Francesco Guardi, İtalyan soylusu ve Venedik Okulu mensubu ressam.
1712’de Venedik’te ressam bir ailenin mensubu olarak dünyaya gelen Guardi’nin resim serüveninin başlangıcı aşina olduğumuz müthiş mimari eserlerle olmadı. Dini tablolarla ve sahnelerle, daha çok günlük hayat resimleri yapmakla başlayan kariyeri, Antonio Canaletto etkisi altına girince adeta bambaşka bir renge büründü.
Guardi, kariyerinin ilk yıllarında ağabeyi Gian Antonio Guardi ile birlikte dinî tablolar çizdi. Gian Antonio’nun 1760’taki ölümünün ardından Francesco, veduta adı verilen detaylı şehir manzarası türüne odaklandı. Bu türdeki ilk tabloları Canaletto etkisinde olsa da, Guardi zamanla daha kalın fırça darbeleri kullandığı ve gerçek mimariyi bire bir resmetmediği daha serbest bir stil benimsedi.
Guardi’nin Stili
Guardi’nin stili, ufak noktalar halinde güçlü fırça darbeleri kullanması sebebiyle dokunuş resimleri olarak adlandırılır. Çok daha çizgisel resimler yapan ve mimari yapıları en ince detayına kadar bire bir resmeden Canaletto’ya göre daha özgür olması; onu, etkisinde kaldığı Canaletto’dan ayıran en önemli detay. Canaletto’nun keskin ve nesnel bakış açısı yerine, resimlerinde aydınlık ve eşitlendirilmiş bir ışık anlayışı göze çarpar. Renkleri ustalarına oranla daha kuvvetli ve zengindir ancak detaylara daha az girmiştir. Nüansların önemli bir yer tuttuğu belirli bir kaygının ve melankolinin izlerini taşır.
Canaletto sakin Venedik manzaralarında sivil mimarinin göz alıcı örneklerini resmetmeye odaklanmışken, Guardi’nin tablolarında binalar genelde erimekte ve bir bataklık içine gömülmekte gibidir. Canaletto’nun tablolarında girift çizgisel detaylar görülür ve Venedik güneşli günlerde resmedilir. Guardi’de ise gün batımı vaktinde bulutlu gökyüzü vardır.
Guardi’nin sanatında doğa, nesnelerin konturlarının içinde belirsizleştiği yaygın bir atmosfere dönüşür.
Francesco Guardi Eserlerine Bakış
Guardi’nin en önemli eserlerinden biri, Alvise IV Mocenigo’nun 1763’te Venedik doçesi seçilmesi sebebiyle yapılan kutlamaları resmettiği on iki tablodan oluşan Doge’s Feasts serisiydi. Sonraki yıllarda, Venedik’teki Ca’ d’Oro sarayında bulunan Piazzetta tablosunda da görüleceği üzere Canaletto’nun Guardi üzerindeki etkisi giderek azaldı. Ressam 1778’de Roncegno’daki bir kilise için Holy Trinity Appearing to Sts. Peter and Paul tablosunu yaptı.
1782’de Venedik hükümeti Guardi’ye Papa Opus’un iki portresini ve Rus arşidüklerinin şehri ziyaret edişini kutlamak için ise bugün sadece ikisi kalmış olan altı tabloyu sipariş etti. Aynı sene 12 Eylül tarihinde ise ressam Venedik Güzel Sanatlar Akademisi’ne kabul edildi. Ressamın bugün Münih’te bulunan 1782 tarihli Concerto of 80 Orphans ve Bergamo’daki Accademia Carrara’da bulunan Façade of Palace with Staircase gibi son dönem eserlerinde renkler eskiye kıyasla çok daha öne çıkıyordu.
2011 yılında, Francesco Guardi’nin, Venedik’i resmettiği aşağıdaki tablosu, İngiltere’de Southeby’s müzayede evinde yapılan açık artırmada 26,7 milyon sterline satılmıştır. Klasik Venedik resim ekolünün en son temsilcileri arasında gösterilen Guardi’nin 1760’lı yıllarda yaptığı ”Venedik, Rialto Köprüsü’nden Bir Görünüş, Fondamenta del Carbon’dan Kuzeye Bakış” adlı tablosu, aynı yıl içinde uluslararası bir müzayede evinde en yüksek fiyata satılan eser olmuştur:

Mimariye dair verdiği örneklerle gelmiş geçmiş en önemli ressamlardan olan Guardi’ninin, birçoğu İngilizler tarafından alınan eserlerinin birkaçı aşağıdaki gibidir. Baktıkça derinlerinde kaybolduğunuz ve detaylarıyla birlikte şehri baştan sona gezdiğiniz tablolarla sizleri baş başa bırakıyoruz…





Kaynaklar:
https://www.istanbulsanatevi.com/sanatcilar/soyadi-g/guardi-francesco/francesco-guardi-1712-
http://www.radikal.com.tr/kultur/guardinin-tablosuna-26-7-milyon-sterlin-1055527/
https://alchetron.com/Francesco-Guardi
https://www.nationalgalleries.org/art-and-artists/artists/francesco-guardi