Ernest Hemingway Hakkında 8 İlginç Bilgi

spot_img

Yaşlı Adam ve Deniz”, “Çanlar Kimin İçin Çalıyor” ve “Silahlara Veda” gibi eserleriyle yirminci yüzyıl Amerikan Edebiyatı’na damgasını vurmuş yazarlardan biri olmasının yanı sıra Ernest Hemingway; çalkantılarla dolu hayatı ile çoğu edebiyat severin ilgi odağı bir karakter oldu. Yaşadığı dönem gereği iki farklı dünya savaşına tanıklık eden Hemingway için daha eğlenceli bir oyun parkı yaratılamazdı… Bunu kendisi savaş yanlısı biri olduğu için değil, sahip olduğu maceraperest, hiperaktif ve araştırmacı kimliği sebebiyle söylüyoruz. Tam aksine yazdığı birçok romanda savaşın anlamsızlığını vurgulayarak ölümsüz eserler veren bir yazardı. Namıdiğer Papa, edebi prestij anlamında hem Nobel hem de Pulitzer ödüllü, dış dünyada ise birbirinden bağımsız alanlarda madalyalar kazanmış ve avcılık rekorlarına imza atmış sıradan bir yazardan çok daha fazlası. Hemingway’in belgesellere konu olabilecek maceralarla dolu hayatı hakkında birçok söylenti ve gerçekliği kanıtlanmış ilginç olaylara gelin birlikte göz atalım!

 

1) Uzun Saçlı – Elbiseli Ernestine 

Annesi bir müzisyen olan Hemingway’in çocukluk yılları yetişkinlik yıllarının aksine kız çocuğu kıyafetleri ve uzun örgülü saçlar ile geçti. Edebiyat tarihinin en maço ve maskülen yazarlarından biri olan Hemingway’in kendisine “Ernestine’’ dendiği döneme dönüp baktığında ne düşündüğünü tahmin etmek gerçekten güç. Döneminin eleştirmenleri ve okuyucuları tarafından erkekliğin vücut bulmuş hali olarak görülen “Papa’’ lakaplı yazar, bu lakabı alabilmek için oldukça çabalamıştır. Hem yazarlığı hem de sosyal hayatında silah tutkusu, boğa güreşi, avcılık ve yakın dövüş gibi uğraşlara sık sık yer veren yazarımız kendi zamanında erkekçe bulunan bu kavramlar ile edebiyatın ağır abisi ünvanını uzun yıllar elinde tuttu. 

Ernestine Hemingway

2) İtalyan Cesaret Madalyası

Birinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği dönemde gözünde yaşadığı bir rahatsızlık sebebiyle çok istediği orduya katılamayan Hemingway, kendini kaosun ortasına atmaya kararlıdır ve Amerikan Kızıl Haç Ordusu’nda ambulans şoförlüğü yapmak üzere İtalya’da görev aldı. Yaralanma uğruna İtalyan askerlerini kahramanca kurtardığı bir operasyon sonrası Gümüş İtalyan Cesaret Madalyası ile onurlandırıldı. Bu olayın detaylarını ise Silahlara Veda isimli romanında kaleme alan Hemingway, savaşın acı yüzünü bir kez daha okuyucularıyla tanıştırmış oldu. 

Ernest Hemingway – I. Dünya Savaşı

 

3) F. Scott Fitzgerald’a Cinsel Organ Kontrolü

Yazarlığı boyunca sürekli seyahat eden ve birçok ülkede bulunma imkanı yakalayan Hemingway ilham kaynağı olan şehirlere demir atmayı severdi. Paris bu şehirlerden yalnızca biriydi. “Paris Bir Şenliktir’’ isimli kitabında yakın arkadaşı F. Scott Fitzgerald’ın dahil olduğu bir anıyı kaleme aldı. Sıkı dost olan ikili alkol masalarından birinde dertleşirken Hemingway’in kulağına Fitzgerald’ın eşi Zelda’nın kocasının cinsel organı hakkında söyledikleri çalındı. Zelda’nın, yatakta başka hiçbir kadını tatmin edemeyeceği konusunda kendisiyle alay etmesiyle bozulan Fitzgerald yakın dostuna bunun gerçek bir sorun olup olmayacağını sordu. Arkadaşını teselli eden Hemingway bu soruya hemen cevap verebilmesinin tek yolu olduğunu söyledi. Ardından ünlü yazarı Paris’in meşhur restoranlarından Michaud’un Yeri’ne götürdü ve erkekler tuvaletine girerek gözlemini yaptı. Gördüğü manzaranın gayet normal boyutlara sahip olduğunu söyleyerek Fitzgerald’ı rahatlatan Hemingway, kendisine inanmazsa Louvre’deki bazı çıplak heykellere bakmasını önerdi. 

Ernest Hemingway – F. Scott Fitzgerald

4) Tarihin En Kısa Hikayesi

Hemingway hakkında ilginç bilgiler araştırıldığında karşılaşılması en muhtemel maddelerden birisi ünlü “Bebek Ayakkabıları’’ hikayesidir. Bu hikayenin doğruluğunu kanıtlayacak herhangi bir delil bulunmadığı için sadece bir söylentiden ibaret de olabilir fakat söylentisi bile Hemingway’in tarzına öyle yakıştı ki… Hikayeye göre bir gece içki masasında Hemingway sadece 6 kelime kullanarak bir hikaye yazabileceğini iddia etti. Masadaki tüm arkadaşları bunun imkansız olduğunu söyleyerek kendisine karşı bahis koydu fakat Hemingway peçeteye yazdığı 6 kelimelik hikayesiyle kazanan taraf oldu. 

Yazdığı hikaye şöyleydi:

“For sale: baby shoes, never worn.” 

“Satılık: bebek ayakkabıları, yıpranmamış.”

 

5) Favori Mekanından Çalıntı Pisuvar 

Hareketli yaşamını biraz olsun yavaşlatmak için sık sık alkole başvuran Hemingway’in Florida’daki favori mekanlarından biriyle ilginç bir olay yaşadı. Mekânın restore edildiği dönem gizlice inşaata girerek pisuvarı söken hiperaktif yazarımız, arkasında bir not bıraktı: “Bunun benim olması için çoktan yeterince para döktüm’’. Günümüzde aktif bir müze olarak kullanılan Key West’deki evini ziyaret ederseniz bu pisuvarı görebilirsiniz.

Ernest Hemingway Müzesi – Key West

6) Dövüş Merakı

Ömrü boyunca yorulmak bilmeden maceradan maceraya koşturan Hemingway, avcılık ve boğa güreşi gibi hobilerinin yanı sıra yakın dövüş olarak bir boks meraklısıydı. Key West’deki evinin arka bahçesine bir boks ringi yaptıran yazar evine gelen misafirleri ringe çıkarıp pataklamaktan büyük zevk alıyordu. Yazarın fiziksel aktivitelerdeki başarısı öyle bir ün salmıştı ki dönemin ünlü boksörlerinden Jack Dempsey, Hemingway ile asla aynı ringe çıkmayacağını çünkü yazarın deli bir adam gibi dövüşmesinden çekindiğini belirtti. Yazarımız ringde kendi dişine göre bir rakip bulamasa da yakın arkadaşı James Joyce ile alkol geceleri yan masadaki yabancılarla dövüşmeyi bir alışkanlık haline getirmişti zaten. 

7) Kedi Aşığı Bir Maço

Hayvansever bir ailede yetişmesinin yarattığı havadan olsa gerek Hemingway’in kedilere özel bir zaafı vardı. 1931’de kendisine hediye edilen kedi; fiziksel olarak genetiği bozuk, beyaz ve polidaktil (patisi 6 parmaklı) bir kedi. Yazarın Snowball adını verdiği kedi yazarın hayatında harika bir pencere açmış olsa gerek bunun üzerine Key West’deki arazisinde özgürce dolaştırmak üzere elliden fazla mutant kedi sahiplendi. Günümüzde müzeye giden ziyaretçilerin Snowball’un torunlarını görme ihtimali bir hayli yüksek. 

8) Hemingway’e Benzerler Yarışması

Geçmişten beri Charlie Chaplin ve Michael Jackson gibi ünlülerin kendilerine benzeyenler yarışmalarına katılıp dereceye dahi giremediklerine dair çeşitli şakalar yapıldı. 1981 yılından bu yana Hemingway’in doğum günü anısına her sene Florida Key West’te Ernest Hemingway Benzeri yarışması organize edilmekte. Keşke ünlü yazarın ömrü yetseydi de kendi yarışmasında zorlu rakipleriyle rekabet edebilseydi… Eğer Hemingway’e benzediğini düşündüğünüz bir tanıdığınız varsa veya siz benzediğinizi düşünüyorsanız bir sonraki Hemingway olmak için şansınızı deneyebilirsiniz! (Linke tıklayınız).

Hemingway’e Benzerler Yarışması – Dereceye Girenler

 

Savaştan savaşa atladığı, sayısız sağlık problemi ve kaza ile boğuştuğu hayatı boyunca dimdik durmayı başaran Hemingway’in ölümü de bir o kadar trajikomik şekilde kendi av tüfeğinin elinden oldu. Belki yaşam tarzına bu biçim bir ölümü layık görerek intihar etti, belki de hastalığı sebebiyle yanlışlıkla tetiğe basması sonucu gerçekleşen vahim bir kazaydı… Olay hakkında söylentiler sürmeye devam etse de ölüm şeklinden bağımsız olarak Hemingway, edebiyat dünyasına ölümsüz eserler kazandıran cesur bir barış savaşçısı olarak hatırlanmaya devam edecek. 

 

Kaynakça:

“11 Facts About Hemingway’s Cats”, Mental Flossi

“15 Fun Facts About Ernest Hemingway”, Parade

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

“Cadılar Mutfağı” Tablo İncelemesi: Ötekileştirmenin Görsel Hafızası

Frans II Francken’in Cadılar Mutfağı tablosu, cadı avı döneminin toplumsal korkularını, kadınlık temsillerini ve şeytan imgelerini çarpıcı biçimde yansıtıyor.

Sonbahar Ruhunu İliklerimize Kadar İşleyen 13 Şarkı

Yazı geride bırakıp sonbaharın derinlerine inerken sonbahar havasını yansıtan 13 şarkıyı sizler için derledik!

Three Kilometres to the End of the World Film İncelemesi: Utanç

Three Kilometers to the End of the World, kayırmacı ilişkilerin ve zehirli bir ataerkil kültürün hakim olduğu bir toplumun klinik bir resmini çiziyor.

Bouquet of Sunflowers Tablosunu Anımsatan Şarkılar

Bu yazımızda sizlere ünlü empresyonist ressam Monet'nin "Bouquet of Sunflowers" tablosunun anımsattığı şarkıları derledik.

5 Maddede William James: Deneyimin Felsefesi ve Pragmatizmin Doğuşu

William James, pragmatizmden bilinç akışına uzanan fikirleriyle modern felsefe ve psikolojinin yönünü değiştirdi; deneyimi, hakikatin ölçütü haline getirdi.

Camus’nün Yabancı’sı: İnsan Toplumdan Kopunca Ne Hisseder?

Camus'nün Yabancı'sı, toplumdan kopmanın duygusal ve psikolojik nedenlerini, yalnızlığın özgürlükle kesiştiği anlar ile gözler önüne serer.

Kodlarda Saklı Ayrımcılık: Yapay Zekâ Cinsiyetçi mi?

Yapay zeka, insanlığın önyargılarını dijital biçimde yeniden üreterek cinsiyetçi kalıpları pekiştiriyor; ancak adil veri ve çeşitlilikle daha eşit bir gelecek mümkün.

Pim’s Poffertjes & Pannekoekenhuis: Hollanda Usulü Krepler

1986’dan beri hizmet veren Pim’s Poffertjes & Pannekoekenhuis, Hollanda’da krep ve poffertjes keyfi için sıcak ve samimi bir durak!

One Battle After Another Film İncelemesi: Katmanlı Bir Savaş Hikâyesi

Paul Thomas Anderson'ın büyük sükse yaratan yeni filmi One Battle After Another, politik bir aksiyon olarak karşımıza çıkıyor.

The Rolling Stones – Paint It, Black ve Psikoloji Çerçevesinde İncelemesi

The Rolling Stones'un karanlık ruh halini müziğe gönüştürdüğü başyapıt; Paint It Black

Editor Picks