Farklı Dünya Kültürlerinin Deniz Kızı Efsaneleri

En eski çağlardan beri yeryüzünün farklı noktalarında farklı milletler, üstelik farklı zamanlarda birbirine fazlasıyla benzer hikayeleri anlatmış ve bunları benimsemişler. Buna bir örnek de modern dünyanın Andersen Masalları’ndaki Küçük Deniz Kızı masalı ile yakından tanıdığı deniz kızının hikayesi. Nitekim deniz kızı da yüzyıllar boyunca anlatılagelen pek çok mitolojik ya da doğaüstü öge gibi çok sayıda farklı kültür tarafından sahiplenilmiş ve ufak farklarla süslenerek sonraki nesillere aktarılmış.

Bilinen İlk Deniz Kızı: Atargatis

Deniz kızı efsanesi karşımıza ilk kez M.Ö. 1000 civarında Mezopotamya’da çıkar. Efsaneye göre Asur kraliçesi Semiramis’in annesi tanrıça Atargatis, ölümlü bir çobana aşık olur. Ancak aşık olduğu çoban hayatını kaybeder. Bunun üzerine Atargatis, bir balığa dönüşmek için kendini göle atar ancak su onun mükemmel vücudunu bir balığa dönüştürerek gizlemek yerine insan vücuduna bir balık kuyruğu ekler ve ona suda nefes alabilme yetisi verir. Böylece Atargatis, bilinen ilk deniz kızı olur. Asur mitolojisinde Atargatis, bir insan kollarına ve bacaklarına sahip ancak fazladan bir balık kuyruğu olacak şekilde betimlenmiştir.

Asur tanrıçası Atargatis

Asur tanrıçası Atargatis, ticari ve askeri etkileşimler aracılığıyla Yunan kültürüne de taşınır. Atargatis kültü ile tüccarlar ve ücretli askerler aracılığıyla tanışan Yunan efsanelerinde Atargatis “Derketo” adıyla ve çoğunlukla Afrodit’in bir başka formu olarak kendine yer bulur.

Büyük İskender’in Kız Kardeşi Thessalonike

Asurlulardan ödünç alınan Atargatis’i saymazsak, antik Yunan’ın kendine ait de bir deniz kızı efsanesi mevcut. Üstelik bu efsane, tarihin en büyük fatihlerinden olarak anılan Büyük İskender’in, adına Selanik (Yunanca Thessaloniki) şehrini kurduğu kız kardeşi Thessalonike.

Thessalonike denizcilere Kral İskenderi soruyor

Efsaneye göre Thessalonike, öldükten sonra bir deniz kızına dönüşür ve hayatını hala Ege Denizi’nde sürdürmektedir. Zaman zaman Ege’deki denizcilerin karşısına çıkıp “Kral İskender hala yaşıyor mu?” diye sorar ve “Yaşıyor ve hala bizi o yönetiyor.” cevabını vermeyenleri öldürür.

Yunan Mitolojisinin Deniz Kızları: Sirenler

Deniz kızı gibi pek çok farklı kültüre yayılmış bir ögenin Yunan mitolojisinde kendisine yer bulmaması elbette düşünülemez. Bu ögenin Yunanlar için mitolojik karşılığı ise yalnızca denizlerde değil, pek çok farklı su kaynaklarında yaşayan Sirenler olmuş.

Yunan mitolojisinde Sirenler

Mitolojiye göre Sirenler, Sirenum Scopuli isimli, uçurumlar ve kayalıklarla çevrili bir adada yaşayan deniz yaratıklarıdır. Sirenler, eşsiz güzellikteki sesleriyle denizcileri kendilerine çekmek için şarkılar söylerler. Hem müziğin hem Sirenlerin güzelliğinin etkisine kapılan denizciler ise gemilerini kayalıklara sürerek Sirenlere av olurlar. Sirenler denizcileri büyüleme konusunda o kadar başarılıdır ki onlardan kurtulabilen yalnızca üç denizci olmuştur: Jason, Argo ve Odysseus.

Çeşitli kaynaklarda sayıları iki ile beş arasında değişen Sirenler, diğer deniz kızlarından farklı olarak iki kuyruğa sahiptir. İzmir Foça’da bulunan Siren Kayalıkları da bu mitin bir parçasıdır.

Adanın Deniz Kızları: İskoç Selkieler

Ada ülkesi olmasının da etkisiyle Kelt mitolojisinde deniz yaratıkları farklı formlarda sıkça görülür. Bu formlardan biri de balık-insan arası bir canlı türü olan Selkielerdir. Diğer deniz kızı efsanelerinden farklı olarak Selkieler hem karada hem denizde yaşayabilirler.

Faroe Adalarında yer alan Selkie heykeli

Denizde tam bir balık gibi bir kuyruğa sahip olan Selkieler, yılda bir kez, su sıcaklığının en düşük olduğu ayın 12. gecesinde karaya çıkarlar. Karaya çıktıklarında pullu derilerini soyarak kusursuz bir insan formuna dönüşebilirler. Ancak bu deri soyma işinin riskli bir noktası vardır. Zira soydukları deriyi bir insan ele geçirirse Selkieler o insanın boyunduruğu altına girerek onun eşi olurlar. Üstelik artık bir balık derisine de sahip olmadığı için asla denize dönemezler.

Karayipli Deniz Kızı: Aycayia

Deniz kızı efsanesi yalnızca Asya ve Avrupa kültürlerinde değil, dünyanın öbür ucu olan Karayip kültüründe de yer alıyor. Karayiplerin Neo-Taino ulusları olarak da anılan Porto Riko ve Küba gibi uluslarında deniz kızı efsanesine verilen isim Aycayia’dır. Aycayia, yerel dilde “güzel sesli kadın” anlamına gelir.

Karayipli deniz kızı Aycayia

Aycayia, güzel sesli olmasının dışında tahrik edici bir güzelliğe sahip olarak anlatılır. Güzellik ve günahın vücut bulmuş hali olarak tasvir edilen Aycayia, güzelliği ile etkilediği erkeklerin özgür iradelerini onlardan çalmasıyla bilinir.

Bu yazıda sizler için farklı kültürlerde deniz kızı efsanesinin ne şekilde yer aldığına değindim. Gördüğümüz gibi deniz kızı, Mezopotamya’dan Karayiplere kadar yayılan geniş bir coğrafyada, pek çok farklı kültürde kendine yer bulabilmiş bir unsur. Her kültür kendi kattığı ufak değişikliklerle bu külte kendi formunu verse de farklı kültürlerdeki bu efsanelerin benzerlikleri oldukça fazla. Bu da birbirlerinden kopuk bile büyüseler kültürlerin nasıl benzer hikayeler yaratabildiğinin güzel bir örneği.

Tayfun Tatar
Tayfun Tatar
Gömlek cebinde şiir, fotoğraf ve biraz da sonbahar taşıyan bir basit adam

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Jane Eyre Hangi Şarkıları Dinlerdi?

Gelin, hep birlikte Jane'in muhtemelen profilinde herkese açık paylaşmayacağı, yalnızca kendisinin erişebileceği müzik listesine ulaşmaya çalışalım!

Epik Fantastik Türüne Giriş ve Kralkatili Güncesi Evreni

Epik fantastik türüne derinlemesine bir bakış ve Kralkatili Güncesi ekseninde modern mit yaratımının izleri...

Söylenti Sinema Şeridi: Direniş ve Özgürlük Ayı

Hayatın içinden beyaz perdeye taşınan zorluklar, yaşam mücadelesi ve daha nicesinin işlendiği film önerilerimiz.

Yerel ve Evrenselin Birlikteliği: Çağdaş Moda Tasarımlarında Anadolu İzleri

Moda dünyasında sürdürülebilirlik ve özgünlük arayışı giderek daha fazla tasarımcıyı yerel ve kültürel unsurlara bakmaya yönlendiriyor.

Met Gala 2025: Moda Dünyasında Dikkat Çeken Kültürel Tema

Met Gala 2025, kültürel teması ve "Black dandyism" vurgusuyla moda dünyasında kimlik ve stil hakkında güçlü mesajlar verdi.

Ölü Ozanlar Derneği Hangi Albümle Eşleşir?

Sistemin duvarlarını şiirle yıkan bir film ve notalarla öfkesini haykıran bir albüm: Ölü Ozanlar Derneği ve The Wall’u birlikte inceliyoruz.

Terapide Kaybolmak: “Beyaz Psikoloji”den Kültürel Uyum Arayışına

Batı merkezli terapi yaklaşımlarının kolektivist kültürlerde neden uyumsuzluk gösterdiğini "beyaz psikoloji" kavramı üzerinden inceledik.

Orta Çağ Avrupası’nda Moda, Sağlık ve Hijyen

İnsanın kendini eğitmesi, araştırması ve en önemlisi sorgulaması kadar güzel bir şeyin olmadığı dersini veren Orta Çağ Avrupası'ndan bir soru: “Siz hangi çağda yaşıyorsunuz?”

Crash (1996) Film İncelemesi: Bedenin Arzuyla Çarpışması

Cronenberg’in Crash filminde beden, arzu ve makina birleşir; kaza, hem haz hem dönüşüm alanına dönüşür. Film, gerçekliğin simülakra evrildiği bir evren çizer.

Söylenti Aylık Frekans

Mayıs ayını taçlandıracak müzik önerileriyle karşıladığımız Söylenti Frekansı sizlerle!

Editor Picks