Enki: Umutsuzların Dostu

Arşiv
Arşiv
Söylenti Dergi'de geçmiş zamanda yazar olan dostlarımızın eserleri bu hesapta arşivlenmektedir. Yazar onayı olduğu sürece kaynak göstererek kullanmak serbesttir.
Editör:
Ece Günay
spot_img

Sümer mitolojisinde çok önemli bir yere sahip olan Enki, Sümer panteonundaki üç yaratıcı tanrıdan birisidir. Enki, bilgelik ve su tanrısı olarak bilinse de zekâ, hile, muziplik, hüner, büyücülük, şeytan çıkarma, şifa, yaratma, erkeklik, doğurganlık ve sanat gibi pek çok unsurun da tanrısıdır.

Tanrı Ea oturmuş ve elinde bardak (cup) tutuyor, Irak Müzesi, Wikimedia Commons

İsminin anlamı günümüzde hâlâ belirsizliğini korusa da ortak çevirisi dünyanın efendisi anlamına gelmektedir. Akad ve Babil mitolojilerinde Ea olarak tanınan Enki’nin diğer bilinen isimleri ise Nudimmud, Nidim, Ninsiku ve Nissiku‘dur. Enki’ye M.Ö. 5400’den başlayarak, bilinen milattan sonrası döneme kadar ibadet edildiği düşünülüyor; aynı zamanda ismi yazılı eserlerde ilk defa M.Ö. 2600-2334 yılları arasında görülmektedir.

Soy Bilim

Enki, mitolojide gök tanrısı Anu‘nun oğludur, ancak Babil metinlerinde ise İlksel Baba Apsu‘nun oğlu olduğuna inanılır. Enki’nin çocukları Asaruludu, Enbilulu, Adapa, Marduk, Abu, Nintulla, Ninsitu, Ninkasi, Nanshe, Azimua, Emshag ve Ninti olmasının yanı sıra yazıtlarda yazmayan pek çok çocuğunun olduğuna inanılır ve Damkina bilinen eşlerinden bir tanesidir.

İkonografi

İkonografisinde Enki, genellikle göğüs kafesine kadar uzanan sakalları ve boynuzlu ilahiyat tacı ile dikkat çeker. Uzun bir cübbe giyen Enki’nin, suyla olan bağlantısını sembolize etmek amacıyla omzundan dökülen iki ırmak görünür. Bu ırmakların Fırat ve Dicle nehirleri olduğuna, aynı zamanda bu ırmakların penisinden fışkıran su ile oluştuğuna inanılır. Bunların yanı sıra arka planda doğanın eril ve dişil yönlerini sembolize eden uzun ağaçlar ile tasvir edilir.

Enki’nin ikonografisi, Wikimedia Commons

Dünyanın ve Yaşamın Tanrısı

Babil’in Enuma Eliş Destanı‘na göre, ilk tanrılar olarak bilinen Apsu ve Tiamat, Enki’yi ve daha pek çok tanrıyı dünyaya getirirler. Genç tanrılar yaşlarından dolayı yaşam ve canlılık dolu olduğu için gürültülü aktivitelerden, toplantılardan ve eğlencelerden hoşlanırlar. Ne yazık ki bu eğlenceler anne-babaları olan Apsu ve Tiamat’ın huzursuzlanmasına yol açar. Yaşını almış Apsu barışçıl bir şekilde gençleri uyarmaya çalışsa da bir karşılık alamaz ve en nihayetinde yaşlı tanrı bu hengameye katlanamaz hale gelir.

Kesin ve acımasızca eyleme geçmeye karar veren Apsu, veziri Mummu’yla beraber karısı Tiamat’ın karşısına geçip planlarını anlattıkları an Tiamat öfkelenip karşı çıkar: “Kendi dünyaya getirdiklerimizi neden yok edecekmişiz? Davranışları gerçekten üzücü, ama bunu hoş karşılayalım!” Veziri tarafından destek gören Apsu, müthiş bir inatçılıkla karısına karşı çıkar: “Onları yok edeceğim ve davranışlarına son vereceğim ki huzur sağlansın ve biz de uyuyabilelim.”

“Akad Kralı Sharkalisharri’nin (yaklaşık MÖ.2200) zamanına ait bir silindir mühür izlenimi, ortadaki yazıt: “Akkad’ın İlahi Sharkalisharri Prensi, hizmetkarı İbni-Şarrum”. Uzun boynuzlu su aygırı ile Ea tasviri . MÖ 2217-2193 dolaylarında. Louvre Müzesi.” bilgipedia.com.tr

Haberi duyan genç tanrılar panik içinde ne yapacaklarını düşünmeye başlarlar fakat hiçbiri bir kurtuluş yolu bulamaz. Genç tanrıların arasında zekâsı, becerikliliği ve bilgeliğiyle dikkat çeken Enki, her olayda olduğu gibi burada da kendini bir adım öne atar. Saldırıya karşı önlem için genç tanrıların çevresine bir çeşit sihirli çember çizer; daha sonra Enki kutsal ve olağanüstü güçlü bir türkü yazar. Bu türküyü okur, uyutucu bir güç olarak babası Apsu’nun üzerine indirir ve yaşlı tanrı Apsu yenik düşer, derin bir uykuya dalar. Bu sırada babasının krallık tacını ve yaydığı ihtişamlı ışığı üstünden alarak kendi üstüne giyen Enki, babası Apsu’nun gücünü ve görkemini ele geçirince bütün tanrıların babasını öldürüp vezirini de hapseder. Böylece dünyanın ve yaşamın tanrısı unvanını kazanmış olur.

 

Yaratılış ve Tufan

Tufanın Sümer versiyonunda, hikâyenin anlatıldığı tabletin bir kısmı kırılmıştır. Bu durum hikâyenin bütününü anlamaya engel olsa da Babiller, Atrahasis Efsanesi‘nde şu şekilde bahseder:

Yaşını almış tanrılar keyiflerine düşkün bir şekilde rahatlıkla yaşarken, yaratılış için yapılması gereken ağır işleri genç tanrılara yaptırırlar. Yorgunluktan bitap genç tanrıların arasından yine Enki, kendini öne atarak bir öneride bulunur; onlarla çalışacak daha düşük seviyede varlıklar yaratmak. Bunun üzerine tanrılardan biri, Llawela, kendini kurban eder ve öldürülür. Llawela’nın kanı ve zekâsı kullanılarak Ana Tanrıça Ninhursag tarafından yoğurulup killi toprak haline getirilir ve yedi erkek-yedi dişi insan dünyaya getirilir. Doğurganlıkları çok yüksek olan bu yeni 14 varlığın çok geçmeden, yer yüzünde bir zamanlar genç tanrıların yaptığı işleri yapan yüzlerce, hatta binlerce varlık türer.

Tanrı Enlil sol elinde bir şey tutup (kayıp) oturuyor, Irak Müzesi. Wikimedia Commons

Başlangıçta her şey tanrıların umduğu gibi olur ancak daha sonrasında sayısı artan insanlar, Tanrıların Kralı Enlil‘in huzurunu kaçırmaya, uykularını bölmeye başlayınca Enlil nüfusu azaltmaya karar verir. Kuraklık, hastalık ve salgınla mücadele eden insanlar, kendilerinden ilk sorumlu olan tanrıları Enki’ye yalvarmaları üzerine Enki, kendilerine var gücüyle yardım etmeye başlar. Büyük bir hayal kırıklığına uğrayan Enlil, çözümü insanlığı yok edecek olan büyük bir tufan başlatmakta bulur. Enki, onu vaz geçirmeye çalışsa da çabaları yetersiz kalır ve yer yüzüne gidip kendini Enki’ye adamış bilge ve iyi kalpli bir adam olan Atrahasis‘i bulur. Enki, ona bir tekne inşa eder ve içine her canlıdan ikişer tane koymasını söyler.

Enki’nin inşa ettiği teknenin tasviri, Mesopatamian Gods & Kings

Tufandan kaynaklı oluşan sular çekilir ve tekne karaya oturur. Enlil tekneyi ve teknenin içinden çıkan Atrahasis’i görür görmez bu işin arkasında Enki’nin olduğunu anlayıp bütün öfkesiyle ona yönelir. Enki durumu Enlil’e anlatarak, Atrahasis’in ne kadar iyi niyetli ve nazik bir insan olduğunu anlamasını sağlar.

Tanrı Enki ortaya yeni bir plan sürer; tanrılar daha düşük doğurganlığa sahip olan varlıklar yaratacaklardır: bebekleri şeytanlar alıp götürecek, kadınları düşüğe zorlayacak ya da onları kısırlığa sürükleyecek, öteki kadınlar ise tanrılara adanarak ebedi bakireler halinde kalacaklardır. Bu yeni varlıkların ömrü uzun olmayacaktır. Tanrılar bu teklifi düşünüp bir süre sonra kabul eder. Kendi türünün son örneği olarak tarihe geçen Atrahasis kutsal topraklara götürülür ve Ninhursag yeni varlıkları yaratmaya başlar.

 

Sümer tanrılarının aslında uzaylı atalarımız olduğunu öneren yazar Gök Türk, Anunnakiler, Sümer’in Göksel Ataları kitabında Enki hakkında şu şekilde yazmıştır:

“M.Ö. 432 bin dolaylarında, Enki beraberindeki elli kişilik astronot grubu ile dünyaya iner… Tanrıların baş bilimcisi olarak, insanın nasıl yaratılacağını belirleyen kişi Enki’dir. İlk doğan oğlunun Enlil değil de kendisi olduğunu iddia eder, dolayısıyla Anu’nun yasal varisi olmaya hakkı olan da Enlil değil de kendisidir:

“Babam, evrenin kralı,

beni evrene getirdi…

Ben bereketli tohumum,

Büyük vahşi boğanın saçtığı;

Ben, Anu’nun ilk doğan oğluyum.

Ben, tanrıların büyük kardeşiyim…

Ben doğmuş olanım.

İlahi Anu’nun ilk oğlu olarak.”

Enki, tabletlerde insancıl biri olarak tasvir edilmiştir. Her daim insanların yanında durmuş, Anunnakiler meclisindeki tartışmalarda hep insanların lehine konuşmuştur… Kova çağının lideri olan Enki’nin bilim adamı kimliği son beş yüz yıllık teknolojik ve bilimsel gelişimde kendini belirgin bir şekilde hissettirmiştir.”


Kaynakça

  • Öztürk, Özhan. “Enki (Sümer Mitolojisi)”. Özhan Öztürk Makaleleri. https://ozhanozturk.com/2018/01/27/enki-ea-sumer-mitolojisi/. Erişim tarihi:22.05.2023
  • J.Mark, Joshua. “Enki (Tanrı)”. World History Encyclopedia. https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-14434/enki-tanr/. Erişim tarihi:22.05.2023
  • “Enki”. Bilgipedia. https://www.bilgipedia.com.tr/enki/. Erişim tarihi:22.05.2023
  • Türk, Gök. Sümer’in Göksel Ataları Anunnakiler. İstanbul:Mavi Kalem,2018
spot_img

2 YORUM

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks