Kraliçe Elizabeth döneminde sanat alanında bütün ülkede bir yükseliş yaşanmıştır öyle ki bu yükseliş bütün dünyayı etkilemiştir. Elizabeth Dönemi Tiyatrosu‘nun İngilizce’ye ve İngiliz kültürüne sayısız katkısı olmuştur. Bakire Kraliçe olarak bilinen Elizabeth, kendini halka adamış bir liderdi ve tiyatro onun vazgeçemediği en büyük eğlencesiydi. Bu nedenle Kraliçe Elizabeth, oyun yazarlarını ve sanatçıları açıkça desteklemiştir. Bu dönem tiyatronun altın çağlarından biri olarak kabul edilmiştir.
Elizabeth Dönemi Tiyatrosu

Elizabeth Dönemi ile birlikte tiyatroda temalar değişmeye başlamıştır. İngiliz yazarlar; komedi, trajedi ve tarih gibi farklı türlere odaklanmışlardır. Özellikle bu dönemde “revenge tradegy” yani intikamı konu alan trajedi oyunları en çok oynanan türlerden biri olmuştur. Din dışındaki konuların işlenmesi, yazarların ve seyircilerin kendilerini geliştirmelerine olanak tanımıştır. Artık hayal gücü önem kazanmış ve tarihsel oyunlar yazıldıkça İngiliz milliyetçiliği daha güçlü hissedilmeye başlanmıştır.
Kraliçe Elizabeth‘in de desteğiyle ilk kez halka açık tiyatrolar kurulmuştur. Bu tiyatrolar arasında sırasıyla The Theatre, The Curtain, The Rose ve en önemlisi The Globe yer almıştır. Halka açık tiyatroların açılmasıyla, saray mensuplarından sıradan halka kadar herkes sanatla buluşma imkânı elde etmiştir.
Elizabeth Dönemi Tiyatro Oyuncuları

Elizabeth Dönemi tiyatrosu oyuncuları, genellikle erkeklerden oluşuyordu çünkü kadınların sahneye çıkması yasaktı. Kadın rolleri genç erkek oyuncular tarafından canlandırılıyordu. Oyuncular genellikle bir tiyatro topluluğuna bağlı çalışır ve sıkı bir disiplin içinde performans sergilerlerdi. Bu dönemde oyunculuk, itibarlı bir meslek olarak görülmese de Kraliçe Elizabeth’in sanata olan desteği sayesinde daha saygın bir hâle gelmişti. Ayrıca, oyuncuların sahneye çıkabilmesi için lisans almaları zorunluydu. Elizabeth Dönemi tiyatro oyuncuları, günümüzün Hollywood yıldızlarıyla eşdeğer bir popülerliğe sahipti. Birçoğu tiyatroda hissedar olarak yer alıyor ve zaman zaman sarayda oyun sergileme fırsatı buluyordu. William Shakespeare ise yalnızca ünlü bir oyun yazarı değil, aynı zamanda başarılı bir aktördü.
Elizabeth Dönemi Tiyatro Binaları

Kraliçe Elizabeth‘in döneminin başlamasıyla birlikte tiyatro için özel alanlar ayrılmaya başlandı. İlk tiyatro binası 1570’lerde inşa edildi. Oyunlar popüler hale geldikçe avlulardan tiyatro binalarına geçiş yapıldı. En ünlü tiyatro William Shakespeare‘in de hissedarı olduğu Globe Theatre idi. Finansal güvence aktörlerin daha çok çalışıp daha iyi işler çıkarmalarına olanak sağladı. Globe sahnesi, aynı anda on iki oyuncuyu barındırabilecek şekilde tasarlanmıştı. Ahşaptan yaplmış bu tiyatronun sahne arkasında küçük bir balkon bulunuyordu. Romeo ve Juliet‘teki balkon sahneleri, bu balkon kullanılarak oynanıyordu. Bu büyük gelişmenin ardından salgın hastalıklar sebebi ile Haziran 1592’den Nisan 1594’e kadar tiyatro sahneleri karanlığa büründü.
Elizabeth Dönemi Tiyatrosu Özellikleri

Bu dönemde tiyatrolar açık alandaydı ve ışıktan dolayı sadece gündüz oynanabiliyordu. Oyunların sahneleneceğinin haberi ise tiyatro alanına asılan bir bayrak ile duyuruluyordu. Tiyatro sahneleri bir daire şeklindeydi ve seyirciler sahne çevresine oturuyordu, en ucuz koltuklar sahnenin en karşısındakilerdi. Oyunlar aşk, büyücülük, vatanseverlik gibi temaları konu alıyordu. Dönemin tiyatrosunda dil, dramatik bir araç olarak kullanılıyordu.
Ayrıca bu dönemde sahne dekoru çok önemliydi; şimşek efekti vermek için gülleler, bıçaklanma sahnelerini daha dramatik hale getirmek için kan dolu domuz mesaneleri gibi yaratıcı araçlar kullanılıyordu. Oyuncular her gün farklı bir oyun sergiliyordu, başrol oyuncularının haftada beş bin replik söylemesi bekleniyordu, uzun konuşmaların yapıldığı sahneler ise diğer aktörlere kostüm değiştirmesi için zaman kazandırıyordu. Oyun antik çağda geçse bile, performansların çağdaş Elizabeth dönemi kostümleri ile yapılması olağandı.
Elizabeth Dönemi Yazarları

Elizabeth döneminin en önemli yazarları arasında William Shakespeare, Christopher Marlowe ve Ben Jonson gibi isimler yer alıyordu. Örneğin, Marlowe’un Dr.Faustus, Tamburlaine, ve Maltalı Yahudi gibi eserleri günümüzde de popülerliğini korumaktadır. Ayrıca bazı akademisyenler tarafından Marlow’un, Shakespeare’in rakibi olmaya çalıştığı için öldürüldüğü de söylenir.
Öte yandan Shakespeare bilindiği kadarıyla otuz yedi oyun yazarak Romeo ve Juliet, Hamlet, Macbeth, Kral Lear ve Othello gibi ardında ölümsüz eserler bırakmıştır. Shakespeare bilinen kelimeleri birleştirerek, fiil ve sıfatlardan isim türeterek, Latince ile Fransızca kelimeleri birbirine uyarlayarak İngilizceye yaklaşık bin yedi yüz yeni kelime kazandırmıştır. Örneğin, gloomy (karamsar), lonely (yalnız), assasination (suikast), break the ice (buzları kırmak) wild-goose chase (boşa çaba) kelimeleri bunlardan birkaçıdır. Birçok sözcük Shakespeare’in eserleri sayesinde yaygınlaşmış ve halk arasında kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde bile onun oluşturduğu kelimeler ve deyimler yaygın olarak kullanılmaktadır. Shakespeare’in mirası İngilizce konuşulan her ülkede yaşamaya devam etmektedir.
Kraliçe Elizabeth’in 1603’teki ölümünden sonra tiyatro, Stuart dönemiyle birlikte farklı bir evrim sürecine girmiştir. I. James’in tahta çıkışıyla, saray desteği devam etmiş ve tiyatro daha profesyonel bir kimlik kazanmıştır. Ancak, 1642’de İngiliz İç Savaşı sırasında tiyatrolar kapatılmış ve tiyatro faaliyetleri ciddi bir duraklama dönemine girmiştir. Bu dönemde, Puritanlar tiyatroyu ahlaksızlıkla ilişkilendirerek yasaklamıştır. 1660’taki Restorasyon Dönemi’yle birlikte ise tiyatrolar yeniden açılmış ve tiyatro sanatı büyük bir dönüşüm yaşamıştır.
Kaynakça
The Elizabethan Theatre. BBC. Web. 07.01.2025
The Elizabethan Stage. Britannica. Web. 07.01.2025
The Elizabethan Theatre. World History Encyclopedia. Web. 07.01.2025


