023