Düşmanlarına merhamet göstermeyen ve onları zalimce öldüren bir prens düşünün. Zalimliği bütün Osmanlı ve Avrupa topraklarının dilinde olan ve adından tarihte çokça söz ettiren nam-ıdiğer Dracula, Eflak Voyvoda’sı III. Vlad Tepeş. Günümüzde Romanya’nın ulusal kahramanı olarak ilan edilmiştir. Kendi milleti Tepeş ismini vermiş Macarlar ise Dracul olarak söz etmişlerdi. Tepeş cellat, Dracul ise şeytan manasına gelmektedir.
Kazıklı Voyvoda olarak bilinen Eflak Prensi III. Vlad, Transilvanya’da doğmuştur. Ne zaman doğduğu bilinmemekle birlikte 1431 yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Vlad diğer ülkelerin krallarının ve prenslerinin yanı sıra aslında ülkeyi yönetmesi, halkına bağlılığıyla yada savaşlardaki ustalığıyla bilinmek yerine halkına ve düşmanlarına karşı olan zalimliğiyle kendinden söz ettirmeyi başarmıştır. Özellikle Türkleri ve Osmanlı Devletine olan düşmanlığı onun Kazıklı Voyvoda olarak ünlenmesine neden olmuştur.
Vladı’ın babası Vlad Dracul, Osmanlı ile kötü ilişkilere girmiş ve ve savaş yenilgisinin ardından iki oğlu Vlad ve Radu Edirne’ye rehin olarak getirtilir. Babasının ölümü üzerine tahtın yeni sahibi kuzeni II. Vladsilav olur. Osmanlı topraklarında II. Mehmet ile büyüyen ve birlikte Türkçe, matematik, Kur’an dersi alan Vlad, Osmanlı‘nın savaş ve eğitim sistemine göre kendini geliştirmiştir. Osmanlı topraklarına girmek isteyen kuzenini geri püskürtmüş ve askeri dehası Edirne’de duyulmuştur. Emrine birçok Osmanlı askerleri verilmiş ve düşmanları tek tek bozguna uğratmıştı.
Osmanlı padişahının gözüne girmiş, herkesin güvenini kazanarak savaş ganimetlerini bizzat kendisi teslim etmiştir. İyi bir asker olan Vlad, Karadeniz sahilleri ve Mora ile uğraşırken zamanla emirleri yerine getirmemiş, vergileri getirmemeye başlamıştı. Hatta öyle ki halktan ve yöneticilerden olan kişilere eziyet etmeye başlamış, şikayetler padişahın kulağına kadar gitmişti. II. Kosava Muharebesi sonrası Osmanlının desteğiyle Eflak’ı almak istemiş fakat başarılı olamamıştır. Vladsilav tarafından bozguna uğratılınca Boğdan‘a sürgün edilmiştir. Sürgün sonrası II. Mehmet ile birlikte Belgrad kuşatmasına katılmış ve emrine askerler verilmiştir. Bunu fırsat bilen Vlad, Eflak’a sefer düzenler ve Vladsilav’ı idam ederek Voyvoda olur.
Kazığa Oturtma Hikayesi
Vlad Eflak’ı yeniden ele geçirince anlaşma yapmak üzere ülkesindeki Transilvanya Saksonları ile görüşmek ister. Fakat bazıları bunu kabul etmez ve Vlad Transilvanya Saksonlarının kasabalarını yağmalayıp yerle bir eder. Rehin aldığı halkı ise tekerlekli platformun üzerinde bulunan kazığa oturtarak öldürür ve herkese ibret olsun diye Eflak da gezdirir. Zalimce olan bu davranışı kendisine ün kazandırmıştır. Zamanla esir düşmüş Osmanlı askerlerine ve Bulgar topraklarında yaşayan Türklere de aynı eziyetleri çektirmiştir.
Düşmanlarını kazığa oturtmakla yetinmeyip kendince dehşet verici bir düzine işkence yöntemi bulmuş ve uygulamıştır. Askerlerin derilerini yüzmüş, bebekleri annelerin gözü önünde katletmiştir. Bir gün ülkesindeki bütün dilencileri toplamış ve onlar için bir ziyafet hazırlatmıştır. Ardındansa hepsini yakmış ve şarabını içerek zevkle izlemiştir. Halkına ve düşmanlarına yaşattığı bu denli acı ve ızdırap İrlandalı yazar Abraham Bram Stoker‘in 1897 yılında yazdığı Drakula kitabına ve filmine konu olmuştur.
Voyvoda’nın Ölümü
Vlad Osmanlı devletine baş kaldırır ve eziyetleri Fatih Sultan Mehmet’in kulağına kadar gider. Türklere çektirdiği eziyete sessiz kalmayan Fatih Sultan Mehmet hemen harekete geçer. Voyvoda’yı vergilerini uzun zamandır vermediği gerekçesiyle yanına çağıran bir mektup yazar. Mektupları askerlerle yollar ve Vlad gelmek istemediğini belirtir. Çünkü Voyvoda tahtında yokken Macarların saldırmasından endişe eder ve Fatih’i durumdan bilgilendirir.
Tahtını korumak için yardım ister ve Sultan Mehmet takviye kuvvet gönderir. Voyvoda ise Sultan Mehmet’in askerlerini Tuna Nehri’nde pusuya düşürür ve öldürür. Veli Mahmud Paşa önden 150 bin asker ile gitmiş ve onları da pusuya düşürerek kazığa oturtmuştu. Mehmet’in gönderdiği takviye kuvvetinde bulunan Hamza Paşa ve beraberindekileri de kazığa oturttuğu haberi gelmiştir. Sultan Mehmet bu duruma çok sinirlenir ve Eflak’a sefer düzenler. Kadırgalar, nakliye gemileri ve binlerce askeriyle birlikte Eflak’a doğru hareket eder.
1462’de sefer çıkan Sultan Mehmet ve beraberindekiler Eflak’a vardıklarında gözlerine inanamazlar. Çünkü karşılarında ucu bucağı görünmeyen kazıklara çakılmış birçok Türk ve Osmanlı askerlerinin cesetleriyle karşılaşmışlardı. 20 binden fazla ceset kazığa oturtulmuş ve gören askerlerin çoğu aklını yitirmişti. Bu durum üzerine Eflak’ın başkentinde bulunan Târgovişte Kalesi Osmanlı tarafından ele geçirilir.
Böyle büyük bir yenilgi karşısında Vlad sinirlenir ve Fatih Sultan Mehmet’e suikast düzenlemek için plan yapar. Gece konakladıkları karargaha askerleriyle birlikte gizlice girer ve gözlem yaparlar. Vlad ile büyüyen Sultan Mehmet neler yapacağını tahmin eder ve yeniçeriler tetikte bekler. Vlad Fatih’in çadırına girmeyi başarır fakat karşısında hazır bekleyen yeniçerilerle karşılaşır. Bir fırsatını bulunca ellerinden kaçan Vlad Macarlara sığınır.
Macar kralı Osmanlı ile arasının bozulmasından korkar ve Vlad’ı hapse atar. Eflak’ın başına ise kardeşi Radul geçer ve onun ölümünden sonra Basarab Voyvoda yerini alır. 1479 yılında Macar Kralı Vlad’ı serbest bırakır. Bunu duyan Basarab Osmanlı devletine haber verir ve akıncılar Tuna Nehri boyunca Vlad’ı aramaya koyulur. Akıncılar Vlad’ı bulmuş ve kellesini İstanbul’a Fatih Sultan Mehmet’e teslim etmişlerdir. Almanlar ve Ruslar onun bir vampir olduğuna inanmış Ruman halkı ulusal kahraman ilan etmiştir. Mezarı ise Romanya da bulunan Comana Manastırında bulunmaktadır.
KAYNAKÇA:
- Kırdök, Yaren. “Gerçek Dracula: Kazıklı Voyvoda Kimdi?”, arkeofili. 05.02.2021. https://arkeofili.com/gercek-dracula-kazikli-voyvoda-kimdi/ Erişim Tarihi:18.12.2022
- “Kazıklı Voyvoda Kimdir? Nasıl Öldü? Kadlı Zindan Nerede?”, habertürk. 20.03.2019. https://www.haberturk.com/kazikli-voyvoda-kimdir-nasil-oldu-kazikli-voyvoda-dan-kaldigi-zindan-nerede-2408758-magazin/ Erişim Tarihi 18.2.2022
