Feminizm ve Medya: Cinsiyet Rolleri Nasıl Yeniden Üretilir?

Editör:
Sibel Sancaklı

Medya, özellikle de toplumsal konularda yadsınamaz bir öneme sahip. Sosyal medya, ana akım haber kanalları ve daha bir çok platform hızlı üretim ve tüketime kapı aralıyor. Bu hız, fikirlerin ve bilgilerin yayılmasını çabuklaştırıyor. Durum böyle olunca, feminizm ve onun yanı sıra cinsiyet rollerinin medyadan etkilenmemesi imkansız hale geliyor.

Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet

Kaynak Instagram

Cinsiyet rollerinin medya etkisinde nasıl şekillendiğine girmeden önce “gender” ve “seks” kavramlarını ele alalım. Gender’ı, seks üstünden açıklamak başlangıçta daha anlaşılır kılmakta. Seks dediğimizde vurguladığımız şey biyolojik olmakta birlikte ikili (binary) sistemle, daha çok kadın/erkek bedeni olarak ayrılmakta. Gender ise bu bedenselliğin sosyal ve politik olarak nasıl pratiklerle işlendiği. Basit bir şekilde şöyle bir örnek verilebilir; norm olarak kadın şeklinde tanımlanan bir beden düşünelim, burada işaret ettiğimiz şey seks. Bu, kadının sırf bedenselliğinden, kadın olarak tanımlanışından dolayı daha empati sahibi olduğundan, dolayısıyla ona en uygun mesleğin öğretmenlik olacağını düşünmek toplumsal cinsiyetin bir ürünü. Tabi bu ayrımı yapmamın sebebi konuyu tartışırken ortak paydada buluşmamız fakat her teori ve kavram gibi bu cinsiyet/toplumsal cinsiyet ayrımı eleştirilmiş. Örnek olarak Judith Butler tarafından “Cinsiyet Belası” kitabında şu şekilde ele alınmış: “Şimdilik, istikrarlı iki cinsiyet olduğunu varsaysak bile bu, “erkekler”in inşasının erkek bedenlere mahsus olacağı, “kadınlar”ın da yalnızca dişi bedenlere yorum getireceği anlamına gelmez.” Bu yorum yukarıda yapmış olduğum tanımı yıkar nitelikte. Butler’ın eleştirisi oldukça kıymetli fakat geniş kitlelere hitap eden bir konunun uzmanı da olmayan biri olarak maalesef daha sınırlı bir kavramsallıkla konuşacağım.

Feminizmin Medyadaki Yansımaları

Aslı Alpar
Kaynak Instagram

Feminizmin medyadaki yansımalarına ilişkin kavramsal tartışmalar çoğunlukla akademide yankılanmakta. Tabi bu yankı belli şekillerde kendini belli kanallarla toplumun geri kalanına da ulaştırmakta. Peki bunun toplumda herhangi bir anlam ifade edip etmediğini nasıl anlayacağız? Bu yazı özelinde medya üzerinden bir okuma yapmaya çalışacağım. Queer ve Feminist teorilerin iki kapak arasından çevreye medya aracılığıyla yayılmasının belli örnekleri var. Özellikle video- essayist olarak tanımlayabileceğimiz ContraPoint, Alice Capelle, Philosophy Tube gibi isimler; teorisyenlerin, feminist öncülerin fikirlerini videoları sayesinde azımsanamayacak bir kitleye ulaştırıyorlar. Bahsetmiş olduğum Judith Butler ve onun dışında Sara Ahmed, Audre Lorde ve daha nice isimlerin fikirlerini başkalarına ulaştırıyorlar. YouTube dışında Twitter da politik ayrımların daha da kolay okunduğu bir yer ama Instagram ve YouTube’a kıyasla dünya çapında daha az insan tarafından kullanılıyor.

Feminizm yekpare ve tek başına hareket eden bir görüş ya da pratik değil. Tam olarak bu yüzden direkt feminizmin içinden çıkmış ve cinsiyet rollerini etkileyen akımları, fikirleri tek bir yazıda saptamak epey zor. Bu yüzden feministlerin karşı çıktığı bir akıma örnek vererek bu karşı çıkma halinin cinsiyet rollerini nasıl ters yüz ettiğini görelim istiyorum.

Tradewife Akımı

Kaynak: Instagram

Tradwife’lık (geleneksel ev hanımlığı) olarak tanımlanan akım; sosyal medyada Ballerina Farm, Nara Smith gibi isimlerle gündeme geldi. Tradwife akımı bir süredir, özellikle de Instagram’da kendini belli etmesine rağmen Ballerina Farm’ın yaklaşık 2 ay önce New York Times’a verdiği röportajla birlikte bu tarz video çeken içerik üreticileri üstünden alevli bir tartışma başladı. Ropörtajı veren Hannah Neeleman’ın balerinliği bırakıp 8 çocuk bakması, ekmeğinden sütüne her şeyini doğal temin etmesi ya da yapması, hele de bu dönemde, çoğumuza ilginç geldi. Hem onun hem de diğer tradwifelarda da gördüğümüz domestikliği, hizmet etmeyi, hep bir şeyler sağlar durumda olmayı güzellemeleri feminizmin ana amaçlarını baltalamak olarak algılandı. Ben de o videoları üreten, altta “ne güzel, örnek bir kadın” benzeri yorumları okurken büyük bir öfke hissettim. Gerçekten bir grup kadının hayatını başkalarına hizmet etmek üzerine kurmayı hayal etmeleri beni çok öfkelendirdi ve birilerinin bunu görüp etkilenme ihtimali de korkuttu. Senelerdir süregelen feminist mücadele sayesinde çalışma, ev dışında sosyal hayatta var olma, siyasi bir sese sahip olma gibi kazandığımız şeyleri kendi elimizle vermeye razı mıyız diye düşündüm. Hem yabancı medyada hem de Türkiye’de bu akıma feministlerden tepki yağdı. Kazıklı Maria’nın Ballerina Farm ropörtajını okuyup yorumladığı video içime su serpti. Feminizmi araç olarak belirleyip Tradewifelık, red pill, Andrew Tate fanları ve “sigma male” gibi cinsiyet rollerini “eski ve daha iyi olana” dönüştürmek isteyen; bir politik arka planı da olan akımlara karşı savaşırken kullanabilir ki zaten kullanıyoruz da.

Feminizm medya aracılığıyla kendine bir ses bulabiliyor ve yayılabiliyor. Bunun yanı sıra kadın nefteri içeren, erkek hegemonyasını aşılayan, homofobik bir ses de kendine aynı medyada yer buluyor. Bu iki zıt hep bir arada var olacak, bunu bir şekilde kabullenmeliyiz. Feminizmin videolar, metinler, görseller aracılığıyla medyada yayılması bir farkındalık yaratıyor ve kimi zaman da değişime katkı sağlıyor. Bu, değişimin tek kanallı geliştiğini anlamına gelmiyor. Medya tüm feministler için çok önemli bir araç. Böyle olmasına rağmen eğer toplumsal cinsiyet rollerini değiştirmek istiyorsak bence aklımıza gelen her kanalı kullanmalıyız. Günlük konuşmalar, medya, politika… Her yer kısacası. Medya güçlü olabilir ama unutmayalım ki onun gücü özünden değil, bizim konuşmamızdan geliyor. Audre Lorde’un “Bahisdışı Kız Kardeş” kitabında dediği gibi: “Kadınlar sözcüklerinin duyulması için her haykırdığında, her birimiz bu sözcüklerin peşine düşme, onları okuma, paylaşma ve kendi yaşamlarımızdaki karşılıklarını inceleme sorumluluğunun ayırdına varmalıyız.”


Kaynakça

Butler, J. (2014). Cinsiyet belası: Feminizm ve kimliğin altüst edilmesi (B. Soykut, Çev.). Metis Yayınları. (Orijinal eser 1990’da yayımlanmıştır).

Lorde, A. (2020). Bahisdışı kız kardeş (B. Yıldırım & H. O. Eren, Çev.). Otonom Yayıncılık.

Statista. (2024). Most popular social networks worldwide as of July 2024, ranked by number of monthly active users. Statista. Web.

Kapak görseli: Instagram. Web

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks