Edip Cansever’in Şiirlerinden Yüreğimize Değecek 27 Alıntı

Kader Gürcüoğlu
Kader Gürcüoğlu
hayat boyu öğrenici, biraz da fazla meraklı
spot_img

  Edip Cansever şiirlerinde kendine özgü izler taşır. Bazen umutsuzluğu ön plana koyar bazen de umudu, aşkı.  Karşımıza hep farklı biçimlerde tasvir edilmiş dizeler ile çıkar. İmgelerin üstünde kurduğu egemenliği, dizelerinde bize çok güçlü bir şekilde hissettirir. Belki de Süreya’nın  “ Fazla şiirden öldü Edip Cansever” sözü bu yüzdendir.

Biz de sizler için imgelerin gücünü hissetmeniz adına Cansever’in şiirlerinden birkaç dize derledik. Keyifli okumalar!

  1. “Hiçbir dilde söylenmemiş

      Hiçbir dilde yazılmamış

     Sözler ve şarkılar içindeyim”

                                                            (Gelmiş bulundum, Edip Cansever, s. 84)

  1. “Geçen gün gördüm

    Acımayı unuttum

    Sevinmeyi unuttum

     Ama o geçerken ne yalan söyleyeyim şuramda bir ağrı duydum

      Ağrı da değildi belki, hani, nasıl

      Gövdemi yeniden buldum”

                                                                    (Sonrası Kalır 2, Edip Cansever, s. 42)

  1. ”Seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki.”

                                                                        (Gelmiş Bulundum, Edip Cansever, s. 15)

 

  1. “Yalnızken ve senden bunca uzakta

Öyle soğuk, öyle anlamsız ki her şey”

                                                             (Gelmiş Bulundum, Edip Cansever, s. 95)

 

  1. “Boşversene sen niye beklemeli

     Sıktı artık bu kent beni

     Çekip gitmeliyim hiç düşünmeden

      Bulmalıyım aradığım o yeri”

                                                                (Sonrası Kalır 2, Edip Cansever, s. 169 )

  1. “Sen ölüm!

     Seni hiç düşünmeden yaşadık

       Seni hiç düşünmeden yaşayacağız bundan sonra.”

                                                                  (Sonrası Kalır 1, Edip Cansever s. 121)

 

  1. “İsterim geçmek isterim az az yaşamakla bir şeyleri

      Mavi bir zamandan kalmayı, mavi bir zamanı bilmeyi.”

                                                                (Sonrası Kalır 1, Edip Cansever, s.501)

  1. “İki kelimelik dev mısra

        Bizi alıştırdılar.”

                               (Ben Ruhi Bey Nasılım, Edip Cansever, s.89)

 

  1. “Kutsalsın

    Görkemlisin

    Kendine verilmişsin.”

                (Sonrası Kalır 2, Edip Cansever, s. 309)

 

  1. “Sonunda baş başa kalıyoruz gene

     Baş başa kalıyoruz doğayla ben

     İşte, az önce yağmur da başladı,

     Cumartesi günlerden”

                                                               (Sonrası Kalır 2, Edip Cansever, s.158)

 

  1. “–Kim söyler caz şarkılarını en iyi
    – Zenciler, zenciler
    – Ama sen beyazsın ne haber
    -Benim de kapkara yaptılar içimi.” 

                                                                       (Gelmiş Bulundum, Edip Cansever, s. 96 )

 

  1. ”O kadar bekledim ki, geliyorum
    Ölümümü bekledim, geliyorum
    “Bir ölüyü ve ölünün bütün inceliklerini”
    Bekledim geliyorum.”  (Gelmiş Bulundum, Edip Cansever, s. 63 )

 

  1. Elbette umutsuzluğa düşerim bazen

     Elbette umutluyum her zaman

   Neden yazılır bir şiir

  Neden okunur bunca yazı

  Çünkü nasıl aşılabilir başkaca

  İnsanın karmaşıklığı.”

                                                      (Sonrası Kalır 2, Edip Cansever, s.124 )

 

  1. “Bugün de ince, bugün de kırıldı kırılacak

        Bugün de

      Tam nerede kalmışsam.”

                                                          (Gül Dönüyor Avucumda, Edip Cansever, s.100)

 

 

  1. Benim sözlerim eksildi

    Onunki de eksildi

   Zaten kelimeler sonludur

   Öyle değil mi?”

                                  (Ben Ruhi Bey Nasılım, Edip Cansever, s.32)

  1. “Göğsümde yoğunlaşan sıkıntı

       Ve

    Masamın üstü karmakarışık

    Şiirlerin de eski tadı kalmadı.”

                                                     (Sonrası Kalır 2, Edip Cansever, s.382)

 

  1. “Diyor ya, biz alıştık, yüreklerimize bakıyoruz

     Gene de

    Uykusuz gecelerimize bakıyoruz: onurun uykusuzluğu”

                                                        (Yerçekimli Karanfil, Edip Cansever, s. 642)

 

  1. “Biliyor musun? Az az yaşıyorsun içimde

Oysaki seninle güzel olmak var

Örneğin rakı içiyoruz içimize bir karanfil düşüyor gibi

Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda

Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor”

                                                                (Sonrası Kalır 1, Edip Cansever, s.103)

 

  1. “Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle

Sana değiniyorum sana ısınıyorum bu o değil

Bak nasıl beyaza keser gibisine yedi renk

Birleşiyor sessizce”

                                       ((Sonrası Kalır 1, Edip Cansever, s.103)

 

  1.  “Çok bildim sana yaraşır olmayı günlerce

    Şunu sevdim, şuna özendim, şununla yetindim sonunda”

                                                            (Yerçekimli Karanfil, Edip Cansever, s.11)

 

  1. “Bir gün gittikçe ufalıyordum

     Düş müydü, gerçek miydi, iyi bilemem

     Oturmuş bir küvete kuruyup kayboluyordum.”

                                                              (Ben Ruhi Bey Nasılım, Edip Cansever, s.75)

 

  1. “Üstelik ne de çok şey istiyor onlar

       Üç aşağı beş yukarı biri

      Bir uzaklığı istiyor

      Oysa tam istediğimiz gibi uzaklar”

                                        (Yerçekimli Karanfil, Edip Cansever, s.71)

 

 

  1. “Biliyorsunuz parkların

          Sizi çağıran tarafları

          İnsanın gizli, karanlık köşeleriyle oranlı

         Orada saklanıyor onlar

        Çünkü her türlü saklanıyorlar orada”

                            (Yerçekimli Karanfil, Edip Cansever, s.74)

 

  1. “Çünkü o

  Ekim günleriyle aralıksız boyanan

  Bir ırmağın durgun sesidir

  İyi ya, ekimdir işte, kasıma ne kalmıştır

 Şurada,

 Yani bir çay ocağının başında”

                                                    ( Gelmiş Bulundum, Edip Cansever, s.70)

 

  1. “Bir giden, bir dönen, sonra yeniden giden

   Şiire dönüşen bir Yalnızlıksa bu da

  Bir sen varsın, oradasın, kısık sesli yalnızlık

   Sözgelimi İskenderiye’de bir atlıkarıncada.”

                                                           (Gelmiş Bulundum, Edip Cansever, s.104)

 

  1. “Hatırla

    Ne demiştim o gün ben sana

  “Her tenha semte kurulmamış bir saat yakışır” ”

                                                         (Yerçekimli Karanfil, Edip Cansever, s.638)

 

  1. “Sevdim ki sevdim o her zaman sevmediğim şeyleri

Koynuma bir bıçak yerleştirdim, düşmeyecek gibi eğilirken

Geceleri kapkalın adamlarla döğüştüm, âmâ döğüştüm

Birinde yaralandım, üç dikiş vurdular göğsüme”

                           ( Sonrası Kalır 1, Edip Cansever. s. 174)

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks