Ebruli, Düşler Sokağı, Zerdaliler ve daha nicesi… Evet, Ezginin Günlüğü‘nden bahsediyorum. Nadir Göktürk, Eylem Atmaca, Hüsnü Arkan, Tanju Duru ve Feyza Eren gibi isimlerle tanıdığımız ve günümüzde Elçin Gizem Tarhan‘la beraber Emre Taştan vokalliğinde devam eden Ezginin Günlüğü, uzun yıllardır bizlere şarkılarıyla eşlik ediyor. Aradan uzun yıllar geçti fakat bizim onların eserlerinden aldığımız mutluluk hiç değişmedi. Her parçalarında ayrı işçilik bulunan bu nadide eserlerinde eminiz ki çiçek teması sizin de dikkatinizi çekmiştir. Bugün sizlerle birlikte Ezginin Günlüğü parçalarında geçen çiçekli dizelere konuk olacağız.
Leylaklar Açmış Gördün Mü?
Ezginin Günlüğü ve çiçekler deyince birçoğumuzun aklına ilk gelen şarkı ile başlayalım, Hişt! Şarkıda bolca geçen bahar kelimelerini düşündüğümüzde buradaki leylaklar çok daha anlamlı hale geliyor. Şarkıdaki bahar hasreti doğaya değil, gönlün bahara hasreti. Adeta bir yalvarış görüyoruz bahar için. Dünya aşk görmeli, gecemiz aydınlanmalı ve deli gibi uyanmalı bu bahar.
“Leylaklar açmış, gördün mü?
Dallardan bahar inmiş, duydun mu?
Karanlıklar içinde bir ışık var
Mor mor mor leylaklar”
Kapıyı Çalınca Bir Gün Sardunya
Sardunya bir yaz çiçeğidir, sıcağı sever. Ezginin Günlüğü‘nün pek çok şarkısında olduğu gibi yine bahar vakitlerine tanık oluyoruz Sardunya şarkısında. Ancak bu defa bir geçiş söz konusu, bahardan yaza geçiş. Bahar yağmurları ile yaza geçmekte olan bir dünyayı görüyoruz. Şarkıdaki heyecan biraz da buradan geliyor aslında. Yazın gelişi, uçan martılar, çocuklar ve şarkılar…
“Kapıyı çalınca bir gün sardunya
Kal kal kal deme bana sakın bana”
Itır ve Yasemin
Behçet Aysan‘ın Kara Sevda şiirinin bestelenmiş hali olan Kara Sevda şarkısının sözleri incelemeye oldukça değer. Olabildiğince saf ve temiz bir aşktan bahsedilen bu şiirde bahsedilen aşkın sonrasında kirlendiğini, kapılar ardında kaldığını görüyoruz. Burada farklı bir detay olarak bahsedilen kir siyah değil; aksine mor, vişne rengi. Şarkının pek çok yerinde geçiyor bu detay.
“Ak bir yaban güvercini gibiydin aşk
Vişnelere bulaştın, kirlendi beyazın
…
Al üstüne mor giymiş kör kuyularda
Sevdadan delirmiş”
Peki çiçek teması nerede dediğinizi duyar gibiyiz. Bahsedilen aşkın kirlendiğinden, kapalı kapılar ardında kaldığından ve rengini kaybettiğinden bahsetmiştik. Ancak bütün bunlar aşkın gücünü yitirememiş.
“Ah, yüzüne kapanmış bütün kapılar senin
Itır ve yasemin kokulu günah
Çıkılamayan yıldız, gidilemeyen iklim
Düşlerde kaldın, düşlerde kaldın”
Aşkın kendisi hala hayallerimizde, düşüncesi hala zihinlerimizde. Aşkın aldığı yaralar onu bir günah yapmış ancak ilgi çekiciliğini engelleyememiş. Aşk bir günah olmuş ama ıtır ve yasemin kokulu. Itır ve yaseminin ferah ve bahar kokusu bize aşkın en az bu kokular kadar akıl çeldirici olduğunu anlatıyor.
Gül Olmadan Olmaz
Şarkılarda çiçeklerden bahsederken en romantik çiçeği atlayamazdık elbette. Aşkın ve şehvetin simgesi gül, Ezginin Günlüğü şarkılarında da kendine sıkça yer bulmuş. Gelin bu şarkılara da beraber bakalım.
Martı
“Yelkeninde bir beyaz gül ah güzelim, dumanında sevda sözleri”
Sadelik ve duruluk anlamına gelen beyaz gül, aşkın güzelliğini anlatıyor. Yelkeninde, dumanında sevda sözleri ise daha sevgili gelmeden getirdiği güzelliklerden bahsediyor.
Yan Kalbim
Yan Kalbim oldukça hüzünlü bir şarkı. Eski bir sevdanın özlemi ve ayrılık acısı açıkça görülüyor. Evet, bir acı çekiliyor ama bu acı maalesef işe yaramayacak.
“Yan kalbim yan, külden adam olur san
Yan kalbim yan, kaçamazsın sevdadan”
Birine çiçek götürmek çoğu zaman sevgi ifadesidir. Şarkının bu kısmında ise çiçek götürmek işi fiziksel bir iş değil. Belki de sevgilinin resmine bakıp iç çekilirken ona olan sevgiyi anlatabilmek için sadece.
“Çekmecemde resmin vardı, baka baka bitirdim
Gözlerimde sana güller, papatyalar getirdim”
Küçük Hanımın Şarkısı
Şarkının neşeli tonu bize pek çok bilgi veriyor aslında. Her ne kadar müzik neşeli bir ritimde olsa da aslında sözlerindeki hüznü de açıkça görüyoruz. Martıların uçtuğu, vapurların geçtiği, hülyalara dalınan enfes bir bahar mevsimi var. Ancak küçük hanım artık yaralı ve sevdasız. Etraftaki sevgililerin ve aşkın çokluğunun gül gibi kokması, bu kadar aşk içinde yalnız hissetmek bu baharı çekilmez yapıyor.
“Ah, sevdasız kaldım
Böyle geçmez bu bahar
Gül kokuyor, gül kokuyor”
Şarkıların kişisel deneyimlerimize, inanışlarımıza ve beğenilerimize göre farklı anlamlara gelebileceğini unutmamak gerek. Ezginin Günlüğü şarkılarında içinde çiçek sözleri olan daha birçok eser var. Ancak biz yazımızdaki şarkıları grup halinde ve spesifik çiçek isimleri içerenleri ele almaya çalıştık. Ezginin Günlüğü 80’li yıllardan beri bizimle incelikle işlenmiş eserlerine devam ediyorlar. Renkli ve anlamlı çiçekler bu ince işçiliğin sadece küçük bir parçası. Hepinize çiçekli ve müzikli günler diliyoruz.
Kaynakça
- Ezginin Günlüğü, Web.