Bir duygunun tam olarak nerede doğduğunu hiç düşündünüz mü? Bazı zamanlar yüreğimize bir acı saplanır, nefes almak zor gelir. Bazen de karnımızda kelebekler uçuşur. Peki, hissettiğimiz bu şeyler yalnızca his midir? Yoksa bedenimizin yürüdüğü yolda bizde iz bırakan şeyler midir? Duygular, sadece zihnimizde meydana gelen şeyler değildir; bedenle, çevreyle, yaşanılan onca zamanla da ilişkili olan deneyimlerdir. Bu yazıda, duyguların zihnimizde nasıl anlamlı hale geldiğini, bedenimizde nasıl yer aldığını ve kendi duygusal haritamızı nasıl çıkarabileceğimizi inceleyeceğiz.
Duygularımız Sadece Beyinde Mi Meydana Gelir ?

Lisa Feldman Barrett’a göre duygular, doğuştan öğrenilen bir tepki değildir. Beyin, beden mesajlarından, bulunduğumuz çevreden ve yaşadığımız deneyimlerden yola çıkarak duyguları inşa eder. Heyecanı, mutluluğu ve öfkeyi sonradan öğreniriz ve daha sonra bunların bedende verdiği sinyalleri tanımaya ve anlamaya başlarız. Bedenimiz bu öğrenilen duyguları haritalar. Utanınca yanağımızın kızarması ya da kaygılanınca ellerimizin terlemesi ve titremesi buna örnektir. Bunların hiçbiri rastgele olan şeyler değildir. Yani, duygular bir şeyden değil, birçok şeyden meydana gelir.
Duyguların Bedendeki Yeri

2014 yılında Lauri Nummenmaa ve ekibi, Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) adlı bilimsel dergide yayımladıkları bir araştırmayla duyguların bedenimizde nerede hissedildiğini haritaladılar. Bu çalışmaya 701 kişi katılmış ve her duygu için vücudun hangi bölgelerinde yoğunluk hissedildiği renklendirme yöntemiyle belirtilmiştir. Bazı duyguların bedenimizde özel bir yeri yokken bazılarında ait olduğu belirli yerler vardır. Örneğin, mutluluk tüm bedende hissedilirken, üzüntü sadece baş ve göğüs bölgesinde yoğun hissedilir.
Senin Haritan Nasıl?

Son bir ay içinde sıklıkla hangi duyguyu hissettiniz ve bedeninizdeki yeri neresiydi? Belki çok bunalmış ve korkmuş hissettiniz ve bunları anlamlandıramadınız. Bunları anlamlandırmak için duygusal harita oluşturmak mümkün. Bu haritada amaç, duygularının tekrar eden yerleri belirlemek ve nerede nasıl hissettiğini fark etmektir.
Duygusal Haritanı Oluştur: 3 Kolay Adım

Duyguların bedenimizde nasıl yer ettiğini anlamak için kendi duygu haritamızı çıkarmak oldukça faydalı olabilir. Bu süreç, üç temel adımdan oluşur: mekân belirlemek, duyguları etiketlemek ve renklerle ifade etmek.
İlk adım, bir mekân seçmektir. Bu eviniz, okulunuz, iş yeriniz ya da sık vakit geçirdiğiniz herhangi bir ortam olabilir. Seçtiğiniz yerin basit bir planını çizmeniz önerilir. Örneğin; evinizi seçtiyseniz odaları basitçe yerleştirin: yatak odası, mutfak, salon, çalışma köşesi gibi.
İkinci adım, bu alanlarda en sık hissettiğiniz duyguları belirlemenizdir. Belki çalışma odasında yoğun bir kaygı hissediyorsunuz, yatak odasında ise huzur buluyorsunuz. Her alan için baskın duyguyu seçmek, o mekânla olan duygusal bağınızı fark etmenizi sağlar.
Üçüncü adım, her duyguyu bir renkle eşleştirmektir. Huzur size mavi rengi çağrıştırabilir, yalnızlık griyle bütünleşebilir ya da kaygı kırmızıyla ifade edilebilir. Bu renkleri seçtiğiniz mekân planı üzerine işaretleyerek kendi duygusal haritanızı oluşturabilirsiniz.
Duyguları Fark Ederek Yaşamak

Duygular sadece zihinsel bir süreç değil aynı zamanda bedenimizde ve yaşantımızda fiziksel olarak iz bırakan deneyimlerdir. Lisa Feldman Barrett kuramı ile duyguların inşa edildiğini ileri sürerken, Nummenmaa ve ekibi yaptığı çalışmayla da duyguların bedenimizde belirli bölgelere yerleşebildiğini, her duygunun bedende farklı şekillerde hissedildiğini öne sürmüşlerdir.
Sonuç olarak; duygularımızı sadece hissetmekle kalmayıp, onları bedenimizde nerede, ne zaman ve nasıl yaşadığımızı fark etmek bize güçlü bir iç görü sağlar. Her bireyin duygusal haritası kendine özgüdür ve bu harita, kişinin duygusal dünyasını anlamasının en içten yollarından biridir.
Kaynakça
Barrett, Lisa Feldman. How Emotions Are Made: The Secret Life of the Brain. Houghton Mifflin Harcourt, 2017.
Nummenmaa, Lauri, et al. “Bodily Maps of Emotions.” Proceedings of the National Academy of Sciences, vol. 111, no. 2, 2014, pp. 646–651. https://doi.org/10.1073/pnas.1321664111.
Kapak görseli: unplash.com


