Herkesin şair olarak tanıdığı Edip Cansever, yazarlık dışında antikacılık da yapmıştı. Şairin ilk işlettiği dükkân, 1954 yılındaki Kapalıçarşı yangınında kül olduktan sonra, ikinci dükkânı için Jak Salhoşvili ile ortak oldu, asma katlı bir antika dükkânı işletmeye başladı.
Edip’in Yaşamı ve Şairaneliği

Edip Cansever, doğduğu an gözlerini Kapalıçarşı’da açtı, hayatı boyunca esnaflıktan hiç kopmadı, şiirden de kopmadığı kadar. 1976’dan sonra şiire yoğunlaştıkça yoğunlaştı, âdeta şiirle bütünleşti. Cansever, kumral saçlı, zayıf bir çocuktu. Şairlik hayatına ise ortaokulda bir dergide yayımlanan ilk şiirinden sonra başlamıştı. Kapalıçarşı’da antika dükkânında otuz yıl esnaflık yaptığı yer, ona dedesinden kalmıştı. O küçük dükkânda hiç şiirden kopmadı Edip, mekânın içinden dünyanın dışına taştı. Yazdı, daha çok yazdı ve İkinci Yeni’nin devi Edip Cansever oldu. İçinden geleni, kafasını yorduğunu, kalbini kıranı, yalnızlığını, gördüğünü görmediğini yazdı. Her şeyi derinlerden yazdı Edip Cansever.
Antikacı Günleri

Edip Cansever’in dükkânı, birçok edebiyatçının uğrak yeri olarak yazarların sohbet muhabbet ortamı oldu. Yazar Fethi Naci, Cansever’in antika dükkânına Sabahattin Batur‘la gidip dükkanın içini anlatıyor. Ortadan kesilmiş bir silindire benzeyen oda, Edip Cansever’in kulesi niteliğinde. Odanın içinde bir sürü halı bulunuyor, şairin masasının üzerinde ise kitaplar ve dergiler var. Edebiyatçılar orada çay kahve içip sohbetler ediyor, Cansever’le birlikte bir esnaf günü geçiriyorlar. Arada birbirleriyle alay ettikleri, eğlendikleri anlar da oluyormuş, Fethi Naci o anları şöyle anlatıyor:
“Sabahattin’in alayları arasında Edip’in verdiği antika bir peştamalı belime dolamıştım. Tam o sırada iki alman turisti gelmez mi! Adamlar bir yandan pazarlık ediyorlar, bir yandan da garip garip beni süzüyorlardı.”
Edip Cansever‘in İkinci Yeni çevresinden dolayı, ayrıca asma katlı yazı masasının edebiyat sohbeti ve şiir konuşma ortamı yaratması, dükkânın İstanbul’un merkezinde olması edebiyatçıların uğrak yeri olmasının bazı sebeplerinden. Ferit Edgü, Şimdi Saat Kaç kitabında antika dükkânı hakkında şunları söylüyor: “Kapalıçarşı’da bir asma kat. Sessizlikle konuşan bir Edip.”
Dükkânın İçi Nasıldı?

Edip Cansever, antika dükkânında genelde antika/turistik eşya satardı ve halı ticareti yapardı. Şairin ilk dükkânı, Kapalıçarşı’da “Takkeciler Sokak, No.52-64 Grand Bazar” adresindeydi ve dükkânın adı “Maison des Antiques” olarak ilan edilmişti. İlanda yazana göre, Cansever’in dükkânında antika ve işlemeli parçalar, peşkirler, çevreler, kumaş ve sevai entariler, şalvarlar, cepkenler, işlemeli yorganlar, bohçalar, seccadeler, şal gibi eşyalar satılıyordu. Ek olarak bilezik, broş, kolye, küpe, pipo, fildişi, gümüş ve bakır eşya da bulunuyordu. Dükkânın içine girildiğinde dik bir merdivenle asma kata çıkılıyordu, o katta halılar ve Cansever’in şiir masası vardı. Bu masada Cansever toplam dokuz kitabını yayımlatmıştı. Bir taraftan şiirler yazarken bir taraftan da şairin dükkânından müşteri eksik olmuyordu, gelip giden sık oluyordu ve edebiyatçı ziyaretine açıktı.
Karanfil Kokan Dükkân: “Bedesten”

Edip Cansever, tam otuz yıl Kapalıçarşı’da çalışmıştı. Kapalıçarşı’yı “Sınıf ayrımının en belirgin, en somut olarak görülebildiği yer” diye anlatıyor ve küçük bir ülke olarak görüyor. Edip Cansever’in adı, dükkânı dolayısıyla Fatih çevresiyle özdeşleşiyor. Zaten Fatih’te doğan şair, ömrü boyunca orayı kendine yer ediniyor. Fatih semti, Edip Cansever’in sıkça ziyaret ettiği yerlerden biri. Şairin yangından önceki ilk dükkânı Cevahir Bedesteni, ikinci dükkânı ise Sandal Bedesteni’nde. Cansever, Sandal Bedesteni için şunları söyler: “İkinci dükkânım, Sandal Bedesteni denen, Fâtih zamanına ait yapının hemen ağzındaydı. 30 yıllık iş yaşamımın çoğu burada geçti.” Hayatının en önemli olayını dükkânını kaybettiği 1954 büyük Kapalıçarşı yangını olduğunu söyleyen Cansever, dokuz kitabını Kapalıçarşı’da, Sandal Bedesteni’ndeki o küçük dükkânın asma katındaki çalışma masasında yazmıştı. Bu yüzden o yangını hayatının çok önemli bir dönüm noktası olarak görerek, “Bugün düşünüyorum da, ya o yangın olmasaydı?” diyor ve ekliyor: “Benim için tek mutluluk şiir yazmaktır…” 1975’te ise dükkânı satarak emeklilik sürecine girdi.
Mekânın Ötesinde Bir Şair

Edip Cansever, Kapalıçarşı’da yalnızca bir esnaf değildi. O, bulunduğu mekânın çoktan dışına taşmış, şiiriyle Türk edebiyatının birinci sıralarına yerleşmeyi başarmış bir koca çınardı. Cansever, esnaf olmanın yanı sıra mekânın ötesinde bulunan, şiirin sınırlarını aşmış bir İkinci Yeni şairiydi. Bir dükkânın içinde okunan onlarca kitap, konuşulan onca edebiyatçı, yazılan onca eser, bugün adından hâlâ söz ettiren, şairin oluşmasına sebep olan etkenlerdi. Şair, antika dükkânın yanında Türk şiirinde içli şiirlerin, içe dönük olmanın, bir konuda fazla düşünmenin belki de ne kadar güzel ve özel bir şey olduğunu bize öğretmiş, şiir yazmanın ne denli titiz ve duygu yoğunluğu yüksek bir işçilik olduğunu göstermişti. Cemal Süreya’nın dediği gibi: “Yeşil ipek gömleğinin yakası, büyük zamana düşer. Her şeyin fazlası zararlıdır ya, fazla şiirden öldü Edip Cansever…”
Kaynakça:
“Fethi Naci; Edip Cansever’in Antikacı Dükkânında”. Tabutmag.com. Devrim Dirlikyapan, Web. 1 Kasım 2025.
“Edip Cansever’in Kapalıçarşı’daki yılları bugün nasıl hatırlanıyor?”. GZT.com. Zeynep Karaca, 2 Eylül 2022, Web. 1 Kasım 2025
“Şair Edip Cansever’in İstanbul Kapalıçarşı’daki dükkânı hangi iş üzerineydi?”. Haber46.com. 3 Haziran 2018, Web. 1 Kasım 2025.
“Edip Cansever’in hayatındaki en önemli olay”. Fikriyat.com. 23 Şubat 2019. Web. 1 Kasım 2025.
“Edip Cansever”. Geceyim.com. Web. 10 Kasım 2025.
“Ömer Edip Cansever”. TEİS. Web. 10 Kasım 2025.
Edgü, Ferit. Şimdi Saat Kaç. İstanbul: Sel Yayınları, 1989.


