Fear Street: Nostaljiye Doyuran Bir Korku Üçlemesi

Amerikalı senarist Leigh Janiak‘ın senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği, Netflix‘in geçtiğimiz temmuz ayında gösterime sunduğu ve son derece ilgi çekici korku filmi üçlemesi olan Fear Street, klasik korku-gerilim filmi tutkunlarına ve nostalji severlere beklentilerinin karşılığını neredeyse kusursuz bir biçimde veriyor.

Fear Street Konusu

Fear Street 1994, Fear Street 1978 ve Fear Street 1666 şeklinde üç filmden oluşan bu üçlemenin hikâyesi, Amerikalı yazar RL Stine‘in 90’ların çok satan aynı adlı korku romanlarından esinlenilerek kurgulanmış. Daha çok çocuk edebiyatı türünde olan bu kitapların filmlerden bazı noktalarda farklı olduğunu belirten Janiak, filmleriyle genç-yetişkin ve yetişkin kesime hitap etmeyi istediğini belirtiyor nitekim kitaplarda dehşet verici olaylara ve cinayetlere daha az yer verilmişken üçlemenin film halinde cinayet, uyuşturucu ve cinsellik gibi unsurlar yer alıyor ve yönetmen bu unsurların korku sinemasının bir parçası olduğunu söylüyor.

Film, korku türüne yeni bir perspektif getirme iddiasında değil, yani izleyenlere bambaşka tarzda bir korku filmi deneyimi sunmuyor ancak 90’lı yılların korku filmlerindeki gibi klasikleşmiş hikâyeleri izlemekten keyif alanlar için izlemesi oldukça heyecanlı bir seri olduğunu söylemek mümkün. Slasher olarak adlandırılan korku alt-türüne ait seride Janiak, klasikleşmiş bir hikâyeyi beyaz perdeye taşırken artık görmekten sıkıldığımız bazı korku filmi klişelerine (gruptan birinin aptalca davranışlarda bulunup filmin ilk dakikalarında ölmesi vs. gibi) çarpmadan harika bir iş çıkarıyor.

Fear Street üçlemesinin diğer korku filmlerinden farklılaştığı bir nokta daha var ki o da hikâyenin altında yatan ve filme baştan sona işlenmiş bir Queer ve LGBTİ+ yönünün olması. Netflix’in çoğu dizisinde LGBTİ+ ve Queer karakterlere rastlasak da bu unsurların bir korku filminde hikayenin temellerinden biri olması filmi başkalaştıran etkenlerden biri hâline geliyor.

Aynı zamanda her üç filmde de kullanılan müzikler, dekorlar ve kostümler hikâyelerin geçtiği dönemi yansıtmak açısından kusursuz bir şekilde kullanılmış. Özellikle ilk iki filmde sıklıkla kullanılan ve izleyiciyi 90’larda yaşayan bir genç gibi hissettiren Killing Me Softly, I’m Only Happy When It Rains, Moonage Daydream ve Creep gibi şarkılar eşliğinde üçlemeyi izledikten sonra filmin müziklerinin yer aldığı bir playliste ihtiyacınız olacak!

Açılış sahnesinden son sahneye kadar heyecanın ve gerilimin dozunu bir an olsun düşürmeden ilerleyen filmde, Shadyside adında nesiller boyu lanetli olan bir kasabada yaşayan bir grup gencin başından geçen olaylar konu alınıyor. Hem ilk filmde hem de devam filmlerinde tüm hikâye, kısmen bu karakterler üzerinden ilerliyor dolayısıyla olay örgüsünü anlayabilmek için tüm bir seriyi sırasıyla izlemekte fayda var, şimdiden uyaralım.

O hâlde hazırsanız, birlikte Fear Street’in bu heyecan verici hikâyesine kısa bir yolculuğa çıkıyoruz.

(Yazının bundan sonraki kısmı filmler hakkında tat kaçıran bilgiler içerebilir.)

Fear Street Kısım I: 1994

Serinin ilk filmi izleyiciye 1994 yılında, hiçbir şeyin yolunda gitmediği bir kasabada meydana gelen korku dolu olayların hikâyesini anlatarak başlıyor. Cinayetlerle ünlü Shadyside’daki bir alışveriş merkezinde sekiz kişinin garip bir şekilde öldürülmesiyle yapılan açılış sahnesinin ardından, halk arasında dolaşan ve geçmişten gelen bir lanetin varlığı yeniden konuşulmaya başlanıyor.

Shadyside, orta sınıf denilebilecek insanların yaşadığı ve burada yaşayanların ne yaparlarsa yapsınlar kopamadığı bir kasabayken bunun tersine komşusu Sunnyville, daha zengin insanların yaşadığı ve hayatın oldukça kolay olduğu bir kasaba. Filmde bu konuya sürekli vurgu yapılıyor ve daha baştan izleyiciye Shadyside’ın lanetli bir yer olduğu hissettirilmeye çalışılıyor. Hayatlarının gençlik dertleriyle uğraşmakla meşgul bir grup arkadaş ise istemeden de olsa kasabadaki bu lanete bulaşıyor ve sonun başlangıcı diyebileceğimiz olayların ortasına çekiliyorlar.

Bu kötü ünüyle tanınan kasabada yaşayan Deena (Kiera Madeina) ve kardeşi Josh (Benjamin Flores Jr.); arkadaşları Simon (Fred Hechinger), Kate (Julia Rehwald) ve Samantha (Olivia Scott)’nın kasabadaki laneti keşfe çıkışlarını ve bu lanete bir son vermek için verdikleri mücadeleyi izliyoruz ilk filmde. Halkın çoğunun kabul etmediği ya da varlığından söz etmek istemediği bu lanet, Sarah Fier adında yüzyıllar önce yaşamış bir cadının kötü ruhunun ta kendisi, tüm bir serinin kurgusu da aslında bu cadının belli dönemlerde kendine kurban seçmesi ve bu kişilere cinayet işletmesine dayanıyor.

Cadının seçtiği katiller ise hep Shadyside sakinlerinden biri oluyor ve bu kişiler bir anda cinnet geçirip insanları öldürüyorlar. Bu sıradışı katillerin aynı zamanda Deena’nın sevgilisi olan Samantha’nın peşine düşmesinin ardından Deena, sevgilisini kurtarmak için cadının ve geçmişten beri sürekli yeniden dirilip cinayetler işleyen bu katillerin peşine düşüyor ve arkadaşlarıyla yaptıkları bir planla onları alt etmeye çalışıyor ancak işler sandıkları kadar kolay çözüme kavuşmuyor çünkü bu lanet hakkında geçmişte yaşanmış ve onların henüz bilmediği çok şey var.

Fear Street Kısım II: 1978

Karakterlerimizin bu gizemli olaylar hakkında bilmediklerini öğrenecekleri, filmin ikinci kısmında hikâyenin akışı geriye sarıyor ve 1978 yılına, Shadyside ve Sunnyville’li gençlerin düzenlediği Nighwing Kamp’ında Sarah Fier’in lanetinin kendini gösterdiği korku dolu bir başka hikâyeye gidiyoruz. 1978’de bir yaz kampında geçen ikinci film, ilkinden daha karanlık ve daha kasvetli ve karakterler de ilk filmdekinden farklı; 1994 yılında artık yetişkin olmuş ve hala Shadyside’da yaşayan kasaba halkının gençliklerini izliyoruz. Hikâye ise lanet yüzünden kardeşini kaybetmiş ve kendisi de cadının kurbanlarından biri olmuş Ziggy’nin yaşadıkları üzerinden aktarılıyor.

Ziggy (Sadie Sink) ve kardeşi Cindy (Emily Rudd) birbirinden tamamen farklı karakterler; Ziggy oldukça asi, Shadyside’lı ve hayatla başa çıkabilmeyi öğrenebilmiş bir karakterken kardeşi, kendisine sunulan hayatı kabul etmeyen ve ısrarla Sunnyville gençleri gibi görünmeye ve kusursuz olmaya çalışan bir karakter. Bu yüzden de aralarında sürekli gerilim yaşanıyor ancak bu durum, filmin ilerleyen zamanlarında hikâyeyi oldukça dramatikleştiriyor. Ziggy, katillerden bir şekilde kurtulmayı başarmışsa da olaydan sonraki hayatını bu travmayı atlatmaya çalışarak geçirmiş. Ve ilk filmdeki karakterlerin (Deena ve Josh) Ziggy’i bulup cadının laneti hakkındaki gerçekleri öğrenmek istemesiyle film ilerliyor.

İkinci filmin ilk yarısı oldukça sakin geçse de her şey gündelik hayatın akışına uygunmuş gibi görünen bir sırada işler geri dönülemez bir şekilde rayından çıkıyor. Nightwing kampında Shadyside ve Sunnyville gençlerinin gelenekselleşmiş bir oyunu oynadıkları gece; cadının seçtiği katilin ortaya çıkmasıyla ormanda korkunç bir vahşet yaşanıyor. Ziggy ve arkadaşları da hem kendilerini kurtarmak hem de olayın aslını öğrenebilmek için zorlu bir mücadele veriyorlar. Bu esnada kardeşi Cindy’de ortadan kaybolunca onu bulmaya çalışan Ziggy, cadının lanetinin ardında yatan gerçeklere de bir adım daha yaklaşıyor.

Fear Street Kısım III: 1666

Üçlemenin son bölümündeyse nihayet Sarah Fier hakkındaki gerçekleri öğreneceğimiz zamana yani lanetin başladığı 1666 yılına gidiyoruz. Bu kısımda, geçmişte Shadyside bölgesinde yaşamış olan karakterleri birinci ve ikinci filmde gördüğümüz oyuncular canlandırıyor. Yönetmen Janiak hikâyenin daha etkili olabileceğini düşünerek böyle bir seçim yapmış.

Son film, önceki filmlerin eğlenceli sahnelerine göre çok daha karanlık, korkutucu ve doğaüstü olayların yer aldığı sahneler içeriyor. “Sarah Fier gerçekten bir cadı mıydı yoksa kasaba halkının seçtiği bir kurban mı? Neden Shadyside’lıları böylesine korkunç bir lanete mahkum etti? 1666 yılında neler yaşandı?” gibi soruların cevaplarını bulduğumuz son filmde hikâye ürkütücülüğüne rağmen gerçekleri öğrendikçe oldukça hüzünlü bir hâl alıyor.

Lanet hakkındaki gerçeklerin ortaya çıktığı bölümden sonra filmin sonlarına doğru 1994 yılına geri dönüyor. Deena’nın hem sevgilisi Samantha’yı katillerin elinden kurtarmak hem de Shadyside’ın yüzyıllar süren lanetini bitirmek için verdiği son mücadeleyi izliyoruz.

Filmde yer alan oyuncuların çoğu Netflix’in çeşitli dizi ve filmlerinde yer almış genç ve başarılı oyuncular, Fear Street Üçlemesi‘nde canlandırdıkları her karakterin hakkını verdiklerini söylemek yerinde olur. Leigh Janiak hem başarılı oyuncu kadrosu hem de eski bir malzemeye verdiği bambaşka solukla korku türüne bir saygı duruşu niteliğinde olan bu harika üçlemesini filmseverlerle buluşturuyor. Şimdiden iyi seyirler!

Esra Şahin
Esra Şahin
i am a thinker, not a talker.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Notting Hill: Londra’nın En Renkli Yüzü

Notting Hill; renkli sokakları, pazarı ve kültürel dokusuyla Londra’da hem ruhunuza hem gözünüze hitap eden özel bir semttir.

Dostoyevski’nin Rus Edebiyatı Üzerindeki Etkisi

Dostoyevski, Rus edebiyatında sadece bir isim değil aynı zamanda döneminin edebiyat anlayışına da yön veren önemli bir yazardır.

Söylenti Radarında Bu Ay: Isaac Winemiller

Müzikal yalnızlığı bir estetik tercih haline getiren Isaac Winemiller, duygusal derinliğiyle bu ay Söylenti Radar’ında öne çıkıyor.

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Editor Picks