İzleyiciyle iletişim halinde olan dördüncü duvarı yıkan dizileri biliyoruz, ancak Fleabag bunların çok ötesinde. O kadar samimi ve içten ki, sanki bir arkadaşınızın başından geçenleri anlattığı bir hikaye gibi. Phoebe Waller-Bridge’in performansı inanılmaz; dizinin harika bir dengesi var. Aile, sevgi, dostluk ve kariyer gibi konuları ele alarak elden geçirilmemiş hiçbir mevzu bırakmamış.
Eğlenceli, aynı zamanda bir o kadar üzücü hikayesiyle bu yapım, modern dünyada özgür kadının mutsuzluğunu sorguluyor. İzlediğim en iyi finale sahip dizilerden biri; son repliği ise eminim hepimizin aklında kalacak. Kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz bu diziyi henüz izlemediyseniz daha fazla gecikmeyin derim. Diziyi severlere, Fleabag izliyormuş gibi hissedeceğiniz filmleri sizler için seçtik. Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar!
Shiva Baby (2020)

Yönetmen Emma Seligman’ın ilk uzun metraj filmi. 80 dakika boyunca tek bir mekanda geçiyor. Danielle, ailesiyle beraber Yahudi cenazesine Shiva’ya gider. Ne yazık ki, para karşılığında beraber olduğu evli ve bebeği olan Max ile Danielle’in eski sevgilisi Maya da bu cenazededir. Bebek ağlamaları, gerici sohbetler, kriz anları ve zeka içeren mizah sahneleriyle başarılı bir yapım. Fleabag’in aile sohbetlerinde yaşanan gerginlik, baskıcı sorgulamaları düşünürsek Danielle için de birebir aynı durum söz konusu. Tatlı mizahi diliyle izlerken keyif alacağınız bir durum komedisi.
Lady Bird (2017)

Lady Bird, Greta Gerwig’in hem senaryosunu yazdığı hem de yönetmenliğini yaptığı, 75. Altın Küre Ödülleri’ne 4 dalda aday olmuş bir yapım. Katolik kilisesine giden Christine’in büyüme sancıları ve ilk aşkını tüm yalınlığıyla doğal bir şekilde anlatıyor. Filmde sık sık tartışan fakat sevgi dolu anne-kız diyaloglarına şahit oluyoruz. Kendinizden bir parça bulabileceğiniz diyaloglar bunlar. Saoirse Ronan’ın güzel oyunculuğuyla Lady Bird, kimlik arayışını, aile içi tartışmaları ve ilişkileri esprili, aynı zamanda duygusal bir dille ele almasıyla Fleabag severlerin beğeneceğini düşündüğüm bir coming of age filmi.
Career Girls (1997)

Career Girls, Mike Leigh’in gizli kalmış enfes diyaloglara ve şarkılara sahip İngiliz filmidir. Hannah ve Annie üniversite okudukları dönemde beraber aynı evi paylaşmış ve kader onları 6 yıl sonra tekrar ev arkadaşlığı yapmak üzere bir araya getirmiştir. Flashback’lerle dolu eğlenceli ve sıcak hikaye, Leigh’in enteresan karakter işlemesiyle birleşince böyle keyifli bir yapım ortaya çıkmış. Filmde Hannah ve Annie’nin dostluğu, Fleabag ve Boo’nun dostluğu kadar derin ve samimi. İki yapımda da özgün kadın karakterlerin dostlukları, geçmişteki deneyimlerini sorgulamaları ve içsel çatışmaları; eğlenceli ve duygusal anlarla işleniyor.
Frances Ha (2012)

Noah Baumbach‘ın yönettiği ve başrolünde Greta Gerwig’in yer aldığı siyah beyaz bir film Frances Ha. Genç bir kadın olan Frances‘in New York’ta hayatta kalma mücadelesi verirken dansçı olma hayalini, aynı zamanda arkadaşlarıyla olan bağlarını ve yetişkinliğe geçişin zorluklarını ele alıyor. Frances hem deli dolu hem de bir o kadar naif bir karakter. Greta Gerwig burada muhteşem bir oyunculuk sergilemiş. Frances’in hayatta kalma mücadelesi tıpkı Fleabag’de olduğu gibi, hem komik hem de duygusal anlarla samimi bir şekilde ele alınmış.
Ghost World (2001)

”a smile is something special
a ribbon is something rare
so i’ll be special and i’ll be rare
with a smile and a ribbon in my hair”
Ghost World, Daniel Clowes‘un aynı adlı çizgi romanından uyarlanan bir film. Hikaye, liseden yeni mezun olan iki genç kadın Enid ve Rebecca‘nın, Amerikan toplumundaki yalnızlık, kimlik arayışı ve büyüme sürecini keşfetmelerini anlatıyor. Rebecca iş bulup kendi dairesine taşınıyor. Enid ise hayata uyum sağlayamıyor ve bu sürece alışmakta zorluk çekiyor. Fleabag ve Ghost World benzer bir temaya sahipler. Enid ve Fleabag’in aşık olduğu kişiler, Boo ve Rebecca’nın benzerliği, karakterlerin kendine has güçlü mizahı ve aslında hepsinin yalnız oluşu. Bu nedenle, Fleabag izlerken hissettiklerinizi tekrar yaşamak isterseniz, yazımı okumaya devam ederken bu filmi yeni sekmede açmanızı tavsiye ederim.
Persepolis (2007)

Persepolis, Marjane Satrapi’nin otobiyografisinden uyarlanan pek çok ödüle sahip bir Fransız animasyon filmi. Satrapi aynı zamanda yönetmen koltuğunda oturuyor; naif eleştirel yorumuyla muhteşem bir yapıma imza atıyor. 70’lerde geçen siyah-beyaz işlenen hikayede, İran’ın İslam devrimiyle birlikte sosyal ve politik değişimlerini küçük Marjane gözünden seyrediyoruz. Marjane, bu baskıcı rejimden dolayı farklı bir sosyal hayat ümidiyle Avrupa’ya gidiyor fakat orada da hayal kırıklığına uğruyor. İran’a geri döndüğünde ise durumun daha kötü ve daha sıkı bir hal aldığını görüyor. Film, Marjane’in aile ilişkilerini, kimlik arayışını, aidiyet sorununu ve özgürlük savaşını anlatırken zaman zaman gülümsetiyor. Feminizm ve kadın hakları temalarını Fleabag ve Persepolis’te görüyoruz. Örneğin Fleabag ile ablası Claire’in gittikleri terapi sırasında kadınların konuşmalarına izin verilmiyor, erkekler ise bağırarak kendilerini ifade edebiliyor. Aynı şekilde Marjane de bu süreçte toplumun kadına biçtiği rollere meydan okuyor.
The Big Lebowski (1998)

Dağılmış bir kadın hikayesi yerine bu kez tembel ve rahat bir erkek göreceğimiz The Big Lebowski, Coen kardeşlerin kahkahalara boğan kült bir filmi. Başrollerinde Jeff Bridges, John Goodman ve Steve Buscemi‘nin oynadığı; birden fazla kez izlenebilecek bir yapım. Jeffrey “The Dude” Lebowski adlı tembel bir adamın, yanlışlıkla zengin bir iş insanıyla karıştırılması sonucu gelişen olayları konu alıyor. Arkadaşlarıyla birlikte çeşitli maceralara atılan Dude, bir dizi absürt durumla karşılaşırken, çok keyifli ve komik hikayeler ortaya çıkıyor. “The Dude” ve Fleabag’in ortak noktası, kendi sorunlarıyla başa çıkarken özgün mizahları ve esprileriyle kendilerini ifade etmeleri.
The Human Voice (2020)

“Farklı bir kadındım. Öylesine farklıydım ki, bence zaman zaman kadın olduğumu bile unuttun.”
Bu listeye bir Pedro Almodóvar filmi eklemek istedim. The Human Voice, Pedro Almodóvar’ın yönettiği kısa bir film olup, Jean Cocteau‘nun aynı adlı oyunundan uyarlanmıştır. Tilda Swinton’un muhteşem oyunculuğu, Almodóvar’ın renk paletiyle müthiş bir uyum içerisinde. Film, terkedilen bir kadının eski sevgilisiyle telefonla iletişim kurması ve ayrılmamak için yalvarmasını anlatıyor. İnanılmaz derin monologlara ve içsel hesaplaşmalara sahip. Fleabag’in duygusal derinliği, yalnızlığını ve terk edilişini içermesi sebebiyle The Human Voice’u beğeneceğinizi düşünüyorum.
Young Adult (2011)

Young Adult, Jason Reitman’ın yönettiği ve başrolünde güzel oyuncu Charlize Theron’ın Mavis Gary karakterini canlandırdığı bir film. Boşandıktan sonra kasabasına geri dönen kadının yaşadığı depresyonu anlatırken aynı zamanda güldürüyor. ”Everyone gets old. Not everyone grows up.’’ tagline’ı ile yayınlanan, sıkılmadan izleyebileceğiniz bir yapım. Mavis ve Fleabag’in karakterlerinin birbirine benzerliğinin yanı sıra, ikisi de toplumsal beklentilere karşı çıkarak kendi kimliklerini ortaya koyan yalnız kadınlardır.
20th Century Women (2016)

Mike Mills‘in 2016 yapımı 20th Century Women filmi, 15 yaşındaki oğluyla yaşayan bir annenin, evin kiracısı genç kadının ve oğlunun kız arkadaşıyla 70’lerde geçen bir dostluk ve büyüme hikayesini anlatıyor. Film akıcı bir şekilde ilerliyor ve güzel noktalara değinerek tespitlerde bulunuyor. Başrollerinde Annette Bening, Elle Fanning, Greta Gerwig ve Billy Crudup yer alıyor. Listemdeki son Gerwig filmi. Fleabag bu filmle kıyaslandığında daha feminist bir yapım, fakat kendiyle hesaplaşmaları olan sofistike bir kadın karakter izlemek isteyenlere önerimdir.
The Brand New Testament (2015)

”Tanrının Istırap Kanunları’ndan 1522: Eğer bir kadına aşık olursan, büyük ihtimalle onunla hayatını geçiremeyeceksin.”
Jaco Van Dormael’in yönettiği film, Tanrı‘nın Paris’te ailesi ile birlikte yaşayan bir adam olarak, küçük kızıyla anlaşamamasını konu alıyor. Kötülük yapmayı seven huysuz Tanrı tasviriyle baba, karısı Meryem’e ve kızına kötü davranıyor. Oğlu Adem ise yaramazlıklarıyla dünyayı değiştiriyor. Bütün bu sorumsuzlukların ve kötü kaderin canına tak etmesiyle küçük kız Ea, dünyadaki herkesin öleceği tarihi SMS yoluyla insanlara açıklıyor. Hayata farklı bir bakış açısıyla bakmamızı sağlayan, ironi ve tatlı eleştirileriyle derin mesajlar veren çok keyifli bir film. Fleabag bildiğiniz üzere Tanrı’ya inanmıyor; peki Tanrı bir kadın olsaydı inanır mıydı? Fleabag ve Ea, sorgulayan karakterler. Toplumun beklentilerini reddederek kendi kimliklerini ortaya koyarak amaçlarının peşinden gidiyorlar. Sonu mutlu olmasa bile.
Kaynakça
- ”Fleabag İnceleme”. The Magger. Web. 31.10.24
- ”Ghost World”, Ekşi Sözlük. Web. 31.10.24