“Müzik edebiyat gibi duyguları anlatmıyor, bizzat yaşatmak amacını güdüyordu.”
Ünlü piyanist Fazıl Say, Akılla Bir Konuşmam Oldu adlı kitabında bir anısından bahseder: 1979 yıllarında, yani henüz beş yaşındayken hocası Mithat Fenmen ile derslerinde hocası ona: “Bugün neler gördün sokakta, okulda, trafikte, oyun oynarken, anlat bakalım piyanoyla.” dermiş. “Ben de aklıma estiği şekilde bir şeyler çalmaya başlardım.” (Say125).
Müziğin aslında yaşamımızın her yerinde olduğunu söyleyebiliriz. Sadece çevremizdekileri duyabilme, görebilme ve hissedebilme kabiliyetiyle birleştiğinde notalara dönüşebilir. Yeter ki neşeli veya hüzünlü; basit veya karmaşık; siyah veya beyaz bir hikayemiz olsun.
Dünyanın farklı yerlerinden sesleri; diliniz, dininiz, ırkınız ne olursa olsun hepimizin ortak dili notaların farklı hikayelerde bizi buluşturduğu müzikleri bu yazımızda sizler için derledik!
1. Ludovico Einaudi – Run
Experience ile kulaklarda yer edinen İtalyan Ludovico Einaudi‘den Run şarkısı yer alıyor listenin başında. Şarkının bulunduğu Time Lapse albümünde Experince, Walk, Time Lapse, Life, Corale ve Brothers müzikleri de mevcuttur. Keman, piyano olan şarkıları zengin bir altyapıya sahiptir. Müziklerindeki özgünlük, hayatımızdaki iniş çıkışlarda gizlidir belki de Run‘da. Her zaman koşamayacak olsak bile koşmayı denememiz gerektiğini, elimizden geleni yapmamız gerektiğini anlatır belki de.
2. Ilya Beshevli – Compassion
Neoklasik türde eserler veren Rus besteci Ilya Beshevli‘nin en bilinen eserlerindir Compassion. Bulunduğu Deja Vu albümünde Mill, Travel On The Wind ve Deja Vu adlı besteler de yer alır. Sanatçının bazı bestelerinde Ludovico Einadui esintileri var gibidir.
3. Pieter De Graaf – August Sings
Equinox adlı albümünün son parçası, aylar içlerinde hayat bulan mevsimlere göre konuşabilseydi nasıl olurdu? Ağustos sıcağı konuşabilseydi ne derdi? Cevabı Pieter De Graaf‘ın ellerinden ve zihninden dökülmüş haliyle August Sings şarkısında.
4. Yann Tiersen – La Noyee
Amelie filmindeki yumuşak piyano sesleriyle hepimizin kulaklarının aşina olduğu La Valse, Comptine d’un autre ete müzikleriyle tanınan Fransız besteci Yann Tiersen‘e aittir. Besteci halen müzik alanında üretim yapmaya devam etmektedir. Müziğinin zenginliğini akordeon ile taçlandırdığı La Noyee ile buluşuyor dinleyenleriyle.
5. Eric Christian – Le Reveur
Lettres d’amour, Amour interdit, Nocturne en C ”L’ Egyptien” ve La Valse ile üretkenliğini hala korumakta olan Eric Christian, sakin ve özgün besteler yapar. Scenes from Paris albümünden Le Reveur, kalpten dolup taşan duyguları anlatır gibidir alçalıp yükselen notalarıyla. Gözünüzün önünden bir sürü görüntü geçip gider dinlerken.
6. Abel Korzeniowski – Charms
Filmlerin yanında tiyatrolara da besteler yapan Abel Korzeniowski, WE filmi için bestelediği müzikleri ile En Orijinal Film Müziği ödülüne aday gösterilmiştir. Charms da onlardan biridir. İnceden gelen arp sesiyle, bir alçalıp bir yükselen orkestrayla ve kemanıyla büyülü gibidir Charms.
7. Jacob Lindhagen – Forgotten
Stockolm doğumlu Jacob Lindhagen, aynı zamanda filmler için de besteler yapmaktadır. Forgotten adlı parçasında, sanki yavaş yavaş silinir notalar. Başlangıçtaki hüzünlü girişten sonra gittikçe yavaşlayan vuruşlarıyla ‘unutuş’u hatırlatır. Artık akla gelmeyen, zamanla silinmeye başlayan bir kimse ya da bir eşyayı bir yandan hatırlatmak ister gibi.
8. Estas Tonne – Song Of The Holden Dragon
Ukrayna’da dünyaya gözlerini açan Estas Tonne‘un yeteneği henüz sekiz yaşlarındayken anlaşılır. Dinleyenlerde ‘gitarın dili’ni sökmüş izlenimini bırakır. En bilinen ve uzun soluklu eseri Song Of The Golden Dragon‘da dinleyenlerin notaların rüzgarına kapılmaması ellerinde değildir.
9. Eleni Karaindrou – The Weeping Meadow
Eternity and a Day ve The Weeping Meadow filmlerinden By the Sea ve Eternity and a Day müzikleriyle tanıdığımız Yunan asıllı bestecidir Eleni Karaindrou. Aşağıda gördüğünüz film sahnesiyle birlikte The Weeping Meadow. Öyle güzel kurgulamıştır ki Eleni, The Weeping Meadow bir ağıt gibidir adeta.
10. Farid Farjad – Majnoone Koyat
“Kemanı ağlatan adam” olarak bilinir büyük müzisyen. Küçük yaşlardan itibaren keman çalmaya başlayan Fars asıllı Farid Farjad‘ın en hüzünlü parçalarından biridir Majnoone Koyat. Parçanın bazı yerlerinde piyano alçak sesle konuşurken keman ağlar gibi gelir insana.
11. Evgeny Grinko – G-Dur (Unnamed)
Dünyada ün kazanmış Valse, Field ve Jane Maryam ile tanıdığımız Rus müzisyen Evgeny Grinko, ismini koyamadığı bu kısa parçasının başlığını koymayarak, her şarkısında yarattığı hikayeler gibi bu sefer de isminin zihinlerde yaratılmasını dilemiş belki de. Bir diğer şarkısı Faulkners Sleep‘in de ayrı bir tadı vardır.
12. Dustin O’halloran – Opus 18
Amerikalı besteci Dustion O’halloran Silfur albümünde yer alan piyano sololarından Opus 18‘e yer verdik bu listede. Müzisyen, Devics grubuyla geçmişinin olmasının yanı sıra filmler için müzikler de bestelemiştir. Like Crazy adlı romantik filminde çalan We Move Lightly ve Arrivals Daylight bilinen bestelerindendir. Ayrıca Piano Solos Vol.2 albümündeki Opus serisi de çok özeldir. O’halloran, Silfur albümünde kendine has atmosferini yakalamayı başarmıştır.
13. Stefan Andre – Dokunuş
Müziği bir hikaye anlatma aracı olarak görüyorum diyen Stefan Andre, Yosun Parçaları ve Uyku Bekçisi adlı albümlere sahiptir ve üretmeye de devam etmektedir. Hüznü de sevinci de aynı anda yaşatan bir parça olan Dokunuş, Andre’nin Yeraltı Parçaları adlı albümünde yer alır. Yeni çıkan Yuva Parçaları ve Yosun Parçaları adlı albümünde çok özel besteleri vardır. Yosun Parçaları adlı albümüyle tanınan Andre‘nin albümünde Tütün Ağacı, Günaydın ve albüme adını veren Yosun Parçaları gibi daha nice güzel bestesi yer alır.
Kaynaklar:
Say, Fazıl. Akılla Bir Konuşmam Oldu. İstanbul: Doğan Kitap, 2017.