Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Editör:
Esmanur Göçmen Onay
spot_img

Hayatta bazı anlar vardır ki, içimiz anlatma aşkıyla yanıp tutuşur. Yeter ki bizi anlayacak biri çıkagelsin. Aslında bu çok doğal bir istektir. Çünkü anlatmak yalnızca konuşmayı içermez, iç dünyamıza dışarıdan bir gözle bakabilmemizi de sağlar. Fakat her durumda anlatma ihtiyacımız karşılık bulamayabilir.

Exulansis Nedir?

Exulansis Kavramı dilgem.com

Bizim için önemli olan bir olayı çevremizdeki insanlarla paylaşmak isteriz. Bu konuda heveslenmemiz çok olasıdır. Exulansis ise paylaşmak için heveslendiğimiz bir konuya ilgisiz bir tavırla karşılık verilmesidir. Karşımızdaki kişinin bizimle ilgilenmediğini veya bizi anlamadığını düşünerek konuyu değiştirme eğilimi gösteririz. En sade haliyle exulansis; kişinin bir deneyimi, kimsenin anlamayacağını düşündüğü için anlatmaktan vazgeçme hali olarak tanımlanır. “Boşuna uğraşıyorum, nasıl olsa anlamayacaklar, en iyisi susmak ve kabuğuma çekilmek” gibi tüm sözler istemsizce zihnimizde belirir ve sonrası bir vazgeçişten ibaret olur. Kişi bu davranış kalıbıyla bir çeşit savunma mekanizması geliştirir. Kendini anlatmanın susmaktan daha yıpratıcı olacağına inanır. Duygusal yalnızlığın sığındığı liman ise sessizlik oluverir.

Anlatma İhtiyacı ve Paylaşma Arzusu

Anlatma İhtiyacı vectorstock.com

İnsanın içinde taşıdığı en temel ihtiyaçların başında anlatma isteği gelir. Anlatma isteği, sadece anlaşılma ihtiyacıyla özetlenemez. Bazen bizi mutlu eden bir haberi, bazen bir yas sürecini, bazen de sadece zihnimizi meşgul eden düşünceleri sevdiklerimizle paylaşarak dingin hissetmek isteriz. Bu durum yalnızca sade bir iletişim sürecinden ibaret değildir, varlığımıza anlam katmanın bir başka yoludur diyebiliriz.

Lewis’in “Dostluk, bir kişinin diğerine “Ne! Sen de mi? Ben tek olduğumu sanıyordum.” dediği anda doğar.” sözleri, benim için sevginin tanımı niteliğindedir. Sevildiğini hissetmek anlaşılmakla iç içe bir kavram. Kendimizi karşımızdaki insana sürekli açıklamak zorunda olduğumuzda, içinde bulunduğumuz iletişim yıpratıcı bir hal alır. Gösterdiğimiz çabanın görülmediğini, harcadığımız emeğin ise değmediğini hissederiz. Bu da beraberinde tükenmişlik hissini getirebilir.

Anlaşılamamak Üzerine

Anlaşılamamak Üzerine pinterest.com

Anlaşılamama hissinin iki farklı düzeyde olduğunu düşünüyorum. Bazen ruhumuzun coşku içinde olduğu anlar yaşarız. Bu duyguları paylaşmak istediğimiz insanların da bize benzer duygularla karşılık vermesini isteriz. Beklediğimiz duygusal tepkiyi alamamak da bizi hayal kırıklığına uğratabilir. Bazen de sevginin getirdiği çabalama arzusuyla, kendimizi ne kadar çok anlatırsak o derece anlaşılacağımızı düşünürüz. Bu yanılgının devamı olarak bizi anlamamakta ısrarcı insanlara gerekenden fazla efor harcarız. Sonuç ise yine hayal kırıklığı olur.
Her ilişkinin kendine has bir dinamiği olduğunu düşünüyorum. İletişim yapısının gidişatını ise bu dinamik belirler. Bu kısım çok öznel bir alandır. Fakat herkes için kabul görmesi gereken belli başlı iletişim unsurları vardır. İletişimde saygının temel olması gerekir. Kişi fikirlerini özgürce tartışabilmeli, duygularını yansıtırken suçluluk hissetmemelidir. Eğer ki hissettiklerimizin anlaşılmadığı ilişkiler içindeysek ya da tepkisiz kalarak bizi soru işaretleriyle yalnız bırakan insanlarla berabersek doğru yerde olmadığımız gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekir. Duygusal açıdan sağlıklı olmak isteyen her bireyin bu durumu kabullenmesinde fayda var.

Vazgeçişin Psikolojisi

Anlaşılmaktan Vazgeçmek pinterest.com

Vazgeçmek içten içe farkındalığın bir sonucudur. Bu vazgeçiş sonucu kişi; kendini sosyal ortamlara açmaktan uzaklaşabilir. Bireyde; içine kapanma, sosyal iletişimlerinde kendiyle alakalı bilgi vermekten kaçınma gibi davranışlar gözlemlenebilir. Bu durum aniden ortaya çıkmaz. Uzun ve yıpratıcı konuşmalar, kişinin kendini sorguladığı birçok durum sonucunda verilen bir tepkidir. Aslında yaşananlar, vazgeçmekten öte bir kabullenişin belirtisidir.
Tüm bu yaşananların yükü ise bizimle yaşar. Psikomatik belirtilerle kendini gösterebilir. Kişi kendini anlatmaz ise bedeni mutlaka anlatacak bir yol bulur. Zihinsel acı, çıkış noktası olarak sağlık sorunlarıyla kendini yansıtabilir. İçimizde biriken her şeyin bir geri dönüşü olacaktır. Sıklaşan baş ağrıları, sindirim problemleri, cilt reaksiyonları ve kronik vücut ağrıları gibi belirtiler yaşıyorsak sebebinin yalnızca fiziksel olmadığını bilmeliyiz. Bu sebeple anlatmaktan vazgeçmemek gerekir. Kimseyle konuşamadığımızı hissediyorsak, belki de dikkatimizin yönünü içimize çevirmenin vakti gelmiştir. Dışarıdan bir gücün bizi anlaması umuduyla yaşamak yerine kendi ruhumuzu tüm şeffaflığıyla anlama çabasıyla yol alabiliriz.

Exulansis ile Barışmak

Kendini Anlamak pinterest.com

Exulansis ile barışmak içsel bir uzlaşı gerektirir. Herkesin bizi anlamak zorunda olmadığını kabullenmemiz ile başlar. Çevremizde bizi anlamayanlar olsa bile kendi gerçekliğimizin arkasında durmak zorundayız.
Kabulleniş aşamasında kişi kendini suçlamaya meyilli olabilir, ilgi çekici olmadığını bu sebeple insanların onu anlamaya çalışmadıklarını düşünebilir. Bu tarz tehlikeli düşüncelerden uzak durmakta fayda var. Çünkü her bireyin yaşantısı kendine özeldir ve kimse sizi sizden daha iyi anlayamaz. Bu yüzden anlatmak, içinde umut ve hayal kırıklığını barındırır. Ama tüm bunlar anlatma ihtiyacının değerini azaltmaz. Çünkü bazen sadece kendimizi duymak için bile konuşmamız gerekir.
Yaşanan hayal kırıklıklarına rağmen içimizde bir yerlerde umut hala var. Anlaşılabildiğimiz ilişkiler kurabilmek kolay değil. Fakat kendimizi keşfetmeye başladığımızda sağlıklı ilişkiler içinde bulunmamız kaçınılmaz olacaktır.
Kendi ruhumuzu anlayabilmeyi başardığımızda, başkalarının bizi anlamaması eksiklik olmaktan çıkar. İçimizdeki boşlukları çevrenin onaylamalarıyla değil, kendi sesimizle doldurabiliriz. Çünkü insan ancak kendini anlayabildiği ölçüde dünyaya sevgiyle yaklaşabilir.


Kaynakça

“Günlük Hayatta Herkes Tarafından Hissedilen Ama İsmi Bilinmeyen Duygular”.uplifers. Web. Erişim Tarihi: 16.04.2025

John Koenig,” Exulansis Definition”. Thepracticalpsych. Web. Erişim Tarihi: 16.04.2025

Uzm. Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, “Ruh ve Beden Sağlığı Ayrılmaz Bir Bütündür”.medicana. Web. Erişim Tarihi: 19.04.2025

Öne Çıkarılan Görsel: terapiya.co

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

İsmail Bilgin – Enver Paşa Bir Adanmışlık Öyküsü | 50 Alıntı

İsmail Bilgin bu eserinde, Enver Paşa’nın yaşamını ilkesel bağlılık ve tarihsel temsil çerçevesinde ele alarak dönemin düşünsel iklimini yeniden yorumlamaktadır.

Edip Cansever’in Şiirlerine Yansıyan Hiçlik Travması

Edip Cansever, İkinci Yeni’de bireyin travma, boşluk ve hiçlik duygusunu işler. Şiirlerinde varlıkla yokluk arasında sıkışan ruhsal boşluktaki bireyleri anlatır.

Viyana’da Bir Hafta: Sanat, Tarih ve Lezzet Dolu Gezi Rehberi

Viyana; sanat, müzik ve tarihle iç içe bir şehir. Sarayları, müzeleri, kafeleriyle görsel bir şölen sunuyor. 1 haftada keşfedin, aşık olmaya hazır olun!

İnsanlığımı Yitirirken Neden Bu Kadar Eleştirildi?

Bu yazımızda, Dazai’nin İnsanlığımı Yitirirken romanını psikolojik yönleriyle ele alıp eleştirilme sebeplerini inceliyoruz

Duygusal Farkındalık Üzerine: İçindeki Ben’e Sarılmak

Duygusal farkındalık, kendi benliğimize sarılmanın ilk adımıdır. Bastırılan her duygu benliğimizi içimizdeki zindanlara mahkum eder. duygularımızı fark etmek pusulayı bizlere çevirir.

Nasıl Popüler Oldu: Skyfall

Adele'in kült parçası Skyfall'un zirveye tırmanma öyküsüne bir bakış.

Taxi Driver Filminden Unutulmaz Replikler

Taxi Driver filminin yalnız adamı Travis Bickle'ın adım adım delilikten ''sözde'' kurtarıcılığa evrildiği hikayesinin unutulmaz repliklerini derledim.

Cumhuriyet Aydınları: Zafer Toprak

Zafer Toprak, Aydınlanma ve Kemalizm'i buluşturarak Türkiye'nin modernleşme sürecine yön veren seçkin bir tarihçiydi.

Misery Film Analizi: Sapkın Tutku

Stephen King'in aynı adlı eserinden uyarlanan Misery, fanatizm ve tutku kavramlarına yönelik bir gerilim sunuyor.

Codependent (Bağımlı İlişki) – Meredith Grey & Derek Shepherd (Grey’s Anatomy)

Grey's Anatomy, Meredith ve Derek çifti üzerinden codependent (bağımlı ilişki) kavramını örneklerken, aşkın bazen kişisel hedeflere ve benliğe zarar verebileceğini görüyoruz.

Editor Picks