Banksy, Londra’daki yeni grafiti eseriyle adalet sistemini eleştiriyor; sanatını sokakta toplumun vicdanına ve hukuk düzenine ayna tutmak için kullanıyor.
Otranto Şatosu'yla yeni bir tür başlatan Walpole'dan yüz elli yıl sonra Stoker, Dracula'da klasik gotik unsurlarını, modern dünyanın kaygılarıyla birleştirdi.
Yabancılaşma, insanın tanıdık ya da yeni mekânlarda kendini uzak hissetmesidir; aidiyet ise mekânın anılar ve duygular aracılığıyla kişisel bir dünyaya dönüşmesidir.
Sanal müze deneyimi, erişilebilirlik ve sürdürülebilirlik avantajlarıyla kültürü demokratikleştiriyor; ancak mekânın ruhu ve ölçek algısı fiziksel deneyimi tam yansıtamıyor.
