Evlerin İçindeki Besteler: Mimari ve Müzik

Editör:
Gülizar Nehir Gülkanat, Damla Satıroğlu

Bir mimari yapıya baktığınız zaman neler görürsünüz? Tahta ve kerpiçten yapılma bir evse tahta balkonuna çiçekli saksılar konulmuş pencereleri ve o pencerelerden az sonra elini çenesine dayayıp düşüncelerine dalacak biri çekebilir dikkatinizi. Baktığınız yapı bir apartman ise çok katlı bir yapısıyla boğucu bir soğukluk bırakabilir üstünüzde. Sizde bıraktığı hisler ve sizin gözlemledikleriniz dışında mimari yapıların iyi birer dinleyici ve sessiz hikâye anlatıcıları olduğu söylenebilir. Özellikle sürekli kullanılan bir yaşam alanından bahsediyorsak insanların hayatlarını sessizce izlerler ve onların konuşmalarını, gürültülerini, hareketlerini yani hatıralarını duvarlarına hapsederler. Bazen de kurdukları hayalleri.

“Evde hayal kuruyor, sonra sokağa çıkıyor ve hepsini tek tek gömüyorsun bir yerlere.” (Kesmez 14)

Duvarlarındaki çatlakları, pencerelerindeki izleri, salondaki tekli koltuğun konumunu, bahçesindeki çiçeklerin coşmuş mu yoksa solmuş mu olduğunu okuyabiliyorsanız o ev işte o zaman sessizce vermeye başlar hikâyenin ipuçlarını. Zaman içinde anlamaya başlarsınız.

Garden in Branscombe

“Fakat mimariyi yaşamak zaman ve çaba gerektirir.-fiziksel olmasa da zihinsel bir çaba.”  (Rasmussen 136)

Pencerelerin konumundan tutun, kapıların nasıl yerleştirildiği, duvarların açık mı kapalı mı olduğu, ışığın binanın içine giriş açısına kadar mimarinin her bir parçası insanları etkiler. İnsanların barınma ihtiyacını karşılamak dışında pek çok işlevinin olduğunu söyleyebiliriz mimarinin. Özellikle gerçekten düşünülerek yapılmış ve yalnızca dış görünüş düşünülmeden yapılmış bir yapıysa…

“Binalar bize bir şeyler anlatırken bazen alıntı da yaparlar. Yani kendilerini ya da kendilerine benzeyen başka binaları gördüğümüz bağlamlara gönderme yapar, bu bağlamlarla ilgili anılarımızı tazelerler. Çağrışım yoluyla iletişim kurarlar. Binalara ya da mobilyalara bakınca, onlar ile onlara baktığımız andaki tarihsel ya da kişisel durum arasında bir bağlantı kurmadan edemeyiz. Sonuç olarak bizim için mimari ya da dekorasyon üslupları, bunlarla ilk karşılaştığımız dönemi bize hatırlatan birer andaç haline gelir.” (Botton 105)

Tasarımın, matematiğin ve estetiğin birleşimi olan bu çok yönlü alanın insanla bu kadar içli dışlıyken yine insan elinden çıkmış sanat dallarıyla ilişkisi görmezden gelinemez. Müzik de mimari ile ilintili sanat dallarından biridir. Aslında düşünüldüğünde mimari ve müzik birbirine zıt alanlarmış gibi gelebilir çünkü mimari somut, elle tutulur, başı ve sonu olan yapıların oluşturulmasıyken müzik, dinleyenin hafızasında yer edinen bir şeye dönüşür. Birbirlerinden farklıymış gibi görünseler de birçok mimar ikisi arasında farklı biçimlerde bağlantılar kurarak başarılı tasarımlar yapmıştır. Mimarinin sanat dallarından olan müzik ile nasıl bir ilişkisi olduğunu müzikten faydalanmış mimarların tasarımları yardımıyla inceleyeceğiz.

İlhamını Müzikten Alan Mimari Yapılar

Müzik, farklı mimarlar tarafından farklı bakış açılarıyla çeşitli şekillerde tasarıma aktarılabilir. Bazı tasarımcı ve mimarlar müziği kavramsal bağlamda mekânlaştırıp yapılarında kullanmış, bazıları teknolojinin imkânlarından faydalanarak müziği somut bir biçimde tasarıma aktarmayı amaçlamış; bazıları duyduklarında hissettiklerini aktarmaya çalışmış, bazıları ise bir besteden fikir alarak tasarımı tamamlamıştır. Alman mimar Eric Mendhelson tasarımlarını yaparken müziğin ona büyük bir ilham kaynağı olduğunu söylemiştir. Söylediğine göre Bach’ın plakları hayal gücünü hareketlendirerek onu eskiz yapmaya itmiştir. Ünlü “Şelale Ev”in mimarı Frank Llloyd Wright, Mendhelson’ın tam tersi olarak bir mimari esere baktığında içinde müzik hissettiğini söylemiştir.

Deniz Orgu

İlk olarak Hırvatistan’ın Zadar adlı küçük ilçesinin kıyılarında yapılmış “Deniz Orgu”ndan bahsetmek istedik. Bazen mimari yapılarda doğanın bize elleriyle uzandığı rüzgârlar, denizler ve yağmurlar ile mimari yapılar farklı amaçlar için kaynaştırılır. Denizin kıyısına konuşlanmış Zadar Deniz Orgu, asıl adıyla Morske Orgulje, mimarinin ve doğanın nasıl birleştirildiğini gösterir bizlere.

Sea Org

Hırvat mimar Nikola Bašić  tarafından tasarlanan orgun çalışma prensibini şöyle anlatabiliriz: Zadar’ın kıyısına inşa edilmiş yapı altlarında otuz beş adet farklı akora sahip dar kanalları org borusuna bağlanan basamaklardan oluşmaktadır. Bu basamaklara denizden gelen dalgalar çarptığında basamakların altında bulunan borulara hava iletilmesiyle içerde basınç artar ve hava rezonans odalarına ulaşır. İşte bu rezonans odaları dışarı çıkacak ve insanların kulağına ulaşacak sesleri yükseltir. Aşağıdaki görsel de orgun sistemini ayrıntılı bir şekilde gösteren kesitidir.

Detailed section of Sea Org

Adriyatik Denizi‘nden gelen dalgalar basamaklara çarptıkça ziyaretçilerin kulağına çeşitli melodiler çalınır. Denizin dalgaları her gün farklı biçimlerde ve farklı hızlarla geldiğinden dolayı tahmin edeceğiniz üzere çıkan sesler de farklı oluyor. Oradan geçen insanların kulağına hoş sesler bırakır denizden gelen bu dalgalar.

Stretto House

Amerikalı mimar Steven Holl tarafından tasarlanan “Stretto House” yapımında beton bloklar ve dış cephesine bakıldığında belirgin bir şekilde görünen metalden yapılma kavisler kullanılmıştır. Steven Holl genel olarak tasarımlarında müziği kullanan bir mimardır. Evin adında geçen “stretto” bir müzik terimidir ve evi de bu terime göre tasarlamıştır Holl. Peki nedir bu stretto? Müzik terimleri sözlüğüne göre şöyle tanımlanmıştır: “Fuga yazısında, ana konu ile karşılığın üst üste geldiği ve seslerin birbirini daha yakından izlediği bölüm.(1)” İtalyan kökenli bu kelimeyi daha ayrıntılı ve anlaşılır biçimde açıklamak istersek eğer şöyle diyebiliriz: Bir sesin asıl temayı başlatmasıyla o ses susmadan başka bir ses aynı tonla başlar. Stretto bir fügde seslerin örtüşmesiyle çıkar ortaya.

Stretto terimini tasarımına iyi bir şekilde uygulayan Steven Holl, kullandığı alanı her bir parçanın diğeri ile önemli bir bağlantısı olduğunu bölüp kullandığı alandaki devamlılığı ve akışı da bazı bölümlerin örtüşmesi ile göstermiştir. Zeminin bir sonraki kat ile örtüşmesi, çatının duvarlar ile örtüşmesi ve eğri bir biçimde yapılmış duvarların da dışarıdan gelen gün ışığını yapının içine çekmesi gibi tasarımları bu örtüşmelere örnek gösterilebilir.

Stretto House

Steven Holl’un evin yapımında esinlendiği Bela Bartok’un “Music for Strings, Percussion and Celeste” adlı bestesidir. Bestenin kullanımına verebileceğimiz ilk örnek, evin dört adet yığma duvarının yerini bestenin bitimine yakın ve yeniden çalınan ana temasının ikinci çellosu baz alınarak yapılmasıdır. Diğer bir örnek ise Stevenn Holl’un bestede kullanılan enstrümanları özelliklerine göre evin materyallerini gruplandırıp seçmesidir. Bilirsiniz ki uzun soluklu orkestralarda çalınan parçaya göre değişen çeşitlilikte farklı ses renklerine sahip enstrümanlar kullanılır. Holl, Bartok’un bestesindeki yaylı çalgıları cam malzeme ile çevrelenmiş metal çatılar olarak; perküsyonu ise yığma duvarlar olarak düşünmüştür. Peki bu kullanımın ardında yatan sebep ne olabilir? Bahsettiğimiz ses renklerinden dolayıdır. Perküsyon biraz daha düşük ve kulağa ağır gelen sesiyle yaylı çalgıların hafif, daha narin sesini dengeler. Holl, bu farklılığı düşünmüştür.

Aşağıdaki çizim ile evin kesişen parçalarını daha net görebilirsiniz:

Sketches of Stretto House

Berlin Yahudi Müzesi (Between the Lines)

Daniel Libeskind tarafından yapılan ve içi betonarme ile oluşturulmuş Berlin Yahudi Müzesi, fotoğrafta gördüğünüz üzere biri düzenlenen bir yarışma ile sonradan eklenmiş iki bölümden oluşur. Zigzaglı bir plana sahip ve ziyaretçilere farklı deneyimler yaşatan üç rotadan oluşan ve Libeskind’e ait olan bölüm müzenin yanına sonradan eklenmiş olan kısımdır. Yahudilerin Almanya’dan göçünü ve soykırımlarını anlatmayı amaçlayıp insan deneyimlerini mimariye aktarmada başarılı olmuştur Libeskind.

Between the Lines Project

Peki bu zigzaglı yapının müzik ile ilgisi ne olabilir? Küçük yaşlarında müziğe ilgi duyan ve akordeon çalmayı öğrenen Daniel Libeskind müzik ile olan bağını hiç koparmamıştır. Hatta bir röportajında şu şekilde dile getirmiştir bu bağını:

“Müziğin hayatın en önemli parçası olduğunu düşünüyorum. Her kentin de kendine özgü bir melodisi, bir müziği olduğuna inanırım. Aslında müziği ve müzisyenliği bırakmadım, sadece enstrümanımı değiştirdim.”

Yani mimariyi, müziği farklı araçlar kullanarak iletme yolunda görerek kullanmıştır. Bu eklenti ve Anold Schönberg gibi besteciler ve “Musa ve Aron” operası ile ilişki kurmuştur tasarımını yaparken. Basit bir şekilde açıklarsak eserde eksik kalmış notaları, Schönberg’in bitirmediği komposizyonu tamamlamayı denemiştir.

Aşağıda yapının planını görmektesiniz:

Floor Plan of the Museum

Kaynakça:

“Hear This Croatian Seawall Sing as the Wind and Waves Lap the Shore”. Archdaily. Web. 02.01.2024.

“Müziğin Adriyatik ile Buluşması: ‘Deniz Orgu'”. Ytur.net. Web. 19.01.2024.

“Stretto House”. Stories of Houses. Web. 20.01.2024.

“Müziği Hiç Bırakmadım Sadece Enstrünman Değiştirdim”. Mimarizm. Web. 21.01.2024.

Rasmussen, Steen Eiler. Yaşanan Mimari. İstanbul: Remzi Kitabevi, 2021.

De Botton, Alain. Mutluluğun Mimarisi. İstanbul: Sel Yayıncılık, 2023.

Erdoğan, Ebru. Üner, Gülşah. “Mimarlığın Diğer Sanat Dalları ile İlişkisi” . Online Journal of Art and Design cilt 8. Sayı 2, 2020, pp 169-170.

Ölgen, Burcu and Özkal Barış Öztürk. “Tasarım Ve Müzik İlişkisinin Mekândaki İzdüşümü”. Sanat Ve Tasarım Dergisi, no. 24, 2019, pp. 301-19.

“Berlin Yahudi Müzesi”. Arkitektüel.com. Web. 21.01.2024.

Kesmez, Melisa. Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz. İstanbul: İletişim Yayıncılık, 2019.

TAŞÇIOĞLU, Saliha and Nur Yasemin BAŞKAN GÜNAL. “Müziğin Peyzaj Algısı Üzerindeki Etkisi”. Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, vol. 18, no. 2, 2021, pp. 233-44, doi:10.25308/aduziraat.935221.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks