Düzenli Bir Okur Olmak Günümüz Dünyasında Mümkün mü?

Editör:
İclal Yaka, Sibel Sancaklı

Son yıllarda kitap okumak günlük bir alışkanlık olmaktan çok sosyal medyada kullanılan nostaljik bir araca dönüştü sanki. Yüzlerce kullanıcı kitaplarının, kahvelerinin fotoğrafını paylaşıp içinden en popüler alıntıyı açıklamaya yazıyor. Daha sonrasında hepimiz biliyoruz ki bu kullanıcıların birçoğu kitaplarını geri raflarına kaldırıyor ve o kitaplar sadece dijital arşivlerde kalıyor. Ama eskiden bu böyle değilmiş. Ben yaşamadığım dönemleri ailemden dinlediğimde insanların kitap okumayı günlük rutinlerinin bir parçası haline getirdiklerini duyuyorum. Ben çocukken de böyleydi. Her gün annemle kitap okuma saatleri yapardık. Ancak bugün ne yetişkinler ne de çocuklar kitap okumayı önemsemiyor. Belirli bir azınlık dışında. Peki ya bu azınlık kitap okuma alışkanlığını nasıl kazandı? Bugünün dünyasında düzenli bir okur olmak gerçekten de mümkün mü?

Fark Etmeden Okumak

Being a Better Online Reader The New Yorker

Aslında her gün yüzlerce kelimeyi okuyor, zihnimize alıyoruz. Kimimiz kitap, gazete, dergi gibi yayınları okurken kimimiz farkında olmasak da sosyal medyada göz attığımız satırlarla sürekli bir şeyler okur haldeyiz. Mesela, sosyal medyada X üzerinden sık sık haberleri okusak da bu tip okumalar klasik okuma yöntemlerinin yerine geçemiyor. Çok az kelime sayısına sahip cümleleri çok kısa zamanda zihnimize alıyor, ardından üzerine düşünmeden bile bir sonraki habere geçiyoruz. Aslında günümüz sosyal medyasının bir özeti bu. Fark etmeden okuyoruz ve ne okuduğumuzun algısına sahip değiliz. Ben bir haberi sosyal medya kanallarından öğrendiğimde ve gazeteden okuduğumda zihnimde oluşan farklılıkları gözlemlemeye çalıştım. Bu küçük çaplı, bireysel deneyimin sonucunda gazeteden öğrendiğim haberlerin bende daha kalıcı bir yer edindiğini fark ettim. Ayrıca, detaylara ve olaylara daha hakim olduğumu hissettim. Yani, sosyal medyada yapılan okumaların klasik yöntemlerle yapılan okumalara göre daha az bir etkiye sahip olduğunu deneyimleyerek görmüş oldum. Ardından nedenlerini düşünüp, toplum olarak klasik okuma yöntemlerinden ve okuma alışkanlıklarından neden git gide uzaklaştığımızı anlamaya çalıştım. İstatistiksel olarak kanıtlanmış birkaç nedene ve faydası kanıtlanmış birkaç sonuca ulaştım.

Neden Okumaya Alışamıyoruz?

Eskiler hep çok okurmuş. Her evde ekonomik durumları el verdiğince bir kütüphane bulunurmuş. Kitap, dergi veya gazete okumak sınıfsal bir etkinlik olarak algılanmazmış. Ancak bugün, kitap okuyanlar “entel” olarak adlandırılıyor. Bu eylem hayatımıza sağlayacağı faydaları göz ardı edilerek hayatımıza bir amaç olarak girip, bir heves olarak çıkıyor. Türkiye’de 15 yaş üzeri kişilerin %69’unun hiç kitap okumadığı ve %31’inin yılda sadece bir kitap okuduğu belirlenmişken bunu tahmin etmek zor olmuyor.

Tüm Kötülüklerin Anası: Teknoloji

Technology Addiction and Time Well Spent Journalism + Design

Teknolojinin nimetleri say say bitmez. Ancak eline doğar doğmaz telefon verilen bir çocuk olarak değil de “geleneksel” yöntemlerle büyütülen biri olarak teknolojinin günümüz toplumunu getirdiği hale çok sıcak baktığımı söyleyemem. Bizlerin zihnini uyuşturduğunu ve adeta bir bağımlı haline getirdiğini kimse reddedemez. Özellikle gün içinde saatlerce ekrana bakan kişilerde bu öne çıkıyor. Zihnimizde yol açtığı değişimler, artık zihnimizi kullanmaya çok da ihtiyacımız olmadan her işimizi teknoloji ile çözebilmemiz ve etrafımızda sürekli dikkat dağıtıcı bir uyaran olması da düzenli bir okur olmamızı engelleyen nedenlerden biri. İnsanlar artık herhangi bir şeyi öğrenmek için açıp okumalar yapmıyor ya da keyifli bir hikâye okumak yerine bunu videolardan izliyorlar. Ben de sık sık kitap, gazete ve dergi okumaya çalışsam da iki sayfa okuduktan sonra elim hep telefonuma gidiyor. Bu davranışımın tekrar ettiğini fark ettiğimden beri kendimi durdurmaya çalışıyor ve teknolojinin yol açtığı bağımlılığa yenik düşmemek için çabalıyorum.

Her Şeyin Başı Eğitim

The Importance of Education Technology in Our Changing World RobotLAB

Teknoloji hayatlarımızın her alanına metastaz yapmış olsa da bundan yeni nesilleri korumak teknoloji eğitiminden geçiyor. Çocuklara, teknolojinin nasıl doğru kullanılması gerektiği anlatılmalıdır. Bunun yapılması gerektiği dönemde, birçok özel okulda okul kitapları tabletlerle yer değiştiriyor. Bu nedenle öğrenciler okulda sürekli ekran kullanıyor ve eve gittiklerinde de buna devam ediyorlar. Sonuç olarak hiçbiri kitap okumayı akıllarının ucundan bile geçirmiyorlar. Birçoğu gerçek bir sayfaya dokunmadan günler geçiriyor. Ancak tabletlerin hayatlarımızı ele geçirmediği dönemlerden beri eğitimde değişmeyen bir unsur da öğrencilerin alıştırıldığı çalışma yöntemleri. Sadece test çözmeye, ezber yapmaya zorlanan zihinler yavaş yavaş yeni bilgiler edinecekleri kitapları okumaktan uzaklaşıyorlar.

Eğitim Ailede Başlar

Technology use affecting family closeness flat color vector illustration Parents and male child with devices Fully editable 2D simple cartoon characters with living room interior on background Pro Vector

Bir insan kendini ne kadar geliştirirse geliştirsin, ailesinden ona geçenleri hayatı boyunca taşır. Birçok kişi de ailesinden edindiklerine herhangi bir eklemede bulunmadan hayatına devam eder. Bu nedenle okuma alışkanlığının kazandırılması, ailenin bir görevidir. Bu alışkanlık topluma bir kültür olarak aşılanırsa o zaman yetişen çocuklar da okumayı benimseyecektir. Ancak özellikle son on yıldır, aileler çocuklarına okuma alışkanlığını bir kültür olarak aşılamak yerine onları sakinleştirmek için teknolojiyi bir koz olarak kullanıyorlar. Ailede elde edilen alışkanlıklar, diğer her şeyden daha zor atılır bünyeden. İşte düzenli okumak da bu alışkanlıklardan biri olmadığından okumayan çocuklar büyüyor.

Düzenli Bir Okur Olmak Mümkün Mü?

Books more engaging and inspiring than digital screens Global Times

Bunca korkunç olayı yaşattığı stresin genlerimize kazındığı, gelecekten korkarak yaşadığımız bu dünyada okumak bir lüks gibi geliyor olabilir. Ancak, okumak bir lüks olmaktansa gerçeklerden kaçışın bir kapısıdır. Bunu anlayarak başlamalıyız düzenli bir okur olma çabamıza. Ben çocukken okulumdaki, etrafımdaki sorunlardan kaçmak için hep kitap okurdum. Özellikle Roald Dahl, hayatıma dokunan yazarlardan biri oldu. Onun kitapları sayesinde bugünkü okuma alışkanlığımı kazandım. Roald Dahl ile tanışacak kadar şanslı olmayanlar ne yapabilir peki? Okumak için çabalamak gerekir bence. Önce ekran bağımlılığını dönüştürecek e-kitaplar ve e-gazeteler ile yolculuğa başlanabilir. Ardından ilgi alanına göre kitaplar ve gazeteler okunmaya çalışılabilir. Bunlar yeterli olur mu, başka neler yapılabilir bilmiyorum. Ancak bugünün dünyasında düzenli bir okur olmanın tek bir yolla mümkün olduğunu söyleyebilirim: İrade. Dışarıya karşı koymayı başaranlar günümüz dünyasında düzenli bir okur olabilir.

Kaynakça

“Why We Don’t Read, Revised”. The New Yorker. Web. 14.09.2024

“Yaşam Kalitesi Modülü, 2022”. TÜİK Kurumsal. Web. 14.09.2024

“Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, 2021”. TÜİK Kurumsal. Web. 14.09.2024

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks