Duygusal Farkındalık: İnsanın Anlam Arayışı Kitabından Öğrendiğim Hayati Dersler

Editör:
Esmanur Göçmen, Sena Yiğit
spot_img

Zor duyguları adlandırmak ya da etiketlemek, onlardan ayrılmamıza ya da duygulara “yapışmamamıza” yardımcı olmaktadır. Araştırmalar, zor duyguları etiketlediğimizde, amigdalanın daha az aktif hale geldiğini ve vücutta bir stres reaksiyonunu tetikleme olasılığının azaldığını göstermektedir.

İnsanın Anlama Arayışı kitabında, Victor E. Frankl  2. Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampındaki deneyimlerini aktarmaktadır. ‘İnsanı insan yapan nedir?‘ sorusuna yanıt vermeye çalışmaktadır. Tüm bunları aktarırken kurucusu olduğu logoterapi ilkelerine de değinmektedir.

1.Sevgi Ölüm Kadar Güçlüdür

Anlam Arayışında Sevgi Bileşeni kaynak: freepik

“İnsanın özleyebileceği nihai ve en yüksek hedef sevgidir.”

Frankl, hayal ederek tüm bu kaotik evreni birkaç dakikalığına sevdiğinin varlığıyla bölmek istedi. Ve işin en ilginç bulduğum yanı ise eşinin hayatta olup olmadığına dair elinde hiçbir kanıt yoktur. Bu beni bir hayli etkileyen bir kesittir. Ne onun ne de sevdiğinin yaşama garantisi yokken, onu düşlemeye devam etmiştir. Çünkü bu hâlâ var olduğunu hissedebilmesinin tek yoludur. Doğrusu bunu günümüz şartlarına uyarlamadan edemedim. Hayatın koşturmacası ve yoğun stresi içerisinde içimizdeki sevgi bize insan olduğumuzu hatırlatan en büyük destekçimizdir.

2.Geçici Olan Yaşam Değil Kullanılmayan Potansiyellerdir

Kullanılmayan Potansiyeller kaynak: istock

“Çünkü geçmişteki hiçbir şey geri kazanılmaz bir şekilde kaybedilmemiş, her şey geri dönülemez şekilde kaydedilmiştir.”

Varlığımızın geçici olma fikri her zaman bizi pozitif düşünmeye itmemektedir. Kimi zaman anlamsızlığı da beraberinde getirmektedir. Her şey gelip geçiyorsa tüm bu çaba neden? Bizim, potansiyelimizin doğrultusunda attığımız her bir adım kendi gerçekliğine dönüşmekte ve korunarak geçmişe gönderilmektedir. Ve tüm bunlar benliğimizi inşa etmektedir. Bu sürecin sonunda kişinin kendini gerçekleştirmeye olan yakınlığı çok heyecan vericidir.

3.Cesaretin En Büyüğü: Gözyaşları

Cesaret ve Gözyaşı kaynak: canva.com

Birçoğumuz güçlü durmak adına gizlenmiş gözyaşlarıyla sarmalanmışızdır. Oysa tıpkı acı çekmenin cesaret işi olduğu gibi bunu gösterebilmek de bir çeşit ben buradayım diyebilme halidir.
“Ama gözyaşlarından utanmamız gerekmiyordu, çünkü gözyaşları cesaretlerin en büyüğüne, acı çekme cesaretine sahip olduğuna tanıklık ediyordu.” Kitabı okurken beni derinden etkileyen bir alıntıdır. Senelerdir gözyaşlarının cesaretsizlikle ilişkilendirildiği bir coğrafyada, asıl cesaretin kendi varlığını bütünüyle benimseyebilmek olduğunu fark edebildiğim için mutlu hissetmekteyim.

4.Yaşamın Özü: Sorumluluk

Sorumluluk kaynak: depositphotos.com

“İkinci defa yaşıyormuşçasına ve ilk kez şimdi yapmak üzere olduğunuz gibi hatalı hareket etmişçesine yaşayın.”

İnsan kendi hayatının yükümlülüğünü alabilmelidir. Sorduğu sorular kendine dönük olmalıdır. Verdiği her cevabın da arkasında dimdik durmayı bilmelidir. Günün sonunda hesap vereceğimiz tek merci aynada gördüğümüz kişi olacaktır. Çünkü kendimizle ne yapacağımızın ancak bizim bilebileceğimiz bir olgu olduğu kanısındayım. “Benim hayatım, benim kararım.” diyebilme cesaretini  gösterebildiğimizde yaşamın hakkını verme yolunda önemli bir adım attığımızı söyleyebilirim.

5.Anda Kalabilmek Üzerine

Anda Kalabilmek kaynak: depositphotos.com

“Duşlardan su akmaya başlayınca, hem kendimizle, hem de birbirimizle dalga geçerek eğlenmeye çalıştık. Ne olursa olsun duşlardan gerçek su akıyordu.”

Kitapta maddi dünyayla bütün bağları kopmuş tonla insan yığınından bahsedilmektedir. Artık kendilerine ait tek bir ayakkabıları dahi yoktur. Kalabalık yığınlar halinde duşlara tıkılmaktadırlar. Üstüne üstlük akan suyun buz gibi olduğunu belirtmek isterim. Tüm bu şartlar altında hâlâ gülebilen insanlar olduğunu görmek beni duygusal anlamda sorgulamaya itti diyebilirim. Hayatın merkezinin şu anda saklı olduğunu kendimize hatırlatarak daha kaliteli bir yaşam sürdürebiliriz.

Auschwitz Kampında Frankl

Auschwitz Kampı Kaynak: pixabay.com

“Üşüyorduk, karnımız açtı ve uzanmak şöyle dursun, oturmak için bile herkese yetecek yer yoktu.”

Frankl Nazi Kampında yaşadığı süre zarfında 119 ve 104 numaradan ibarettir. Bu durumun kişinin varoluşunu sayılara hapsetmekle eşdeğer olduğunu düşünmekteyim. Hayati ihtiyaçların dahi karşılanamadığı, ağır işkencelerle karşı karşıya bırakılan insan topluluklarını düşünmek yürek burkan bir durum. Ancak bu işkencelerin en korkulanının gaz odaları faciası olduğu kanısındayım. Her an her şey olabilmektedir. Beraber uyuduğun bir arkadaşının ertesi sabah bacadan yükselen dumanlara karıştığını görebilmektesin. Ve sıradaki kişinin sen olup olmayacağının ise garantisi yok.


Kaynakça :
Duygusal Farkındalık. Web.
Frankl ,E. Victor. İnsanın Anlam Arayışı. Çev. Özge Yılmaz. İstanbul: Okuyan Us Yayınları, 2009.
Uğuryol, Merve ve Esra Engin. Logoterapi ve psikiyatri hemşireliğinin benzerlikleri: felsefi bir bakış açısıyla gözden geçirme. 29 Ağustos 2023.

Kapak Görseli: listelist.com

 

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.