Her sene muhteşem filmlere karşımıza çıkan festival ayı yine geldi. Aylardan Filmekimi. 26 Eylül saat 10:30’da genel satışa açılacak olan biletler için herkes şimdiden koltuğunda oturmuş bekliyor. 3-12 Ekim arasında İstanbul, 9-12 Ekim arasında Ankara, 16-19 Ekim arasında Eskişehir ve 23-26 Ekim arasında İzmir’de kapılarını açacak olan Filmekimi için şimdiden heyecanlar dorukta. Hazırsanız bu yıl Filmekimi’nde izlemeniz gereken filmleri okumaya başlayabilirsiniz. Şimdiden iyi seyirler.
1. Bugonia

Başarılı birçok filmiyle hafızalarda yer edinmiş olan ünlü yönetmen Yorgos Lanthimos, bu sefer Bugonia filmiyle karşımıza çıkıyor. Başrolde Yorgos’un filmlerinde sıkça gördüğümüz başarılı oyuncu Emma Stone var. Film, komplo teorilerine kafayı takmış olan iki gencin, bir holdingin dünyayı yok etmek isteyen bir uzaylı olduğuna inandıkları güçlü bir yönetim kurulu başkanını kaçırmalarını konu alıyor. Emma Stone bu filmdeki rolünden dolayı saçını kazıttı ve ayrıca kendisi filmin yapımcıları arasında yer alıyor. Yaptığı filmlerle her sene Oscar’a oynayan Yorgos bakalım bu sefer de Oscar’a aday olabilecek mi?
2. Sentimental Value

Daha önce The Worst Person in The World, Oslo 31 August, Thelma gibi filmlerle adını sinemada duyuran başarılı yönetmen Joachim Trier yeni filmiyle karşımıza çıkıyor. Başrolde The Worst Person in the World filmiyle etkileyici bir performans sergileyen Renate Reinsve var. Senimental Value, iki kız kardeş olan Nora ve Agnes‘in bir zamanlar ünlü bir yönetmen olan babaları Gustav ile yıllar sonra karşılaşmalarından sonra yaşadıklarını anlatıyor. Gustav, yeni filminde oyunculuk yapan kızı Nora’ya rol teklif eder fakat Nora bu teklifi reddeder. Bunun üzerine rolü Hollywood’daki ünlü bir oyuncuya verince iki kız kardeşin acı verici anıları su yüzüne çıkmaya başlar. Film şimdiden Norveç’in Oscar adayı oldu bile. Bakalım Oscar 2026 adayları arasında da görebilecek miyiz.
3. Frankenstein

Pan’ın Labirenti filminin yönetmeni Guillermo del Toro‘nun yeni filmi olan Frankenstein ile Frankenstein hikâyesine tanıklık etmeye hazır mısınız? Mary Shelley‘nin aynı adlı romanından uyarlanan film bir Amerikan gotik bilim kurgu filmidir. Filmde tanıdığımız birçok oyuncu var. Oscar Isaac, Jacob Elordi, Mia Goth, Christoph Waltz diye diye bu liste uzayıp gider. Film, zeki ama egoist bir bilim insanının sonunda hem yaratıcının hem de onun yaratımının mahvolmasına yol açan bir deneyde bir yaratığı hayata döndürmesini konu alıyor.
4. The History of Sound

Yönetmenliğini Oliver Hermanus‘un yaptığı ve başrollerde son yılların parlak oyuncularından Paul Mescal ve Josh O’Connor‘ın yer aldığı The History of Sound filmi bizleri 1917’nin savaş dolu dünyasına götürüyor. Taşradan gelen yetenekli şarkıcı Linoel ile kompozisyon öğrencisi David bir konservatuvarda tanışır. İkisi gelecek kuşaklara kalması amacıyla halk şarkılarını derlemeye çalışırlar. Aradan yıllar geçer fakat zaman onları ayırsa da aralarındaki bağ asla kopmaz. The History of Sound bizlere bastırılan bir aşkın öyküsünü, gençliğin nasıl da geçip gittiğini, pişmanlıkları ve tutkuyu anlatıyor.
5. Father Mother Sister Brother

Yönetmenliğini Jim Jarmusch‘un üstlendiği ve kendisinin “Çok ince; üç zarif çiçek aranjmanı gibi tasarlanmış, komik ve hüzünlü” diye bahsettiği film bizleri aile ilişkilerinin derinliğine götürecek. Oyuncu kadrosunda sektörde tanınan oyuncular var. Adam Driver, Cate Blanchett, Tom Waits, Mayim Bialik. Yetişkin çocuklar ve mesafeli ebeveynleri arasındaki ilişkileri ele alan Father Mother Sister Brother, uzun bir ayrılığın ardından kardeşlerin tekrar bir araya gelmesini, eski çatışmaları gün yüzüne çıkarmasını, dile getirilmemiş sözlerin ortaya çıkmasını ve aynı zamanda duygusal olarak ulaşılamaz ebeveynleriyle de ilişkilerinin bozulmaya başlamasını anlatıyor.
6. Die My Love

Yönetmenliğini Lynne Ramsay‘nin üstlendiği ve başrollerde ünlü oyuncular Jennifer Lawrence ve Robert Pattinson‘ın yer aldığı psikolojik dram filmi olan Die My Love, mental sağlığını korumaya çalışan Grace‘in hikâyesini anlatıyor. Taşrada, herkese uzak bir yerde yaşamaya başlayan Grace ve Jackson çifti yeni çevrelerine uyum sağlayıp ebeveyn olurlarken Grace’in, gerçeklikle arasındaki algıları bozulur ve yavaş yavaş delirmeye başlar. Grace’in kötüleşen ruh sağlığı Jackson ile olan evliliklerini de zedelemeye başlar. Lynne Ramsay filmi bir cümleyle şöyle özetledi: “Bu hikâyenin merkezinde aşkın karmaşıklığı ve zaman içinde nasıl değişip dönüşebileceği var”.
7. No Other Choice

Yönetmenliğini Park Chan-Wook‘un üstlendiği Donald Westlake‘in The Ax adlı romanından uyarlanan gerilim ve komedi filmi olan No Other Choice filmi yıllarca çalışıp emek verdiği şirketten kovulan Man-soo‘nun yaşadıklarını anlatıyor. Yeni bir iş bulmak için uğraşmasına rağmen gittikçe dibe vuran Man-soo’nun rakiplerini öldürmekten başka seçeneği kalmaz. Man-soo karakterini Squid Game’den tanıdığımız ünlü oyuncu Lee-Byung hun canlandırıyor. Film aynı zamanda Güney Kore’nin Oscar adayı.
8. Young Mothers

Yönetmenliğini kardeş yönetmenler Luc Dardenne ve Jean-Pierre Dardenne‘nin üstlendiği Young Mothers filmi, 5 genç annenin hikâyesini anlatıyor. Bu 5 kadın henüz reşit olmayan annelerin kaldığı bir sığınma evine geçici olarak yerleştirilirler. Bu kadınların ortak noktaları ise kendileri ve bebekleri için daha iyi bir hayat umuduna tutunmaları ve yaşadıkları zorluklar. Dardenne kardeşler yaptıkları filmlerle bizlere her zaman dışlanmışların ve görmezden gelinenlerin hikâyelerini anlattılar. Young Mothers filmiyle de bu çizgilerinden çıkmadıklarını görüyoruz. Film Cannes’te En İyi Senaryo Ödülü‘nü aldı ve aynı zamanda Belçika’nın Oscar adayı.
9. Sound of Falling

Yönetmenliğini Mascha Schilinski‘nin üstlendiği Sound of Falling, farklı çağlarda yaşayan 4 farklı genç kızın yaşadıklarını anlatıyor. Bu 4 genç kız Almanya’nın kuzeyinde farklı zamanlarda aynı çiftlikte yaşamaktadır. Birbirlerinden zamanla ayrılmış olsalar da sanki varlıkları birbirlerine bir şekilde bağlı gibidir. Aile ilişkilerini şiirsel bir anlatımla ele alan film, genç yaşın gizem ve çelişkilerinden, travma, algı ve hafızadan bahsediyor. Aynı zamanda Sound of Falling Almanya’nın Oscar adayı oldu.
10. Blue Moon

Yönetmenliğini Richard Linklater‘in üstlendiği müzikal bir dram filmi olan Blue Moon, 1943’te Richard Rodgers‘ın büyük başarı kazanan müzikali Oklahoma’da geçiyor. Yani film Richard Rodgers’ı anlatan bir biyografi filmi fakat müzikalleştirilmiş bir film. Filmin oyuncu kardosunda sektörde tanına oyuncular Andrew Scott, Ethan Hawke, Margaret Qualley var. Film aynı zamanda Andrew Scott’a Berlin En İyi Yardımcı Oyuncu Ödülü’nü kazandırdı.
Kaynakça:
Öne çıkan görsel: Movie Database
“Bugonia”. Filmekimi.iksv.org. Web. Erişim: 25.09.2025
“Manevi Değer”. Filmekimi.iksv.org. Web. Erişim: 25.09.2025
“Sesin Hikâyesi”. Filmekimi.iksv.org. Web. Erişim: 25.09.2025
“Baba Anne Kız Kardeş Erkek Kardeş”. Filmekimi.iksv.org. Web. Erişim: 25.09.2025
“Father Mother Sister Brother”. Beyazperde. Web. Erişim: 25.09.2025
“Geber Aşkım”. Filmekimi.iksv.org. Web. Erişim: 25.09.2025
“Başka Yolu Yok”. Filmekimi.iksv.org. Web. Erişim: 25.09.2025
“Genç Anneler”. Filmekimi.iksv.org. Web. Erişim: 25.09.2025
“Düşüşün Tınısı”. Filmekimi.iksv.org. Web. Erişim: 25.09.2025
“Mavi Ay”. Filmekimi.iksv.org. Web. Erişim: 25.09.2025


