Florence Nightingale: Victoria Dönemi’nin Öncü Hemşiresi

Editör:
Irmak Çelik

Yazı İçindekiler [hide]

“Kadınların genelde güçsüz ve dayanıksız olduğu düşünülür fakat biz azim ve cesaretle sorunların üstesinden geleceğiz.”
(Florence Nightingale’nin hemşirelere mektubundan)

Richard James Lane Florence Nightingale National Portrait Gallery

The Lady With a Lamp, yani Lambalı Kadın olarak bilinen Florence Nightingale, 12 Mayıs 1820’de Floransa’da dünyaya geldi. Varlıklı bir aile olan Nightingale ailesi, seçkin bir sosyal çevrede yer alıyordu. Tüccar bir aileden gelen annesi Frances’in aksine Florence, göz önünde olmaktan hoşlanmazdı ve oluşturulan bu sosyal ortamlardan mümkün olduğunca kaçınırdı. Eğitimi babası tarafından verilirdi; İtalyanca, Fransızca, Almanca, Latince ve Yunancayı akıcı şekilde konuşabilen Florence, matematik ve tarih konularına hâkimdi. Bu bilgili ve bir o kadar da aydın olan genç kız, küçük yaşlarndan itibaren hayır işleriyle de uğraşıyor ve bunu severek yapıyordu. Florence, ailesinin sahip olduğu mülke komşu olan köylere gidip hasta ve yoksul insanların yardımına koşuyordu. On altı yaşına geldiğinde ise hemşire olmanın onun için ilahi bir çağrı olduğunu düşünmeye başladı.

Victoria Dönemi olarak anılan bu dönemde sosyal statüsü yüksek bir ailenin kızı, bu ailelerin kendilerinden aşağı gördükleri bir alanda çalışmaları hoş karşılanmıyordu. Bundan dolayı, isteği ebeveynleri tarafından onaylanmadı ve hatta hemşire olması açıkça yasaklandı: Florence’den beklenen ise varlıklı bir beyefendiyle evlenmesiydi. 

William Edward Kilburn Florence Nightingale National Portrait Gallery

Florence, kendisi on yedi yaşındayken uygun görülen bir beyefendi olan Richard Monckton Milnes’in evlenme teklifini reddetti. Ailesinin tüm karşı çıkmalarına rağmen en sonunda babasının da izniyle 1844 yılında Almanya’da bulunan Lutheran Hospital of Pastor Fliedner’e hemşirelik öğrencisi olarak kaydoldu. Almanya’daki eğitimini tamamlayıp Londra’ya geri döndüğünde mürebbiyeler için kurulmuş olan Middlesex Hastanesi’nde hemşireliğe başladı. Burada gösterdiği performans, yöneticilerini o kadar etkiledi ki Nightingale bir yıl içinde müfettişliğe terfi etti. Sağlıksız koşullardan dolayı hızla yayılan kolera salgını, bu pozisyonu olduğundan da zor kılar hâldeydi ve Florence bu süreçte hastanedeki ölüm oranını kayda değer biçimde azaltarak koşulları daha iyi bir hâle getirmeyi kendine görev edindi. 

1853 yılında patlak veren Kırım Savaşı’ndan kısa bir süre sonra Kırım’da yayılmaya başlayan kırım humması şiddetli bir hâl aldı. Fransızlar gönderdikleri askerleriyle gayet güzel şekilde ilgilenirken İngilizler, kendi askerlerinin hastalıktan kırıldıkları haberini aldığında ortalık iyice karıştı. Times Gazetesi için çalışan bir gazetecinin gönderdiği raporlar sonrasında dönemin Savaş Bakanı Sidney Herbert, duruma el attı ve tanışıklığı olan Florence Nightingale’den Londra’daki ekibini yanına alarak İstanbul’a gitmesini, İngiliz askerinin bakımıyla ilgilenmesini istedi. Nightingale, bu görevi kabul ederek beraberinde ekibiyle İstanbul’daki Selimiye Kışlası’na gitti.

Illustrated London News tarafından basıldı Florence Nightingale National Portrait Gallery

Yaralıların temiz tutulması ve iyi beslenmesi adına çamaşırhaneler ve mutfaklar kurduran Florence sayesinde düzenlemeler büyük ölçüde iyileşmiş ve ölüm oranı azalmaya başlamıştı. Florence Nightingale ve hemşirelerinin bu dönemde gösterdiği disiplinli çalışmalar, böylelikle günümüz hemşireliğinin standartlarını belirledi. Gece olduğunda kışladaki ışık yetersizliğinden dolayı elinde kısık tuttuğu bir gaz lambasıyla dolaşan Florence Nightingale’den Lambalı Kadın olarak bahsedilmeye böyle başlandı. Gece gündüz demeden İngiliz askerleriyle ilgilenen Florence, Times Gazetesi‘nde hizmet eden melek olarak kaleme alınmış ve gösterdiği çaba bu şekilde insanlara duyurulmuştu.

Selimiye Kışlası’ndaki düzeni oturtup çalışmalarını bitirdikten sonra hâlâ Kırım’da olan askerlerin durumunu merak eden Florence, tedavisi tamamlanan askerler eşliğinde Kırım’a gitti. Sahada büyük bir özveriyle çalışıyordu. Gitmesinin üzerinden henüz çok zaman geçmeden kendisi de hastalığa yakalandı ve iki hafta boyunca bu hastalığı atlatmaya çalıştı. Nihayet iyileştiğinde hem hükümet hem de ailesinin geri dönüş çağrılarına kulak asmadı ve savaş sonlanana kadar Kırım’da kalarak görevine devam etti. Bu fedakarlığıyla kazandığı ünü kulaktan kulağa öylesine yayılmıştı ki artık bir kahraman olarak anılıyordu. Londra’da onu büyük bir coşkuyla bekleyen koca bir kitle vardı. 

Florence Nightingale – Britannica.com

Geri döndüğünde, hastane koşulları onu büyük ölçüde şaşırttı. Hastanelerdeki kaliteyi artırmak adına bir adım atılmalıydı: 1856 yılında Kraliçe Victoria ve Prens Albert ile bir araya gelerek başlatmış olduğu kampanya için görüşme yaptı ve kraliyetten aldığı bu destek ile birlikte ordu sağlığı için bir Kraliyet Komisyonu oluşturulmasına yardımcı oldu. Ordu ölüm verilerininin analizi için dönemin önde gelen istatikçileri William Farr ve John Sutherland ile beraber çalıştılar. Ortaya çıkan sonuçlar şaşırtıcı ve bir o kadar da korkutucuydu: Gerçekleşen 18.000 ölümden 16.000’i savaştan dolayı değil, önlenebilir hastalıklardan dolayı gerçekleşmişti.

Florence Nightingale, bu verileri görsel diyagrama çevirme yeteneğiyle sansasyon yarattı. Nightingale Rose Diagram (Nightingale Gül Diyagramı) adıyla bilinen kutupsal alan diyagramı, Sağlık Komisyonu’nun çalışmalarının ölüm oranını nasıl azalttığını ve karmaşık hâldeki verilerin herkes için anlaşılır hâle getirilebileceğini gösterdi. Aynı zamanda ordu ve ordunun ötesinde  yapılabilecek sağlık alanındaki yeniliklere ilham oldu. Kraliyet İstatistik Derneği’nin ilk kadın üyesi olan Florence Nightingale, Amerikan İstatistik Derneği’nin onursal üyesi seçildi.

Florence Nightingale, kazandığı parayı hayatta kendini adadığı bu amaç doğrultusunda harcamaya karar vermişti. 1860 yılında St. Thomas Hastanesini ve hastanenin içinde barındırdığı Nightingale Hemşire Eğitim Okulunu finanse etti. Halkın gönlünü kazanmıştı; ona ithafen şiirler, şarkılar, oyunlar yazılıyordu. Dönemin genç kadınları onun gibi olmak istiyor, çizdiği yolda onu takip etmek isteyen üst sınıftan kadınlar bile eğitim okuluna kaydoluyordu. Florence Nightingale, hemşireliğin önemini herkese göstermiş ve insanların bu mesleği onurlu bir meslek olarak görmesini sağlamıştı.

Florence Nightingale National Portrait Gallery

Victoria Dönemi gibi aslında kadınlar için hayli zorlu bir dönemde kendi iç sesine kulak vermiş ve istekleri doğrultusunda geriye dönmeksizin hareket etmiş olan bu güçlü kadın, günümüzdeki modern hemşireliğin temelinin oluşturmuştur. Kadınlar için uygun olmadığı düşünülen ve aşağı seviyede görülen bu alanda büyük başarı gösteren Florence Nightingale, binlerce insanın hayatını kurtarmıştır. Sadece sağlık sektörüne katkılarından dolayı değil; dönem şartları ne olursa olsun veya ne söylerse söylesin bir kadın olarak azim ve cesaretle neler başarılabileceğini gösterdiği için Nightingale büyük bir saygıyı hak ediyor.

Hepimizin içinde bu gücün olduğunu siz okurlarımıza hatırlatır, tarihte böyle güçlü kadınların böyle güçlü hikâyeleriyle anılmaya devam etmesini dileriz.

7 Maddede Florence Nightingale

  • Florence Nightingale, Liyakat Nişanı’na layık görülen ilk kadındır.
  • Sağlık alanında veri toplamaya hayatı boyunca devam eden Nightingale, Hindistan’daki insan ölümlerinin İstanbul’da gözlemlediği hastalık sebeplerinden kaynaklandığına kanaat getirince,yüksek ölü sayısının önüne geçmek için oradaki kıtlığın giderilmesi ve koşulların iyileştirilmesi adına kampanya başlatmıştır.
  • Yürüttüğü sağlık kampanyalarının yanında Hindistan’daki açlık yardımını savunmuş, kadınların iş gücüne katılımını kabul ettirme gibi çalışmalar yürütmüştür.
  • Yoksul olduğu için hastalık masraflarını karşılayamayan insanlara el uzatmak istemiş ve bu doğrultuda 1860 yılınd Notes on Nursing (Hemşirelik Üzerine Notlar) ismindeki kitabını kaleme almıştır.
  • 1961 yılında İstanbul Şişli’de açılan ilk Yüksek Hemşirelik Okulu’na, Florence Nightingale adı verilmiştir.
  • Nightingale’in doğum günü, her yıl Uluslararası Hemşireler Günü olarak kutlanmaktadır.
  • Florence Nightingale, 13 Ağustos 1910 tarihinde Londra Mayfair’deki evinde hayatını kaybetmiştir.

Kaynakça

History.com Editors, ”Florence Nightingale”. History. https://www.history.com/topics/womens-history/florence-nightingale-1. 16 Eylül 2022 tarihinde erişildi.

Selanders, Louise. ”Florence Nightingale (British Nurse, Statistician, and Social Reformer)”. Britannica, https://www.britannica.com/biography/Florence-Nightingale, 9 Ağustos 2022. 16 Eylül 2022 tarihinde erişildi.

J J O’Connor ve E F Robertson, ”Florence Nightingale”. Mathshistory. https://mathshistory.st-andrews.ac.uk/Biographies/Nightingale/. Ekim 2003, 16 Eylül tarihinde erişildi.

Biography.com Editors, ”Florence Nightingale Biography”. The Biography.com website.A&E Television Networks, https://www.biography.com/scientist/florence-nightingale. 2 Nisan 2002, 16 Eylül 2022 tarihinde erişildi.

Ece Günay
Ece Günay
''never be so polite, you forget your power and never wield such power, you forget to be polite.,,

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks