Mors alfabesi diğer bir ismiyle mors kodu, 19. yüzyılda ortaya çıkan farklı bir oluşum kullanılarak oluşturulan bilgi aktarma ve iletişim yöntemi olarak tanımlanır. Kısa ve uzun işaretler ve bunlara karşılık gelen ışık veya ses yolları ile oluşan bu alfabe, 1832 yılında telgraf ile ilgilenmeye başlayan Samuel Morse tarafından 1835 yılında oluşturuldu. Oluşum aşamasından iki yıl sonra 1837 yılında kullanılmaya başlanan alfabe için 1840 yılında patent başvurusunda bulunuldu.
Morse bilim adamı olmamasının yanında yoksulken ressam olan biriydi. Sessiz sakin bir yaşam süren Morse’un, kimya ve fiziğe ilgisi vardı ve iletişim konusunda elektriğin kullanılabileceğini düşünüyordu. Bu icadı için çok çaba sarf eden Morse, sonunda bunu başarı ile taçlandırdı.
Mors alfabesini kullanabilmek için radyo ve televizyon gibi sinyal hatları gerekiyordu bunun için ilk hat istasyonu Washington’da kuruldu. Bu farklı bir girişimin ilk mesajı 1844 yılında İncil’den bir cümle içeriyordu.
Orijinal mors alfabesinde kısa ve uzun sinyallerin kombinasyonunun bir sayıya karşılık gelmesinden oluşuyordu. Yani her sayı bir harfe karşılık geliyordu.
Amerikan Mors Kodu: Morse’un oluşturduğu sistemin kullanımı kolay değildi. Asistanı Alfred Vail ile bu konuda çalışırken bir süre sonra, Vail’in önerisi ile birkaç püf noktanın sağlanması ile sistem daha basit ve kullanılır hale geldi. Vail’in önerisinin en büyük avantajı duraksamaların da kullanılmasıydı. Bu yenilenmiş sistem daha sonra Amerikan Mors Kodu olarak isimlendirildi.
Ticari amaçlar için günümüzde kullanılan Amerikan Mors Alfabesi, “Demiryolu Morsu” olarak da adlandırılır. Kısa ve uzun sinyallerin yanında duraksamalarında kullanıldığı bu yöntem telgraf şirketleri için geliştirilmiştir. Kodun ilk kullanıldığı dönemlerde iki taraf, basit iletişimler için sadece iki sesi kullanıyordu: klik ve klak sesi. Tuşa basıldığında oluşan klik ve tuştan parmağın çekilmesiyle oluşan klak sesi ile iletişim kurabilmek, zorluğun yanında düzgün kullanma karmaşasını da beraberinde getiriyordu.
Mors kodunun iletilmesinde radyo sinyalleri, sesli olarak, mekanik veya görsel yolla hatta telgraf tellerinden geçen elektrik akımı gibi çeşitli farklı yollarla iletilebiliyordu.
Aslında mors alfabesi de kendi içinde ikiye ayrılıyor. Birincisi genellikle telgraf sistemleri kullanılan Amerikan Mors Alfabesi iken ikincisi ise sadece kısa ve uzun sinyallerin kullanıldığı ve araları(duraksamalar) görmezden gelinerek kullanılan Uluslararası Mors Alfabesi’dir.
1848 yılında Friedrich Clemens Gerke tarafıdan geliştirilen Modern Uluslararası Mors Kodu, ilk olarak Almanya’da kullanıldı. Halen daha yürürlükte olan bu kod ayrıca Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) tarafından da kabul edilmiştir.
Telgraf şirketleri genellikle sinyallerle sağlanan bu yöntemde mesajların uzunluğundan şikayetçilerdi. Bunun üzerine beş koddan oluşan kısaltmalar geliştirdiler.
Örneğin; AYYLU: Mesaj düzgün anlaşılamadı, tekrar gönderin. LIOUY: Neden soruma cevap vermediniz?
Mors Alfabesi Kullanmanın Avantajları
Mors alfabesi, diğer radyo destekli yöntemlere göre daha basit bir sisteme sahip ve düşük frekansları ortamlarda dahi kullanılır. Düşük bant genişliğine ihtiyaç duyarken; örneğin sesli iletişimde 2400 Hz bant genişliği kullanılırken, Mors kodu için tek taraflı 100–150 Hz yeterli olur. Ayrıca radyo frekansları üzerinden haberleşirken kullanılan bir diğer alan ise Q kodlarıdır. Q kodları; tamamı Q ile başlayan, 3 harfli mesajlardır. İlk olarak ticarî amaçlarla (radyo-telgraf) iletişiminde, özellikle amatör radyoculukta kullanılmak üzere oluşturulmuşlardır. Radyocular sık kullanılan mesajları kısaltıp Q kodlarına çevirip kullanmışlardır. Örneğin; QRL: Meşgul müsün?, QRV: Hazır mısın?, QTR: Tam olarak saat kaç? gibi…
Mors alfabesi, haberleşmede yazılı iletişimden daha hızlıdır. Öyle ki bazı telefon şirketleri mors alfabesine uyumlu cep telefonu üretir. Ayrıca, 2003 yılında Dünya Radyo İletişimcileri Konferansı’nda alınan karar gereğince Uluslararası Mors Alfabesini bilmek, amatör telsizci sertifikası alma koşulu olmaktan çıkarılmıştır.
Her ne kadar anlaşılması zor gibi görünse de tecrübeli bir mors operatörü, dakikada 40’ın üzerinde kelimeyi okuyabilir. Geleneksel telgraf cihazları yerine yarı ve tam otomatik cihazlar kullanılması sayesinde mors sinyallerinin gönderilme hızı artmıştır.
24 Mayıs 2004 tarihinde ise ilk telgrafın 159. yıl dönümünde Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU), “@” işaretini de Mors alfabesine ekledi. @ işareti (AT COMMERCiAL) kelimesinin baş harfleri olan “AC” harflerinin karşılığı ile ifade etti.
Mors alfabesi, farklı bir iletişim yoluyken filmlerde çoğu zaman karşımıza şifreli konuşmalarda kullanılan bir yöntem olarak çıkar. Aslında bakıldığı zaman mors alfabesini bilmek ve okuyabilmek bir farklılık oluştururken herkes tarafından bilinmemesi bir avantaj sağlamaktadır. Verilmek istenen mesajın gizliliğinde kullanılabilirken ortamda bir denizci ve radyocunun olması biraz şansızlık olabilir. Sesler ve kısa-uzun çizgilerle oluşan bu farklı alfabe farklı bir bilgi olarak öğrenebilitesi olduğunu düşünüyoruz.
Son olarak yazımızı bir şarkı önerisi ile bitirmek istiyoruz:
Kaynakça:
gelgez.net – Mors Alfabesi Nedir? Tarihçesi Nedir, Nasıl Kullanılır?


