Fantastik Canavarlar: Dumbledore’un Sırları 2.Fragman İncelemesi

Gaye Nur Karabay
Gaye Nur Karabay
"yaşadım" diyebilmen için
spot_img

Büyücülük dünyasının heyecanla beklediği Fantastik Canavarlar serisinin 3. filmi olan Fantastik Canavarlar: Dumbledore’un Sırları filminden ikinci fragman yayınlandı. Eski fragmandan da pek çok sahne barındıran bu ayrıntılı fragmanı sizler için detaylıca inceledik.

Eğer serinin önceki filmlerini izlemediyseniz yazımızda spoilerlarla karşılaşacağınızı belirtmek isteriz.

Fantastic Beasts 3 Karakter Posterleri Paylaşıldı – Fantastik Canavarlar

Oyuncu kadrosunun hemen hemen aynı olduğu serinin 3.filminde en önemli değişiklik Grindelwald rolünde Johnny Depp yerine Mads Mikkelsen’i görmemiz.

Fragman bizi Hogwarts ile karşılıyor. Albus Dumbledore’un “Hafıza her şeydir. O olmadan kayboluruz. O olmadan dünyamızın kaderini şansa bırakmış oluruz” dediğine şahit oluyoruz. Ayrıca Harry Potter serisinde Dumbledore’a hayat veren Michael Gambon’u görüyoruz ve sonrasında eskiye gidiyoruz. Böylece Albus Dumbledore’un hayatına ve anılarına ineceğimiz açıkça verilmek isteniyor.

Önceki fragmanda verilen pek çok sahne bu fragmanda da mevcut. Fragmanın ilerleyen saniyelerinde Albus Dumbledore’a Grindelwald’un muhtemelen bir saldırı planladığı haberi geliyor. Ardından Credence’ı bir anka kuşuyla görüyoruz. Hatırlarsanız serinin bir önceki filminde Crendence’ın bir Dumbledore olduğunu ve adının Aurelius olduğunu öğrenmiştik. Onu anka kuşuyla görmek bu bilginin desteklendiğini göstermekte. Çünkü anka kuşlarının Dumbledore ailesinin zor zamanlarında ortaya çıktığını biliyoruz.

Ardından Grindelwald’u kalabalık bir gruba hitap ederken görüyoruz. Buranın Brezilya olabileceği teoriler arasında. Topluluğa karşı: “Zamanımız yaklaşıyor kardeşlerim. Mugglelarla savaşımız bugün başlıyor.” diye sesleniyor. Kalabalığın bu savaşa can attığını söylemek mümkün. Çünkü Grindelwald’un hitabet yeteneğinin Voldemort’a kıyasla daha iyi olduğu ve Voldemort’a göre daha haklı sebeplerle bir savaş açtığını söyleyebiliriz.

Daha önceki fragmanda da Albus Dumbledore’un “Amacımız onu yenmekse bana güvenmek zorundasın.” dediğine şahit olmuştuk. Aynı sözleri bu fragmanda da duyuyoruz. Ancak bunu kime söylediğini göremiyoruz. Önceki fragmanda Theseus gibi görünüyordu.

Ardından bir önceki fragmanda ekipte sayılan Ilvermorny öğretmeninin Jacob’ı ekibe katılması için ikna etmeye çalıştığını görüyoruz. Jacob, muhtemelen Quennie ile ayrıldıktan sonra eski muggle hayatına dönüp büyücülük dünyasına sırtını çeviriyor.

Fragmanın ilerleyen saniyelerinde önceki fragmanda yer alan ve çok ilginç bir an ile karşılaşıyoruz. Newt, Jacob’a bir asa veriyor ve bu asayı Dumbledore’un gönderdiğini söylüyor. Jacob’ın damarlarında bir büyücü kanı dolaşmıyorsa büyü yapamayacağını biliyoruz. Filmde bizi bekleyen en büyük sürprizlerde birinin bu olduğunu düşünüyoruz!

Daha sonra Aberforth Dumbledore’un evinde aynada bir yazı görüyoruz. Bu yazıdan sadece “Do you know” kısmı okunuyor. Geri kalanını filmde öğreneceğimiz aşikar. Ancak Grindelwald, Aberforth ve Albus Dumbldore’un arasını bozmak için bir şeyler yapıyor olabilir.

Ardından serinin ikinci filminde çok az gördüğümüz Newt’in yardımcılığını yapan Bunty’nin Newt’e “Hiç kimse her şeyi bilmemeli, sen bile.” dediğini görüyoruz. Sanıyoruz bu filmde Bunty’e oldukça iş düşüyor.

İlerleyen saniyelerde fragmanın en can alıcı noktası geliyor. Grindelwald’a yapılan sevgi gösterilerinden sonra Grindelwald ve Albus Dumbledore’u aynı masada görüyoruz. Grindelwald’un Dumbledore’a “Seninle ya da sensiz dünyalarını yerle bir edeceğim.” dediğini görüyoruz. Zaten hiçbir şeyin Grindelwald’u bu yoldan vazgeçirmediğini Harry Potter serisinden biliyoruz.

Ardından Dumbledore’un ekibinin ihtiyaç odasından cisimlendiğini görüyoruz. Cisimlendikleri yer Brezilya olabilir çünkü Rowling filmin bazı kısımlarının Brezilya’da geçeceğinden söz etmişti.

Ardından oldukça heyecan verici olan Dumbledore ve Credence karşılaşmasını görüyoruz. Dumbledore’un Credence’ın sırtından asa doğrulttuğuna şahit oluyoruz. Bu sırada Grindelwald’un Dumbledore’a “Kendi türüne gerçekten sırtını dönmeye niyetli misin?” diye sorduğunu duyuyoruz. Sonrasında ise Dumbledore’un Credence’ı alt ettiğini görüyoruz. Ona acıyarak baktığını söylesek yanlış olmaz!

Ardından tekrar Grindelwald ve Dumbledore’un masasına dönüyoruz. Grindelwald Dumbledore’a “Dünyayı yeniden şekillendirebiliriz diyen sendin.” diyor. Bu masada ettikleri sohbetin geçmişteki ilişkilerine ışık olacağını söyleyebiliriz.

Sonrasında Newt’in bir koruma büyüsünü yaptığını ve bu büyüyü Credence’ın çok kolay bir şekilde parçaladığını görebiliyoruz. Bu büyünün daha önceki fragmanı incelediğimiz yazımızda Hogwarts savaşında kullanılan koruma büyüsüyle hemen hemen aynı olduğunu söylemiştik. O büyü karşısında Voldemort’un gücünü göz önüne aldığımızda ne kadar zorlandığını hatırlarsınız. Ancak Credence’ın yüzünde mimik bile oynamıyor. Burada da bize ne kadar güçlü olduğu verilmek istenmiş.

Sonrasında Grindelwald ve Credence’ın kavga ettiğini görüyoruz. Tek taraflı saldırı da desek yanlış olmaz. Çünkü Grindelwald Credence’a karşı bir saldırı da bulunuyor. Bu sahneyi ilk fragmanda da görmüştük ve ittifaklarında çatlaklar olduğundan söz etmiştik.

Ardından pek çok aksiyon sahnesi sonrasında herkesin merakla ve heyecanla beklediği Grindelwald ve Dumbledore savaşını görüyoruz. Oldukça heyecanlı olan bu karşılaşmanın tüyler ürperttireceği kesin!

Ardından Theseus’u bir yaratığın kollarında aşağıya düşerken görüyoruz. Ellerinden ise Newt tutuyor. Kurtarabilecek mi onu filmde göreceğiz ancak Rowling birini bu seride öldürmeyi göze almış olabilir.

Ardından anka kuşuyla Dumbledore’u görüyoruz ve Dumbledore: “Her şey pek göründüğü gibi değildir.” diyor. İşte burada pek çok şeyi sorguluyoruz. Sorguladığımız en önemli şey ise Credence gerçekten bir Dumbledore mu yoksa değil mi?

Fragmanın son kısmında Jacob’ın asasıyla bir tür büyü yaptığını görüyoruz ancak bunun nasıl olduğunu filmde öğreneceğiz.

Film 15 Nisan’da hayranlarıyla buluşacak.

Eğer daha önceki fragmana dair incelememizi okumadıysanız yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Henüz fragmanı izlemediyseniz aşağıya sizler için bırakıyoruz!

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Keşfetmemiz Gereken Yazarlar: Truman Capote

Başarı ve parıltılı bir hayatın ardında yalnızlığını saklayan bir deha. Zamansız eserleri ile Truman Capote.

Love Bombing Kavramının Chuck Bass ile Eşleştirilmesi

Chuck Bass'in Blair'e yaptığı aşk bombardımanının gerçek aşk değil de manipülasyon olması.

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Editor Picks