Filmden Kalanlar: Once’ın İkonik Şarkısı “Falling Slowly”

Editör:
Ece Furat
spot_img

Dublin sokaklarında müzik, iki yetenekli yabancıyı bir araya getirmiş ve hayatlarında beklenmedik bir sayfa açmıştır. 2007 yılında vizyona giren Once (Bir Zamanlar), oldukça düşük bir bütçeyle çekilmiştir ve nispeten sıradan bir konuya sahiptir. Müzikal drama hikâyeleri kategorisine koyabileceğimiz film, türündeki diğer yapımlara nazaran biraz daha arka planda kalmıştır. Fakat buna rağmen film, izleyenleri oldukça etkilemiş ve şarkılarıyla bizi kendine bağlamıştır. Bugün bu yazımızda, özellikle Falling Slowly‘nin kalbimizde nasıl nasıl yer ettiğini birlikte inceleyeceğiz!

– Dikkat! Yazı içerisinde filmden spoiler bulunmaktadır! –

Dublin Sokaklarında Başlayan Yeni Bir Hikâye

İrlandalı erkek başrolümüz sokak sanatçılığı yaparak geçimini sağlamaya çalışan, zaman zaman da babasının süpürge tamir dükkanına yardım eden sıradan birisidir. Eski sevgilisi tarafından ihanete uğrayınca kendini iyice şarkı bestelemeye adamıştır ve gitarı ile sanatını ifade etmeye çalışmaktadır. Kadın başrolümüz ise Çek göçmenidir, annesi ve kızı ile yaşamaktadır. Eşiyle arası iyi değildir. Günlerini genelde sokakta bir şeyler satmaya çalışmakla, ara sıra da evine yakın bir müzik dükkanında piyano çalmakla geçirir. Yani karakterlerimizin ikisi de müziğe yatkın, ama profesyonel olarak ortaya bir eser koymaya imkânı olmayan kişilerdir aslında.

Once | themoviedb.org

Yine sıradan bir gecede, adam sokakta kendi şarkılarından birini çalarken kadının ilgisini çeker. Bu minik tesadüf bir sohbetin ve ardından gelecek bir dostluğun başlangıcı olur. Film boyunca da karakterlerimizin geçmişi, duyguları, yalnızlıkları ve daha birçoğu müzik aracılığıyla bize aktarılır. Bu filmdeki karakterlerimizin ilişkisi romantik bir ilişkiden ziyade, müzik sayesinde kurulan bir dostluğa dönüşür. Birbirlerinin ruhunu tamamlayan bir dostluk diyebiliriz buna. İkilimiz ileride provalar yapacak, hatta birlikte kayıt alacaklardır.

Film boyunca karakterlerimiz birbirlerine isimleriyle doğrudan hitap etmiyorlar, dolayısıyla biz de bilmiyoruz. Sadece jenerikte “Girl” ve “Guy” olarak geçiyorlar. Biz de karışıklık olmaması açısından onlara öyle hitap edeceğiz.

Once’ın Çekim Süreci

Filmi daha iyi anlamlandırabilmemiz için, yapım sürecine de bir göz atmamız gerekir. Filmin hem yönetmeni hem senaristi olan John Carney, kendi deneyimlerini bir sinema filmi olarak aktarmak istemiştir. Glen Hansard da hâlihazırda şarkı besteleyen ve bunu insanlarla paylaşmaktan mutluluk duyan biridir. John, kendi deneyimlediği sokak sanatçısı olma hikâyesini Glen’in yardımıyla filme çevirmek istemiştir. İkili bu fikrin temelini oluşturmuşlardır. Sonra sıra oyuncu seçimine gelmiştir.

Once | themoviedb.org

Filmin ilk oyuncu seçmelerinde başrol adayı aslında Cillian Murphy‘ydi. Ona başrol için piyano çalabilen, Doğu Avrupalı ve aksana sahip partner aranırken Glen, Markéta Irglová’yı önerdi. Markéta o sıralarda henüz 17 yaşındaydı. Tam her şey hallolmuşken Cillian belirtilmeyen bazı sebeplerden dolayı bir anda projeden çekildi. Herkes ümitsizliğe kapılmıştı çünkü her şey ayarlanmıştı ve bütçe de azdı. En çok da Glen, şarkılarını insanlara sunamayacağı için üzülüyordu. Tam o sırada John, Glen’e başrolü oynaması için bir teklifte bulundu. Glen çekinerek de olsa bu teklifi kabul etti ve birlikte harika bir yolculuğa başladılar.

Film için asıl patlama noktası hiç şüphesiz ki şarkıları. Filmdeki şarkıları Glen ve Markéta birlikte besteleyip birlikte söylüyor. Bu iki keşfedilmemiş yetenekli sanatçı, yaptıkları sanatla ruhumuzu sarıp sarmalıyor. Ayrıca bu proje başrollerin ikisinin de ilk oyunculuk deneyimi olmasına rağmen, karakterlerimizin samimiyetleri ve doğallıkları bu gerçeği bize hiç hissettirmiyor. Hatta o dönem birbirleriyle o kadar iyi anlaşıyorlar ki gerçek hayatta da bu ikilinin ilişkisi oluyor. Günümüzde de ayrılmış olmalarına rağmen hâlâ birbirlerini ihtiyatla anıyorlar.

Müzik Dükkanında İlk Deneyim: Falling Slowly

Filmdeki birçok şarkı gibi Glen Hansard ve Markéta Irglová’nın sözlerini birlikte yazdığı Falling Slowly, 2008 yılında En İyi Özgün Şarkı (Best Original Song) Oscar‘ını kazanmıştır. Parça, izleyenlerin de kalbinde ayrı bir yere sahiptir. Şarkı sözleri aslen erkek başrolümüzün eski sevgilisine yazdığı sözlerdir. Ama zamanla karakterlerimiz şarkının hitap ettiği kişiyi kendi içlerinde yeniden belirlemişlerdir.

Karakterlerimizin ilk kez birlikte söyledikleri ve bizim de şarkıyı ilk kez duyduğumuz an, Girl’ün sürekli gittiği müzik dükkanında yaşanır. Girl piyanoya oturur, Guy da notalarını ve gitarını çıkarır. Yavaş yavaş birlikte söylemeye başlayıp ritmi yakalarlar.

Take this sinking boat and point it home
(Bu batmış tekneyi al ve eve götür)
  We’ve still got time
(Hâlâ zamanımız var)
Raise your hopeful voice, you have a choice
(Umut dolu sesini yükselt, bir şansın var)
You’ve made it now
(Şimdi başardın)

Falling Slowly’de genel tema olarak elden kayıp gitmiş bir kişiye karşı duyulan özlem ve arzulama görüyoruz. Bizlere çok da yabancı olmayan duyguları, şarkıdaki bu güzel yorumla derinden hissediyoruz. Şarkı sözlerinde de ilk olarak ufak bir umut kırıntısı seziliyor ve her şeyi düzeltebilecekmişiz gibi bir hava var. Ama bu duygular sonradan zamanın elden kayıp gittiğini, geçmişi ne yapsak da değiştiremeyeceğimizi söyler şekilde değişiyor. Şarkıda genel anlamda Glen’in sesi biraz daha baskın olsa da Markéta’nın meleksi tonu onu yumuşatıyor.

İkisinin de hayatında boşluklar, yolunda gitmeyen bir şeyler var. Guy eski kız arkadaşını hâlâ unutamamış, Girl de kızının babası ile hâlâ evli ama araları iyi değil. İkisi de hâlâ belli bir zamana, mutlu oldukları anlara, tutunmaya çalışıyorlar. Ümitsiz bir şekilde hayatlarını sürdürüyorlar. Şarkının sözlerinde de, kaybedilen kişiden sonra dünyanın tüm rengini yitirmesini ve düşülen çukurdan çıkmaya uğraşan bir insanın haykırışını gözlemliyoruz.

Falling Slowly ile İki Ruhun Ortak Melodisi

Once | themoviedb.org

Filmlerdeki müzikal sahneler çoğu zaman bizi içine çeker. Bu kimi zaman atmosferden kaynaklanır kimi zaman da şarkının sözlerinden. Kendimizi karakterlerin ruh hâlini anlamaya çalışırken de bulabiliriz. Bir bağ kurarız onlarla, içimizden bir parça buluruz belki de. Karakterlerimiz için de müzik yapmanın bir kaçış yolu, kendilerini ifade etmenin bir aracı olduğunu görüyoruz.

Girl ve Guy, beraber geçirdikleri bu kısa sürede birbirlerinin ilham kaynağı oluyor. Fakat film boyunca ikilinin herhangi bir romantik yakınlıkları olmuyor. İkisi de sonunda kendi yollarına gidiyor ama bunu, birbirlerinin ruhunda bir iz, bir umut kırıntısı bırakmış şekilde yapıyorlar.

Filmde çalan müzikler ise bize, hayatlarımız sıradan da olsa farklı birer birey olduğumuzu hatırlatıyor. Acılarımız, yaralarımız elbet olacak. Bunlar sadece bize özgü de olabilir. Önemli olan bunları nasıl dışarı aktarabildiğimiz ve karşımızdakinin bizi anlamak için ne kadar çaba gösterdiği. Bu filmde dinlemeyi, anlaşılma arzusunu görüyoruz. Eğer siz de kendinizi bulmanızda yardımı dokunan birini bulursanız, onun kıymetini bilmeye dikkat edin!

Falling slowly, eyes that know me
(Yavaşça düşüyorum, gözler beni tanıyorlar)
And I can’t go back
(Ve geri dönemem)
Moods that take me and erase me
 (Beni bu duygudan kurtar ve arındır)
And I’m painted black
(Ve siyaha boyandım)


Kaynakça

  • Öne çıkan fotoğraf themoviedb.org sitesinden alınmıştır.
  • “Glen Hansard Tells the Story of Acting in the Film ‘Once’ “. YouTube, theoffcamerashow, 7 May 2016, Web. 22.08.2025.
  • “Glen Hansard, Marketa Irglova – Falling Slowly (Official Video)”. YouTube, Glen Hansard, 25 Eki 2009, Web. 22.08.2025.
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Amerikan Edebiyatında 4 Yalnız Kahraman

Amerikan edebiyat tarihinin en önemli temsilcileri haline gelmiş kahramanlarımızın ne kadar soyutlanmış bireyler olduğunu farketmiş miydiniz?

Tarihi Eser Rotası: Geçmişten Müzeye Serüven

Müzelerde sergilenen her bir eserin yolculuğu o kadar uzun ki... Gelin, sergilenme sürecine kadar rotaya bir göz atalım...

Editor Picks