Fatma Nudiye Yalçı Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Editör:
Deniz Filiz, Mehmet Samet Acar
spot_img

Fatma Nudiye Yalçı, 1904 yılında İstanbul’da varlıklı bir ailede doğdu. Notre Dame de Sion Fransız Lisesinde eğitimine başladı fakat mezun olduğu lise konusunda farklı düşünceler mevcuttur. Bazı kaynaklar onun evde eğitim gördüğünü söylerken bazıları da Osmanlı’nın ilk kadın öğretmen okulu olan Dârulmüâllimat’tan mezun olduğunu söylemektedir. Yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi’nde felsefe eğitimi ile tamamladı. Nudiye, Kara Davut’un yazarı Nizamettin Nazif Tepedelenli ile 1932 yılında evlendi fakat evlilikleri 1933 yılında boşanma ile sonuçlandı. Sonrasında, Resimli Ay dergisinde Hikmet Kıvılcımlı’yla tanıştı ve ikili, hayatları boyunca birbirlerine yoldaşlık etti. 1938 yılında Donanma Davası’nda 10 sene ağır müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Çok yönlü kimliğiyle Türkiye’de sol hareketin öncü kadınlarından olan Nudiye, onu engellemek isteyenlere rağmen uzun seneler boyunca mücadele etti. 1965 yılında guatr hastalığına yakalandı ve 1969 yılında Varna’da hayatını kaybetti. Bugün, idealleri uğruna hayatı boyunca mücadele etmesine rağmen ataerkil sistem tarafından unutturulmaya çalışılmış, sırf kadın olduğu için tarihin tozlu sayfalarında bırakılmak istenmiş çevirmen, yazar, siyasetçi Fatma Nudiye Yalçı’yı hem eserleriyle hem de siyasî mücadeleleriyle mercek altına alacağız.

Eserleri

Nudiye’nin ilk eseri 1927 yılında Türk Neşriyat Yurdu Maarif ve Şark Kitaphaneleri tarafından basılan “Çabuk Öğreten Elifba”dır. Bu eser eski yazıyla ilk defa okuma öğrenenlere alfabeyi öğretmeyi amaçlamaktadır.

Nudiye, Cumhuriyet tarihinde repertuvara alınacak nitelikte olan ilk oyunu yazan kadın olarak tarihe geçer.  Bu, “Beyoğlu 1931” adlı beş perdelik bir oyundur. Bazı kaynaklara göre, oyunun Darülbedayi’de sahnelenmesi planlanmış fakat bu gerçekleşememiştir. Bu Nudiye’nin gerçekleştireceği tek ilk olmayacaktır, ayrıca Nudiye’nin millet mektepleri için 1929 yılında yazdığı Türkçe alfabe kitabı olan “Milli Alfabe” kitabı da bulunmaktadır. Nudiye, ilk Türkçe alfabe kitabını yazan kadın olarak da tarihe geçer. Hatta, dönemin ünlü gazetelerinden Cumhuriyet ve Milliyet, ilan sayfalarında Nudiye’nin bu eserinin reklamını yapmışlardır.

1933 yılında Cumhuriyet gazetesinin yasaklı kitaplar listesinde Nudiye’nin de bütün eserleri yer almıştı. Bu liste, Peyami Safa’nın okurlarına yaptığı çağrı ile gazetenin okurları tarafından oluşturulmuştur. İlginç olan ise listede sadece kadın yazarların yer almasıdır.

Hikmet Kıvılcımlı’nın 1935 yılında kurduğu Marksizm Bibliyoteği yayınevinde Karl Marx’ın “Enternasyonal’i Açış Hitabesi” ve Engels’in “Marksizm’in Prensipleri” Nudiye tarafından çevrilmiştir. Ayrıca Nudiye’nin “Sosyete ve Teknik” adlı telif eseri de yine aynı yayınevinde basılmıştır. Bu kitabın başına “boş saatlerini değil, inkılaba bütün bir ömrünü veren Hikmet Kıvılcımlı yoldaşa armağanımdır” yazarak Hikmet Kıvılcımlı’ya ithaf etmiştir.

Donanma Davası

Hayatı boyunca hem birlikte mücadele ettikleri tarafından hem de dönemin farklı aktörleri tarafından geri planda bıraktırılmaya çalışılmış olan Nudiye’nin Donanma Davası’nda adının geçtiğini çoğu kişi bilmez, Donanma Davası’nı araştırırken de hep Nazım Hikmet’i, Kemal Tahir’i görürüz. Fakat, Nudiye de onlarla 13 Haziran 1938’de Donanma Komutanlığı Askerî Mahkemesi kararı ile tutuklanmış ve donanmanın disiplinini bozmak ve askeri isyana teşvik etmek suçundan 10 sene ağır müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Vatan Partisi

Hikmet Kıvılcımlı, 1954 yılında Vatan Partisi’ni kurduğunda, Nudiye de Haysiyet Divanı Başkanı’ydı ve aynı zamanda partinin edebiyat kültür kolunu da yürütüyordu. Kısacası, 10 yıllık hapis cezası Nudiye’yi yıldırmamış tam tersine onun siyasete aktif bir şekilde katılmasını sağlamıştı. 1957 yılında geldiğinde Hikmet Kıvılcımlı yeniden tutuklandı ve Vatan Partisi’nin başına Nudiye’nin geçmesini istedi. Donanma Davası’nda yargılanan isimler arasında bulunan Kerim Korcan ise bu fikre şiddetle karşı çıktı ve Hikmet Kıvılcımlı’nın bu kararı tek başına alamayacağını savunarak Nudiye’yi partiden ihraç ettirdi. Partide oldukça aktif olup mitinglere dahi katılan Nudiye, tarih sahnesinden bir kez daha sırf “kadın” olduğu için yaptığı işler küçümsenerek indirilmişti.

Nudiye’nin “Yaftalı” Tabutu

Nudiye’nin tarih boyunca nasıl diğer erkek karakterlerin arkasına itildiğini ve önemsizleştirilmeye çalışıldığını anlatmıştık. Bu silikleştirme ve unutturma çabasına karşın Nudiye’yi yaşatmak için en başta kadınlar mücadele etti. Bu kadınlardan birisi olan Bilgesu Erenus ise Yaftalı Tabut adlı oyunuyla Fatma Nudiye’yi tarihin tozlu sayfalarından çıkararak ataerkil sistem altında hala ezilen kadınlarla tanıştırıyor. Oyunun ilk sahnesinde Fatma Nudiye Yalçı’nın tabutu farklı yaş gruplarında olan 7 kadın tarafından taşınıyor. Bu oyunda Nudiye’ye hayatı boyunca atılan yaftalarla karşılaşıyoruz aslında. Oyunu izlerken Nudiye’nin cesaretinden, azminden çok etkilenmiş olmama rağmen bir yandan da tarihin tozlu sayfaları arasına itilmiş diğer kadınları düşünmeden edemedim. Kim bilir, daha kaç güçlü kadınla tanışmadık, tanıştırılmadık?


Kaynakça:

“Devlet-erkek-siyaset elele Fatma Nudiye Hanım ellere”, Tarih Dergi, Web. 12.09.2024.

“İnkılaba Bütün Bir Ömrünü Veren Kadın: Fatma Nudiye Yalçı”, Karşı Mahalle, Web .12.09.2024.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Keşfetmemiz Gereken Yazarlar: Truman Capote

Başarı ve parıltılı bir hayatın ardında yalnızlığını saklayan bir deha. Zamansız eserleri ile Truman Capote.

Love Bombing Kavramının Chuck Bass ile Eşleştirilmesi

Chuck Bass'in Blair'e yaptığı aşk bombardımanının gerçek aşk değil de manipülasyon olması.

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Editor Picks