Edebi Sahne: III. Richard

Özge Nur Botan
Özge Nur Botan
İstanbul Üniversitesi (1453)- Philosophy& Literature (Felsefe - Türk Dili ve Edebiyatı) "Verba volant, scripta manent."(Söz uçar,yazı kalır.)
spot_img
Editör:
Gülizar Nehir Gülkanat, Guşef Alhas
spot_img

Bu yazıda Edebi Sahne serisinde bir başka Shakespeare incisi Richard var. Shakespeare anlatım tarzını bilen her okur, onun yüzyıllardan bugüne getirdiği eserlerinin, dehasının bir ürünü olduğunu bilir. Shakespeare’in eşsiz kaleminden Richard’ın, tiyatro metninden sahnelere akan, modernizm uyarlamalarını inceledik. Keyifli okumalar!

William Shakespeare – III. Richard

“Gerçek umut kuş gibidir, uçar kırlangıç kanatlarıyla;

Kralı ilah yapar, sıradan insanı da kral. (s. 145)”

Yazarın ilk oyunlarından biri olan III. Richard, aslında onun tarihi oyunlar dörtlüsünün sonuncusu. Shakespeare’in anlam dolu metinlerinden biri III. Richard’da yazar, güç, iktidar ve hırs uğruna insanın kötüye dönüştüğü bir yaşamın ana karakterini tanıtır bize. Kral, iktidar hırsıyla zincirleme bir suç dizisi içinde kendini bulurken bir trajik hesaplaşmada sonunda kendisini bulacaktır.

Doğuştan sakatlığına ve engeline rağmen bir milletin galibiyetinde büyük rol oynayan bir karakterin sonrasında savaş ortamına geri dönmek isteyişini ihtiraslarıyla yalanlarıyla nasıl güç sahibi olmak isteyişini gözler önüne serer. 16.yüzyıl dönemi anlatılan nefrete karşı sevgi, ezene karşı ezilen, sömüren ve sömürülenlerin günümüz için hâlâ geçerli olması da eseri onca dönemsel farklılığa rağmen güncel tutan taraflardan.

Richard III:" Comparing William Shakespeare's Play and Richard Loncraine's Film - Owlcation
owlcation.com

Dönemin yönetimini de eleştirdiği eserde kendi varoluşuna bile aykırı olan Richard bunu en başlarda kendisi de itiraf ediyor; kusurlarından dolayı doğa ananın bile onu sevmediğini öyleyse onun da kötülüğü seçmekten başka bir yolu olmadığını söylüyor. Dünyaya küsen bu karanlık adam, kabul edilebilir bir zıtlıkta içindeki kötüyle barışıyor. Kral olma sürecinde aldığı tüm kararlar, onun için gücün her şeyden önce olduğunu kanıtlıyor. Krallığa kavuştuğunda yeniden açılan savaştaysa bu uğurda hayattan ettiği tüm canlar, ondan hesap sormaya geliyor.

Klasik Tiyatro Sahnesinden: III. Richard

Demon King: Kevin Spacey in Richard III | Vogue
vogue.com

vakit tam gece yarısı, titriyor her yanım

soğuk terler döküyorum sahi,

neden korkuyorum, kendimden mi?

burada başka kimse yok ki

Richard Richard’ı sever yani ben benim

bir katil mi var burada, hayır!”

Oyunun dünya tarihinde klasik anlamda sahnelendiği ilk tarih net olarak bilinmese de yazıldığı tarih ve gösterim tarihi olarak kabul ettiğimiz 1592-93 yılları arası. Ülkemizdeyse oyun ilk olarak Ankara Devlet Tiyatrosu’nda 2000 yılında sahneleniyor. Bu oyunların devamıysa yine 2000’li yıllarda İstanbul Devlet Tiyatrosuyla geliyor. Shakespeare metninden kopmadan, eseri gözlerimizin önünde canlandıran ilk uyarlamalardan biri ise Kevin Spacey’in başrolünde olduğu Richard. Londra prömiyeriyle seyirci ile buluşan oyun İstanbul Tiyatro Festivali’nde Ekim 2011 turnesinde Sam Mendes’in yönetmenliği ve Kevin Spacey’in başrolünde seyirci ile buluştu. Dekor, ışık, kostüm ve müzik seçimlerinde sadeliğe önem verilmesi adete oyuncunun öne çıkarılması ve şahlanması için tamamen yönetmenin tercihi. 

“Vicdanımın binlerce dili var, her biri başka bir öykü anlatır; hepsi de beni suçluyor alçak diye.”

Oyun, III.Richard’ın kral olana kadarki sürecinde başından geçenleri anlatıyor. Tarihsel döneminde İngiltere bir iç savaşın sonuna yaklaştığında Kral Edward galibiyetiyle başlayan barış süreci, savaş sonrası kırgınlıklar üzerine kurulmuşken Gloucester Dükü Richard asıl amacını bu savaş zamanlarında bulur. İntikam için bilenen Dük, gizli amacını gerçekleştirmek üzeredir: İngiltere Kralı olmak. Amacı uğruna her yoldan geçeceği de apaçıktır.

Okan Bayülgen’den Richard

Review: Okan Bayülgen's 'Richard,' heterodox take on Shakespeare's epic | Daily Sabah
dailysabah.com

“Sevgili izleyicimiz,

Benimle birlikte “Suçlu Richard!” diye bağırmaya hazır mısınız?

Peki benimle birlikte sorular sormaya hazır mısınız?

Nietzsche, Baudrillard, Alain Badiou, Aristotales, Platon, Dostoyevski, Matei Visniec’den önermeler dinleyip bu çağdan 16. yy’a bakmaya hazır mısınız?

Göç sorununu, sığınmacı olmayı…

Öteki olmayı, farklı olmayı, yaralı olmayı…

Güç, iktidar ilişkilerini…

Suçlu ya da masum olmayı tartışmaya hazır mısınız? (Okan Bayülgen)“

Klasik tiyatro metninden en sıra dışı uyarlamayı bu sahnede görüyoruz. Postmodern bir Shakespeare uyarlaması olan oyun kavgalar, planlar ve çatışmalar üzerine kurulu. Klasik tiyatro sahnelerinden farklı olarak hikâyede salt Richard’ın sunulmasının aksine Okan Bayülgen’in uyarlayan, yazan ve yöneten olarak karşımızda olmasının yanı sıra Richard karakteriyle sahnede teatral bir hava estirmesinin seyri sunuluyor. Seyirci için de 16.yüzyıl İngiltere tarihinden günümüz yüzyılına geçişin harika bir esintisi.

Suçlu Richard!

Okan Bayülgen'in oyuncu Richard tiyatro severlerin karşısına çıktı
aksam.com

Günümüze ait bir zamanlama ile başlayan oyun, kurgulandığı ve sahneye hazırlandığı sırada yaşanan bir kazanın ardından soruşturma süreciyle birlikte aynı anda ilerliyor. Karikatürize karakterlerle renkli bir hava katılan oyunda, oyun içinde bir oyunun hazırlık sürecindeki anlatıları metnin orijinaline sadık kalırken bir yandan kurguda şüpheli bir göçmen olarak aranan Richard Hell’i de sorgularken buluyoruz kendimizi. Geleneksel bir trajediden global dünyaya ait bir kötülüğe geçişini tüm sahnelerde hissediyoruz. Sahnelerin zaman geçişlerinden ve bağlamlarından anlaşılan, Shakespeare oyununa bir eleştiri olarak da görülmesi mümkün oyunun aslında Richard’ın suçlanmasıyla sonuçlanmasının nedeninde iktidara bir yaranma niyetinde olması yatıyor.

Hangi Richard?

Richard' sahnede! - Antalya Ekspres
antalyaekspres.com

Oyunun anlatısında ince bir ayrım var ki dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan. Bir ötekini bulma çabası olarak oyunda ötekileşen bir karakteri bulma içgüdüsü, öteki Shakespeare, öteki Richard’ı şu sorular etrafında arıyoruz: “İnsan algısında oluşan taraflar herkes için aynı mıdır? Hayat siyah ve beyazdan ibaret midir? Ya da siyah ve beyaz herkes için aynı kabul edilebilir mi? Bu tarafları belirlemek kimin elinde?” Bu ayrımın cevapsız sorularını bulabilmenin yoluysa hem Shakespeare’in Richard’ını, hem Kral Richard’ı hem de sahnede gördüğümüz Richard’ı entelektüel bir birikimle özümsemekten geçiyor.

Richard’ı Ararken Belgeseli

Looking for Richard (1996) directed by Al Pacino • Reviews, film + cast • Letterboxd
letterboxd.com

Looking for Richard (Richard’ı Ararken), Al Pacino’nun yönetmenliğini, senaristliğini ve oyunculuğunu üstlendiği belgesel ve dram tadında yani Al Pacino deyimiyle bir dekodrama türündeki filmi de izleyiciler tarafından tam not alan uyarlamalardan. Didaktik bir kaygıyla yazıldığı, kurgusal olmayan tavrından kendini belli eden film, sokaktaki insanlara rastgele Shakespeare hakkında sorular sormasıyla gerçek hayat sahnelerini de bizlere yansıtır.

Filmin uyarlanmasının altında yatan amaç ise, bir tiyatro metni olarak III. Richard’ın tarihin önemli bir kesitini sunmasıyla incelemeye değer olması gibi görünür. Özellikle Al Pacino tarafından. Tiyatro metnindeki anlatıları öğretici bir dille tek tek ele alan filmde bazı metaforlar aydınlatılarak filmin bir kurgu ile yazılmayışını belgesel tarafıyla izleyiciye aktarıyor. Ayrıca metod acting – metod oyunculuğu yöntemini de ustaca görüyoruz filmde. Görsel zevki bir üst noktaya taşıması, kurgulanmış bir sahne dışında, hayatın içinde, özellikle krallık dönemini çağrıştıran gerçek bir dönem mimarisi ile bir belgesel türü olma hakkını vererek tarihsel dönemle günümüz arasındaki açığı kapatıyor.

Richard oyununun hazırlık sürecini izlemek isterseniz videoyu hemen aşağıya bırakıyoruz:


Kaynakça

Web.  https://faysalsoysal.com/richardi-ararken/

Kabare Dada-Okan Bayülgen oyun afişi

Shakespeare, William. III.Richard. İş Bankası Yayınları, 2014.

spot_img

1 Yorum

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.

Yusuf Atılgan’ın Evreninde 5 Farklı Tema

Yusuf Atılgan’ın metinlerinde yalnızlık, yabancılaşma, aidiyetsizlik, bastırılmış arzular ve bitmeyen bir arayış birbirine karışır.