Disney+‘ın şu sıralar en çok izlenen Türk dizisi olmayı başaran Dünyayla Benim Aramda, 14 Eylül’de dijitalde yerini aldı. Kaçış dizisiyle çevrimiçi pazara giriş yapan Disney+, ikinci yerli yapımı ‘Dünyayla Benim Aramda’nın senaryosunu Pınar Bulut kaleme aldı. Hülya Gezer tarafından yönetilen dizide günümüzün popüler oyuncuları boy gösteriyor. Başrollerinde Buğra Gülsoy, Demet Özdemir, Metin Akdülger, Hafsanur Sancaktutan, İbrahim Selim, Melisa Döngel, Ali Yoğurtçuoğlu ve Zerrin Tekindor‘un olduğu dizi uzun bir ilişki içerisinde iletişimsizlik sorunu yaşayan bir kadının ilişkisini kurtarmaya çalışmasına odaklanıyor.

Disney+ dijital bir platform olarak yayın hayatına başlamış olsa da, televizyon izleyici kitlesini etkisi altına almak istediği açık. Dünyayla Benim Aramda dizisi de, konusu gereği, yerli yapımlardan olan ve yıllardır en çok izlenen dizilerden Yasak Elma‘yı andıran dijital entrikalar taşıyor. Dizinin afişi ise Amerikan yapımı dram dizisi olan One Tree Hill ile şaşırtıcı benzerlikler taşıyor. Dünyayla Benim Aramda; yerli yapımlarda, aşiret dizilerinde oynamaktan sıkılmış, tükenmişlik sendromu yaşayan ve farklı şeyler yapmak isteyen başrol erkek karakter Tolga‘nın (Buğra Gülsoy) ve bir moda dergisinin sahibi, güzel başarılı bir genç kadın olan İlkin‘in (Demet Özdemir) aralarında geçen ve monotonlaşan aşkı anlatıyor.

İlkin, hırslı, güzel, iyi bir çevreye sahip ve kendi ayakları üzerinde durabilen güçlü bir kadın. Tolga ise ünlü bir oyuncu ve ana akım dizilerinde, kendinin bile içine sinmeyen yapımlarda oynayan, dünyayla kendi arasında sıkışıp kalmış biri. Yeni proje teklifleri de gelmediği için kendinden şüphe eden ve başarısız olmaktan korkan bir adam. İlkin Tolga’nın dizisini izlemeyen bir profilden geliyor, aslında bir ölçüde onu mesleği üzerinden küçümsüyor. Bu yüzden işinde uzun süredir mutsuz olan Tolga, İlkin ile konuşamıyor. Ana hikaye burada başlıyor. İlkin’in yakın arkadaşı Burçin (Zerrin Tekindor) İlkin’e bir fikir veriyor ve onun sosyal medya üzerinden sahte bir hesap açarak Tolga ile başka bir kadın gibi iletişime geçerek, Tolga’nın mutsuzluğunun sebebini öğrenebileceğini söylüyor. Ancak Tolga gün geliyor ve yazıştığı, içini döktüğü kadınla buluşmak istiyor. İlkin de ofisindeki stajyerlerden Sinem’i (Hafsanur Sancaktutan) bu role hazırlıyor. Dizinin ilk bölümünde İlkin’in hikayesini izleyeceğimizi sanırken aslında Tolga’nın iç dünyasındaki kararsızlıkların içinde buluyoruz kendimizi. Tolga iki kadın arasında sıkışmış, kime gerçekten aşık olduğunu bilemeyen bir erkek profili çizse de aslında onun aradığı şeyin aşk olmadığını, bir kendini bulma hikayesi olduğuna şahit oluyoruz. Başarısız olma korkusuyla yaşadığı iç karışıklığı izliyoruz. Önce yıllardır aşık olduğu kadından sonra da yıllardır oynadığı diziden ayrılıyor. Hayatındaki boşluğu İlkin’i terk edip koştuğu Sinem’in de dolduramadığını görüyor ve yavaş yavaş eski sıkıcı ve monoton ilişkisini özlemeye başlıyor.

İlk iki bölümde Tolga karakterinin hayatı oldukça kısıtlı. Özellikle güçlü bir kadın karşısında kendini eksik ve devamlı başarısız hisseden bir erkek olarak izlediğimiz Tolga, kendini daha silik bir kadın olan Sinem’e kapılmış durumda buluyor. Diğer açıdan ilk bölümlerde güçlü bir kadın olarak izlediğimiz İlkin’in kurduğu bu oyunla o kadar da güçlü bir kadın olmadığını ve aşık olduğu adama karşı duramayan zaaflarını görüyoruz. Bir başkası üzerinden elde etmeye çalıştığı sevgilisinin, aslında kendisini fikri olarak da olsa aldatmasına izin verdiğini söyleyebiliriz. İlkin’in hayatına baktığımızda Tolga’nın ve Tolga ile olan ilişkisinin onun için artık bir rutin olduğunu hissettiğini görebiliriz. Bitirmeye gücü olmadığı bir ilişkiyi, bitecek duruma getirecek olaylarla kendi de dahil herkesi şu an için bilinmez bir sona sürüklüyor.

Beşinci bölümde diziye yaşam koçu Kenan olarak giren Metin Akdülger ise ilk sahneden itibaren İlkin’e Tolga’yı unutturacak adam olacağı sinyallerini veriyor. Kenan, Tolga’nın aksine hayatta en çok sevdiği insanı kaybetmiş, dünyevi arzuları daha az, oldukça sakin ve huzurlu bir adam. Hatta diziyi izlerken oldukça aşırıya kaçan bu sakinlik, normal bir insanın o an olamayacağı bir sakinlik diye düşündürüyor.
Dünyayla Benim Aramda’yı izlerken karşımıza çıkan monotonluk, karakterlerin tüm hayata bakışının sadece aşk üzerinden anlatılması olarak ifade edebiliriz. Ana odak bu olsa da karakterlerin, sadece belirli etiketleriyle anlayabileceğimiz kadar verilip geçilmesi aslında dizide eleştirdikleri yerli yapımların basitliğine zıt düşüyor. Bu etiketler de fazla göze sokuluyor. Hikaye oldukça akıcı olsa da sonunda oturup “buradan bir şey çıkardık mı?” diye düşünüyoruz. Yeterince romantik komedi filmi izlemiş biri ise; cevap hayır oluyor. 2. Sezonu henüz yayınlanmayan dizinin sonunda; Kenan tarafından terkedilmiş İlkin, Sinem’i terk edip İlkin’e geri dönen Tolga ile bitiyor. Bakalım dijital bir oyun ile başlayan bu çarpık ilişkiler içinde karakterleri yeni sezonda nasıl izleyeceğiz. Yeni sezonunun gelip gelmeyeceği şimdilik merak konusu…
Kaynak:
”Dünyayla Benim Aramda”. beyazperde.com. Erişim: 3.12.2022
”Between the World and Us”. m.imdb.com. Erişim: 3.12.2022
”Dünyayla Benim Aramda”. boxofficeturkiye.com. Erişim: 3.12.2022