Fareler ve İnsanlar Nasıl Yazıldı?

Nazlıcan Karakaya
Nazlıcan Karakaya
la furia triste, el grito, la soledad del mar
spot_img
Editör:
İclal Yaka
spot_img

İnsan doğasının karanlık ve aydınlık yanlarını sade ama derinlemesine ele alan Fareler ve İnsanlar eseri, Büyük Buhran döneminde hayatta kalma mücadelesi veren iki gezgin işçi, George ve Lennie’nin dokunaklı hikâyesiyle birlikte dostluğun, hayallerin ve toplumsal adaletsizliğin ne anlama geldiğini anlamamıza yardımcı olur. Kitap, hayallerin kırılganlığı ve toplumsal sınıf farklılıklarının insan ilişkilerini nasıl şekillendirdiği üzerine düşündürürken, insanlığın evrensel acılarına da ayna tutar. Fareler ve İnsanlar, yalnızca bir hikâye değil, aynı zamanda insanın varoluşsal mücadelelerine dair güçlü bir metafor olarak okunmalı. Şimdi gelin sizlerle birlikte bu hüzünlü ve çarpıcı eseri inceleyelim.

John Steinbeck’in Hayatı

John Steinbeck pinterestcom

”Hiç yüzme bilmiyordu. Biz onu çıkarana dek nerdeyse boğuluyordu. Onu çekip sudan çıkardım diye bana öyle minnet duydu ki ”atla!” diyenin ben olduğumu hepten unutmuştu.”

John Steinbeck, 27 Şubat 1902’de Kaliforniya, Salinas’ta doğdu. Bu bölge, Steinbeck’in yazılarında sıkça yer bulan tarım topluluklarının merkezinde yer alıyordu. Steinbeck, bu çevrede büyüyerek doğanın ve tarım işçiliğinin zorluklarını gözlemleme fırsatı buldu. Babası, bir un fabrikasında yönetici olarak çalışırken, annesi öğretmendi. Steinbeck, genç yaşta yazmaya ilgi duymaya başladı ve bu ilgisini üniversite eğitimiyle derinleştirdi. Stanford Üniversitesine kaydoldu, ancak bir derece tamamlamadan okulu bıraktı. Bu süre zarfında çeşitli işlerde çalıştı, bunlar arasında çiftçilik ve inşaat işçiliği de vardı. Bu işler, daha sonra eserlerinde sıkça ele alacağı işçi sınıfını ve onların yaşadıkları zorlukları anlamasına, bu durumu da eserlerine yansıtmasına olanak sağlayacaktı.

1930’larda Steinbeck, Kaliforniya’daki mevsimlik işçilerin yaşamlarını gözlemlemeye devam etti. Büyük Buhran’ın etkileri tüm ülkede hissedilirken, Steinbeck bu ekonomik zorlukların özellikle işçi sınıfı üzerindeki etkilerine tanıklık etti. Bu dönemde edindiği deneyimler, “Fareler ve İnsanlar” (1937) ve “Gazap Üzümleri” (1939) gibi eserlerinde yankı buldu.

Steinbeck’in, Kaliforniya’nın tarım topluluklarındaki işçilerin yaşamını yakından gözlemlemesi, Fareler ve İnsanlar’ı yazmasında doğrudan etkili olur. Romanın karakterleri, özellikle de George ve Lennie, Steinbeck’in bu topluluklarda karşılaştığı gerçek insanlar üzerine kuruludur. Bu karakterler, hem hayallerinin peşinden koşan hem de hayatın zorluklarıyla boğuşan insanların yansımasıdır. Steinbeck’in işçilerin zorlu çalışma koşullarını ve ekonomik sistemin acımasızlığını anlatmak için gerçekçi bir dil kullanması, onun sosyal adalete duyduğu ilgiyi ve insan onurunu savunma çabasını gösterir. Fareler ve İnsanlar, bu anlamda Steinbeck’in hayatı boyunca tanık olduğu adaletsizliklere bir yanıt olarak okunabilir.

Eserin Tarihsel Çerçevesi

Wall Street Crash poggileonardo.com

“Elimden geleni yaptım. Hep iyi olmaya çalıştım. Ama olmadı işte.”

Wall Street Çöküşü, 24 Ekim 1929’da “Kara Perşembe” olarak bilinen günle başladı ve borsa kısmi bir çöküş yaşadı. Bu çöküş, birkaç hafta içinde borsa piyasasında büyük bir değer kaybına yol açtı ve yatırımcılar büyük finansal kayıplar yaşadı. Yatırımcıların panikle satış yapması, borsa endekslerini hızla düşürdü ve finansal piyasalarda bir güvensizlik ortamı oluşturdu. Bu olay, bankaların iflas etmesine ve kredi sıkışıklığına yol açtı çünkü birçok banka, yatırımlarının değerini kaybetti. Çöküş, büyük bir ekonomik durgunluğa zemin hazırlayarak Büyük Buhran‘a neden oldu. Bu kriz, Amerika Birleşik Devletleri’nde işsizlik oranlarının hızla artmasına, bankaların kapanmasına ve üretimin büyük ölçüde durmasına neden oldu. Milyonlarca insan, işlerini ve yatırımlarını kaybetti. Tarım sektörü de bu krizden ağır şekilde etkilendi; tarım ürünlerinin fiyatları düştü ve birçok çiftçi, borçlarını ödeyemediği için topraklarını kaybetti. Büyük Buhran sosyal yapıyı sarstı, aile yapısını etkiledi ve göç dalgalarına neden oldu. İnsanlar, özellikle Batı Amerika’ya göç ederek daha iyi yaşam koşulları aradılar ancak burada da sık sık kötü çalışma koşulları ve düşük ücretlerle karşılaştılar. Bu dönem, ekonomik çöküşün toplum üzerindeki etkilerini derinlemesine gözler önüne serdi. Steinbeck ise bu yaşanan krizin etkilerini ”Fareler ve İnsanlar”da gözler önüne serdi.

Steinbeck’in Yazma Süreci

pinterestcom

”Bizim gibileri, yani çiftliklerde ırgat olarak çalışanlar, dünyanın en yalnız adamlarıdır. Aileleri yoktur. Hiçbir yere ait değildirler. Çiftliğin birine kapılanır, kısmette ne varsa cebe indirirler. Sonra kente gidip o paranın dibine darı ekerler. Bundan sonra yapacakları ilk iş, başka bir çiftliğin kapısını çalıp kuyruk sallamak olur. Hayattan bekledikleri hiçbir şey yoktur.”

John Steinbeck, Fareler ve İnsanlar’da Büyük Buhran dönemi Amerika’sında yaşanan sosyoekonomik zorlukların ve toplumsal eşitsizliklerin derin izlerini satırlarına taşıdı. 1929’daki Wall Street borsa çöküşüyle başlayan Büyük Buhran, milyonlarca insanı işsiz bıraktı ve Amerika genelinde büyük bir göç dalgası yarattı. Özellikle Kaliforniya gibi tarım bölgelerinde daha iyi bir yaşam umuduyla batıya göç eden işçiler, mevsimlik tarım işçiliğine yöneldi. Ancak, bu işçiler düşük ücretler karşılığında, insanlık dışı koşullarda çalışıyor ve toplumun en alt tabakasında yer alıyorlardı. Steinbeck, bu kamplarda yaşayan insanların yaşam koşullarını gözlemleyerek, işçi sınıfının zorlu yaşamını ve toplumsal adaletsizlikleri eserine taşıdı. Kendisi de gençlik yıllarında çiftçilikle uğraşan Steinbeck hayatı boyunca işçi sınıfının maruz bırakıldığı kötü koşullara karşı tepki göstermiş biri olarak eserlerinde onların sesini duyurdu. Romanını da George ve Lennie’nin daha iyi bir yaşam kurma hayali etrafında şekillendirdi. Bu hayal, Amerikan Rüyası‘nın bir yansımasıdır; ancak Büyük Buhran dönemi, bu rüyanın birçok insan için ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koydu. Birçok kişi, ekonomik gerçekliklerle karşılaşınca hayal kırıklığına uğradı ve bu durum, Steinbeck’in romanında yankı buldu. George ve Lennie’nin hayali, dönemin ekonomik zorluklarının ve toplumsal sınıf farklarının arasında sıkışıp kalan sıradan insanların umutlarını ve hayal kırıklıklarının bir temsili oldu.

Steinbeck, ayrıca toplumdaki yalnızlık ve yabancılaşma duygularına da dikkat çeker. Büyük Buhran’ın yarattığı ekonomik baskılar, işçiler arasındaki sosyal bağları zayıflatır. Bu noktada yalnızlık, romanın ana temalarından biri olarak öne çıkar. George ve Lennie’nin dostluğu, bu yalnızlık ortamında bir umut ışığı gibi görünse de toplumsal ve ekonomik gerçeklikler bu dostluğu tehdit eder. Toplumsal sınıf ve adaletsizlik teması, Steinbeck’in eserinde merkezi bir rol oynar. Büyük Buhran dönemi, zengin ve fakir arasındaki uçurumu derinleştirirken Steinbeck toplumun en savunmasız üyelerine -zihinsel engelliler, yoksullar ve göçmen işçiler- dikkat çeker. Lennie’nin toplumda dışlanmış bir figür olarak tasviri, bu durumu açıkça yansıtır. Roman, hem bireysel bir trajedi hem de dönemin sosyoekonomik koşullarının insan üzerindeki etkilerini gözler önüne seren güçlü bir toplumsal eleştiridir.


Kaynakça:

  • ”Of Mice and Men”. SparkNotes. Web. 06.08.2024
  • ”John Steinbeck”. biography.com. Web. 04.08.2024

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.

Yusuf Atılgan’ın Evreninde 5 Farklı Tema

Yusuf Atılgan’ın metinlerinde yalnızlık, yabancılaşma, aidiyetsizlik, bastırılmış arzular ve bitmeyen bir arayış birbirine karışır.