Erdal Öz – Gülünün Solduğu Akşam | 15 Alıntı

Editör:
Gaye Nur Karabay

Herkes ne zaman ölür
elbet gülünün solduğu akşam
– Turgut Uyar

Erdal Öz’ün 12 Mart dönemi hapishane zamanlarından Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan‘ın kendi ağızlarıyla anlattıklarını birleştirdiği, ister roman, ister belgesel gibi okuyacağınız bu kitaptan en güzel alıntıları sizler için derledik!

Bu ve bunun gibi birçok kitabı derlediğimiz “12 Mart Dönemi için Yazılan Kitaplar” adlı yazımıza da bakmak için buraya tıklamanız yeterli.

Keyifli Okumalar!

  1. Hüzün, gerçek acıların izdüşümüdür çünkü. (s.8)
  2. Yarının gerçek edebiyatı bugünün mapushanelerinden çıkacak, göreceksin. (s.16)
  3. Kurşunu yüreğine sıkmak. İçin elvermiyor buna. Yüreğine kıyamıyorsun. Yürek, garip bir değer kazanıyor orada. (s.58)
  4. Islak bir Ankara sabahı. Sevdiğim sabahlardan biri. (s.61)
  5. “Nereye gidiyordun?” dedi.
    “Devrime,” dedim. (s.62)
  6. Gerici sınıfların en güçlü iktidarıdır faşizm. (s.64)
  7. Umut mu? Umut her zaman var. Umutsuzluk diye bir şey yok. (s.65)
  8. Bir devrimcinin ölümü bile, normal eyleminden, normal mücadelesinden soyutlanamaz. (s.66)
  9. Burada ölen yalnızca benim bedenimdir, ki zaten ölümlüydü, ölecekti. Ama düşüncemi öldüremeyeceksiniz, ölmeyecek, yaşayacak. (s.66)
  10. Bir devrimci ölüme böyle gider işte; bayram yerine gider gibi. (s.66)
  11. Düşüncedir aslolan, önemli olan. (s.67)
  12. Ölüm ürkütücü değil. O tehlikeyle burun buruna gelmedikçe, ölüm somutlaşmadıkça, hiç aldırmıyorsun, hiç takmıyorsun ölümü. Ama ölümle yüz yüze gelince, işte o zaman garip bir hüzün başlıyor. (s.72)
  13. İçimde bir şeyler çürüdü. (s.108)
  14. İnsanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler. Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. (s.290)
  15. Ölüme hayır demek yetmez, yaşama evet demek gerekiyor. (s.296)

Öz, Erdal. Gülünün Solduğu Akşam. Can Yayınları: İstanbul. 1991.

Gaye Nur Karabay
Gaye Nur Karabay
"yaşadım" diyebilmen için

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Çiçek Açan Badem Ağacı (1890) Tablo Okuması: Yeni Hayat

Van Gogh baharda açan çiçekleri izlemeyi ve onları resmetmeyi çok severdi, Çiçek Açan Badem Ağacı tablosunun yeriyse onun için ayrıydı.

Amerika’da Ruh Fotoğrafçılığı: Değişen Savaş ve Yas Kültürü

William Mumler ile ünlü olan ruh fotoğrafçılığı furyası, gelişen teknolojiler ve yıkıcı savaşlar eşliğinde 19. yüzyılın sonlarında büyük ivme kazanmıştı.

Masumiyet Müzesi Karakter Tahlili: Aşkın ve Takıntının Gölgesinde Kalanlar

Bir adamın aşkı mı saplantısı mı? Sibel, Füsun ve Kemal'in aşk ve takıntının gölgesinde kadere boyun eğişleri, karakterlerini inşa eder.

5 Farklı Sebeple Neden Moliere Okumalıyız?

Eleştirel tiyatronun önemli ismi, yıkıcı değil yapıcı hicvin ustası: Moliere'i okumak için beş sebep!

Geçmişten Günümüze ‘Histeri’: Kadınları Sindirme Aracı mı?

Histeri, geçmişte kadınları sistematik olarak kontrol altına almak için tıp ve toplumsal normlar tarafından icat edilmiş bir araçtı.

Dünya Çapında Gençlik Hareketleri: Yeni Nesil Ne Talep Ediyor?

Dünya yanıyor, gençlik susmuyor! Yeni nesil; özgürlük, iklim adaleti ve eşitlik için direniyor. Gelecek değil, bugünü de onlar yazıyor!

Kopenhag’ta 24 Saatte Görülmesi Gereken 8 Yer

Kuzeyin mutlu şehri: Kopenhag’da 24 saatte görülmesi gereken 8 yer.

Sessiz Lüksün Yeni Dili: Zamansız Şıklığın Modern Yorumu

Sessiz lüks, geçmişin zarafetini Z kuşağının dijital estetiği ile buluştururken, sadelikten doğan şıklığı sosyal medyada yeniden tanımlıyor ve sorgulatıyor.

Cepteki Sanat: Cep Telefonu Fotoğrafçılığı ve Sanatçıları

Analog makinelerden, dijital fotoğrafa geçişin ardından teknolojide yaşanan hızlı gelişmelerle birlikte cep telefonu fotoğrafçılığı, fotoğraf sanatında kendine bir yer buldu.

İçsel Monolog: Kendi Kendine Konuşmanın Zihinsel Sağlığa Etkisi

İçsel monoloğun zihinsel sağlığa hem yararlı hem zararlı etkileri bulunmaktadır.

Editor Picks