Efsanevi 1860 Oxford Evrim Tartışması

Yaren Gültekin
Yaren Gültekin
Okumaya doyamayan bir İngiliz edebiyatı öğrencisi
spot_img
“Atalarımın böyle bir kökenden gelmesinden utanç duymam ama kültür ve belagat birikimlerini ön yargı ve yalanın hizmetine sunan birinden türemiş olmaktan utanç duyarım.” Thomas Huxley

Charles Darwin’in evrim teorisi, on dokuzuncu yüzyılın en çok tartışma yaratan teorilerden biridir. Darwin’e göre insanlar ve maymunlar ortak ataya sahipti ve bu teori daha yeni birbirinden ayrılmaya başlayan din ve bilim dünyasını birçok kez hararetli tartışmalara sokmuştur. Yaşanan tartışmalardan en önemlisi, 1860 yılında Britain Association’da gerçekleşen Thomas Huxley ve Oxford piskoposu Samuel Wilberforce arasındaki Oxford Toplantısı’dır.

Darwin toplumun dini değerlerine karşı bir saldırıda bulunmamak ve huzuru kaçırmamak adına tartışmalara girmemeye özen göstermiştir. Darwin’in yerine “Darwin’in Bulldog’u” lakabıyla bilinen ünlü bilim insanı Thomas Huxley Oxford Toplantısı’nda yer aldı. Thomas Huxley, o zamanlar Darwin’in en büyük destekçisiydi. Her fırsatta meydanlara çıkıp Darwin’i ve fikirlerini savunuyordu. Piskopos Wilberforce ise Darwin’in evrim teorisi doğal teoloji anlayışına karşı bir teori olduğundan Darwin’i bu toplantıda “ezmek” istiyordu. Bu sebeple Oxford Toplantısı için Huxley ve Wilberforce önderliğindeki din ve bilimin münazarası diyebiliriz. Oxford Toplantısı’nın resmi bir kaydı bulunmadığı için toplantıda yaşanan olaylar katılımcıların anlatımıyla dolaylı yoldan günümüze kadar ulaşmıştır.

“Darwin’in Bulldog’u” Thomas Huxley

Huxley, toplantıdan önce Wilberforce ile karşılaşmasının kendisine dezavantaj getireceğini düşünüyordu çünkü savunması Wilberforce’tan sonra olacaktı ve katılımcıların ön yargıları sebebiyle bilimsel açıklamalarının yanlış anlaşılacağından korkuyordu. Ayrıca Wilberforce’un Darwin’i çürütebilecek güçlü bilimsel argümanları bulunuyordu. Bu korkuları yüzünden tam Wilberforce ile karşılaşmaktan vazgeçmiş ve eşiyle birlikte Oxford’dan ayrılmaya karar vermişken tesadüf eseri karşılaştığı Robert Chambers, Wilberforce’a bu zevki tattırmaması için Huxley’e resmen yalvarmıştır. Böylece Huxley’nin ismini daha büyük kitlelere duyurmayı başardığı efsanevi toplantı 28 Haziran Perşembe günü başladı.

Toplantıya Doktor Charles Daubeny ve Richard Owen gibi önemli birçok bilim insanı Huxley ve Wilberforce’u desteklemek için katıldı. Münazaranın ilk gününde Huxley, hâlâ Wilberforce ile tartışmak konusunda çekimser davranıyordu ve söz hakkı kendisine geldiği zaman tartışma yaratmaktan kaçınıyordu. Huxley ne kadar kaçmaya çalışsa da tartışmalara son getiremedi ancak daha sonra Owen’in söylemlerini başarıyla çürüterek özgüven kazandı. Münazara iki gün boyunca daha fazla katılımcı ve dinleyiciyle devam etti.

Oxford piskoposu Samuel Wilberforce

Oxford Toplantısı’nı hatırlanmaya değer kılan hata cumartesi günü Wilberforce tarafından yapıldı. Cumartesi boyunca evrim teorisi tartışmaları başa çıkılamayacak derecede hararetlendi. O ana kadar sakin ve mantıklı kalmayı başaran Piskopos Wilberforce, Huxley’e karşı sunacak bilimsel savlarının sonuna geldi ve ayağa kalkarak kendi aleyhine dönen şu sözleri söyledi:

Yanımda oturan ve oturduğumda beni neredeyse paramparça edecek olan Profesör Huxley’e maymun soyundan geldiğine olan inancını sormak isterim, maymun soyu büyükannesinin tarafından mı yoksa büyükbabasının tarafından mı geliyor?

Bu sözler Wilberforce’un söylememesi gereken çok büyük bir hataydı çünkü söylemi bilimden uzak olmakla birlikte Huxley’e büyük bir avantaj sağladı. Huxley böylece tartışmaktan çekindiği adamın aslında ne kadar cahil olduğunu o anda anladığını bir mektubunda yazmıştır. Yanında oturan Sir Benjamin’e dönerek “Tanrı şimdi onu benim ellerime verdi” dedi ve sakinlikle ayağa kalkarak münazarayı bitiren şu cevabı verdi:

Atalarımın böyle bir kökenden gelmesinden utanç duymam ama kültür ve belagat birikimlerini ön yargı ve yalanın hizmetine sunan birinden türemiş olmaktan utanç duyarım.

Huxley’in sert sözlerinin ardından Oxford Piskoposu Wilberforce yerinden kalkarak toplantıdan ayrıldı ve Oxford Toplantısı sonlandı.

Oxford Toplantısı’nın önemi otoriteye karşı yapılan açık direniş olmasından kaynaklanıyor. Her ne kadar toplantı beraberlikle sonuçlansa da yeni teoriler otoritenin altında ezilip alaya alınmaktan kurtulmuş ve daha geniş kitlelere ulaşmayı başarmıştır.

Kaynakça

Cosslett, Tess (ed.), Science and Religion in the 19th Century, Cambridge English Prose Texts (Cambridge: Cambridge University Press, 1984). Cambridge Core. https://www.cambridge.org/core/books/science-and-religion-in-the-19th-century/612903BC02C82F8B8AA7055A80EFB27E.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Keşfetmemiz Gereken Yazarlar: Truman Capote

Başarı ve parıltılı bir hayatın ardında yalnızlığını saklayan bir deha. Zamansız eserleri ile Truman Capote.

Love Bombing Kavramının Chuck Bass ile Eşleştirilmesi

Chuck Bass'in Blair'e yaptığı aşk bombardımanının gerçek aşk değil de manipülasyon olması.

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Editor Picks