Dijital Sanatın Devri: Refik Anadol

Editör:
Seval Hacoğlu
spot_img

İnsan yeryüzünde var olduğundan beri dünya gelişmiş, geliştikçe de değişmiştir. Görünüşte bile birbirlerine benzemeyen bu canlıların zevklerinin, ruhani yönlerinin birbirine benzeyeceğini düşünmek pek mümkün değil tahmin edersiniz ki.

Herkesin ilgisini çeken alanlar, hobiler, zamanını geçirmekten keyif aldığı birtakım etkinlikler var ve hiçbiri birbirinin aynısı değil. Peki biz bu alanlara yönelirken bir tercih yapmaya mecbur muyuz? Birbirinden alakasız gibi gözüken alanların bir araya gelme ihtimali yok mudur?

Bazı yaratıcı zihinler de benzer şeyleri sorgulamış ve sorgulamakla da kalmayıp çözüm üretmiştir. Refik Anadol bu özel isimlerden biridir. Aldığı eğitimi, zekası ile doğru yönde kullanarak adeta yeni bir çağa adım atmamızı sağladı: Dijital Sanata doğru bizi yönlendirdi.

Gelin sanat ve teknolojiyi bir araya getiren, zihinlerimizi bir adım daha ötesini sorgulamaya davet eden bu sanatçıyı daha yakından tanıyalım!

https://10haber.net/kultur-sanat/the-economist-yazdi-refik-anadol-yapay-zeka-kullanimiyla-gunumuzun-en-onemli-sanatcisi-371322/

Refik Anadol Kimdir?

Refik Anadol, uluslararası üne sahip olmuş bir medya sanatçısı, yönetmen ve dijital sanat alanında öncü olan bir Türk tasarımcı/sanatçıdır. 1985 senesinin Kasım ayında İstanbul’da doğmuş. Lisans eğitiminin ilk adımını Türkiye’de almıştır. İstanbul Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı ile Fotoğraf ve Video bölümlerini çift ana dal yaparak tamamlamıştır. Bunun yanı sıra Fotoğraf ve Video bölümünü onur derecesiyle bitirmiştir.

Lisans eğitiminin ikinci adımında ise ABD var. Kaliforniya Üniversitesi’nde Medya Sanatları Tasarımı bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Son birkaç yıldır Kaliforniya’da ikamet ediyor ve güncel olarak da Kaliforniya Üniversitesi’nde yüksek lisansını aldığı Medya Sanatları Tasarımı bölümünde öğretim görevlisi olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda Refik Anadol Studio ve RAS LAB’ın sahibidir.

https://www.artnews.com/art-news/artists/refik-anadol-jeffrey-deitch-exhibition-1234656237/

Anadol ve Sanatı

Anadol, dijital sanat alanında eser vermeye başladığı ilk yıllarda daha çok mimari odaklı verilerle çalışıyor ve sergilemek için tercihini de kamusal alanlardan yana kullanıyordu. Zamanla değişmeyen tek şey de eserlerini kamusal alanlarda sergilemekten vazgeçmemesi olmuştur. Yıllar ilerledikçe, sanatı da gelişen Anadol birçok farklı alandan topladığı verileri yapay zeka programlarına işlemeye başladı ve taleple beraber dev projelere yöneldi.

Son dönemde makinelerin verileri algılama ve düşünme biçimlerine odaklanan Refik Anadol, projelerindeki görsel, işitsel, sismik, coğrafi, meteorolojik, kültürel ve akla gelebilecek sayısız tür veriyi; aralarında NASA, Google, Microsoft gibi dev kurumlarla iş birliği yaparak topluyor. Yaptığı bu çalışmalarla Anadol, içinde yaşadığımız ve hayatımızda büyük yer kaplayan teknolojinin, makinelerin bu verileri nasıl algıladığını ve yorumladığını gösteren heykeller ve veri heykelleri üretmiş oluyor.

Anadol’un çalışmaları, bilişim ve teknolojinin insan hayatına dahil ettiği zorlukları, olasılıkları ve yapay zeka çağında yaşamakta olan bir insan olmanın ne anlama geldiğini de sorguluyor ve sorgulatıyor. Makinelerin ve teknolojinin hayatımızda oldukça söz sahibi olduğu şu dönemde zaman ve mekan algısının nasıl kökten değişebileceğini de irdeliyor.

Ürettiği projelerle sanat, bilim ve teknolojinin kesiştiği noktada duran Anadol’un eserlerinde 3D veri heykelleri ve ses–görüntü verileri çeşitli sanal yada fiziksel biçimler aldığı haliyle zeminlere yansıtıyor. İnsan gözüyle görülemeyen, fark edilemeyen detayları görünür hale getiriyor ve izleyenlere yeni bir bakış açısı sunuyor.

Büyüleyici Eserleri

https://refikanadolstudio.com/projects/

Uluslararası çapta üne sahip olmuş bir medya sanatçısı, yönetmen olan ve dijital sanat alanında öncü olan Türk tasarımcı olan Refik Anadol, büyük firmalarla yaptığı önemli iş birlikleri sayesinde Güney Kore’den New York’a pek çok kıta, bölge ve şehirde adından söz ettirdi ve eserlerini milyonlarca insana ulaştırdı.

Yapay zekadan destek aldığı eserleriyle sanat severleri ve teknolojiye ilgi duyanları bir araya getirmeyi başaran Refik Anadol’un büyüleyici eserlerinden bazılarını gelin beraber inceleyelim.

Architecting the Metaverse (2022)

https://refikanadolstudio.com/projects/

Architecting the Metaverse (Metaverse Mimarisi), Refik Anadol’un sahibi ve işletmecisi olduğu RAS LAB’ın Zaha Hadid Architects (ZHA) ile iş birliği yaparak ZHA mimari dokümantasyon ve veri tabanını analiz eden, çoklu AI algoritmaları kullanarak görselleştirmeyi hedefleyen bir araştırma projesinden ortaya çıkmıştı.

Yapılan analizlerin sonuçları Seul’daki Dongdaemun Design Plaza’da özel olarak tasarlanmış bir “Sonsuzluk Odası” yapısı olan aynalı duvarlara yansıtıldı. ZHA’nın katkılarıyla gerçekleşen bu proje ile RAS LAB post-dijital mimari ve Metaverse’deki en yenilikçi deneyimlerden birini ortaya koymuş oldu.

Living Architecture : Casa Batlló (2022)

https://refikanadolstudio.com/projects/

Living Architecture : Casa Batlló (Yaşayan Mimarlık: Casa Batlló) eserinde Anadol, şehrin gerçek zamanlı iklim verilerini kullandı ve bunu bir NFT eseri olarak satışa sundu. Satıştan sağlanan gelirin %10’u nörodiverjans* hastalığı taşıyan yetişkinler ve çocuklarla çalışan kurumlara bağışlandı.

Refik Anadol ve ekibi eserin haritalama versiyonunu satış öncesinde yaklaşık 50.000 katılımcının önünde Casa Batlló’nun cephesine yansıttı. Eser aynı zamanda New York Manhattan’daki Rockerfeller Plaza’da da halka açık olarak sergilendi.

Bu eserin hikayesi aslında Anadol’un eserin sergilenmesinden bir sene kadar önce “Gaudi’nin Zihninde” adlı ilk yapay zeka tabanlı ve sürükleyici odayla ilgili çalışmasıyla başladı. Refik Anadol bu 360 derecelik eşsiz deneyim için Gaudi’nin çizimlerini, binanın tarihine değinen arşivleri gibi yaklaşık bir milyar görselden oluşan bir veri setini taramıştı.

Bosphorus (2018)

https://refikanadolstudio.com/projects/

Refik Anadol’un Bosphorus (Boğaziçi) isimli çalışması, sanatçının ilhamını doğadan alan çalışmalarından sadece biridir. Eser, doğa ile insan arasındaki dinamiği, ilişkiyi ve bağlantıyı fark etmediğimiz yönleriyle gözlerimiz önüne seren ve duyularımıza hitap eden özellikler taşıyan bir eserdir. İstanbul Boğazı’nın Karadeniz’e bakan tarafından toplanan verilerden elde edildiği bilinmektedir.

12×12 uzunluğundaki bir LED duvarında sergilenen eserin verileri için Türkiye Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden destek alınmıştır. Karadeniz’in yüksek frekanslı radar koleksiyonlarını kullanan eser, teknoloji-sanat-doğa ilişkisinin birbiriyle bağlantısını ve ilişkisini vurgulamayı hedeflemişti. Bosphorus, İstanbul’da da Pilevneli Gallery’de sergilenmişti.

Walt Disney Concert Hall Dreams (2018)

Refik Anadol’un en görkemli ve büyüleyici eserlerinden biri Walt Disney Konser Salonu Rüyaları. Anadol bu eserinde bir orkestranın seslerini görselleştirdi. Los Angeles Filarmoni Orkestrası’nın yüzüncü yıl kutlamalarında, orkestranın evi olma özelliğini taşıyan Walt Disney Konser Salonu’nun dış cephesinde orkestranın eserlerinden oluşturulan eserini sergiledi.

Google yardımıyla milyonlarca verinin üzerinden geçip gerekli düzenlemeleri yaptıktan sonra 40.000 saatlik bir kaydın veri görselleri oluşturuldu. Bu veriler, 42 büyük ölçekli 50K projektör kullanılarak Frank Gehry tarafından tasarlanan ve 2003 yılında açılışı yapılmış olan Walt Disney Konser Salonu’nun dış cephesine yansıtıldı ve hafta boyunca kamuya açık bir şekilde sergilendi.

Refik Anadol, sorgulama yeteneği ve zekasıyla sanat alanında yeni bir çağ olarak adlandırılan dijital sanat devrinde bir Türk olarak hem ülkemizi gururlandırmış hem de eserleriyle tüm dünyayı büyüleyen önemli bir sanatçı olmuştur.


Kaynakça

  • Refik Anadol. Web. 10.11.2024
  • Refik Anadol Studio. Web. 10.11.2024
  • Pilevneli. Web. 10.11.2024
  • Vitae, “İnsan beyninin sınırlarını zorlayan sanatçı: Refik Anadol”. Web. 10.11.2024
  • Oggusto, “Refik Anadol: Hayatı, Eserleri ve Bilinmeyenleri”. Web. 10.11.2024
    Web. 10.11.2024

*Bir kişinin beyninin tipik beyinden farklı şekilde çalışması anlamına gelir.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.