E.M. Cioran – Avare Düşünceler | 30 Alıntı

Özge Nur Botan
Özge Nur Botan
İstanbul Üniversitesi (1453)- Philosophy& Literature (Felsefe - Türk Dili ve Edebiyatı) "Verba volant, scripta manent."(Söz uçar,yazı kalır.)
Editör:
Guşef Alhas
spot_img

Umutsuz bir yaşamı adeta kendine amaç edinmiş yazar Cioran, Avare Düşünceler’de insan aklının yatkın olduğu bilindik fikirlerin her birini yeni baştan düzenleyerek bambaşka bir algıyla sıraya diziyor. İnsanın kendini hiçliğe daha iyi teslim etmek uğruna her tür inançtan kurtulan “şeylerin dışındaki insan” olarak kendi adına istisna sayılan bir otoportreyi okurlarıyla buluşturuyor. Zihninde yer edindiği fikirlerini sayfalara döktüğü Avare Düşünceler kitabından 30 değerli alıntıyı sizler için derledik. 

pinterest
  1. “Bahtsızlığın istilası zihnin direncini artırır; kibri katılaştırıp içgüdüleri körükler.” (s.11)
  2. “Bayağılıktan safça neşelenmeyi bilmeyen biri için hayatın tadı tuzu kalmaz.” (s.12)
  3. “Sıkıntı cani bir soyutlamadır, kategorilerin felsefi zehrinin ve içsel iftiraların eseridir; duygusal işlere karışmış aklın son lafıdır sıkıntı.” (s.12)
  4. “Umut bulmaktır insanın tek umudu.” (s.13)
  5. “Kesin bir şey var: Hayatın hiç anlamı yok; ama başka bir şey daha da kesin: Sanki bir anlamı varmış gibi yaşıyoruz.” (s.13)
  6. “Geçicilik duygusu her şey geçip gidiyor diye fısıldar hiç durmadan- her şeyin geçip gittiğini belirtmek için.” (s.15)
  7. “Bencillik benin en büyük düşmanıdır; ben, olmadığı şey sayesinde selamete erer, kendine ilgi alanları ve inanacak şeyler hazırlayarak kendini korur, nesne düzeyine inene dek değersizleşir.” (s.24)
  8. “Her duygu kendisi olmayan şeyle yakınlık içindedir. Yoklukları düşünüldüğünde bakışlar ve nesneler konturlarını yitirir; bakış, görülen şeylerin yıkıcı unsuru olur; göz, var olanda artık olmayacak olanı yok eder; kulak, eksik bir sesin sesli imgesini işitir.” (s.29)
  9. “Zaman herhangi bir anlamsız iç çekişe şerh düşerek akar. Yaşama arzusu sınırsız bir ıstıraptır, yine de bu ıstırap dolayısıyla katlanırız tüm diğer ıstıraplara.” (s.30)
  10. “Zihin bir sığınaktır; ondan kaçan düşünce kendini açıkta bulur, uzamda kaybolmuştur, ve duyarlılığın saçmalaşmasından daha fazla yitirmiştir metanetini.” (s.33)
  11. “Hayatta zahmetle çalışabilmemiz için kendimizi bedenen ve ruhen hayatın dalgalanmalarına terk etmemiz gerekir.” (s.36)
  12. “Hepimiz mutlak biçimde varoluşun biçimleri içinde yaşıyoruz, zira eğer varoluşun temelinde, olduğu halde kalırsak en ufak eyleme gereken cesareti de entelektüel dengemizi de yitiririz.” (s.36)
  13. “Aklın bağrında tanımsız, zamanın bağrında belleksiz bir halde bu noktaya vardığımızda nasıl olur da artık varoluşu tahayyül edemez oluruz? Dünyanın yaratılışı tahayyül edilemez; sonsuzluğu da.” (s.39)
  14. “Monotonluğun ve gereksiz sürprizlerin karışımı olan zamanın akışı geri dönüşsüz bir nakarat imgesi telkin eder.” (s.41)
  15. “Kendini yalanlamayan bir hayat imgesini ya da kendi kimliğiyle barışık bir varoluşun zamandışı vecdini nasıl yaratabiliriz?” (s.41)
  16. “Kişinin eksiksiz ve telafisiz yalnızlığı kendininkinden başka bir hayatı tahayyül etme muktedirsizliğinden doğar.” (s.43)
  17. “Ruh kural tanımaz; ayın altındaki bütün ahlak bozuklukları arasında onunkisi en büyüğü ve ehlileştirmeye en dirençlisidir.” (s.44)
  18. “Arzu insanı genel hiçliğin üzerinde tutar; ta ki sonunda yerçekiminin nihai erekliğine- bu hiçliğe- düşmek için yeterince kuruyana dek.” (s.45)
  19. “İnsan sefaletin içindeyken zaruri olanı arzular; zaruri olana sahipse ihtiyacı arzular; duyduğu şeye sahipse gereksiz olanı arzular; gereksiz olana sahipse ahlaksızlığı arzular- dolayısıyla da yeniden sefalete düşer.” (s.45)
  20. “Hiçliğin saflığına yönelmeyen şeylere azgın bir bayağılık sinmiştir, ama biz hiçliğe yaklaşmaya ne kadar çabalarsak içimizdeki hevesler de o denli tepki gösterip bizi varoluşun pisliğine güçlü bir şekilde yöneltir.” (s.50)
  21. “Zaman, yaratan ve yok eden, var olanı hiç çoğaltmayan ama kendileriyle birlikte mutlak bir yenilik getiriyor gözüken güçleri birbiri ardına ortadan kaldıran zaman, sonsuzluğun trajik biçimsizleşmesidir, hareketsizliğin işe yaramaz imgesidir.” (s.52)
  22. “Hayat hakikatin dışında çiçeklenir.” (s.53)
  23. “Kaygı her varoluş edimine özgü reflekstir, varolan bütün nesnelerin gölgesidir, görünmez çehresi olduğu yaratılışla birlikte var olan doğal olgudur.” (s.53)
  24. “Her an tamamlanıyor gözüken bir sonsuzluk içinde, ufuksuz bir ertelenme içinde yaşıyoruz hepimiz; hayatımızın imgesi, bir bağlaç sonrasındaki nokta gibi, hiçbir anlamda yer bulamaz.” (s.54)
  25. “Bir şey yapmak değil yaşamaktır en zoru.” (s.57)
  26. “Üzerinde uzlaşmaya varılabilecek herhangi bir şeyin varlığına inanılmadığında, bir sürgün bıkkınlığıyla dalınır her gece uykuya.” (s.57)
  27. “Düşünceyle eylemin arasında bir uçurum vardır. Var olmak ile anlamak arasında hiçbir ortak noktanın olmadığıdır bu uçurum.” (s.59)
  28. “Kurt olmak isteyen kuzunun pişmanlığı; masalın tersine dönmüş kıssadan hissesi. Herkes kendinde olmayan keskin dişlerin hayalini kurar.” (s.71)
  29. “Hayat tehlikeli bir arenadır, ölümün ve tanrısallığın pençeleriyle kuşatılmıştır, birinin ya da diğerinin kurbanı olarak düşene dek bu arenanın ortasında çırpınıp dururuz.” (s.72)
  30. “Kendimizi şeylere ve fikirlere bağlamak için doğuyoruz; her ikisinden de kendimizi ayırmak için yaşıyoruz.” (s.86)

Cioran,E.M. Avare Düşünceler, Sel Yayıncılık: Ocak 2022

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks