Emin Güler Resim Sergisi, Mersin Yenişehir Belediyesi Ahmet Yeşil Sanat Galerisi‘nde 17 Ocak – 17 Şubat 2022 tarihleri arasında sanatseverler ile buluşuyor. Serginin detaylarına inmeden evvel Emin Güler kimdir, bir bakalım.
Emin Güler Kimdir?
10 Mart 1950 yılında Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde dünyaya gelen Güler, Mersin İlk Öğretmen Okulu‘nu bitirdikten sonra Denizli’ye atanarak yaklaşık altı yıl boyunca Denizli’nin çeşitli köy ve kasabalarında öğretmenlik yaptı. Öğretmenlik mesleğinin ardından 1974-1978 yılları arasında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Bölümü‘nü bitirip tekrardan Denizli’ye resim öğretmeni olarak atandı.
İlk kişisel sergisini 1981 yılında Denizli İl Halk Kütüphanesi‘nde gerçekleştirdi. Bugüne kadar 50’ye yakın kişisel ve karma sergilere katılan Güler, bunların yanında yarışmalı sergilere de katıldı. Bu yarışmalarda; UNICEF Türkiye 1’inciliği, Chicago NAVS Resim Yarışması Mansiyon, Exhibition in New York resim yarışması (Award to Fine Artist) ve Talens boya firmasının açmış olduğu yarışmada mansiyon ve Artist Of the Year Competition resim yarışmasında mansiyon ödülü ile ödüllendirildi.
2021 yılından beri iCanvas Art (ABD) aracılığı ile Amerika ve Avrupa’da resimlerinin dijital baskı ve dağıtımları yapılmaktadır.
Sanat Dünyasındaki Yolculuğu

Emin Güler, sanat anlayışı ile ilgili şu sözleri söyler:
“Bir sanat insanı, sanat yolculuğuna çıktığında öncelikle kendi yaşantılarından, gözlem ve izlenimlerinden hareketle yapıtlarının alt yapısını kurgular.”
Sanatçının çalışmalarını incelediğimiz zaman son otuz yıldaki çalışmalarından özellikle “Kısmetin Peşinde”, “Denizin Bereketi”, “Gün Altında” ve “Anadolu’da Bahar” başlıklı çalışmalarında insan ve çevresinin yaşama çabası ve verdiği mücadeleler, Güler’in resimlerinin konularını oluşturmaktadır. Kimi zaman balıkçıların denizle mücadelesi, kimi zaman insanın toprakla kavgası, kimi zaman da bir kedinin, kuşun ya da bir başka canlının yaşam mücadelesi sanatçının resim anlayışı çerçevesinde tuvale yansır.

Resme duyduğu ilginin çocukluk yıllarında büyük ağabeyinin resim ve heykel çalışmaları ile başladığını söyleyen sanatçının, sanat dünyasındaki yolculuğuyla ilgili sözleri ise şu şekildedir:
“Öğretmen okulunu bitirdikten sonraki altı yıl boyunca Anadolu’nun çeşitli köy ve kasabalarında ilkokul öğretmenliği yaptım ve bu süre içerisinde Anadolu insanını, onların yaşam biçimlerini ve coğrafyasını tanımaya çalıştım. Sonrasında da Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’ne girdim. Okul bittikten sonra yaşadığım yer olan Denizli ve çevresi ile ilgili resimler yaptım ve bu dönemim arayışlarla geçti. Arayış dönemindeyken çalışmalarımda yine de konu olarak Anadolu insanı ve onların doğa ve çevre ile olan etkileşimlerini ele aldım.”

Tuval üzerinde yazan sözler:
“Söyle bana kadın, sen de farkında mısın?
Savrulan zamanlarda sarı sıcak sonbaharın
Nasırlı ellerinle yanık ten kokusunu
Atların nal sesleri, yeleleri kan ter içinde
Toz duman içinde nasıl akıyorsun zaman
Sesini duymak var ya çığlık çığlığa.”

“2000’li yılların başında Kuşadası’na yaptığım günübirlik bir seyahatim sırasında balıkçıların limana dönüşlerini izlerken martıları, kedileri ve limandaki balıkçıların ağlarla uğraşlarını gözlemledim. O günkü gözlemlerimden yola çıkarak resimler üretmeye başladım.”
Kuşadası seyahati sonrasında yavaş yavaş kendi yolunu çizmeye başlayan Emin Güler, daha sonrasında gözlemlediği balıkçılar ve balık ağlarından esinlenerek oluşturduğu çizgi yoğunluğunun gözde farklı renk oluşumlarına neden olduğunu fark etti.
Empresyonist dönemde puantilistlerin renk tuşlarını yan yana getirerek yeni renk oluşturmaları anlayışından yola çıkan sanatçı, kendine has bir dil ve üslup oluşturmaya başladı.
Resimlerinde, hümanistik yaklaşımı Anadolu’nun malzemeleri ile birleştirerek kendine özgü yeni bir model oluşturan Emin Güler‘in sergideki diğer eserlerine göz atalım:

Resimlerinde sadece hayatın gerçeğini değil, hayal ve düşlerini de resimsel ifadelerle tuvale aktaran Güler, bu anlayışla tek bir kompozisyon içerisinde gerçeklikten hayale, somuttan soyuta yaptığı geçişlerle kendine has bir kompozisyon oluşturmuştur.


Tuval üzerinde yazan yazılardan ufak bir kesit:
“Sebebini sorma
Anlatmam için gelmen lazım
Dökemem içimdeki ukdelerimi
Kayıp yıllarımı getir bana”
Türk resim anlayışında kendine has bir tını geliştiren sanatçı, doğanın var olan bütün gücü ile bir araya gelerek üretim ve yaratıyı başarılı bir denge içerisinde resimlerinde kullanır. Bu kullanım sonucunda da resimlerinde Anadolu ürünlerini fantastik bir öyküleme ile birleştirerek kendine ait bir resim dili oluşturmuş olur Emin Güler.
“Bir sanat eseri, devri tarafından unutulabilir, yasak edilip ortadan kaldırılabilir, fakat esas olan cevher ölümsüzlüğü yenmesini her zaman için bilmiştir.”
– İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar, Stefan Zweig
Kaynak:
sanatgezgini (Erişim tarihi 28.01.2022)