Doctor Who, BBC tarafından yaratılan ve uzun süredir devam eden bir İngiliz bilim kurgu televizyon dizisidir. Gallifrey gezegeninden bir Zaman Lordu olan Doctor‘un Tardis adındaki uzay gemisiyle çıktığı maceraları ilk kez 23 Kasım 1963’te yayımlanmış ve o zamandan beri televizyon tarihinin en ikonik ve kalıcı dizilerinden biri haline gelmiştir.

1963’ten 1989’a kadar olan orijinal Doctor Who serisi, 26 sezon boyunca yayınlandı. Klasik seri olarak bilinen bu sezonlar, uzun bir yayın süresinin ardından reytinglerin düşmesi ve bütçe kısıtlamaları nedeniyle 16 yıllık bir ara verdi. Bu ara, Doctor Who’nun 2005 yılında “modern seri” olarak ekranlara geri dönmesiyle son buldu.
Bu yazımızda Modern Seri’nin en unutulmaz bölümlerine birlikte bakacağız.
1. Sezon 6. Bölüm: Dalek
Terry Nation tarafından yaratılan Dalek‘ler, Nation’ın 2. Dünya Savaşı sırasındaki deneyimlerinden ve bilim kurguya olan ilgisinden esinlenmiştir. İlk kez 1964’te “The Daleks” bölümünde yer almışlardır. Hızla izleyicilerin gözdesi haline gelen Dalek’ler, Doctor Who serisinin en önemli kötü karakterlerindendir.
Dokuzuncu Doctor (Christopher Eccleston) yol arkadaşı Rose (Billie Piper) ile uzaylılardan kalma eserler sergilendiği bir bodrumu ziyaret ederler. Bu sergideki tek canlı eser Doctor’un en büyük düşmanı olan ve “Zaman Savaşı”nın yaşanmasına neden olan Dalek’lerden biridir. Zaman Savaşı’nda nesli tükenmiş olması gereken düşmanını canlı gören Doctor, neslin hayatta kalan son üyesini yok etmek istese de serginin sahibi tarafından engellenir. Bu sırada Dalek’le temasta bulunan Rose, zaman yolculuğu yaptığı için değişen DNA’sını Dalek’e geçirir. Böylece Dalek’in rejenerasyon geçirmesine neden olur ve yüzyılların düşmanı bir kez daha Doctor’la karşı karşıya gelir.
Doctor Who tarihinin en önemli ve en sevilen kötülerinden biri olan Dalek’lerin modern serideki ilk ortaya çıkışları, modern serinin en akılda kalan bölümlerinden biridir.
1. Sezon 8. Bölüm: Father’s Day
Rose, babası Pete’in araba kazası nedeniyle öldüğü günü ziyaret etmek ister. Bu nedenle Dokuzuncu Doctor ve Rose, 1987’ye giderler. Rose’un babasının hayatını kurtarmak için kendi geçmişine müdahale etmesiyle zamansal bir paradoks ortaya çıkar. Zaman çizgisi bozulur. Zaman çigisini korumakla görevli olan Reaper’lar 1987’ye gelir ve Doctor’u, tarihi silmekle tehdit ederler. Rose’un babası Pete, insanları Reaper’lardan kurtarıp zaman çizgisini düzeltmek için ölmesi gerektiğini anlar.
Babasının erken ölümü nedeniyle onunla bağ kuramamış olan Rose’un babasını tanıma fırsatına erişmesi izleyicilere duygusal bir bölüm sunarak Rosu’un daha iyi anlaşılmasını sağladı.
1. Sezon 9. ve 10. Bölümler: The Empty Child (1) ve The Doctor Dances (2)
Doctor Who’nun birçok bölümden oluşan hikayeleri her zaman en ilgi çekici bölümleri olmuştur. The Empty Child ve The Doctor Dances da bu hikayelerden ilkini oluşturur.
The Empty Child’da, Dokuzuncu Doktor ve Rose, zamanda yolculuk yapan metal bir silindiri takip ederek 1941’deki Blitz sırasında savaşın harap ettiği Londra’ya gelirler. Gizemli gaz maskesi takan bir çocukla karşılaşırlar ve bir dizi ürkütücü olaya tanık olurlar. Bu sırada gelecekten gelen büyüleyici bir dolandırıcı olan Kaptan Jack Harkness (John Barrowman) da onlara katılır.
The Doctor Dances’da ise Doktor, Rose ve Kaptan Jack Harkness, insan biyolojisini yanlış anlayan nanogenlerin neden olduğu havadan yayılan bir hastalıkla karşı karşıyadır. Gaz maskesi takan hastalar çoğaldıkça Doctor gizemi çözer.
Bölümker, gerilim, korku ve duygusal derinlik unsurlarını ustaca bir araya getirerek zamana ve aile bağlarının gücüne müdahale etmenin sonuçlarını sunar. Modern serinin sevilen ve önemli karakterlerinden biri olan Jack Harkness’la da bu bölüm aracılığıyla tanışılır.
2. Sezon 8. ve 9. Bölümler: The Impossible Planet (1) ve The Satan Pit (2).
Doctor’un uzay gemisi Tardis, devasa bir kara deliğin etrafında tehlikeli bir şekilde dönen gizemli gezegen Krop Tor’daki sığınak üssüne inerler. Onuncu Doktor (David Tennant) ve Rose, açıklanamayan yerçekimi kaynağını ortaya çıkarmak için mürettebatın keşif gezisine katılırlar. Gezegenin derinliklerine indiklerinde, farkında olmadan Canavar olarak bilinen ve mürettebat üyelerinden birini ele geçiren kötü niyetli bir varlığı uyandırırlar ve bu varlık ile sürükleyici bir hesaplaşma yaşamak zorunda kalırlar. Ortaya çıkan kadim kötülükle yüzleşirken yaklaşan kıyametten kendilerini kurtarmaya ve kötülüğü önlemeye çalışırlar.
Doctor Who’nun bu bölümleri dini ve mitolojik temalar ve göndermeler içeriyor. Mürettebat, kendisini Canavar olarak tanımlayan, şeytan veya şeytani güç gibi çeşitli mitolojik ve dini kavramlarla benzerlikleri olan bir varlıkla karşılaştığında mürettebatın inançları ve korkuları ortaya çıkıyor ve bazı üyeler durumu dini terimlerle yorumluyor.
3. Sezon 6. Bölüm: The Lazarus Experiment
76 yaşındaki Profesör Richard Lazarus, canlı televizyonda yaşlanmasını tersine çevirerek onu çok daha genç bir adama dönüştüren çığır açan bir cihazı tanıtıyor. İlgisini çeken Onuncu Doctor ve yeni yol arkadaşı Martha (Freema Agyeman), Lazarus Laboratuvarlarındaki etkinliğe katılır. Ancak deney, Lazarus’un DNA’sındaki uykuda olan genleri harekete geçirerek onu başkalarının yaşam gücünü tüketen, akrep benzeri canavarca bir yaratığa dönüştürdüğü için istenmeyen sonuçlara yol açar.
Bölümede bilimsel kibir temalarını ve insan biyolojisine müdahale etmenin sonuçlarının işlenmesi merak uyandırıcı bir hesaplaşmaya yol açıyor. Body horror teması bölümün en ilgi çekici yönünü oluşturuyor. İnsan vücuduna müdahale etmenin sonuçlarını ve kontrolsüz bilimsel deneylerden ortaya çıkabilecek potansiyel dehşetleri araştırarak unutulmaz ve tüyler ürpertici bir izleme deneyimi yaratıyor.
3. Sezon 10. Bölüm: Blink
Bölümde Sally Sparrow, Weeping Angel’lar ile ilgili mesajlarla karşılaşınca gizemli bir maceranın içine sürükleniyor. Onu bu maceraya sürükleyen Onuncu Doktor ve Martha, 1969’da tuzağa düşürülmüştür. Bu yüzden de 1969’da DVD’lerdeki easter egg‘ler aracılığıyla Doctor, Sally ile iletişime geçer. Bu sayede Weeping Angel’ların doğasını ve Tardis’in zaman enerjisinden yararlanma arzularını öğrenir. Arkadaşı Larry’nin yardımıyla Melekleri alt eden Sally, Doctor’un Tardis’ini kurtarırır. Bölümün sonunda Sally, Doctor’la geçmişte tanışır ve ona çok önemli bilgiler verir.
Bölüm, büyüleyici bir hikaye yaratmak için karmaşık zaman yolculuğu unsurlarını, serinin en ürkütücü kötülerinden biri olan Weeping Angel’ları ve zaman içinde iletişimin akıllıca kullanımını bir araya getiriyor.
Bu bölümde Doctor ve yol arkadaşının ekran süresi çok az olduğu içi hayranlar tarafından “Doktor-lite” bölüm olarak anılıyor. Buna rağmen hikayesi ve Doctor Who’ya yeni katılan bir tür olan Weeping Angel’ların çok ilgi çekmesiyle beğeni toplayan bu bölüm, birçok ödüle layık görüldü. BAFTA Craft and BAFTA Cymru’da En İyi Yazar dalında Steven Moffat ödül alırken; Bilim Kurgu Televizyon Bölümünde En İyi Kadın Performansı dalında da Sally karakterini canlandıran Carey Mulligan, Constellation Ödülü’nü aldı.
Üçüncü Sezon 11. 12. 13. Bölümler: Utopia (1), The Sound of Drums (2) ve Last of the Time Lords (3)
Bu karmaşık hikayede Onuncu Doctor, Cardiff’te eski arkadaşı Jack’le karşılaşır. Jack yanlışlıkla Tardis’in evrenin sonuna gitmesine neden olur. Orada, Futurekind’den kaçarken hayatta kalan insan Padra ile tanışırlar. Doktor, Jack ve Martha, Padra’nın Malcassairo gezegeninde son insanları Ütopya’ya taşımayı amaçlayan bir rokete ulaşmasına yardım eder. Ancak gizemli bir cep saati barındıran ve bilmeden Doktor’un Zaman Lordu baş düşmanı Master’ın bilincini taşıyan Profesör Yana ile karşılaşırlar. Master’ın (John Simm) dönüşü; Başbakan olarak seçilmesini, Archangel’ın yaratılması ve insanlığın ilk temasını ortaya çıkaracak bir planı içeren olaylar zincirine yol açar. Doctor, Martha ve Jack, sonunda Master’nın planını bozarlar ancak korkunç sonuçlarla karşı karşıya kalırlar.
Klasik serideki en büyük düşmanlardan biri olan Master, modern seride yeni renkarnasyonuyla izleyenlerin karşısına çıkıyor. Doctor’a meydan okumak için sürekli geri dönen ve Doctor’un en ikonik ve kalıcı düşmanlarından biri haline gelmiş Master, bu hikayenin bu kadar unutulmaz olmasını sağlayan nihai isim.
4. Sezon 3. Bölüm: Planet of the Odd
4126 yılında Ood-Sphere gezegeninde, Ood Operasyonları adlı bir şirket, Ood’ları iki yüzyıldır köleleştiriyor. Köleleşmelerine yardımcı olan çeviri küreleri aracılığıyla elektrik çarpmasını içeren gizemli cinayetler meydana geldiğinde Onuncu Doctor ve yeni yol arkadaşı Donna (Catherine Tate) bu olayı araştırmaya karar verir. Şirketteki aktivistlerden biri olan Dr. Ryder’ın, Ood’ları insanlığa karşı isyana kışkırtma amaçlı bir komplo kurduğunu keşfederler. Doctor’un yardımıyla Ood’ların telepatik şarkısı yeniden sağlanır ve kölelikten kurtulurlar. Doctor ve Donna ayrılırken Ood Sigma Doctor’un yaklaşmakta olan sonuna dair ipuçları verir.
Bu bölümde izleyiciler, daha önce de Doctor’la karşılaşan bir ırk olan Odd’ları daha detaylı tanıyor. Kölelik ve özgürlük temalarını işlenirken bir devrime de tanık oluyorlar.
Doctor Who’nun unutulmaz bölümleri elbette burada sona ermiyor. Yazımızın ikinci kısmındaki diğer unutulmaz bölümlere göz atmayı unutmayın!
Doctor Who en sevdiğim dizi, güzel bölümlerinde yolculuk yapmamıza imkan tanıdığın için teşekkürler :’) Bununla birlikte yazının başına spoiler uyarısı konulması gerektiğini düşünüyorum çünkü bölümlerin çoğu kendi içinde bir gizem üzerinden ilerliyor ve bu yazıda önemli gizemler detaylandırılarak açıklanmış.