Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nın şiddetlendiği dönemde Massachusetts Eyalet Anayasası çıkarıldı ve 1780 yılında Sheffield Kasabası’nda “Bütün İnsanlar Özgür ve Eşit Doğar” başlığıyla bu anayasa ilan edildi. Bu bildiriyle birlikte köleliğe meydan okuyan Elizabeth Freeman’ın hikayesi de başlamış oldu.
1742 yılında New York Claverack’ta dünyaya geldiği tahmin edilen Elizabeth Freeman, Mum Bett, Mumbet ya da Bet isimleriyle bilinmektedir. Pieter Hogeboom’un çiftliğinde kız kardeşiyle birlikte büyüyen ve köle olarak çalıştırılan Mum Bett, Hogeboom’un kızı Albay John Ashley ile evlendiğinde kız kardeşi Lizzie ile birlikte yeni evlilere verildi. Albay John Ashley, Massachusetts’in Sheffield Kasabası’nın hem zengin bir vatandaşı hem de Berkshire Medeni Hukuk Mahkemesi’nin bir yargıcıydı. Albay aynı zamanda 1773 yılında Sheffield Deklarasyonu’nu yazan yerel komitede de yer almıştır.
Albay John Ashley’in evinde düzenlemiş olduğu etkinliklerde yapılan konuşmalar ve çalışmalar; Mum Bett’i etkilemiş ve özgürlük isteğini körükleyerek bu yönde adım atmasını kolaylaştırmaktaydı. Özellikle toplantılarda kullanılan söylemler, Mum Bett’i kendini bulma konusunda yönlendirmiştir. Bu söylemlerden en önemlisi, Sheffield Deklarasyonu’nda yer alan insanlığın bir doğa durumunda eşit, özgür ve birbirinden bağımsız olduğunu ve canlarından, özgürlüklerinden ve mallarından rahatsız edilmeden yararlanma hakları olduğu söylemidir. Bu söylem daha sonra 1776 Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi ve 1780 Massachusetts Eyalet Anayasası’nda da benzer şekillerde geçmiştir.
Massachusetts Eyalet Anayasası’nın 1. maddesini oluşturan aşağıdaki söylemle birlikte ilan edilmesi, Mum Bett’i kendisinin ve özgürlüğünün önemi tekrar anlamasını sağlamış; bu eyalet anayasasına göre de özgürlüğü için dava açmasına neden olmuştur.
Massachusetts Eyalet Anayasası, Madde 1 : Tüm insanlar özgür ve eşit doğarlar ve belirli doğal, temel ve devredilemez haklara sahiptirler; yaşamlarını ve özgürlüklerini kullanma ve savunma hakkının sayılabileceği; mülk edinme, sahip olma ve korunma; kısacası, güvenliklerini ve mutluluğunu arama ve elde etme haklarına sahiptirler.
Mum Bett davası için, kölelik karşıtı olan Theodore Sedgwick’e gitmiş ve onun yardımlarıyla birlikte, 1781’in Mayıs ayında Berkshire Medeni Hukuk Mahkemesi’nde davasını açmıştır. Davada Mum Bett gibi Brom adında albayın evinde yaşayan köleleştirilmiş bir adamda yer almıştır. Avukat ve ekibi bu ilk davada, mahkemeye Albay Ashley’in Mumbet ve Brom’u serbest bırakmasını emreden bir yazı sunmuştur. Bu belgeyle mahkeme bu iki insanın albayın malı olmadığını söylese de serbest kalmaları için bir karar çıkarmamıştır. Ağustos ayında ise Great Barrington Eyalet Medeni Hukuk Mahkemesi’ne gidilmiştir. Bu mahkemede Sedgwick Massachusetts Eyalet Anayasası’nın köleliği kaldırdığını savunmuş ve Mum Bett ile Brom serbest bırakılmıştır. Böylece Mum Bett serbest bırakıldığında; ilk özgür kalan Afrikalı-Amerikalı kadın olmuştur.
Bazı tarihçelere göre bu dava, yeni çıkan anayasaya karşı bir deneme davası rolü üstlenmektedir
Mum Bett, özgür bir kadın olarak Elizabeth Freeman adını almıştır. Daha sonra Sedgwick’lerin evinde mürebbiye olarak çalışmaya başlamış ve oradan emekli olmuştur. Elizabeth Freeman 1829’da ölmüş ve Stockbridge Mezarlığı’na gömülmüştür. Özgür ve güvenli bir dünya için çalışan herkese ilham kaynağı olmaya da devam etmektedir.
Kaynakça:
- Felton, Harold William, Mumbet The Story of Elizabeth Freeman, Dodd,Mead, 1970
- Wilds, Mary, Mumbet: The Life and Times of Elizabeth Freeman, Avisson Pr Inc., 1999
- Woelfle, Gretchen, Mumbet’s Declaration of Independence, Carolrhoda Books, 2014
- Elizabeth Freeman, https://www.elizabethfreemancenter.org/who-we-are/elizabeth-freeman/, erişim tarihi: 09.10.2021